- 2 Aralık 2010
- 247
- 14
16. haftada söyledi doktorum plasenta previa totalis olduğunu yani plasentanın rahmi tam kapattığını o zamnlar hiç önemsemedim düzelir diye düşündüm. 24. haftada hiç düzelmediğini duyunca bu durumu araştırmaya ve dikkatli olmaya başladım...
ve 26. haftada öğle arası iş yerindeyken kahverengi akıntım oldu. dr umun söylediği gibi hemen hastaneye koştuk.önce yoğun bakıma aldılar. hiç hastanede yatmamış biri olarak o geceyi kabus gibi geçirdim. sabah normal odaya alındım ve 2 gün sonra taburcu oldum. 1 ay rapor verdiler. raporun bitiminde işe başlayamadan kasılmalarla tekrar hastaneye gittik. 31 haftalıkken doğum kasılmalarım başlamıştı. minik kuzum çok aceleciydi... hastaneye yatış o yatışş, drum ilaçla kanamam olmazsa bebeğimi 37. haftaya kadar tutacağını söylüyordu. ama benim minik kuzum 35 + 4 e kadar bekledi. aldığım bütün ilaçlara rağmen kasılmalarım bitmiyordu.
ve bir cumartesi sabahı saat 11 de sezeryana girdik. hamile olduğumu öğrendiğim andan beri normal doğum istiyordum. ama plasenta previa nedeniyle bu bebeğimin ve benim ölmem demekti. epidural anestezi olsa bari dedim. ameliyatın riskli olması rahmin alınma tehlikesi olduğu için o da olmadı. o soğuk ameliyathaneye 11 de girdim. kendime geldiğimde saat 13 olmuştu. bebeğim yanımda yoktu ben yoğun bakımdaydım ve ne eşim ne annem kimse yoktu. zor bir ameliyat geçirmiştim çok şükür rahmim kurtulmuştu.bebeğimden ayrı onu koklayamadan sesini duyamadan bir gece geçirdim. yavrum da yenidoğan yoğun bakımda tek başınaydı. druma ertesi gün bebeğimi görmek istediğimi söyledim. tekerlekli sandalye ile götürdüler kuzumun yanına küvödeki bebğime dokunamadım. ben yanına gidince sıçradı yavrum. 5 dk izin verdiler görmeme. pazartesi günü normal odaya aldılar beni
veee büyük buluşma... akşama doğru kuzucuğumu getirdiler yanıma. minick elleri mis kokusuyla zeynep'im yanımdaydı.
ve 26. haftada öğle arası iş yerindeyken kahverengi akıntım oldu. dr umun söylediği gibi hemen hastaneye koştuk.önce yoğun bakıma aldılar. hiç hastanede yatmamış biri olarak o geceyi kabus gibi geçirdim. sabah normal odaya alındım ve 2 gün sonra taburcu oldum. 1 ay rapor verdiler. raporun bitiminde işe başlayamadan kasılmalarla tekrar hastaneye gittik. 31 haftalıkken doğum kasılmalarım başlamıştı. minik kuzum çok aceleciydi... hastaneye yatış o yatışş, drum ilaçla kanamam olmazsa bebeğimi 37. haftaya kadar tutacağını söylüyordu. ama benim minik kuzum 35 + 4 e kadar bekledi. aldığım bütün ilaçlara rağmen kasılmalarım bitmiyordu.
ve bir cumartesi sabahı saat 11 de sezeryana girdik. hamile olduğumu öğrendiğim andan beri normal doğum istiyordum. ama plasenta previa nedeniyle bu bebeğimin ve benim ölmem demekti. epidural anestezi olsa bari dedim. ameliyatın riskli olması rahmin alınma tehlikesi olduğu için o da olmadı. o soğuk ameliyathaneye 11 de girdim. kendime geldiğimde saat 13 olmuştu. bebeğim yanımda yoktu ben yoğun bakımdaydım ve ne eşim ne annem kimse yoktu. zor bir ameliyat geçirmiştim çok şükür rahmim kurtulmuştu.bebeğimden ayrı onu koklayamadan sesini duyamadan bir gece geçirdim. yavrum da yenidoğan yoğun bakımda tek başınaydı. druma ertesi gün bebeğimi görmek istediğimi söyledim. tekerlekli sandalye ile götürdüler kuzumun yanına küvödeki bebğime dokunamadım. ben yanına gidince sıçradı yavrum. 5 dk izin verdiler görmeme. pazartesi günü normal odaya aldılar beni
veee büyük buluşma... akşama doğru kuzucuğumu getirdiler yanıma. minick elleri mis kokusuyla zeynep'im yanımdaydı.