Mesleğimize sahip çıkalım!
Arkadaşlar, bayanlar, her şeyden önce bu ülkenin bir vatandaşı olan ve sağlığını düşünen bireyler olarak lütfen okumadan geçmeyin. Belki sesimizi duyurmak için ufak bir başlangıç ama çok rahatsız olduğum bir “gelişme”yi sizinle paylaşacağım, lütfen sıkılmadan okuyunuz. Yorum yapıp yapmamanız mühim değil ancak anlatmak istediklerimi umarım yanlış anlamazsınız ve ne kadar çok insanı bilinçlendirirsek o kadar mutlu olacağım…
Konu, daha dün yayınlanmış bir haber üzerinedir, linki veriyorum öncelikle…
'Manevi bakım uzmanları' görevlendirilecek
Her şeyden önce bu forumda da gördüğüm üzere –özellikle son zamanlarda- birçok psikoloji öğrencisi ve çok sık karşılaşmasam da psikoloğu, psikolojik danışmanı kısacası psikoloji personeli var… Sadece personeli değil, hepimizi ilgilendiren bir konu olduğu için bildiklerime dayanarak size bu konuda derdimi anlatmaya çalışacağım.
Din psikoloğu diye bir şey yoktur, olamaz da! Psikoloji insana tarafsız yaklaşan bir bilimdir ve ne dini, ne siyaseti, ne bir hayat görüşünü kişiye aşılamaya hakkı yoktur! Bu yapılanın amacı çok açıktır aslında ama siyasete vurup konumu kapattırmak istemiyorum, ülkemde maalesef din hala insanların yumuşak karnıdır ve bu birçok konuda kullanılmaktadır. Hem de kötü anlamda kullanılmaktadır ve insanların duyguları sömürülmektedir. Hasta olan, orduda olan insan zaten “manevi” desteğe ihtiyaç duyar ama bunun için devletin zaten bünyesinde bulundurduğu psikiyatristleri, psikologları, psikolojik danışmanları mevcuttur!
Yaşam koçluğu, manevi uzmanlık bunlar tamamen birer uydurmadır, şarlatanlıktır! Şimdi belki bazılarınız diyecek ki gocunuyorsunuz. Hayır, gocunmuyorum, benim işim rahat, hazırda zaten. Ama gelin bir tabloya bakalım. İşletme, iktisat, sosyoloji gibi bölümlerden mezun olup psikolojiyle uzaktan yakından ilgisi olmayan insanların 2-3 aylık sertifikalarla insanlara yaşam koçluğu adında şarlatanlık yapması… Hele ki insanların makul fiyatlarda hatta devlette bulabileceği uzmanlar varken bu şahıslara tonlarca para dökmesi, başvurması ve kandırılıp kalması sonrasında suçu psikologlara ve danışmanlara yıkması! Evet, beni rahatsız ediyor! Bilmem sizleri de ediyor mu? Hatta daha vahimini söyleyeyim lise mezunu olup bu mesleğe el atmaya kalkan var. Ha küçümsüyor muyum bu bölümlerin mezunlarını, hayır. Ama herkes hangi alanda uzmansa onu yapmalı. Haddini aşmamalı. Hipnoz biliyorum deyip, insanları uyutup paralarını çalan mı ararsınız, hastasına tecavüz eden mi, doktor olmadığı halde ilaç yazmaya kalkan mı daha neler neler… (Yalnızca psikiyatristler (6 yıl tıp + 5 yıl uzmanlık yapmış kişiler) ilaç yazabilirler, unutmayınız.)
Bilinçli olmak zorundayız. Kendi sağlığımızı, çocuklarımızın, ailemizin sağlığını birilerine emanet ederken, gerçekten iddia ettiği alanda uzman olup olmadığını bilmek zorundayız. İnsan beyni oynandığı, ekseni yerinden kaydığı zaman yerine tekrar geri getirilmesi çok zor bir şeydir hatta bazı durumlarda mümkün değildir, bilinçli olmak zorundayız! (Olaya sadece sağlık olarak yaklaşmak doğru değildir, psikologlar ve danışmanlar eğitim, adli, fikir alma, kariyer planı gibi birçok konuda insanlara yardımcı olabilmektedir, lütfen yanlış anlamayınız.)
Herkes kendi mesleğinin etiğini bilip, uygulamadıkça maalesef böyle şarlatanlara tonlarca para yatırılmaya ve insanlar mağdur olmaya devam edecek.
Hadi kendi çabalarıyla yapıyorlardı bunları anladık da bir de devletten böyle bir darbe gelmesine inanamıyorum. Kesinlikle bunun karşısında susmayacağız. İnsan sağlığı ruh ile, akıl sağlığı ile bir bütündür. Akıl sağlığınız olmasaydı düşünün bir, ne anlamı kalırdı ciğeriniz, kalbiniz, böbreğiniz sapasağlam olsun?
Gelin bir bakalım esas psikoloji personeli nasıl evrelerden geçiyormuş…
Psikiyatrist dediğiniz, iki ilaç yazıp gönderiyor denilen insanlar 6 yıl tıp okuyup üstüne 5 yıl uzmanlık okuyup bu alana 11 yıllarını veriyorlar. Bununla sınırlı kalıyor mu? Asla. Tıp her zaman güncellenmesi gereken bir dal, takip edilmesi gereken bir dal.
Psikolog dediğiniz (ki benim alanım.) 4 yıl psikoloji okuyup üstüne 2 yıl yüksek lisans yapıp üstüne –eğer isterse- 4 yıllık doktorasını yapan kişi ancak esaslı bir terapi yapabiliyor. Etti mi size 10 yıl. Bu kadarla mı kalıyor? Asla. Yine öyle bir bilim ki güncelliğini koruyor, mezunların bir çok testi, ölçeği, eğitimi, semineri alması, kendini geliştirmesi ve güncel tutması gerekiyor.
Psikolojik danışman dediğiniz 4 yıl bu bölümü okuyor, üstüne eğer isterse 2 yıl da yüksek lisansını verip yine bir sürü eğitim, seminere katılıyor ve yine kendisini güncel tutması gerekiyor.
Şimdi sorarım size insan sağlığının en önemli parçası olan ruh sağlığını korumakla görevlendirilmiş bu 3 mesleğe ayıp değil midir yapılan? Üstelik psikologlar yıllardır bir meslek yasaları olmadan çalışıyorlar bu ülkede. Hala bunun mücadelesi varken damdan düşer gibi manevi uzmanlık denen bir meslek türü yaratmak ne derece doğrudur?
Lütfen tercihlerinizi yaparken düşünün. Hiçbir şey bilmeden 2-3 aylık sertifikalarla kendisini “yaşam koçu” olarak tanıtan, ilahiyat fakültesinden mezun olup psikolojinin p'sini bilmeyen "manevi destek uzmanı" denilen bu insanlara mı yoksa işin “güvenilir” uzmanlarına mı emanet edeceksiniz kendinizi bunun yargılamasını yapın, gerekirse çevrenizdekileri uyarın…
Eğer sıkılıp bırakmadıysanız… Okuduğunuz için teşekkür ederim…
Arkadaşlar, bayanlar, her şeyden önce bu ülkenin bir vatandaşı olan ve sağlığını düşünen bireyler olarak lütfen okumadan geçmeyin. Belki sesimizi duyurmak için ufak bir başlangıç ama çok rahatsız olduğum bir “gelişme”yi sizinle paylaşacağım, lütfen sıkılmadan okuyunuz. Yorum yapıp yapmamanız mühim değil ancak anlatmak istediklerimi umarım yanlış anlamazsınız ve ne kadar çok insanı bilinçlendirirsek o kadar mutlu olacağım…
Konu, daha dün yayınlanmış bir haber üzerinedir, linki veriyorum öncelikle…
'Manevi bakım uzmanları' görevlendirilecek
Her şeyden önce bu forumda da gördüğüm üzere –özellikle son zamanlarda- birçok psikoloji öğrencisi ve çok sık karşılaşmasam da psikoloğu, psikolojik danışmanı kısacası psikoloji personeli var… Sadece personeli değil, hepimizi ilgilendiren bir konu olduğu için bildiklerime dayanarak size bu konuda derdimi anlatmaya çalışacağım.
Din psikoloğu diye bir şey yoktur, olamaz da! Psikoloji insana tarafsız yaklaşan bir bilimdir ve ne dini, ne siyaseti, ne bir hayat görüşünü kişiye aşılamaya hakkı yoktur! Bu yapılanın amacı çok açıktır aslında ama siyasete vurup konumu kapattırmak istemiyorum, ülkemde maalesef din hala insanların yumuşak karnıdır ve bu birçok konuda kullanılmaktadır. Hem de kötü anlamda kullanılmaktadır ve insanların duyguları sömürülmektedir. Hasta olan, orduda olan insan zaten “manevi” desteğe ihtiyaç duyar ama bunun için devletin zaten bünyesinde bulundurduğu psikiyatristleri, psikologları, psikolojik danışmanları mevcuttur!
Yaşam koçluğu, manevi uzmanlık bunlar tamamen birer uydurmadır, şarlatanlıktır! Şimdi belki bazılarınız diyecek ki gocunuyorsunuz. Hayır, gocunmuyorum, benim işim rahat, hazırda zaten. Ama gelin bir tabloya bakalım. İşletme, iktisat, sosyoloji gibi bölümlerden mezun olup psikolojiyle uzaktan yakından ilgisi olmayan insanların 2-3 aylık sertifikalarla insanlara yaşam koçluğu adında şarlatanlık yapması… Hele ki insanların makul fiyatlarda hatta devlette bulabileceği uzmanlar varken bu şahıslara tonlarca para dökmesi, başvurması ve kandırılıp kalması sonrasında suçu psikologlara ve danışmanlara yıkması! Evet, beni rahatsız ediyor! Bilmem sizleri de ediyor mu? Hatta daha vahimini söyleyeyim lise mezunu olup bu mesleğe el atmaya kalkan var. Ha küçümsüyor muyum bu bölümlerin mezunlarını, hayır. Ama herkes hangi alanda uzmansa onu yapmalı. Haddini aşmamalı. Hipnoz biliyorum deyip, insanları uyutup paralarını çalan mı ararsınız, hastasına tecavüz eden mi, doktor olmadığı halde ilaç yazmaya kalkan mı daha neler neler… (Yalnızca psikiyatristler (6 yıl tıp + 5 yıl uzmanlık yapmış kişiler) ilaç yazabilirler, unutmayınız.)
Bilinçli olmak zorundayız. Kendi sağlığımızı, çocuklarımızın, ailemizin sağlığını birilerine emanet ederken, gerçekten iddia ettiği alanda uzman olup olmadığını bilmek zorundayız. İnsan beyni oynandığı, ekseni yerinden kaydığı zaman yerine tekrar geri getirilmesi çok zor bir şeydir hatta bazı durumlarda mümkün değildir, bilinçli olmak zorundayız! (Olaya sadece sağlık olarak yaklaşmak doğru değildir, psikologlar ve danışmanlar eğitim, adli, fikir alma, kariyer planı gibi birçok konuda insanlara yardımcı olabilmektedir, lütfen yanlış anlamayınız.)
Herkes kendi mesleğinin etiğini bilip, uygulamadıkça maalesef böyle şarlatanlara tonlarca para yatırılmaya ve insanlar mağdur olmaya devam edecek.
Hadi kendi çabalarıyla yapıyorlardı bunları anladık da bir de devletten böyle bir darbe gelmesine inanamıyorum. Kesinlikle bunun karşısında susmayacağız. İnsan sağlığı ruh ile, akıl sağlığı ile bir bütündür. Akıl sağlığınız olmasaydı düşünün bir, ne anlamı kalırdı ciğeriniz, kalbiniz, böbreğiniz sapasağlam olsun?
Gelin bir bakalım esas psikoloji personeli nasıl evrelerden geçiyormuş…
Psikiyatrist dediğiniz, iki ilaç yazıp gönderiyor denilen insanlar 6 yıl tıp okuyup üstüne 5 yıl uzmanlık okuyup bu alana 11 yıllarını veriyorlar. Bununla sınırlı kalıyor mu? Asla. Tıp her zaman güncellenmesi gereken bir dal, takip edilmesi gereken bir dal.
Psikolog dediğiniz (ki benim alanım.) 4 yıl psikoloji okuyup üstüne 2 yıl yüksek lisans yapıp üstüne –eğer isterse- 4 yıllık doktorasını yapan kişi ancak esaslı bir terapi yapabiliyor. Etti mi size 10 yıl. Bu kadarla mı kalıyor? Asla. Yine öyle bir bilim ki güncelliğini koruyor, mezunların bir çok testi, ölçeği, eğitimi, semineri alması, kendini geliştirmesi ve güncel tutması gerekiyor.
Psikolojik danışman dediğiniz 4 yıl bu bölümü okuyor, üstüne eğer isterse 2 yıl da yüksek lisansını verip yine bir sürü eğitim, seminere katılıyor ve yine kendisini güncel tutması gerekiyor.
Şimdi sorarım size insan sağlığının en önemli parçası olan ruh sağlığını korumakla görevlendirilmiş bu 3 mesleğe ayıp değil midir yapılan? Üstelik psikologlar yıllardır bir meslek yasaları olmadan çalışıyorlar bu ülkede. Hala bunun mücadelesi varken damdan düşer gibi manevi uzmanlık denen bir meslek türü yaratmak ne derece doğrudur?
Lütfen tercihlerinizi yaparken düşünün. Hiçbir şey bilmeden 2-3 aylık sertifikalarla kendisini “yaşam koçu” olarak tanıtan, ilahiyat fakültesinden mezun olup psikolojinin p'sini bilmeyen "manevi destek uzmanı" denilen bu insanlara mı yoksa işin “güvenilir” uzmanlarına mı emanet edeceksiniz kendinizi bunun yargılamasını yapın, gerekirse çevrenizdekileri uyarın…
Eğer sıkılıp bırakmadıysanız… Okuduğunuz için teşekkür ederim…
Son düzenleme: