Psikolojik Olarak Hasta mıyım?

mahh

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
11 Nisan 2022
1.224
1.022
25
Öncelikle böyle bir konu açtığım için ve bahsedeceklerim için beni yerden yere vurmamanızı çok rica ediyorum. Bu kadar saçma sapan bir durumu daha önce terapistime bile bahsetmemiştim, ilk defa burada yüzleşeceğim gibi bir durum var.

Şimdi, çocukluğumdan beri kitap okumayı çok severim. Ama şöyle bir sorunum var ki bazı kitaplara haddinden fazla bağlanırım. Hastalık derecesinde ama.

Örneğin bu hafta bir kitaba sanırım yirminci kez yeniden başladım. İlk okuduğumda lisede falandım. Bir kitap bir insanı her seferinde depresyona sokar mı, beni sokuyor. Orada henüz yirmi bile olmamış bir genç kız var. Çok masum, çok soğuk, çok mesafeli buralar tıpkı benim gibi. Bunun yanında babasından şiddet görmüş, ondan hiç değer görmemiş ama hep direnmiş hiç gücünü yitirmemiş, aile ilişkileri berbat, kendini onlardan soyutlayıp kitap okumaya falan vermiş. Burası da tıpkı benim gibi. Kızla tek benzemeyen noktamız dış görünüşümüz galiba.

Sonra birtakım olaylar oluyor. Başrol erkek zengin bir katil ve bunu öldürmek için kaçırıyor. Ama sonra aylar içinde kızın masumiyetinden ve gücünden çok etkilenip ona aşık oluyor. Onun için yapmadığı şey kalmıyor. Kızı öldürmek için kaçırmışken, sadece kız yaşasın diye herkesi öldürecek bir duruma geliyor. Adamın düşmanları adamı bitirmek için tek yolun kızı ondan almak olduğunu fark ediyorlar. Kız daha önce hiç tatmadığı güven, merhamet, şefkat gibi birçok duygu ile adam sayesinde tanışıyor. Ve ben her seferinde bu kadın karakter neden ben değilim diye depresyona giriyorum. Ciddi ciddi iştahım kapanıyor, sessizleşiyorum, ağlamaklı oluyorum, hep uyumak istiyorum hiç düşünmek istemiyorum falan öyle bir hale geliyorum. Hatta (Normalde kendime bakar, çok güzel olmasam da güzel bulurum kendimi. Saatlerce saç makyaj yaparım.) bu dönemde aynaya baktığımda kendimden nefret ederim, makyajsız neden güzel olmadığımı sorgularım. Neden o kadın gibi çok uzun bir boyum yok ve makyajsız saf bir güzelliğim yok diye aynaya bakıp kendi kendimle kavga ederim.

Biliyorum "Bu bir kurgu, sen manyak mısın? Ergen. " gibi şeyler yazanlar olacak. Normalde dışarıya karşı hiç böyle biri değilim. Arkadaşlarım hatta beni inanılmaz mantıklı insan olarak bilirler, kimseye bahsetmedim bu yüzden. İnanmazlar da zaten bu düşündüğüm şeye. Ama içten içe hissediyorum ve benim elimde değil.

Hiç sevgilim olmadı. Biz bunu yıllar önce terapistim ile konuştuğumuzda daha çok babam yüzünden çok yıprandığıma ve ikili ilişkiler için hal ve enerjimin kalmadığına, yorgun olduğuma yormuştuk. Ama şimdi dönüp baktığımda sanırım o farklı hikayeyi aramışım ve sıradan olan tüm tanışmalardan, tüm erkeklerden kaçmışım. Hatta mesleğimi normalde de sevmiyorum ama böyle bir kurgu için uygun meslek olmaması daha da çok sevmeme neden oluyor. Biliyorum anlattıklarım kulağa çok saçma geliyor ama hissettiğim esas gerçekler bunlar.

Hatta bazen kendimi çok yaşlı hissediyorum. Sanki istediğim o hikaye rakamlar her arttığında benden uzaklaşıyor ve imkansız bir hale geliyormuş gibi hissediyorum çünkü. Şu an atanmayı bu evden ve ailemden kurtulmak için çok istiyorum. Ama ileriye baktığımda memur bir kadın olup, sıradan memur bir adamla evlenip, bir evin içinde ay sonunu getirmek için yaptığımız hesaplar, o sıradan hayat gözümün önüne geldiğinde bu bende intihar etme isteği oluşturuyor.

Sanırım bu konuyu buraya açtım çünkü hem itiraf edemediğim bir saçmalık ile yüzleşmek istedim hem de beni tanımayan yabancı insanlardan fikir almak istedim.
 
Hikayede idealize ettiğin saçma ve toksik bir durum var bu tarz kitaplar yerine binlerce kitap olasılığın var her ay üç dört tanesini niyet et sevsen de sevmesen de oku ve yenisine başla. Bu aralar zamanını sosyal medya burada ve yine negatif olay döngüsü hayal gücünün geçtiği şeylerde harcama. Sen atanacaktın belli oldu mu?
 
Hikayede idealize ettiğin saçma ve toksik bir durum var bu tarz kitaplar yerine binlerce kitap olasılığın var her ay üç dört tanesini niyet et sevsen de sevmesen de oku ve yenisine başla. Bu aralar zamanını sosyal medya burada ve yine negatif olay döngüsü hayal gücünün geçtiği şeylerde harcama. Sen atanacaktın belli oldu mu?
Hayır zaten çok kitap okuyorum. Bu bahsettiğimi örnek olarak verdim yani. Şu an Bir Muhteşem Güneş 'i okuyorum mesela. Ondan da etkileniyorum ama kalkıp o kadınlar yerinde olmak istemiyorum tabi ki.

İlk atamada atanamadım. Daha doğusu İstanbul falan yazsam geliyormuş ama yazmamıştım pahalı olduğu için. İkinci atamayı bekliyorum.
 
Hikayede idealize ettiğin saçma ve toksik bir durum var bu tarz kitaplar yerine binlerce kitap olasılığın var her ay üç dört tanesini niyet et sevsen de sevmesen de oku ve yenisine başla. Bu aralar zamanını sosyal medya burada ve yine negatif olay döngüsü hayal gücünün geçtiği şeylerde harcama. Sen atanacaktın belli oldu mu?
Sağlıklı olmadığını da biliyorum bu arada. Ama dediğim gibi benim elimde değil.
 
Öncelikle böyle bir konu açtığım için ve bahsedeceklerim için beni yerden yere vurmamanızı çok rica ediyorum. Bu kadar saçma sapan bir durumu daha önce terapistime bile bahsetmemiştim, ilk defa burada yüzleşeceğim gibi bir durum var.

Şimdi, çocukluğumdan beri kitap okumayı çok severim. Ama şöyle bir sorunum var ki bazı kitaplara haddinden fazla bağlanırım. Hastalık derecesinde ama.

Örneğin bu hafta bir kitaba sanırım yirminci kez yeniden başladım. İlk okuduğumda lisede falandım. Bir kitap bir insanı her seferinde depresyona sokar mı, beni sokuyor. Orada henüz yirmi bile olmamış bir genç kız var. Çok masum, çok soğuk, çok mesafeli buralar tıpkı benim gibi. Bunun yanında babasından şiddet görmüş, ondan hiç değer görmemiş ama hep direnmiş hiç gücünü yitirmemiş, aile ilişkileri berbat, kendini onlardan soyutlayıp kitap okumaya falan vermiş. Burası da tıpkı benim gibi. Kızla tek benzemeyen noktamız dış görünüşümüz galiba.

Sonra birtakım olaylar oluyor. Başrol erkek zengin bir katil ve bunu öldürmek için kaçırıyor. Ama sonra aylar içinde kızın masumiyetinden ve gücünden çok etkilenip ona aşık oluyor. Onun için yapmadığı şey kalmıyor. Kızı öldürmek için kaçırmışken, sadece kız yaşasın diye herkesi öldürecek bir duruma geliyor. Adamın düşmanları adamı bitirmek için tek yolun kızı ondan almak olduğunu fark ediyorlar. Kız daha önce hiç tatmadığı güven, merhamet, şefkat gibi birçok duygu ile adam sayesinde tanışıyor. Ve ben her seferinde bu kadın karakter neden ben değilim diye depresyona giriyorum. Ciddi ciddi iştahım kapanıyor, sessizleşiyorum, ağlamaklı oluyorum, hep uyumak istiyorum hiç düşünmek istemiyorum falan öyle bir hale geliyorum. Hatta (Normalde kendime bakar, çok güzel olmasam da güzel bulurum kendimi. Saatlerce saç makyaj yaparım.) bu dönemde aynaya baktığımda kendimden nefret ederim, makyajsız neden güzel olmadığımı sorgularım. Neden o kadın gibi çok uzun bir boyum yok ve makyajsız saf bir güzelliğim yok diye aynaya bakıp kendi kendimle kavga ederim.

Biliyorum "Bu bir kurgu, sen manyak mısın? Ergen. " gibi şeyler yazanlar olacak. Normalde dışarıya karşı hiç böyle biri değilim. Arkadaşlarım hatta beni inanılmaz mantıklı insan olarak bilirler, kimseye bahsetmedim bu yüzden. İnanmazlar da zaten bu düşündüğüm şeye. Ama içten içe hissediyorum ve benim elimde değil.

Hiç sevgilim olmadı. Biz bunu yıllar önce terapistim ile konuştuğumuzda daha çok babam yüzünden çok yıprandığıma ve ikili ilişkiler için hal ve enerjimin kalmadığına, yorgun olduğuma yormuştuk. Ama şimdi dönüp baktığımda sanırım o farklı hikayeyi aramışım ve sıradan olan tüm tanışmalardan, tüm erkeklerden kaçmışım. Hatta mesleğimi normalde de sevmiyorum ama böyle bir kurgu için uygun meslek olmaması daha da çok sevmeme neden oluyor. Biliyorum anlattıklarım kulağa çok saçma geliyor ama hissettiğim esas gerçekler bunlar.

Hatta bazen kendimi çok yaşlı hissediyorum. Sanki istediğim o hikaye rakamlar her arttığında benden uzaklaşıyor ve imkansız bir hale geliyormuş gibi hissediyorum çünkü. Şu an atanmayı bu evden ve ailemden kurtulmak için çok istiyorum. Ama ileriye baktığımda memur bir kadın olup, sıradan memur bir adamla evlenip, bir evin içinde ay sonunu getirmek için yaptığımız hesaplar, o sıradan hayat gözümün önüne geldiğinde bu bende intihar etme isteği oluşturuyor.

Sanırım bu konuyu buraya açtım çünkü hem itiraf edemediğim bir saçmalık ile yüzleşmek istedim hem de beni tanımayan yabancı insanlardan fikir almak istedim.
Roman yerine kişisel gelişim kitapları oku...
 
Öncelikle böyle bir konu açtığım için ve bahsedeceklerim için beni yerden yere vurmamanızı çok rica ediyorum. Bu kadar saçma sapan bir durumu daha önce terapistime bile bahsetmemiştim, ilk defa burada yüzleşeceğim gibi bir durum var.

Ben ilkokul, lisedeyken böyle kitaplar çok popülerdi. Hiçbir edebi değeri olmayan kitaplar bunlar, insana hiçbir faydası yok. Tam böyle ergenlik döneminde eğlenmelik, zaman geçirmelik şeyler.

Bunları bu kadar çok kafana takacak vaktin varsa, en iyisi part time bir işe gir, hayata karış, haftanın 2-3 günü çalışsan yeter sana.
 
Ben ilkokul, lisedeyken böyle kitaplar çok popülerdi. Hiçbir edebi değeri olmayan kitaplar bunlar, insana hiçbir faydası yok. Tam böyle ergenlik döneminde eğlenmelik, zaman geçirmelik şeyler.

Bunları bu kadar çok kafana takacak vaktin varsa, en iyisi part time bir işe gir, hayata karış, haftanın 2-3 günü çalışsan yeter sana.
Şimdi dışarıdan bakınca benim bu tarz kitaplardan nefret ettiğim gibi bir anlam çıkartılır sadece, öyle bir insanım. Ama nasıl ki kendimize ne kadar acıkma desek ama bunun hiç önemi yoksa ve bir müddet sonra acıkıyorsak öyle bir şey aslında. Saçma ve yanlış olduğunu biliyorum, elimde değil.
 
Özendiginiz kurgu aşk kitaplari asiri ergence zaten bunlari okuyan kitlede lisedeki kizlar filan oluyor sadece, bu arada yani okumaya bile tahammul edemezdim ben galiba. 😬

Bu kitaplari okumaktan dolayi bir ilişkiye başlamak için kacirilmayi filan beklemeyin lutfen. 🙄 Hayati kaçirirsiniz bu şekilde hayallerle yaşarken.
 
Ben çoğu konunu okudum, senin ciddi bir psikiyatrik desteğe ihtiyacın olduğunu düşünüyorum. Zor şeyler yaşadın ama sen bunlardan ders alıp gelişmek yerine kendini dibe çekiyorsun. Sürekli hayatına bir isyanın var. Başka hayatlara ve kişilere hayranlığın var. Saçma şeyleri kafanda idealize ediyorsun. Kendi kişiliğini hiç tanımıyorsun ve etrafta beğendiğin özellikleri ben, beğenmediklerini ben değil olarak sınıflandırıyorsun çünkü kendini hiç tanımıyorsun sadece olmak istediğin kişiyi arıyorsun ve seçiyorsun. Sürekli hayal gücünde yaşıyorsun. Sürekli kararlar alıp hiçbiri için net adım atmıyorsun her şey kafanda. Bunları biraz farkına varıp çözersin diye yazıyorum. Umarım en yakın zamanda hayata karışır mental sağlığına kavuşursun
 
Ben çoğu konunu okudum, senin ciddi bir psikiyatrik desteğe ihtiyacın olduğunu düşünüyorum. Zor şeyler yaşadın ama sen bunlardan ders alıp gelişmek yerine kendini dibe çekiyorsun. Sürekli hayatına bir isyanın var. Başka hayatlara ve kişilere hayranlığın var. Saçma şeyleri kafanda idealize ediyorsun. Kendi kişiliğini hiç tanımıyorsun ve etrafta beğendiğin özellikleri ben, beğenmediklerini ben değil olarak sınıflandırıyorsun çünkü kendini hiç tanımıyorsun sadece olmak istediğin kişiyi arıyorsun ve seçiyorsun. Sürekli hayal gücünde yaşıyorsun. Sürekli kararlar alıp hiçbiri için net adım atmıyorsun her şey kafanda. Bunları biraz farkına varıp çözersin diye yazıyorum. Umarım en yakın zamanda hayata karışır mental sağlığına kavuşursun
Ciddi bir desteğe ihtiyacım olduğu doğru. Aldığım kararlar ve atmadığım adımlar ne?
 
Şimdi bu kitapların kurgu ve normal hayatta olması imkansız olan şeyler olduğunu bir kenara bırakırsak, ee hem kitaplardaki gibi bir hayat istiyorsun, hem de memur ataması bekliyorsun bu ne yaman çelişki? Bu kafanda kurduğun dünyayla kendine çizdiğin dünya bile birbirine uymuyor ki? Bence önce kendin için gerçekten ne istediğine karar ver, yoksa bunların kurgu olduğunun pek tabii sen de farkındasın.
 
Şimdi bu kitapların kurgu ve normal hayatta olması imkansız olan şeyler olduğunu bir kenara bırakırsak, ee hem kitaplardaki gibi bir hayat istiyorsun, hem de memur ataması bekliyorsun bu ne yaman çelişki? Bu kafanda kurduğun dünyayla kendine çizdiğin dünya bile birbirine uymuyor ki? Bence önce kendin için gerçekten ne istediğine karar ver, yoksa bunların kurgu olduğunun pek tabii sen de farkındasın.
Önceki konularıma göz atarsanız atanmayı mesleğimi sevdiğim için istemiyorum. Önümde beni kurtarabilecek tek yol olduğu için istiyorum. Bir an önce evden ayrılmam ve para kazanabilmem gerekiyor.
 
Önceki konularıma göz atarsanız atanmayı mesleğimi sevdiğim için istemiyorum. Önümde beni kurtarabilecek tek yol olduğu için istiyorum. Bir an önce evden ayrılmam ve para kazanabilmem gerekiyor.
Ama atandıktan sonra belli düzende garanti(?) bir hayatın olacak ondan sonra o durumdan ani bir kararla vazgeçmek zor gelebilir, ondan sonra daha da geç kalmış hissedebilirsin. Ben yaşça senden büyüğüm memur değilim ama o garanti hayata girince çıkmak istemeyen çok tanıdığım insan oldu. Mesleğini bilmiyorum özel sektörde iş alanı yok mu?
 
Burası terapi odası değil, belli ki sürekli dertleşme ihtiyacı hissediyorsunuz ve yalnızsınız. Sizin psikiyatrik/psikolojik desteğe ihtiyacınız var dertleşmeye değil.
Maladaptif hayal kurma diye bir şey duydunuz mu?
 
Burası terapi odası değil, belli ki sürekli dertleşme ihtiyacı hissediyorsunuz ve yalnızsınız. Sizin psikiyatrik/psikolojik desteğe ihtiyacınız var dertleşmeye değil.
Maladaptif hayal kurma diye bir şey duydunuz mu?
Şöyle ki arkadaşlarım var ama onlara yaşadıklarımı anlatmak istemiyorum. Ailem ile de aram iyi değil. Burada gizli bir kimliğim var. Paylaşma sebebim bu.
 
Şöyle ki arkadaşlarım var ama onlara yaşadıklarımı anlatmak istemiyorum. Ailem ile de aram iyi değil. Burada gizli bir kimliğim var. Paylaşma sebebim bu.
Tamam anlayabiliyorum paylaşma isteğinizi ancak burada ciddi psikiyatrik problem olabilecek ya da günlük hayatınızı etkileyebilecek şeylerden bahsediyorsunuz. Burada size yardımcı olunamaz düşünün buraya gelen bir böbrek hastasına faydamız dokunur mu? Dokunmaz. Ancak doktora git diyebiliriz.
Sizin dertleşmekten ziyade profesyonel desteğe ihtiyacınız var onu diyorum.
 
Ama atandıktan sonra belli düzende garanti(?) bir hayatın olacak ondan sonra o durumdan ani bir kararla vazgeçmek zor gelebilir, ondan sonra daha da geç kalmış hissedebilirsin. Ben yaşça senden büyüğüm memur değilim ama o garanti hayata girince çıkmak istemeyen çok tanıdığım insan oldu. Mesleğini bilmiyorum özel sektörde iş alanı yok mu?
Hemşireyim normalde. Ancak özel hastaneler "Atanacak personeli yetiştirmek istemiyoruz." minvalinde konuşuyorlar. Zaten özel hastane şartları malum, çok çalışma ve asgari ücret. Şu an garantiye ihtiyacım var zaten. Ve bir de memur mesaisini doldurmaya. En azında üniversite sınavına hazırlanmak için biraz vakit bulabilirim.
 
X