şimdi aklıma geldi mesela bi kuzenim bize geldiğinde ben onlara gittiğimde falan beni görmezden geliyordu sıkça bende çok üzülüyordum sonra akıllandım bana nasıl muamele ediyorsa aynısıyla davranıyorum ona ve evet genel olarak insan ilişkilerinde senin dediğin gibi muhatap olmamayı iletişimi kesmeyi tercih ediyorum bu gibi insanlarla çünkü bi prensibim var o da bir delikten iki defa ısırılmamak bazılarına 1 iyi niyet 2 iyi niyet gösterip şans veriyorum hala aynıysa bitmiştir benim için siliyorum ruh sağlığım ve üzülmemem için
psikolog hastà ruhunu tedavi etsin önce seni aşağılayarak hasta ruhunu tatmin eden bir zavallı/ ve koca bir HİÇ
İkinizde iyi görünmediniz bana.Tuhaf bir bağımlılığınız varDeğerli bayanlar...
8 aydır psikologa gidiyorum. 10 günlük bebeğimi kaybettim beyin kanamasından. Bu süreçten sonra eşimle boşandım , sonra onsuz yapamadım tekrar evlendik. Sorunlarımızı tam çözecektik eşim yurt dışına göreve gitti 8 aydır da orda. Son 2 yıldır hayatım inanılmaz inişli çıkışlı bi süreçten geçtim. Simdi tekrar bebek istiyorum. Eşimin dönmesini istiyorum.
Bu arada burdaki yorumlar bana psikologdan daha iyi geliyor .
Sorun aslında şuymuş evliliğimdeki. Eşimle bi aile olamamışız hala sevgili gibiymisiZ. Eşim benim için çok endişelenir günde en az 10 kez arar beni yoğun günlerinde bile ona sürekli mesaj atmamı bekler. Hasta olduğum zamanlarda bile sürekli uyanıp üstümü örter. Aileme tek gitmek istediğimde orda bir şey canımı sikacak diye göndermek istemez, iş yerinde sorun yasasam ve anlatsam hemen gelip müdürümle görüşür. Bi arkadaşımla sorun yasasam bir daha asla onunla görüşmeme izin vermez. Komşuluk ilişkilerime bile mudahele eder. Şununla görüş bu sana zarar vermez, bu kadını gözüm tutmadi vb... Üniversitedeyken ödevlerimi bile o yapardı. Okulda ders aralarım olduğunda gelir benimle yemek yer. İzinli olduğu zamanlarda beni almak için yarim saat önceden okulun kapısına gelir beni bekler. Hatta müdürüm uyarmıştı burasi lise ve arabayla kapının önünde eşinizin beklemesi sorun olabilir diye.
Arkadaşlarımla buluştuğumda beni bırakır ve görüşmem bitene kadar bekler beni. Otobüs dolmuş kullanmamı istemez.
Sürekli hayatımın bütün ipleri onun elinde ve ona aşırı bağımlı bir kişiliğim var.
Aslında anlatınca aşırı sahiplenici biri. Daha ne istersin diyebilirsiniz ama benim bir hayatım yok. Beni kendi halime bıraksa ayaklarımın üzerinde duramayacak haldeyim. Otobüs kullanmayı bile eşimin yurt dışında olduğu 8 ay içinde öğrendim. Sürekli kaybolan biriyim ve sürekli her işimde ya kaziklanirim ya da aptal durumuna düşerim.
Sonra da evde kıyamet kopar sana bu şekilde davranmalarına nasıl izin verirsin diye. Kendimi kafese kapatılmış kuş gibi hissediyorum. Para hesabi bile yapamayan biriyim çünkü ne aldığım maaştan haberim var ne de harcadığımi biliyorum. Eşimin kredi kartıni kullanıyorum.
Biz aile olamamışız hala sevgiliymisiZ. bu kadar kıskançlık ve kavga ergenlerde olurmuş . Bu evliliği yıpratırmış. Gerçekten de bu kadar çok sevildigimi bilmeme rağmen mutlu hissetmiyorum. Çünkü özgüvenim yok. Eşim olmadan hicbir söküğümu dikemiyorum. Allah korusun bazen şehit olsa ben ne yaparım diye ağlıyorum.
Aslında sizden fikir almak istiyorum. Psikolog beni bu durumla yüzleşirdi ama 8 aydır eşimle tartışmalarımız bitmedi.
En son kavgamız da, bana binmem gereken otobüsü ve numarasını söyledi. Yerini tarif etti ama anlamadım. Birine sordum . Sorduğum kişi de karşıdan bineceksin dedi. 4 yoldu ve ben yanlış karşıya geçmişim. Yanlış yere gittim. Esim bu hatamı kabul edemedi. İki gündür küsüz.
Psikologuma mail attım dönmedi de. Kendimi çok mutsuz ve çaresiz hissediyorum.
Bi de psikolog dedi ki, boyle devam ederse aldatilman yakindir. Şimdiye kadar nasıl aldatilmadin hayret dedi.
dipnot: yorumlardan sonra psikoloğumu değiştirmeye karar verdim. tüp bebek sürecine başka bir psikologla devam edeceğim.
düzelirsin içtenlikle dua et ve çaba göster hatalarını yaz ve telafileri için elinden geleni yap zaman tanı kendine mutluluklar dilerim bebeğin için çok üzüldüm Allah cennette buluştursun..
düzelirsin içtenlikle dua et ve çaba göster hatalarını yaz ve telafileri için elinden geleni yap zaman tanı kendine mutluluklar dilerim bebeğin için çok üzüldüm Allah cennette buluştursun..
Eşimin tavırlarını yüceltmedim , hatta sürekli sorun yaşadığımı özellikle belirttim. Eşim yurt dışında o yüzden tek gidiyorum. Ayrıca eşim kendine muhtaç ettirmiyor. Sürekli ona muhtaç olduğum için çok rahatsız. Kendi söküğümü dikemediğim için sürekli kızıyor bana. Eşimde kıskançlık hiç yok. Şimdiye kadar bir kere bile kıskançlık kavgası yapmadık. Çok yakın erkek arkadaşlarım var ortak arkadaşlarımız da dahil sürekli görüşürüm. Doğumuma bile katılan yakın ortak arkadaşımız oldu. Evet takıntılı gerçekten bu konuda haklısınız.İlk birkaç yorumdan sonrasını okumadım ama çoğunluk demiştir zaten psikoloğun Psikolog olduğundan eminmisiniz? Psikoloğa kaybettiğiniz bebeğinizle ilgili durumu aşamadıysanız tek başınıza gitmeniz anlaşılabilir ,ancak evlilik ve eşle ilgili konular için birlikte gitmelisiniz.Ayrıca eşiniz psikolojik destek almadan sizin sorunlarınız çözülemez.Öncelikle sizin bir birey olmanız lazım,bunun için eşinizin size o doğrultuda davranması lazım.Psikologda asıl sorunu bırakıp,vasfiye teyze ağzı yapmış.Size tavsiyem gerçek bir psikolog,evlilik danışmanı bulup,eşinizle beraber gidip,bu sorunları anlatıp,birlikte tedavi görmeniz.Eşinizin bu anlatığınız tavırları,hiçte öyle sandığınız gibi mükemmel,düşünceli erkek tavrı değil,kendine muhtaç etmeye çalışan,aşırı kıskanç ve takıntılı insan portresi çiziyor.Müdürünüzün uyarı yapma kısmını hiç açmıyorum bile,eşinizin davranışlarının ne kadar abartı olduğunun bir teyidi gibi
Kusura bakmayin ama esiniz durumu cok abartmis sevgililik durumunda bile bu kadar olmaz okulda bekle arkadaslarla bukisunca bekle gorusicen kisilete karar versin vs vs bana gore sacmalik herseyi es yaparsa gidince boyle perisan olursunjz iste biraz ozgur olun daha rahat edersinjzDeğerli bayanlar...
8 aydır psikologa gidiyorum. 10 günlük bebeğimi kaybettim beyin kanamasından. Bu süreçten sonra eşimle boşandım , sonra onsuz yapamadım tekrar evlendik. Sorunlarımızı tam çözecektik eşim yurt dışına göreve gitti 8 aydır da orda. Son 2 yıldır hayatım inanılmaz inişli çıkışlı bi süreçten geçtim. Simdi tekrar bebek istiyorum. Eşimin dönmesini istiyorum.
Bu arada burdaki yorumlar bana psikologdan daha iyi geliyor .
Sorun aslında şuymuş evliliğimdeki. Eşimle bi aile olamamışız hala sevgili gibiymisiZ. Eşim benim için çok endişelenir günde en az 10 kez arar beni yoğun günlerinde bile ona sürekli mesaj atmamı bekler. Hasta olduğum zamanlarda bile sürekli uyanıp üstümü örter. Aileme tek gitmek istediğimde orda bir şey canımı sikacak diye göndermek istemez, iş yerinde sorun yasasam ve anlatsam hemen gelip müdürümle görüşür. Bi arkadaşımla sorun yasasam bir daha asla onunla görüşmeme izin vermez. Komşuluk ilişkilerime bile mudahele eder. Şununla görüş bu sana zarar vermez, bu kadını gözüm tutmadi vb... Üniversitedeyken ödevlerimi bile o yapardı. Okulda ders aralarım olduğunda gelir benimle yemek yer. İzinli olduğu zamanlarda beni almak için yarim saat önceden okulun kapısına gelir beni bekler. Hatta müdürüm uyarmıştı burasi lise ve arabayla kapının önünde eşinizin beklemesi sorun olabilir diye.
Arkadaşlarımla buluştuğumda beni bırakır ve görüşmem bitene kadar bekler beni. Otobüs dolmuş kullanmamı istemez.
Sürekli hayatımın bütün ipleri onun elinde ve ona aşırı bağımlı bir kişiliğim var.
Aslında anlatınca aşırı sahiplenici biri. Daha ne istersin diyebilirsiniz ama benim bir hayatım yok. Beni kendi halime bıraksa ayaklarımın üzerinde duramayacak haldeyim. Otobüs kullanmayı bile eşimin yurt dışında olduğu 8 ay içinde öğrendim. Sürekli kaybolan biriyim ve sürekli her işimde ya kaziklanirim ya da aptal durumuna düşerim.
Sonra da evde kıyamet kopar sana bu şekilde davranmalarına nasıl izin verirsin diye. Kendimi kafese kapatılmış kuş gibi hissediyorum. Para hesabi bile yapamayan biriyim çünkü ne aldığım maaştan haberim var ne de harcadığımi biliyorum. Eşimin kredi kartıni kullanıyorum.
Biz aile olamamışız hala sevgiliymisiZ. bu kadar kıskançlık ve kavga ergenlerde olurmuş . Bu evliliği yıpratırmış. Gerçekten de bu kadar çok sevildigimi bilmeme rağmen mutlu hissetmiyorum. Çünkü özgüvenim yok. Eşim olmadan hicbir söküğümu dikemiyorum. Allah korusun bazen şehit olsa ben ne yaparım diye ağlıyorum.
Aslında sizden fikir almak istiyorum. Psikolog beni bu durumla yüzleşirdi ama 8 aydır eşimle tartışmalarımız bitmedi.
En son kavgamız da, bana binmem gereken otobüsü ve numarasını söyledi. Yerini tarif etti ama anlamadım. Birine sordum . Sorduğum kişi de karşıdan bineceksin dedi. 4 yoldu ve ben yanlış karşıya geçmişim. Yanlış yere gittim. Esim bu hatamı kabul edemedi. İki gündür küsüz.
Psikologuma mail attım dönmedi de. Kendimi çok mutsuz ve çaresiz hissediyorum.
Bi de psikolog dedi ki, boyle devam ederse aldatilman yakindir. Şimdiye kadar nasıl aldatilmadin hayret dedi.
dipnot: yorumlardan sonra psikoloğumu değiştirmeye karar verdim. tüp bebek sürecine başka bir psikologla devam edeceğim.
Şimdilerde nasılsın sevgili konu sahibi? Benim değinmek istediği şu : Eşiniz bu davranış biçimini ister gerçekten sadece sevgiyle ve korumacılıkla, ister baskı kurmak ve egosunu tatmin etmek için benimsemiş olsun bu durum size giderek daha fazla ürkeklik, güvensizlik ve körelme olarak dönecektir. Yani ne şekilde olursa olsun harekete geçmek gerek. Çok zordur biliyorum, başta her ihtiyacınıza koşan destek veren bir eşin bir süre sonra kızmasından korkulan ve gizli saklı iş halletmeye çalışılan bir patrona dönüşmesi. Benim durumum sizinki kadar yoğun değil ama bilmiş bir eş ile yaşamak.. valla.. çeken bilir. Hakkından gelen (Sinir hastası olmadan tabii) bize de anlatsın.
Var böyle ne dediğini bilmez psikologlar ne yazık ki. Eşiniz sizi çok seviyor belli. Ama onun asktan sevgiden anladığı sahiplenme. Aslında Türk erkeklerinin genelinde var bu durum eşinizde çok uçlarda yalnız.
Ayrıca eşinizin de psikologa gitmesi gerekiyor. Sizdrn daha çok ihtiyacı var bence. Bir de bu tip erkekler sahiplenemediği kadınlarla birlikte olmak istemiyor.
Merhaba, sosyologmuş gittiğiniz kişi. Aile danışmanı sertifikası olsa ne olmasa ne. Ben de sosyoloji mezunuyum. Hayatta anlamadığım şeylerden biridir bu sosyoloji mezunlarının psikolog gibi davranması. Rehberlik bölümlerini parsellemeleri vs. Kesinlikle o kişiye devam etmemelisiniz. Size faydası değil zararı dokunur zira çok hassas ruh haliniz. İyi bir psikolog bulun ve mümkünse bir süre sonra da eşinizle birlikte devam edin. Bir sosyoloji mezunu yan dal yapmadıkça psikolojiyle ilgili bu kadar hassas konularda danışmanlık yapmamalı ya. Nasıl yapabiliyorlar bunu anlamıyorum.
Eşin fazla kontrolcü ve ilgiyi biraz abartmış ama ne yalan söyleyeyim biraz kıskandım.Değerli bayanlar...
8 aydır psikologa gidiyorum. 10 günlük bebeğimi kaybettim beyin kanamasından. Bu süreçten sonra eşimle boşandım , sonra onsuz yapamadım tekrar evlendik. Sorunlarımızı tam çözecektik eşim yurt dışına göreve gitti 8 aydır da orda. Son 2 yıldır hayatım inanılmaz inişli çıkışlı bi süreçten geçtim. Simdi tekrar bebek istiyorum. Eşimin dönmesini istiyorum.
Bu arada burdaki yorumlar bana psikologdan daha iyi geliyor .
Sorun aslında şuymuş evliliğimdeki. Eşimle bi aile olamamışız hala sevgili gibiymisiZ. Eşim benim için çok endişelenir günde en az 10 kez arar beni yoğun günlerinde bile ona sürekli mesaj atmamı bekler. Hasta olduğum zamanlarda bile sürekli uyanıp üstümü örter. Aileme tek gitmek istediğimde orda bir şey canımı sikacak diye göndermek istemez, iş yerinde sorun yasasam ve anlatsam hemen gelip müdürümle görüşür. Bi arkadaşımla sorun yasasam bir daha asla onunla görüşmeme izin vermez. Komşuluk ilişkilerime bile mudahele eder. Şununla görüş bu sana zarar vermez, bu kadını gözüm tutmadi vb... Üniversitedeyken ödevlerimi bile o yapardı. Okulda ders aralarım olduğunda gelir benimle yemek yer. İzinli olduğu zamanlarda beni almak için yarim saat önceden okulun kapısına gelir beni bekler. Hatta müdürüm uyarmıştı burasi lise ve arabayla kapının önünde eşinizin beklemesi sorun olabilir diye.
Arkadaşlarımla buluştuğumda beni bırakır ve görüşmem bitene kadar bekler beni. Otobüs dolmuş kullanmamı istemez.
Sürekli hayatımın bütün ipleri onun elinde ve ona aşırı bağımlı bir kişiliğim var.
Aslında anlatınca aşırı sahiplenici biri. Daha ne istersin diyebilirsiniz ama benim bir hayatım yok. Beni kendi halime bıraksa ayaklarımın üzerinde duramayacak haldeyim. Otobüs kullanmayı bile eşimin yurt dışında olduğu 8 ay içinde öğrendim. Sürekli kaybolan biriyim ve sürekli her işimde ya kaziklanirim ya da aptal durumuna düşerim.
Sonra da evde kıyamet kopar sana bu şekilde davranmalarına nasıl izin verirsin diye. Kendimi kafese kapatılmış kuş gibi hissediyorum. Para hesabi bile yapamayan biriyim çünkü ne aldığım maaştan haberim var ne de harcadığımi biliyorum. Eşimin kredi kartıni kullanıyorum.
Biz aile olamamışız hala sevgiliymisiZ. bu kadar kıskançlık ve kavga ergenlerde olurmuş . Bu evliliği yıpratırmış. Gerçekten de bu kadar çok sevildigimi bilmeme rağmen mutlu hissetmiyorum. Çünkü özgüvenim yok. Eşim olmadan hicbir söküğümu dikemiyorum. Allah korusun bazen şehit olsa ben ne yaparım diye ağlıyorum.
Aslında sizden fikir almak istiyorum. Psikolog beni bu durumla yüzleşirdi ama 8 aydır eşimle tartışmalarımız bitmedi.
En son kavgamız da, bana binmem gereken otobüsü ve numarasını söyledi. Yerini tarif etti ama anlamadım. Birine sordum . Sorduğum kişi de karşıdan bineceksin dedi. 4 yoldu ve ben yanlış karşıya geçmişim. Yanlış yere gittim. Esim bu hatamı kabul edemedi. İki gündür küsüz.
Psikologuma mail attım dönmedi de. Kendimi çok mutsuz ve çaresiz hissediyorum.
Bi de psikolog dedi ki, boyle devam ederse aldatilman yakindir. Şimdiye kadar nasıl aldatilmadin hayret dedi.
dipnot: yorumlardan sonra psikoloğumu değiştirmeye karar verdim. tüp bebek sürecine başka bir psikologla devam edeceğim.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?