- 31 Ocak 2013
- 8.639
- 29.951
Bende korktum valla ya.Evet onu ben de merak ediyorum, doktorun açıklamaları gerçekten bilimsel verilere dayanıyorsa hem müthiş hem de ürkütücü.
Vardır belki, dkb hastalarının vücut kimyalarını değiştirerek aynı Kevin'ın canavara dönüşmesi gibi dönüşebiliyorlarsa korkunç ama filmin fantezi kısmıysa gerçekliği yoksa problem yok:)Bende korktum valla ya.
Birde düşündüm bir an, acaba etrafımızda böyle insanlar var mıdır?
Filmi izlerken, yazık dedim. Yakışıklı eli ayağı düzgün erkek annesi yüzünden canavara dönüştü.Vardır belki, dkb hastalarının vücut kimyalarını değiştirerek aynı Kevin'ın canavara dönüşmesi gibi dönüşebiliyorlarsa korkunç ama filmin fantezi kısmıysa gerçekliği yoksa problem yok:)
Kız da amcanın kurbanı, Casey de farklıydı, ben son sahnelerde amcası yerine Kevin'ın yanına gider mi diye beklemedim değil hani :)Filmi izlerken, yazık dedim. Yakışıklı eli ayağı düzgün erkek annesi yüzünden canavara dönüştü.
Mundar etti oğlanı
Yanına gideceğini düşünmedim de ben ele vermeyecek diye düşündüm bir an, canavar bile bana acıdı Amcam acımadı düşüncesinden yola çıkarak :)Kız da amcanın kurbanı, Casey de farklıydı, ben son sahnelerde amcası yerine Kevin'ın yanına gider mi diye beklemedim değil hani :)
Yanına gideceğini düşünmedim de ben ele vermeyecek diye düşündüm bir an, canavar bile bana acıdı Amcam acımadı düşüncesinden yola çıkarak :)
Ay ne kadar spoilerle dolu bir gece oldu yaa
Astoria ,
bu gece Split'ı izledim, filmden aksiyon ve adrenalin beklentisi olanlar varsa diye görüşümü yazayım, öyle yüksek gerilim yok, ağır giden ama güzel bir film bence, 23 ayrı kişiliğin 24. bir kişilik yaratması, her karakterin birbirinden bağımsız oluşu ve en çok ilgimi çeken kısımsa bir kişilik diğer kişilikler de olmayan hastalıklara sahip olabiliyor, mesela Patricia diyabet hastası ama diğerleri değil, Dennis okb.
Kevin'ın doktorunun söylediği de çok dikkat çekici geldi, dkb hastalarının düşünce gücüyle vücut kimyalarını değiştirip olağan üstü varlıklar olabileceklerini, normal insanlardan daha zeki olduklarını ve zeka seviyelerinin çok üst sınırda olduğunu, bu replikler film icabı öylesine söylenmiş olabilir mi yoksa bilimsel bir dayanağı var mı?
Sizin bu konu hakkında ki görüşünüzü almak isterim doğrusu.
Astoria benimde merak ettiğim bişey var.
Orda dennis’in örnek verdiği birisi vardı. Dkb ve kör olan bir hastada, Alt karakterlerden 3 tanesi görme yetisi kazanmış.
Gerçek bi olay mı bu biliyor musun?
Yine de benim seyredebileceğim tarzda bir filmdi ben beğendim ve filmi memnun bir şekilde bitirdim :))sizin açıklamanız mantığa daha yatkın, Patricia'nın diyabet olması gibi, Dennis'in okb'si, aslında tüm bu kişiliklerin toplandığı asıl bedenin sahibi Kevin'ın zayıf ve ürkek olması gibi, her kişilik bir diğerinde olmayan yetilere ve sağlık sorunlarına sahip.
Açıklamalarınızda telkin kısmı bana bir filmi hatırlattı, ismi gelmiyor aklıma eski bir filmdi, bir adam yıllarca kötürüm olduğuna herkesi inandırmıştı, gerçekte yürüyebiliyordu, rutin doktor muayenelerinde bile bacaklarına uygulanan baskılara tepki vermemeyi başarıyordu, acıyı beynine yasaklamış gibiydi, insan aklı gerçekten çok karmaşık bir makine, düşünce gücüyle yapabilecekleri şaşkınlık verici.
Cinsel sapkınlıklar üzerine psikopatolojik bir filmden bahsetmek istiyorum. Hem de bir Türk filmi. :) Dönemine göre epey cesur sayılabilir, davalık olmuş ancak Danıştay kararıyla gösterim hakkı kazanmış. Epey iç burkucu bir film, psikopatolojik durumlar var ama senaryo biraz daha derinleştirilerek daha fazla durum da görebilirdik. Filmi Youtube üzerinden izleyebilirsiniz.
25. Asılacak Kadın
IMDB Puanı: 6.5
Yılı: 1986
Tür: Polisiye, Dram
Süre: 1 sa 26 dk
Yönetmen: Başar Sabuncu
Oyuncular: Müjde Ar, Yalçın Dümer, İsmet Ay
Konusu: Pınar Kür’ün çok konuşulan ve yargıya dahi taşınan aynı adlı romanından uyarlanan film, çocuk yaştaki genç karısını gençlere peşkeş çekip onları izleyen sapık eğilimli bir kocayı anlatır. Önce hizmetçisiyken sonra karısı olan Melek cahil, yaşlı kocası Hüsrev ise iktidarsızdır. Bu evlilik sırasında Hüsrev ‘in bilinçaltında gizlediği tüm sapkın tutkuları ortaya çıkar. Ve Hüsrev sonunda Melek’le seviştirdiği ve Melek’e uzun zamandan beri umutsuzca aşık olan Yalçın tarafından öldürülür. Ancak bunun bedeli olması gerekenden farklı kesilecektir.
mune çoğu psikolojik sabit rahatsızlıkları olanlar zekidir insanlara deli zayıf düşkün zeka yetilerini kaybetmiş olarak gösteriliyordu eski filmlerde deli ile dahi arasında ince bir çizgi var.hatta bizzat tecrübe de etmiş oldum.ilaçlar beynin daha yavaşlayıp afedersin angut gibi olmasını sağlıyor ki bedenin biyoritmi ile uyumlu hale gelmesi için.aslında problem delirmek değil deliliğin insanın önceki hayati dengesini bozması.Astoria ,
bu gece Split'ı izledim, filmden aksiyon ve adrenalin beklentisi olanlar varsa diye görüşümü yazayım, öyle yüksek gerilim yok, ağır giden ama güzel bir film bence, 23 ayrı kişiliğin 24. bir kişilik yaratması, her karakterin birbirinden bağımsız oluşu ve en çok ilgimi çeken kısımsa bir kişilik diğer kişilikler de olmayan hastalıklara sahip olabiliyor, mesela Patricia diyabet hastası ama diğerleri değil, Dennis okb.
Kevin'ın doktorunun söylediği de çok dikkat çekici geldi, dkb hastalarının düşünce gücüyle vücut kimyalarını değiştirip olağan üstü varlıklar olabileceklerini, normal insanlardan daha zeki olduklarını ve zeka seviyelerinin çok üst sınırda olduğunu, bu replikler film icabı öylesine söylenmiş olabilir mi yoksa bilimsel bir dayanağı var mı?
Sizin bu konu hakkında ki görüşünüzü almak isterim doğrusu.
Mahçup olmazdınız inanın, çoğu kişiye ağır gelen çok hareket, aksiyon, adrenalin içermeyen psikolojik gerilim filmlerini seviyorum, bu sebeple Split bana doyurucu geldi, ki The Jacket'ı seyrettiyseniz konusunun ne kadar ağır olduğunu ve filmin nasıl ilerlediğini bilirsiniz, o filmi de seyretmiştim onu seyreden birçok benzer ağırlıktaki filmleri sıkılmadan seyredebilir sanırım:)
Çoklu kişilik bölünmesiyle ilgili yıllar evvel bir film seyrettim diye hatırlıyorum, maalesef ki filmlerin isimlerini aklımda tutamıyorum, hatırladığım detay Kevin kadar çok karakter barındırmıyordu ama o da babası tarafından tacize uğramış işkence görmüş biriydi, genel olarak baktığımızda bu tip kişilik bölünmelerini konu alan filmlerde hasta olan kişinin çocukluğunda anne ya da babası tarafından taciz veya şiddete maruz kalmış kişilikler olması, demek ki bu detay hastalığın ortaya çıkma nedeni gerçekten, her travma yaşayanda da görülmüyor bu durum, mesela benim izlemekten zevk aldığım criminal minds dizinde Dr. Spencer Reid karakteri var, annesi psikolojik problemleri olan babası tarafından şiddet görmüş ve terk edilmiş, kendisinde de psikolojik sorunlar olan ama bu sorunları kendi yararına çevirmeyi başarmış dahi doktor ve kişilik analizcisi olarak yer alır dizi de.
Neyse film önerisi konusunu psikolojik analiz topiğine dönüştürmeden kaçayım, öneriler için teşekkür ederim tekrardan, tüm önerileri tek tek izlemeye çalışacağım.
Bir Müjde Ar filmi de ben önereyim, Umur'un teyzesi Üftade'ye duyduğu sevgiyi, Üftade'nin yaşadığı psikolojik sorunları ele alan gerçek bir hikayeden uyarlanma dram filmidir. Üftade'nin bastırılmış sessiz bir kadın oluşu, Umur'la olan bağları seyrettiğim dönemde beni etkilemişti.
Eki Görüntüle 2072290
Astoria çok güzel bilgiler çok teşekkürler. Bu Alman hastadan bahsederken çok gerçekti örnek ama doğrulamana da sevindim.
Mune ablacım, önerdiğim dizinin ilkinde DKB olan bir hastanın, neden öyle olduğu kimlerin sebep olduğu ve hangi duygu ve düşüncelerle kişiliklere geçiş yapıldığı anlatılıyor.
Kişiliklerden birinin bizi kurtar demesiyle macera başlıyor ama yine burdaki Dennis gibi hakim olmaya çalışan patron karakter var ve bütün yükün onda olduğunu herzaman ana karakterin kaçmaya çalıştığı için onu var etmeye çalıştığını savunuyor.
Oyunculuk en az bu film kadar harika, belki daha fazla bana göre
20 bölümlük, bölümü 1 saat olan mini dizi.
Umarım ikinizde izlersiniz ve sonra bana çok beğendiğinizi yazarsınız
Sizler gibi psikoloji eğitimi almış insanların yanında benim analizlerim komik kaçar, insanlar duracağı yeri bilmeli, Teyzem filmi her zaman ki gibi bir Türk filmi denecek türden sanılabilir ama Bursa'da geçen filmin kahramanlarından Üftade'nin yeğeni filmdeki adıyla Umur ama gerçek hayatta Ümit Ünal adıyla bilinen kişinin kaleme aldığı bir hikaye, o yüzden aman Müjde Ar filmi mi denmeyecek bir film, Ümit Ünal hayatımız boyunca hiç tanımayacağımız teyzesini hem kitap yazarak hem de filminin çekilmesi için uğraşarak ölümsüzleştirmiş, bu sayede bastırılmış, ezilmiş bir çok kadın gibi yitip gitmemiş Üftade, ki şahsen Müjde Ar'ı hiçbir kısıtlamaya yer vermeden olabildiğince cüretkar ve eleştirmenlerin, toplumun ne dediğine aldırış etmeden oyunculuğunu sergilediği için hep takdir etmişimdir, her filminde direkt psikolojik sorunları ele almasa da bazı filmlerinde fiziksel ve psikolojik şiddet gören, mahalle baskısını yansıtan rollerde oynamıştır, mesela İffet gibi filmleri.Keşke dönüştürseniz yahu, ben zevkle okuyorum ne güzel. Çok teşekkür ederim, diğer filmleri izledikten sonraki yorumlarınızı da beklerim. :)
Bu akşam seyredeceğim film belli oldu, çok teşekkürler. :)
Sizler gibi psikoloji eğitimi almış insanların yanında benim analizlerim komik kaçar, insanlar duracağı yeri bilmeli, Teyzem filmi her zaman ki gibi bir Türk filmi denecek türden sanılabilir ama Bursa'da geçen filmin kahramanlarından Üftade'nin yeğeni filmdeki adıyla Umur ama gerçek hayatta Ümit Ünal adıyla bilinen kişinin kaleme aldığı bir hikaye, o yüzden aman Müjde Ar filmi mi denmeyecek bir film, Ümit Ünal hayatımız boyunca hiç tanımayacağımız teyzesini hem kitap yazarak hem de filminin çekilmesi için uğraşarak ölümsüzleştirmiş, bu sayede bastırılmış, ezilmiş bir çok kadın gibi yitip gitmemiş Üftade, ki şahsen Müjde Ar'ı hiçbir kısıtlamaya yer vermeden olabildiğince cüretkar ve eleştirmenlerin, toplumun ne dediğine aldırış etmeden oyunculuğunu sergilediği için hep takdir etmişimdir, her filminde direkt psikolojik sorunları ele almasa da bazı filmlerinde fiziksel ve psikolojik şiddet gören, mahalle baskısını yansıtan rollerde oynamıştır, mesela İffet gibi filmleri.
2017'de vizyondaymış, puanları da yüksekti yanılmıyorsam ama seyretmiş birileri varsa bu film ne anlattı bana anlatsın çünkü ben içinde doğru dürüst hiç replik olmayan, hayaletin bir pencere kenarında duruşunu neredeyse 10 dakika gösteren(ki o kadar süre aynı kare gösterilince bir aksiyon olacak sanıyorsunuz ama tıııssss hiçbirşey olmuyor) o çarşafı niye yüzüne örttüğünü anlamadığınız, konusunu kavrayamadığınız hayatım boyunca seyrettiğim en sıkıcı film diyeceğim bu filmi seyrettim ama anlamadım, sorun ben de olabilir diye seyreden varsa anlatsın lütfen, ki yıllar evvel Patrick Swayze ve Demi Moore'un başrol oynadığı Ghost filmi bu filme bin basar.