merhaba.. bu benim arkadaşımın hesabı aslında.. üyeliğim henüz kabul edilmedi bende onun kabul edilmesini bekleyemedim.. biraz karışık bi hikayem var.. bi dert olarak algılamasamda bazen içimi şişiriyor ve anlatsam iyi olucak diyorum..
4 sene öncesiydi.. aslında gereklerini çok yapmasam da isteyerek gittiğim ondokuz mayıs ilahiyat fakültesine kayıt oldum.. herşey çok güzeldi çünkü hazırlık sınıfındaydım ve başım açık olduğu için hiç de yadırganmıyodum.. biçok arkadaş edindim sosyal sorumluluk projelerinde yer aldım.. her şey mükemmel sayılabilirdi.. tabi 1.sınıfa yani bölümüme geçmek beni korkutmaya başlamıştı '' aa sen gerçekten ilahiyat mı okuyosun'' tarzı tepkiler canımı sıkmaya başlamıştı çünkü.. ve bölümüme geçtiğimde korktuğum başıma geldi misyoner olduğumu söyleyenler bu okulda ne işi var bunun diyenler hatta yüzüme karşı seni yadırgıyorum diyenler... gerçekten çok üzgündüm.. kendimi dışlanmış hissediyordum.. daha sonra kendimi daha mutlu olabilceğim bi yere ittim.. okula gitmiyordum.. sürekli sosyal sorumluluk projeleriyle ilgileniyodum.. çok değişik arkadaşlarım oldu hristyanı ateisti eşcinseli çok dindarı az dindarı kemalisti kürtü lazı çerkeşi.. bu ortam çok hoşuma gidiyordu.. o sırada çok yolunda gitmeyen bi ilişkimde vardı herşey üst üste gelmiş bunaltmıştı beni.. bende arkadaşlarımla kafamı dağıtmaya çalışıyordum gülüp eğleniyoduk herşeyi dalgaya vuruyorduk.. bi gün yok artık ben kadere inanıcam dedim facete hiç tanımadığım sadece profilinde yakışıklı gördüğüm birini öylesine etiketledim.. şaşırdı tabi öyle saatlerce konuştuk ve ertesi günü buluşmaya karar verdik.. buluştuk çay içtik.. çay içerken bana dediki kusura bakma benim yanımda çok fazla param yok.. bende herkes kendi parasını kendi ödiycek sanırım dedim.. çıkarken ikimizin parasını da ödedi.. ben kendi çay paramı ödemeye çalışmıştım.. hayır hesabı sana ödetmem sadece fazla param yok dedim dedi.. burdan maddi durumunu hakkında fikir sahibi olmaya çalıştım yanlış olsada.. kahvaltı yapalım mı evde ev arkadaşım ipek ve eren var rahatsız olmazsın beraber kahvaltı yaparız tabi eğer istersen dedi.. o kadar çekingendi ki titreye titreye sordu.. tamam dedim ne gelebilirdi ki başıma öyle olsa bile kadere inanan bi insandım ben artık.. yolda giderken hiç konuşmadık.. bi kere döndü ben aleviyim dedi.. sonra bi daha döndü ben kürtüm dedi.. ben de anlıyorum ama ben bunlarla insanları değerlendirmem dedim.. evde gerçekten eren ve ipek vardı.. kahvatı yaptık oturduk konuştuk.. sonra ipekle eren mutfağa geçtiler bulaşıkları yıkamak için yine çekinerek şimdi biz tanıştık ya hemen çıkmayalım biraz birbrimizi tanıyalım olur mu dedi burdan da ne kadar saf ve temiz olduğunu anlamıştım.. benim böyle bi niyetim yoktu nasipse olur dedim.. ve ben o gece o evde kaldım.. beni yatağına yatırdı üstümü örttü ve salona yattı ipekle erende bizimleydi.. biz bu şekilde görüşmeye başladık ve tabi çıkıyorduk artık herşey o kadar güzeldi ki benim için yemekler veriliyordu malatyadan arkadaşlar geliyordu sırf benimle tanıştırılmak için.. üniversitedeki hocaları bile biliyordu beni.. ama onun canını sıkan bişeyler vardı.. ailemle tanışmak istiyordu.. bense bunu hiç düşünmemiştim.. ailemin benim gibi düşünmediğini biliyordum.. benim babam müteahitti onun babası çiftçi ve ben bunu hi. bi zaman sıkıntı etmedim oysa o harcadığım paradan giydiğim markaya kadar hepsini takip ediyordu.. ve rahatsız oluyordu.. daha az harcamayı denesen bak şu kadarını harca bu kadarı dursun diyordu.. beni eğitmeye çalışıyordu..
bigün malatyaya tatile gitti.. ailesinin yanına hiç mesaj atmamıştım.. en sonunda dayanamdım napıyosun diye mesaj attım.. televizyon izliyorum dedi.. iyi peki hiç mesaj atmadın da merak ettim dedim.. oda seni hissedemiyorum dedi.. bunu duyunca tamam bitsin diye mesaj çektim.. hayır olmaz yüzyüze görüşelim lütfen dedi.. peki tamam dedim.. ertesi gün beni ilk gün olduğu gibi faceten terk etti olmuyo dedi..
aylarca ağladım kendimi kaybettim.. ev arkadaşının sevgilisi beni teselli etmek için evine çağırdı o seni seviyo sadece maddi ve diğer farklılıklardan dolayı seninle beraber değil dedi.. bende inandım daha snra turaya mesaj atmış betül benimle o gerçekten çok saf ve temiz diye hemen beni aradı kapının önüne çık seni almaya geliyorum dedi sinirli sinirli.. hazırlandım çıktım.. sokakta gecenin birinde kimse yoktu ben ağlıyodum oda bana bağırıyordu sen nasıl güvenirsin bu insanlara nasıl gidersin evlerine diye bağırıp çağırıyordu.. eren senin kardeşin malatyadan beraber geldiniz siz nasıl böyle düşünürsün dedim.. sana zarar vermeye çalışıyolar dedi.. anlayamamıştım hala anlıyamıyorum aslında.. cüzdanın dan ayrılırken yazdığım mektubu çıkardı bak hala taşıyorum cebimde görüyo musun dedi yola yığıldım dakikalarca ağladım.. evet gittik peçete su etrafımda döndü.. erenle tartıştılar.. sabaha kadar konuştuk.. arkadaş olalım lütfen dedim olamam betül sen benim öptüğüm kadınsın dedi.. uykum geldi dedim uyudum onun yatağında son kez.. üstümü örttü gitti.. sabah dersimin olduğunu biliyodu ikinci öğretim olmasına rağmen saat 7 de uyandırdı beni.. gitmiycem okula dedim.. saat 12 de evden çıkarken son kez gördüm.. erenin evden ayrıldığını öğrendim.. benim yüzümden defalarca tartışmışlardı öncesinde ve eren evden ayrılmıştı benim yüzümden.. ben bu kadar değerli miydim onun için öyleyse eğer neden terkedilmiştim.. daha sonra telefonlaştık hep çaresiz hep ağlamaklı geldi sesi unutamam böyle yaparsan dedi.. faceten sildi beni ben yine mesajlar atmaya devam ettim faceten.. o da anlayışla ama yine çaresiz mesajlar atıyordu olmaz betül işte anla beni lütfen zorlaştırma diyordu.. bigün baktım faceinide kapatmış.. beraber kullandığımız hat kullanıma kapanmış.. artık elimde ne fotoğraf ne bi ses hiçbişey yok.. ve ben hala bu olayı çözümlemeye çalışıyorum.. 2 sene geçti.. ailesini çok seviyodu çok bağlıydı herşeyi ailesiydi annesi hiç kürtçe bilmiyordu ve bana anlattığına göre ondan hoşlanan bi kız konusunda kendisini uyarmıştı.. kızın annesi sunniydi babası aleviydi ve sunni kanı vardı.. çözemiyorum hala.. tek bildiğim çok sevdiğim.. şimdi aynı onun istediği gibi hukuk fakültesini kazandım.. her an napıyo diye düşünüyorum.. ve neden böyle oldu çözemiyorum.. bana hep sen sevmeyi bilmiyosun hiç üzülmemişsin hiç yakmamışlar canını demişti.. kendisi öğretti.. bigün bana yatağının başında asılı olan resimi gösterdiğinde bu kadın sensin bu erkekte benim bunlarda çocuklarımız demişti mutluluğun resmiydi.. biliyorum bigün yaşıycaz bunu.. eminim.. ve işte benim hikayem de bu.. :)
4 sene öncesiydi.. aslında gereklerini çok yapmasam da isteyerek gittiğim ondokuz mayıs ilahiyat fakültesine kayıt oldum.. herşey çok güzeldi çünkü hazırlık sınıfındaydım ve başım açık olduğu için hiç de yadırganmıyodum.. biçok arkadaş edindim sosyal sorumluluk projelerinde yer aldım.. her şey mükemmel sayılabilirdi.. tabi 1.sınıfa yani bölümüme geçmek beni korkutmaya başlamıştı '' aa sen gerçekten ilahiyat mı okuyosun'' tarzı tepkiler canımı sıkmaya başlamıştı çünkü.. ve bölümüme geçtiğimde korktuğum başıma geldi misyoner olduğumu söyleyenler bu okulda ne işi var bunun diyenler hatta yüzüme karşı seni yadırgıyorum diyenler... gerçekten çok üzgündüm.. kendimi dışlanmış hissediyordum.. daha sonra kendimi daha mutlu olabilceğim bi yere ittim.. okula gitmiyordum.. sürekli sosyal sorumluluk projeleriyle ilgileniyodum.. çok değişik arkadaşlarım oldu hristyanı ateisti eşcinseli çok dindarı az dindarı kemalisti kürtü lazı çerkeşi.. bu ortam çok hoşuma gidiyordu.. o sırada çok yolunda gitmeyen bi ilişkimde vardı herşey üst üste gelmiş bunaltmıştı beni.. bende arkadaşlarımla kafamı dağıtmaya çalışıyordum gülüp eğleniyoduk herşeyi dalgaya vuruyorduk.. bi gün yok artık ben kadere inanıcam dedim facete hiç tanımadığım sadece profilinde yakışıklı gördüğüm birini öylesine etiketledim.. şaşırdı tabi öyle saatlerce konuştuk ve ertesi günü buluşmaya karar verdik.. buluştuk çay içtik.. çay içerken bana dediki kusura bakma benim yanımda çok fazla param yok.. bende herkes kendi parasını kendi ödiycek sanırım dedim.. çıkarken ikimizin parasını da ödedi.. ben kendi çay paramı ödemeye çalışmıştım.. hayır hesabı sana ödetmem sadece fazla param yok dedim dedi.. burdan maddi durumunu hakkında fikir sahibi olmaya çalıştım yanlış olsada.. kahvaltı yapalım mı evde ev arkadaşım ipek ve eren var rahatsız olmazsın beraber kahvaltı yaparız tabi eğer istersen dedi.. o kadar çekingendi ki titreye titreye sordu.. tamam dedim ne gelebilirdi ki başıma öyle olsa bile kadere inanan bi insandım ben artık.. yolda giderken hiç konuşmadık.. bi kere döndü ben aleviyim dedi.. sonra bi daha döndü ben kürtüm dedi.. ben de anlıyorum ama ben bunlarla insanları değerlendirmem dedim.. evde gerçekten eren ve ipek vardı.. kahvatı yaptık oturduk konuştuk.. sonra ipekle eren mutfağa geçtiler bulaşıkları yıkamak için yine çekinerek şimdi biz tanıştık ya hemen çıkmayalım biraz birbrimizi tanıyalım olur mu dedi burdan da ne kadar saf ve temiz olduğunu anlamıştım.. benim böyle bi niyetim yoktu nasipse olur dedim.. ve ben o gece o evde kaldım.. beni yatağına yatırdı üstümü örttü ve salona yattı ipekle erende bizimleydi.. biz bu şekilde görüşmeye başladık ve tabi çıkıyorduk artık herşey o kadar güzeldi ki benim için yemekler veriliyordu malatyadan arkadaşlar geliyordu sırf benimle tanıştırılmak için.. üniversitedeki hocaları bile biliyordu beni.. ama onun canını sıkan bişeyler vardı.. ailemle tanışmak istiyordu.. bense bunu hiç düşünmemiştim.. ailemin benim gibi düşünmediğini biliyordum.. benim babam müteahitti onun babası çiftçi ve ben bunu hi. bi zaman sıkıntı etmedim oysa o harcadığım paradan giydiğim markaya kadar hepsini takip ediyordu.. ve rahatsız oluyordu.. daha az harcamayı denesen bak şu kadarını harca bu kadarı dursun diyordu.. beni eğitmeye çalışıyordu..
bigün malatyaya tatile gitti.. ailesinin yanına hiç mesaj atmamıştım.. en sonunda dayanamdım napıyosun diye mesaj attım.. televizyon izliyorum dedi.. iyi peki hiç mesaj atmadın da merak ettim dedim.. oda seni hissedemiyorum dedi.. bunu duyunca tamam bitsin diye mesaj çektim.. hayır olmaz yüzyüze görüşelim lütfen dedi.. peki tamam dedim.. ertesi gün beni ilk gün olduğu gibi faceten terk etti olmuyo dedi..
aylarca ağladım kendimi kaybettim.. ev arkadaşının sevgilisi beni teselli etmek için evine çağırdı o seni seviyo sadece maddi ve diğer farklılıklardan dolayı seninle beraber değil dedi.. bende inandım daha snra turaya mesaj atmış betül benimle o gerçekten çok saf ve temiz diye hemen beni aradı kapının önüne çık seni almaya geliyorum dedi sinirli sinirli.. hazırlandım çıktım.. sokakta gecenin birinde kimse yoktu ben ağlıyodum oda bana bağırıyordu sen nasıl güvenirsin bu insanlara nasıl gidersin evlerine diye bağırıp çağırıyordu.. eren senin kardeşin malatyadan beraber geldiniz siz nasıl böyle düşünürsün dedim.. sana zarar vermeye çalışıyolar dedi.. anlayamamıştım hala anlıyamıyorum aslında.. cüzdanın dan ayrılırken yazdığım mektubu çıkardı bak hala taşıyorum cebimde görüyo musun dedi yola yığıldım dakikalarca ağladım.. evet gittik peçete su etrafımda döndü.. erenle tartıştılar.. sabaha kadar konuştuk.. arkadaş olalım lütfen dedim olamam betül sen benim öptüğüm kadınsın dedi.. uykum geldi dedim uyudum onun yatağında son kez.. üstümü örttü gitti.. sabah dersimin olduğunu biliyodu ikinci öğretim olmasına rağmen saat 7 de uyandırdı beni.. gitmiycem okula dedim.. saat 12 de evden çıkarken son kez gördüm.. erenin evden ayrıldığını öğrendim.. benim yüzümden defalarca tartışmışlardı öncesinde ve eren evden ayrılmıştı benim yüzümden.. ben bu kadar değerli miydim onun için öyleyse eğer neden terkedilmiştim.. daha sonra telefonlaştık hep çaresiz hep ağlamaklı geldi sesi unutamam böyle yaparsan dedi.. faceten sildi beni ben yine mesajlar atmaya devam ettim faceten.. o da anlayışla ama yine çaresiz mesajlar atıyordu olmaz betül işte anla beni lütfen zorlaştırma diyordu.. bigün baktım faceinide kapatmış.. beraber kullandığımız hat kullanıma kapanmış.. artık elimde ne fotoğraf ne bi ses hiçbişey yok.. ve ben hala bu olayı çözümlemeye çalışıyorum.. 2 sene geçti.. ailesini çok seviyodu çok bağlıydı herşeyi ailesiydi annesi hiç kürtçe bilmiyordu ve bana anlattığına göre ondan hoşlanan bi kız konusunda kendisini uyarmıştı.. kızın annesi sunniydi babası aleviydi ve sunni kanı vardı.. çözemiyorum hala.. tek bildiğim çok sevdiğim.. şimdi aynı onun istediği gibi hukuk fakültesini kazandım.. her an napıyo diye düşünüyorum.. ve neden böyle oldu çözemiyorum.. bana hep sen sevmeyi bilmiyosun hiç üzülmemişsin hiç yakmamışlar canını demişti.. kendisi öğretti.. bigün bana yatağının başında asılı olan resimi gösterdiğinde bu kadın sensin bu erkekte benim bunlarda çocuklarımız demişti mutluluğun resmiydi.. biliyorum bigün yaşıycaz bunu.. eminim.. ve işte benim hikayem de bu.. :)