- 11 Ağustos 2013
- 6.523
- 24.153
Selam:)
Öncelikle başlıktan da anlaşılacağı üzere; saçlarıma sağlık ve bakım kazandırmaya karar verdim.
Yıllardır kendimi bildim bileli kepek ve saç dökülmesi ensemde bir illet..
Pantene, elidor..ve daha bir çok..
Hiç ama hiçbiri üstelik 'kepeğe karşı etkili' olmalarına rağmen zerre kadar geçirmedi kepeğimi.
Üstelik ben bir de lise yıllarımda ütülerdim de saçlarımı.
Uçları çatal çatal, çiftik çiftik olmuştu artık kırıklardan geçilmiyordu..
Cahillik işte, neylersiniz..
Sonra evlendim.
Saç boyattım.
Ve (çok süper zannettiğim) elseve kırmızı yani boyalı saçlar için olan şampuandan kullanmaya başladım.
Bu arada saçlarımı sarıya boyatmıştım ki benim ana saç rengim siyaha yakın koyu kahverengiydi.
Açıcılar, açıcılar, açıcılar...
Saçlarım öyle çelimsiz, öyle hacimsiz ve şekilsizlerdi ki..
Eşimin berberi(saç konusunda neredeyse uzmandır) bana saçlarımın resmen öldüğünü, sarıya boyadığım için oryelin saçımı yaktığını söylemişti.
Neyse...
Gel gelelim.
Çocuğum oldu..
Ben cahil kafa hamileyken de kimseyi dinlemeyip yine sarıya boyatıyordum kafamı.
Kızım doğdu ve bir iki kere dip boyası derkeeen... Dedim ben sarıyla uğraşamam hele ki mini mini bir bebeğe bakarken bu baya zordu.
Döndüm çikolata kahveye..
Bu süre zarfında yine uyduruk uyduruk şampuanlayıp çıkardım saçımı hep..
Benim kayınvalide(ondan bahsetmek istemezdim ama napiyim konunun içinde o da var) saçlarına hep yağ bakımı yaparmış gençliğinden beri ve inanır mısınız benden gür saçı var.
Zaten cahil ben; ilk kez o an öğrendim yağlar ile saça bakım yapıldığını
Badem yağı, hint yağı, susam yağı, ceviz yağı, fındık yağı, zeytinyağı, sarımsak yağı vs vs.. Bir marşapaya doldurup, hepsini karıştırıp sürerdi kafasına.
Benim ailemde genetik saç dökülmesi mevcut maalesef.
Ama ben genetik diye "heh, n'aparsan yap yine de engel olamazsın çünkü ırsi bir şey bu" diyenlere inanmıyorum maalesef.
Genetik olabilir fakat saçlarına gereken özen ve bakımı sağlayıp sağlıklı tutarsan o genetiğin harekete geçmesine engel olabilirsin.
Misal, birinin ailesinde şeker hastalığı var diyelim.
Genetik bir durum ve %80 onda da olacak.
Şekerden uzak durarak kendine sağlıklı bir yaşam şekli seçtiğinde şeker hastalığına yakalanma olasılığı sadece 'olasılık' olarak kalır di mi?
Doktorlar dahi "aman şekerden uzak dur bak ailende bu rahatsızlık mevcut, sende de çıkmasın" derler di mi?
Kısacası her ne kadar genetik de olsa saç dökülmem; şuna inanıyorum ki gerekli bakımı sağlarsam saçlarıma, kellikten kurtulabilirim!
Neyse.
Kayınvalidem ve yağlarında kalmıştık
Bana baktı ve "senin saçların çok seyrek ve neredeyse önlerin azalmış gibi. Oralarına sarımsak sür kanatana dek ve de bu benim uyguladığım yağlardan sen de kullan" dedi.
Sarımsağı ya bir ya da iki kez sürdüm yalan yok.
Ama yağ bakımını düzenli olarak ayda bir yapmaya başladık ailecek.
Ben, eşim, kızım
Sonra düzenli yapmamaya başladık.
Hayat gailesinden unuttuk kendimize bakmayı..
Neyse ki kırık ve çatallaşma yok oldu zamanla.
Amma...
Dökülme+kepek maalesef ki gerçek bir illet..
Son zamanlarda, hele ki ikinci hamileliğimde tam berbat kıvama geldi herşey.
Dökülmem azdı, kepeğim azdı kudurdu..
Artık saçlarımı bi tarıyordum her yer bembeyaz un dökmüş gibi.
Bu arada bioblas kepeğe karşı etkili kullansam da o da zerre fayda sağlamıyordu ama yine de kullanıyordum. Tam bir kısır döngü.
İnanılmaz bir vurdumduymazlık bendeki de.
Neyse..
Derken; markette olağan alışverişimi yaparken 'Sinoz marka kepeğe ve saç dökülmesine karşı etkili sarımsaklı şampuan'ı keşfettim.
Papatya, ısırgan otu özlü.
Biraz geç bir keşif
Geç bir uyanış bendeki.
Sanki biri "hey, uyan hadi ve saçlarınla ilgilen" diyerek tokat attı bana
Şampuanı bir hevesle aldım.
İlk kutu yarım oldu ve şu an saçlarımdaki kepek yok oldu :)
Dökülme halen muallakta..
Umarım o da durur.
Ama ben bununla yetinmedim.
Gittim bir de çam terebentin yağı alıp yirmi damla falan damlattım içine.
Dalan %100 doğal zeytinyağlı sabun aldım.
Biraz yumuşaklık içinse ipek(üzerinde badem resmi olan, mor renkli) saç kremi..
Banyoda:
*Önce zeytinyağlı sabunum
*Sonra çam terebentili sarımsak özlü şampuanım
En son
*ipek'in saç kremi saçımın gövdesine uygulayarak soğuğa yakın ılık su ile sonlandırıyorum.
*Ve günde bir diş sarımsak yutuyorum(içten de destek lazım)
Zeytinyağına sarımsak rendeleyip sarımsak yağı yapmaya da başladım.
Bi 10 gün falan olsun, onu da uygulayacağım.
Şampuanıma badem yağı da eklemek istiyorum.
Kısacası ben bu günden itibaren yoğun bakıma koyuldum
Bu yolcululukta bana tavsiyelerde bulunacak, yoldaş olacak arkadaşlar var ise kabulümdür.
Kusura bakmayın, uzattım da uzattım Gelişmeleri buradan bildireceğim.
Bazen resimli de..
Dip not: ben emziriyorum. Çam terebentin ve ya saçıma bakım amaçlı uygulayacağım herhangi başka bir yağ.. Bebeğe sütten geçer mi ve de herhangi bir zararı olur mu onu bilmiyorum. İnşaallah yoktur. Şu an için sadece çam terebentin kullanmış oldum. Onun da paketinin üzerinde böyle bir uyarıya rastlamadım ama bilenler var ise beni uyarabilir.
Hepinizi öpüyorummm
Öncelikle başlıktan da anlaşılacağı üzere; saçlarıma sağlık ve bakım kazandırmaya karar verdim.
Yıllardır kendimi bildim bileli kepek ve saç dökülmesi ensemde bir illet..
Pantene, elidor..ve daha bir çok..
Hiç ama hiçbiri üstelik 'kepeğe karşı etkili' olmalarına rağmen zerre kadar geçirmedi kepeğimi.
Üstelik ben bir de lise yıllarımda ütülerdim de saçlarımı.
Uçları çatal çatal, çiftik çiftik olmuştu artık kırıklardan geçilmiyordu..
Cahillik işte, neylersiniz..
Sonra evlendim.
Saç boyattım.
Ve (çok süper zannettiğim) elseve kırmızı yani boyalı saçlar için olan şampuandan kullanmaya başladım.
Bu arada saçlarımı sarıya boyatmıştım ki benim ana saç rengim siyaha yakın koyu kahverengiydi.
Açıcılar, açıcılar, açıcılar...
Saçlarım öyle çelimsiz, öyle hacimsiz ve şekilsizlerdi ki..
Eşimin berberi(saç konusunda neredeyse uzmandır) bana saçlarımın resmen öldüğünü, sarıya boyadığım için oryelin saçımı yaktığını söylemişti.
Neyse...
Gel gelelim.
Çocuğum oldu..
Ben cahil kafa hamileyken de kimseyi dinlemeyip yine sarıya boyatıyordum kafamı.
Kızım doğdu ve bir iki kere dip boyası derkeeen... Dedim ben sarıyla uğraşamam hele ki mini mini bir bebeğe bakarken bu baya zordu.
Döndüm çikolata kahveye..
Bu süre zarfında yine uyduruk uyduruk şampuanlayıp çıkardım saçımı hep..
Benim kayınvalide(ondan bahsetmek istemezdim ama napiyim konunun içinde o da var) saçlarına hep yağ bakımı yaparmış gençliğinden beri ve inanır mısınız benden gür saçı var.
Zaten cahil ben; ilk kez o an öğrendim yağlar ile saça bakım yapıldığını
Badem yağı, hint yağı, susam yağı, ceviz yağı, fındık yağı, zeytinyağı, sarımsak yağı vs vs.. Bir marşapaya doldurup, hepsini karıştırıp sürerdi kafasına.
Benim ailemde genetik saç dökülmesi mevcut maalesef.
Ama ben genetik diye "heh, n'aparsan yap yine de engel olamazsın çünkü ırsi bir şey bu" diyenlere inanmıyorum maalesef.
Genetik olabilir fakat saçlarına gereken özen ve bakımı sağlayıp sağlıklı tutarsan o genetiğin harekete geçmesine engel olabilirsin.
Misal, birinin ailesinde şeker hastalığı var diyelim.
Genetik bir durum ve %80 onda da olacak.
Şekerden uzak durarak kendine sağlıklı bir yaşam şekli seçtiğinde şeker hastalığına yakalanma olasılığı sadece 'olasılık' olarak kalır di mi?
Doktorlar dahi "aman şekerden uzak dur bak ailende bu rahatsızlık mevcut, sende de çıkmasın" derler di mi?
Kısacası her ne kadar genetik de olsa saç dökülmem; şuna inanıyorum ki gerekli bakımı sağlarsam saçlarıma, kellikten kurtulabilirim!
Neyse.
Kayınvalidem ve yağlarında kalmıştık
Bana baktı ve "senin saçların çok seyrek ve neredeyse önlerin azalmış gibi. Oralarına sarımsak sür kanatana dek ve de bu benim uyguladığım yağlardan sen de kullan" dedi.
Sarımsağı ya bir ya da iki kez sürdüm yalan yok.
Ama yağ bakımını düzenli olarak ayda bir yapmaya başladık ailecek.
Ben, eşim, kızım
Sonra düzenli yapmamaya başladık.
Hayat gailesinden unuttuk kendimize bakmayı..
Neyse ki kırık ve çatallaşma yok oldu zamanla.
Amma...
Dökülme+kepek maalesef ki gerçek bir illet..
Son zamanlarda, hele ki ikinci hamileliğimde tam berbat kıvama geldi herşey.
Dökülmem azdı, kepeğim azdı kudurdu..
Artık saçlarımı bi tarıyordum her yer bembeyaz un dökmüş gibi.
Bu arada bioblas kepeğe karşı etkili kullansam da o da zerre fayda sağlamıyordu ama yine de kullanıyordum. Tam bir kısır döngü.
İnanılmaz bir vurdumduymazlık bendeki de.
Neyse..
Derken; markette olağan alışverişimi yaparken 'Sinoz marka kepeğe ve saç dökülmesine karşı etkili sarımsaklı şampuan'ı keşfettim.
Papatya, ısırgan otu özlü.
Biraz geç bir keşif
Geç bir uyanış bendeki.
Sanki biri "hey, uyan hadi ve saçlarınla ilgilen" diyerek tokat attı bana
Şampuanı bir hevesle aldım.
İlk kutu yarım oldu ve şu an saçlarımdaki kepek yok oldu :)
Dökülme halen muallakta..
Umarım o da durur.
Ama ben bununla yetinmedim.
Gittim bir de çam terebentin yağı alıp yirmi damla falan damlattım içine.
Dalan %100 doğal zeytinyağlı sabun aldım.
Biraz yumuşaklık içinse ipek(üzerinde badem resmi olan, mor renkli) saç kremi..
Banyoda:
*Önce zeytinyağlı sabunum
*Sonra çam terebentili sarımsak özlü şampuanım
En son
*ipek'in saç kremi saçımın gövdesine uygulayarak soğuğa yakın ılık su ile sonlandırıyorum.
*Ve günde bir diş sarımsak yutuyorum(içten de destek lazım)
Zeytinyağına sarımsak rendeleyip sarımsak yağı yapmaya da başladım.
Bi 10 gün falan olsun, onu da uygulayacağım.
Şampuanıma badem yağı da eklemek istiyorum.
Kısacası ben bu günden itibaren yoğun bakıma koyuldum
Bu yolcululukta bana tavsiyelerde bulunacak, yoldaş olacak arkadaşlar var ise kabulümdür.
Kusura bakmayın, uzattım da uzattım
Bazen resimli de..
Dip not: ben emziriyorum. Çam terebentin ve ya saçıma bakım amaçlı uygulayacağım herhangi başka bir yağ.. Bebeğe sütten geçer mi ve de herhangi bir zararı olur mu onu bilmiyorum. İnşaallah yoktur. Şu an için sadece çam terebentin kullanmış oldum. Onun da paketinin üzerinde böyle bir uyarıya rastlamadım ama bilenler var ise beni uyarabilir.
Hepinizi öpüyorummm