- 17 Temmuz 2018
- 4.055
- 18.821
- Konu Sahibi Rosalind Franklin
- #1
2 ay oldu yurtdışına taşındım ve doktoraya başladım. İlk 15 gün çok zordu ama şu an ülkeye ve sosyal hayata alıştım. Kendi isteğimle doktora çalışmalarımda farklı bir alana yöneldim. Danışman hocam da başvuru sürecinde bunu bilerek kabul etti. Şu an hala destek oluyor bana, aktif çalışma gerektirecek bir alandayım ve ilk dönemimi teknikleri en iyi şekilde öğrenmeye harcamam gerektiğini, bana güvendiğini, acele etmeme gerek olmadığını her şeyi iyice öğrendikten sonra bağımsız çalışabileceğimi söyledi.
Beni eğitmesi için iki doktora sonrası araştırmacısını görevlendirdi. Gel gelelim bir tanesi bana hayatı zindan ediyor. Sadece kendi doğruları var ve onların dışına çıktığım için şu an beni kesinlikle eğitmek istemiyor. Hiçbir şey göstermiyor, ben yanına gidip ne yaptığını öğrenmek istediğimde beni uzaklaştırıyor. Mesela bana 2 ders al bir dönemde ben öyle aldım demişti, ben 4 ders aldım çünkü zamanım vardı ve derslerimi 1 senede bitirmeye çalışıyorum. Buna çok bozuldu. İkinci olarak benim öğrenme yöntemim kendisinden farklı ve bunu asla kabul etmiyor. Bana hiçbir tekniği göstermek zorunda olmadığını benim araştırıp kendim yapmam gerektiğini (ama bizim alanımızda bu olası değil, her zaman ilk aşamada bir mentor ile çalışır insanlar çünkü aktif araştırma gerekiyor) benim bu şekilde başarılı olamayacağımı, iki sene sonunda doktora yeterliliği geçebileceğimi düşünmediğini, iki sene sonra bırakmak için çok geç olacağını o yüzden hemen bıraksam benim için daha iyi olacağını söylüyor. Bunun sebebi de hemen kendi projeme başlamamam ve teknik öğrenmeye çalışmam.
Arada yanıma geliyor ben bir makale okurken. O an ne okursam okuyayım 'ne gerek var, bu sana bir şey kazandırmaz, sadece bunu okuma, zaten başaramayacaksın' diyor. Ben sadece onu okumuyorum ki bilgi dağarcığımı geliştirmek için alanla ilgili her şeyi okumaya çalışıyorum. Biliyor benim bu alanla ilgili tecrübem olmadığını ama sürekli bunu yüzüme vurup beni küçümsüyor. Bana bir 'ev ödevi' verdi, verirken diyor ki sen bunu da bilmiyorsundur şimdi. Yapamazsın zaten ama yine de iyilik yapıyorum sana bunu vererek dedi. Ben onunla uğraşıyordum aklıma bir şey takıldı sordum bana dedi ki 'bu kadar uzun sürmemesi gerekiyordu, beceremeyeceksen söyle'.
Çalışma grubundaki herkese beni kötülüyor. Birkaç kere kendim duydum, beni fark edince kendi ana dillerinde konuşmaya başlıyorlar ben anlamayayım diye. Hoca da ona o kadar çok güveniyor ki senin gelişmeni hep ondan takip edeceğim diyor. Çalıştığım diğer araştırmacıdan da kıdemli, o da bana 'Ne derse yap, o en iyisidir' diyor. Yani güvenebileceğim kimse yok. Hoca ile de aramı bozacağına eminim. Ben bir şeyler öğreneyim diye elimden gelen her şeyi yapıyorum ama sanırım başka alandan geldim ve hemen projeme başlayamadım diye sebebini bilmediğim bir şekilde bana çok sinirli davranıyor. Sanırım beni ayakbağı olarak görüyor. Sürekli küçümsüyor laflarıyla özgüvenimi yerle bir etti. Ben sana neden çalışmamda yardım ettireyim ya mahvedersen, bu örnekler senden daha değerli, sen bir şey bilmiyorsun başaramazsın diyor. Sanırım aralarında konuşmuşlar, diğer bana daha iyi davranan araştırmacı dün bana 'Ben olsam bilmediğim bir alandaki bursu kabul etmezdim' dedi. Halbuki ben gerçekten bu alanı çok isteyerek seçmiştim.
Artık ben de başaramayacağıma emin oldum. O kadar stres altındayım ki her sabah burnum kanayarak uyanıyorum. Geceleri mide ağrısından saatlerce kıvranıyorum. Sabahları binaya girerken ellerim titremeye başlıyor. Dün kimse yokken ofiste birkaç damla gözyaşımın düşmesine engel olamadım. Zaten dünyanın öbür ucundayım çok isteyerek geldim bu alanı da çok seviyorum başarmak çok istiyorum ama ne yapmaya çalışsam azarlanıyorum, yapamazsın diyor, o gerekli değil diyor, yaptırmıyor-öğretmiyor ben artık kapana kısıldım.
Bu arada bu kişiyle çalışmayı bırakmak veya hocaya söyleme durumum mevcut değil. Çünkü hoca ona çok güveniyor ve hocadan sonraki en yetkili kişi kimse bana inanmaz kendimi çok kötü bir duruma sokarım. Zaten böyle giderse beni hocaya ve herkese kötüleyeceği için benimle çalışmak istemeyecekler bir süre sonra.
Bursluyum, bursumu yakıp geri dönmeyi düşünüyorum. Gerçekten dayanamıyorum çünkü. Ruh sağlığım mı, kariyerim mi arasında seçim yapmak zorundayım. Dönüş biletlerine bakmaya başladım çünkü gerçekten sınırdayım.
Beni eğitmesi için iki doktora sonrası araştırmacısını görevlendirdi. Gel gelelim bir tanesi bana hayatı zindan ediyor. Sadece kendi doğruları var ve onların dışına çıktığım için şu an beni kesinlikle eğitmek istemiyor. Hiçbir şey göstermiyor, ben yanına gidip ne yaptığını öğrenmek istediğimde beni uzaklaştırıyor. Mesela bana 2 ders al bir dönemde ben öyle aldım demişti, ben 4 ders aldım çünkü zamanım vardı ve derslerimi 1 senede bitirmeye çalışıyorum. Buna çok bozuldu. İkinci olarak benim öğrenme yöntemim kendisinden farklı ve bunu asla kabul etmiyor. Bana hiçbir tekniği göstermek zorunda olmadığını benim araştırıp kendim yapmam gerektiğini (ama bizim alanımızda bu olası değil, her zaman ilk aşamada bir mentor ile çalışır insanlar çünkü aktif araştırma gerekiyor) benim bu şekilde başarılı olamayacağımı, iki sene sonunda doktora yeterliliği geçebileceğimi düşünmediğini, iki sene sonra bırakmak için çok geç olacağını o yüzden hemen bıraksam benim için daha iyi olacağını söylüyor. Bunun sebebi de hemen kendi projeme başlamamam ve teknik öğrenmeye çalışmam.
Arada yanıma geliyor ben bir makale okurken. O an ne okursam okuyayım 'ne gerek var, bu sana bir şey kazandırmaz, sadece bunu okuma, zaten başaramayacaksın' diyor. Ben sadece onu okumuyorum ki bilgi dağarcığımı geliştirmek için alanla ilgili her şeyi okumaya çalışıyorum. Biliyor benim bu alanla ilgili tecrübem olmadığını ama sürekli bunu yüzüme vurup beni küçümsüyor. Bana bir 'ev ödevi' verdi, verirken diyor ki sen bunu da bilmiyorsundur şimdi. Yapamazsın zaten ama yine de iyilik yapıyorum sana bunu vererek dedi. Ben onunla uğraşıyordum aklıma bir şey takıldı sordum bana dedi ki 'bu kadar uzun sürmemesi gerekiyordu, beceremeyeceksen söyle'.
Çalışma grubundaki herkese beni kötülüyor. Birkaç kere kendim duydum, beni fark edince kendi ana dillerinde konuşmaya başlıyorlar ben anlamayayım diye. Hoca da ona o kadar çok güveniyor ki senin gelişmeni hep ondan takip edeceğim diyor. Çalıştığım diğer araştırmacıdan da kıdemli, o da bana 'Ne derse yap, o en iyisidir' diyor. Yani güvenebileceğim kimse yok. Hoca ile de aramı bozacağına eminim. Ben bir şeyler öğreneyim diye elimden gelen her şeyi yapıyorum ama sanırım başka alandan geldim ve hemen projeme başlayamadım diye sebebini bilmediğim bir şekilde bana çok sinirli davranıyor. Sanırım beni ayakbağı olarak görüyor. Sürekli küçümsüyor laflarıyla özgüvenimi yerle bir etti. Ben sana neden çalışmamda yardım ettireyim ya mahvedersen, bu örnekler senden daha değerli, sen bir şey bilmiyorsun başaramazsın diyor. Sanırım aralarında konuşmuşlar, diğer bana daha iyi davranan araştırmacı dün bana 'Ben olsam bilmediğim bir alandaki bursu kabul etmezdim' dedi. Halbuki ben gerçekten bu alanı çok isteyerek seçmiştim.
Artık ben de başaramayacağıma emin oldum. O kadar stres altındayım ki her sabah burnum kanayarak uyanıyorum. Geceleri mide ağrısından saatlerce kıvranıyorum. Sabahları binaya girerken ellerim titremeye başlıyor. Dün kimse yokken ofiste birkaç damla gözyaşımın düşmesine engel olamadım. Zaten dünyanın öbür ucundayım çok isteyerek geldim bu alanı da çok seviyorum başarmak çok istiyorum ama ne yapmaya çalışsam azarlanıyorum, yapamazsın diyor, o gerekli değil diyor, yaptırmıyor-öğretmiyor ben artık kapana kısıldım.
Bu arada bu kişiyle çalışmayı bırakmak veya hocaya söyleme durumum mevcut değil. Çünkü hoca ona çok güveniyor ve hocadan sonraki en yetkili kişi kimse bana inanmaz kendimi çok kötü bir duruma sokarım. Zaten böyle giderse beni hocaya ve herkese kötüleyeceği için benimle çalışmak istemeyecekler bir süre sonra.
Bursluyum, bursumu yakıp geri dönmeyi düşünüyorum. Gerçekten dayanamıyorum çünkü. Ruh sağlığım mı, kariyerim mi arasında seçim yapmak zorundayım. Dönüş biletlerine bakmaya başladım çünkü gerçekten sınırdayım.