Psikopatolojik Vakaları Anlatan Film Önerileri (Meraklısına)


Şimdi paylaşılmış psikotik bozukluk aynı ailede bir psikotik bozukluğa sahip olan kişinin diğer aile bireylerinin de aynı belirtilere sahip olması demek. Yani mesela evde birisi telefonların dinlendiğini düşünüyorsa bütün aile bireylerinin telefonlarının dinlendiğini düşünmesi. Ama Hannah sağır yani, anne babanın konuşmalarından etkilenemez, babasının neyi gördüğüne anlam veremez ama son sahnede sanırım Hannah da görüyordu. Hannah görmeseydi belki paylaşılmış psikotik bozukluk denebilirdi karı koca arasında. Ama Curtis'in o gösterdiği belirtiler, insanların kendisiyle aynı şeyleri görmediğine şaşırması vs. için dahi izlemeye değer diye düşünüyorum. :)
 
Hmm en sevdiğim IMDBde fazla oylanmamış olan güzel filmler. Anoreksiyayla ilgili sanırım hemen izleyeceğim. :)

Anoreksiya-blumia ve filme konu edilen aile içinde nasıl ortaya çıktığı ile ilgili evet.
Film zaten çok açık akan bir film; süslü hiçbir yönü yok, düz bir anlatımda.
Bana, izlerken ayrı bir acıma hissi çöktüğünü hatırlıyorum o birlikte yemek yeme sahnelerinde, bilhassa.
Umarım izlediğine pişman olmayacağın bir film olur senin için de ^_^
 
Astoria bu senenin filmi imiş sanırım; dün Hunger Point'in posterini aratmıştım, direkt bunu da eklemiş benim -ilgimi çekebilecekler- listesine.

Fragmanına baktım Keanu da var :)
Henüz izlemedim (İzleyeceğim)
Paylaşmak istedim:
 
Oo "Biliyom biliyom" diye aşağı kaydırırken hızlı geçtim, görmedim sanırım :)
Bir daha bakayım listeye kaçırdıklarım var mı diye.

Sayfa 13'te, 17. film. :) Yani çok aman aman bir film mi derseniz değil ama çoğu yeme bozukluğu türlerini gösteriyor, o anlamda güzel.
 
Mune hanım başlık düzenleyemiyoruz sanırım, ben düzenleyemedim. 10 filmden fazla oldu liste yanıltıcı olmasın, "Psikopatolojik Vakaları Anlatan Film Önerileri (Meraklısına)" diye düzeltebilir miyiz başlığı, size zahmet olmazsa. :)
 
Sayfa 13'te, 17. film. :) Yani çok aman aman bir film mi derseniz değil ama çoğu yeme bozukluğu türlerini gösteriyor, o anlamda güzel.

Gördüm az önce, direkt atlamışım görmeden

Alış-veriş bağımlılığı olan kızın filmine geçmişim hatta arada Beyzayı da atlamışım.
Benim vaktinde anoreksiyadan dönmüşlüğüm var ondan ilgimi çekiyor. Hunger Point'i de ondan izlemiştim. :)
 

İyi ki dönmüşsünüz. Allah başlara vermesin çok zor, hayati tehlikesi hat safhada olan bir rahatsızlık.
 
İyi ki dönmüşsünüz. Allah başlara vermesin çok zor, hayati tehlikesi hat safhada olan bir rahatsızlık.

Amin. Evet zordu ancak erken fark edip iyi bir doktorla da çalışınca, hasar almadı vücudum şükür ki.
Zaten bu filmlere ilgi kendi hallerimden gelen bir durum. Umut ışığım filmini hiç beğenmemiştim diyeyim siz anlayın :))
 

Çok geçmiş olsun. :) Ehehe, aynen öyle oluyor kim neye ilgiliyse ya da neye yatkınsa ona yönelik kitap ya da filmler ilgi çekiyor. Mesela burada benden en sık istenen Borderline'a yönelik filmlerdi.
 
PSİKOPATOLOJİK VAKALARI ANLATAN FİLM ÖNERİLERİ (DEVAMI)

Eksik kalan filmleri sizlerin de önerisiyle tamamlamaya devam ediyorum. :)

26. Black Swan (Siyah Kuğu)



IMDB Puanı: 8.0

Yılı: 2010

Tür: Dram, Gerilim

Süre: 1 sa 48 dk

Yönetmen: Darren Aronofsky

Oyuncular: Natalie Portman, Vincent Cassel, Mila Kunis

Konusu: Nina Sayers, New York’ta yaşayan çok yetenekli bir balerindir ve hayatında çoğu balerin için de olduğu gibi dans etmekten başka bir şey yoktur. Eski bir balerin olan ve bu konuda çok hırslı olan annesi Erica ile yaşamaktadır. Oyun yönetmeni Thomas Leroy, Kuğu Gölü’nün baş balerini Beth Macintyre’i yeni sezonda değiştirmeye karar verir ve ilk tercihi de Nina’dır. Leroy’un saf ve zarif Beyaz Kuğu ile şehvetin temsilcisi Siyah Kuğu’yu aynı anda canlandırabilecek birine ihtiyacı vardır. Fakat Nina’ya rakip çıkan Lily de Leroy’u etkilemeyi başarmıştır. Nina Beyaz Kuğu rolüne her ne kadar uysa da Lily de Siyah Kuğu’nun tam karşılığıdır. İki genç balerin arasındaki rekabet garip bir arkadaşlığa dönüşürken Nina da kendi karanlık tarafıyla haşır neşir olmaya başlamıştır.

(Oldukça özgün konulu bir psikolojik gerilim filmi. Nina Sayers karakterinin gördüğü halüsinasyonlar ve diğer şizofrenik epizodlar, bununla birlikte var olan anksiyetesinin iyice tetiklenmesi, annesiyle yaşadığı sağlıksız ilişki ve bağlanma bozukluğu, "mükemmel" bir balerin olma arzusunun getirisiyle tetiklenen bulimiyasını görebileceğiniz, birden fazla psikopatoloji içeren, çok güzel çıkarımlar yapabileceğiniz bir film. Dipnot: Başrol oyuncusu Natalie Portman Harvard Üniversitesi Psikoloji bölümü mezunudur. :) )

27. Matchstick Men (Üçkağıtçılar)



IMDB Puanı: 7.3

Yılı: 2003

Tür: Komedi, Polisiye, Dram

Süre: 1 sa 56 dk

Yönetmen: Ridley Scott

Oyuncular: Nicolas Cage, Sam Rockwell, Alison Lohman

Konusu: Kıdemli dolandırıcı Roy ve hırslı partneri Frank, son günlerde su arıtma mekanizmalarına ilişkin bir dolandırıcılık sistemi üzerinde çalışmaktadırlar. Hiçbir şeyden şüphelenmeyen insanlar, bu su arıtma filtrelerini esas değerinin on katı bedel ödeyerek satın alıp araba, mücevher ya da deniz aşırı seyahat kazanmayı hayal etseler de hiç kimsenin bir şey kazanması söz konusu olmamaktadır. Roy’un özel hayatı pek de iyi gitmemektedir. OKB ve agorafobik olması, ayrıca aşırı duyarlı mizacı suç işleme yeteneğini tehdit altında bırakınca çaresiz, bir psikologtan destek almak zorunda kalır. Bir zamanlar varlığından şüphe etmiş olsa da bundan emin olamadığı 14 yaşındaki kızı ile yüz yüze gelmek de kendisine yeterince sıradışı bir deneyim yaşatacaktır.

(Roy karakterinde obsesif kompulsif bozukluk ve agorafobi - açık alan korkusu- rahatsızlıkları mevcut. Aynı zamanda epey planlı programlı, kanuna aykırı davranan, zarar veren bir dolandırıcı olması da kendisine antisosyal kişilik bozukluğu tanısını koyuyor. İzlerken eğlenebileceğiniz sevimli bir film. Nicolas Cage'in her filmini beğenmem bu arada. :) )

28. Mean Girls (Kötü Kızlar)



IMDB Puanı: 7.0

Yılı: 2004

Tür: Komedi

Süre: 1 sa 37 dk

Yönetmen: Mark Waters

Oyuncular: Lindsay Lohan, Rachel McAdams, Tina Fey

Konusu: Afrika’da doğup büyüyen Cady Heron’in anne ve babası zoologtur. Bu vesile ile büyüme yolunda ilerlerken hayata dair şu ilkeyi temel alarak şekillenmiştir: Doğada güçlü olan hayatta kalır! Yalnız yaşı 15 olduğunda ve liseye başlayınca kafasındaki o orman kanunlarının pek de sandığı gibi olmadığını görür. Hele ki işin içine aşk girdiğinde ezbere bildiği her şeyi unutup baştan başlaması gerekecektir. Cady, ne yazık ki okulun en gözde kızı “Estetikli” Regina George’un eski erkek arkadaşı Aaron Samuels’e gönlünü kaptırmıştır. İşler sarpa sarmaya hazır biçimde onu beklemektedir.

(Bu filmi izlemeyen kaldı mı bilmiyorum yine de eklemek istedim. 2000'li yılların ergenlerinin çok iyi tanıdığı Regina George aslında histriyonik kişilik bozukluğuna sahip. Tam bir "teen movie" diyebileceğimiz bir film, kafa dağıtacak bir film arıyorsanız izleyebilirsiniz.)

29. Michael Clayton (Avukat)



IMDB Puanı: 7.3

Yılı: 2007

Tür: Polisiye, Dram, Gerilim

Süre: 1 sa 59 dk

Yönetmen: Tony Gilroy

Oyuncular: George Clooney, Tilda Swinton, Tom Wilkinson

Konusu: Michael Clayton, New York’ta son derece büyük bir şirket hukuku firmasında arabuluculuk görevini üstlenmektedir. Yaptığı işe de firmasına da bağlılığının altında hem kumar zevki hem de sonu iyi gitmeyen bir önceki iş kurma planından kalan borçlar yatmaktadır. Kendisine verilen son görev, öngörülemeyen bir felaketi yoluna koymaktır ve bu görev esnasında kendinden iyice uzaklaşarak içindeki bir başka adamla yüzleşecektir.

(Tilda Swinton'a müthiş performansıyla Oscar ödülü kazandıran, Tom Wilkinson'ın da bir Oscar hak ettiği, IMDB puanından fazlasını hak eden (bence) gerçekten müthiş bir film. Bir aksiyon filmi arıyorsanız bu o film değil, daha durağan giden, temposu yavaş ancak ciddi mesajlar da veren bir konusu var. Anlaması çok kolay değil, başta "Ne izledim lan ben" olabilirsiniz o yüzden dikkatli seyretmenizi öneriyorum. Psikopatolojik duruma gelince Michael Clayton'ın bipolar bozukluğundan ötürü "kırılma noktalarına" denk geldiğiniz manik sahneleri mevcut.)

30. The Hurt Locker (Ölümcül Tuzak)



IMDB Puanı: 7.6

Yılı: 2008

Tür: Dram, Savaş, Gerilim

Süre: 2 sa 11 dk

Yönetmen: Kathryn Bigelow

Oyuncular: Jeremy Renner, Anthony Mackie, Brian Geraghty

Konusu: Herkesin potansiyel düşman ve her objenin de ölümcül bomba olduğu Irak’ta, uzman askerler dünyanın en zor görevlerinden birinde yer alır. Sıcak savaşın ortasında bombaları imha etmekle yükümlüdürler. Takım lideri William James, hem bu yaygın bombalarla hem de psikolojik ve duygusal etkilenmelerle uğraşmaktadır. James’in iki askeri kendini cüretkarca savaşın ortasına atar. James ise ölüme aldırmadığı için askerlerine yardıma gider. Yeni vahşi liderlerini korumaya çabalayan adamlar, şehri kaosa sürükler.

(Konusundan da anlayacağınız üzere Irak savaşında askerlerin geliştirdiği Travma Sonrası Stres Bozukluğu üzerine gelişen bir konusu var. PTSD'yi en iyi gösteren filmlerden biri olduğu için merak edenler seyredebilirler. 6 Oscar ödülüne sahip.)

31. Temple Grandin



IMDB Puanı: 8.3

Yılı: 2010

Tür: Biyografi, Dram

Süre: 1 sa 47 dk

Yönetmen: Mick Jackson

Oyuncular: Claire Danes, Julia Ormond, David Strathairn

Konusu: Biyografik bir TV filmi olan yapımda, otizm tanısı alan Temple Grandin’in azmi ve kararlılığı sayesinde hayvancılık alanında doktora yaparak başarılı bir bilim kadınına ulaşma öyküsü anlatılıyor. Şu anda 70 yaşında olan Temple Grandin, Colorado Üniversitesi’nde hocadır ve otizm ve hayvan yetiştiriciliği konusunda çok iyi tanınan bir konuşmacıdır.

(Konusundan da anlayacağınız üzere Temple Grandin otizmli bir birey ve başarıları dudak uçuklatıyor. İzlerken gözlerinizin dolmaması elde değil. Kendi hayatınızda veya çevrenizde otizmli bireyler varsa lütfen bu filmi izleyin, izlettirin. Bakış açınızda çok şey değişecek. Otizm bir hastalık değil, farklılıktır.)

32. Still Alice (Unutma Beni)



IMDB Puanı: 7.5

Yılı: 2014

Tür: Dram

Süre: 1 sa 41 dk

Yönetmenler: Richard Glatzer, Wash Westmoreland

Oyuncular: Julianne Moore, Alec Baldwin, Kristen Stewart

Konusu: Alice Howland, Columbia Üniversitesi'nde ünlü bir dilbilim profesörüdür. Bir gün doktor muayenesinde kendisine Alzheimer'ın başlangıç evresinde olduğu teşhisi konur. Alice'in hayatı artık eskisi gibi olmayacak; geçirdiği hastalık, eşi ve üç çocuğuyla birlikte sürdüğü hayata yeni bir gözle bakmasını sağlayacaktır. İnsan ilişkilerini sorgularken öte yandan da en genç kızı Lydia ile olan ilişkisiyle de onu yeniden kazanmak için mücadele verecektir. Alice, uzmanlaştığı bölüm gereği hayatı boyunca yeni şeyler öğrenmektedir ve bu yüzden hastalığını başta kabullenmek istemez. Bir gün Manhattan sokaklarında kayboluşuyla durumu kavramaya başlayan Alice, zamanla Alzheimer'la mücadele etmenin yollarını arayacaktır.

(Julianne Moore'un müthiş performansıyla Oscar ödülünü sonuna dek hak ettiği, Alzheimer hastalığı ve bu hastalığın kişide ve çevresinde yarattığı duygudurum değişikliği ve farkındalığı üzerine gerçekten oldukça iyi bir film. Çevrenizde Alzheimer hastası olan birileri varsa ya da olduysa sizin için daha da anlam kazanacak.)

33. The Machinist (Makinist)



IMDB Puanı: 7.7

Yılı: 2004

Tür: Dram, Gerilim

Süre: 1 sa 41 dk

Yönetmen: Brad Anderson

Oyuncular: Christian Bale, Jennifer Jason Leigh, Aitana Sánchez-Gijón

Konusu: Bir yıldır uykusuzluk hastalığı çeken Trevor Reznik, bir fabrikada işçi olarak çalışmaktadır. Dinlenememekten ötürü vücudu bitik bir haldedir. Öte yandan işi dikkat gerektirir ve en ufak bir hatanın bedeli ağır olacaktır. Trevor ise her şeye çok zor konsantre olmaktadır. Bu yüzden kendisine birtakım notlar bırakmaya ve giderek azalan kilosunu sarı kağıtlara yazıp dairesine asmaya çok meraklıdır. Hayatında duygusal olarak bir şeyler yaşadığı fahişe Stevie ile bir yandan da tutku duyduğu Maria vardır. İş arkadaşları kendisine, bu gözle görünür kilo kaybı ve bedensel çöküşün arkasında ne olduğunu bilmemekten ötürü güven duymazlar. Bu yüzden Trevor da uykusuzluğunun da getirdiği etkenle çeşitli paranoyalar geliştirir.

(Konusundan da anlayacağınız üzere insomnia, yani uykusuzluk hastalığının kişinin hayatını nasıl etkilediği üzerine bir film. Ders çalışmak için 1-2 gün üst üste sabahlayanlar olduysa bilirler, o zamanlar bile ruh gibi olursunuz, zor algılarsınız, çevrenizde olanlara karşı duyarsız olursunuz. Tedavi edilmeyen insomnia hastaları ise çok uzun süre uykusuzluk çekmekten ötürü sanrılar, paranoyak düşünceler geliştirebilirler. Binbir karakter için binbir şekle giren Christian Bale'in kıymeti bilinmedik müthiş performansıyla izleyeceklere şimdiden keyifli seyirler dilerim.)

34. Side Effects (Acı Reçete)



IMDB Puanı: 7.1

Yılı: 2013

Tür: Polisiye, Dram, Gerilim

Süre: 1 sa 46 dk

Yönetmen: Steven Soderbergh

Oyuncular: Rooney Mara, Channing Tatum, Jude Law

Konusu: Emily ve Martin Taylor, Amerikan rüyasının örnek ve gözde çifti gibidir. New York’ta yüksek standartlara sahip lüks ve başarı içinde bir hayat sürdürürlerken Martin'in bir borsa yolsuzluğuna karışması ve hapse girmesi tüm yaşamlarını alt üst edecektir. Emily, kocası hapse girdikten sonra küçük bir apartman dairesine taşınır ve depresyon-anksiyete belirtileriyle boğuşmaya başlar. 4 yıl boyunca kocasını beklerken bir yandan psikiyatra gider ve ilaç yardımı alır. İlaçların sayesinde yaşamaya çalışan kadın için doktoruyla arasında başlayan ilişki sonrasında işler iyiden iyiye zorlaşacaktır.

(Konusunda da yazdığı üzere depresyon ve anksiyete bozuklukları, buna bağlı gelişen intihar düşünceleri ve girişimlerini görebileceğiniz bir film. İzlerken sizi gerim gerim geriyor, oldukça sürükleyici olduğunu söyleyebilirim. Yalnız Hollywood'un sürekli olarak depresif bozukluklara sahip kadınları "ne halt edeceği belli olmayan tipler, kadınlar şeytandır dostum" şeklinde damgalamasından cidden bıkmış durumdayım. Böyle olmayan bir film biliyorsanız yazabilirsiniz, ben bulamadım.)

35. A Dangerous Method (Tehlikeli İlişki)



IMDB Puanı: 6.5

Yılı: 2011

Tür: Biyografi, Dram, Duygusal

Süre: 1 sa 39 dk

Yönetmen: David Cronenberg

Oyuncular: Michael Fassbender, Keira Knightley, Viggo Mortensen

Konusu: 1904 yılında geçen hikaye, psikanalist Carl Jung ile hastası Sabina Spielrein arasında doktor-hasta ilişkisiyle başlayan ve daha sonrasında ise Freud'un da dahil olacağı çalkantılı bir ilişkiye dönüşen bir aşk üçgenini anlatıyor. Evli ve eşi bebek bekleyen Carl Jung, akli dengesi yerinde olmayan Sabina üzerinde Freud’un tartışmalı tedavi yöntemini ilk kez uygular; fakat tedavi ilerleyen aşamalarında Sabina ile yakınlaşmaktan kaçamaz. Bu üçlü ilişki gerilimi artırırken, Freud ve öğrencisi genç Jung'un arası da açılacaktır.

(Filmin içerdiği psikopatolojik vakadan ziyade Sigmund Freud ve öğrencisi Carl Jung arasında olan çekişmeli rekabeti izlemek isteyenler olursa diye ekliyorum bunu.)

36. Hunger Point (Açlık Noktası)



IMDB Puanı: 5.7

Yılı: 2003

Tür: Dram

Süre: 1 sa 40 dk

Yönetmen: Joan Micklin Silver

Oyuncular: Barbara Hershey, Christina Hendricks, Susan May Pratt

Konusu: Hunter ailesinde sürekli, bitmek bilmeyen, aşırı bir diyet uygulama düzeni vardır çünkü anne Hunter genetik olarak kilo alımına yatkın olduklarından ötürü şişman bir aile olmaktan endişe duymaktadır. Bir gün ailenin çok çalışkan olan hukuk öğrencisi kızı, bir yeme bozukluğu hastalığına yakalanır ve işler birden tersine döner.

(Sevgili @GangstaWalk 'un önerisiyle listeye aldığım, yeme bozukluğu üzerine bir film. Henüz izleyemedim ama en kısa zamanda izleyeceğim. Altyazılı kaynak araştırıyorum bir yandan ama bulamazsanız, diliniz de varsa Youtube'tan altyazısız orijinal diliyle izleyebilirsiniz.)
 
Leo derken Leonardo DiCaprio mu oynayacakmış, yeaaaaahhh. Shutter Island tadında bir film olursa tadından yenmez. :)
Daha bile iyisi olacak bence.

The Revenant’ta bildiğin üşümüştüm dizlerim titremişti korkudan sinema salonunda,
Shutter Island, inception onları hiç demiyorum bile

1 sene kadar oldu haberi çıkalı hep Billy’yi oynamak istedim hazırlanıyorum en kısa sürede hayata geçiricem demişti.
Yanlış hatırlamıyorsam (ki bu konuda kendime hiç güvenmem) yönetmenliğini de üstlenecekti.
 

Tarantino'nun yöneteceği Manson cinayetlerini konu alan filmle beraber bunu da bekliyorum o zaman vuuu heyecanlandım.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…