Peki erkeklerin hakları ne olacak?

Bu nafaka konusu da çok saçma. Nerede o ömür boyu kadına nafaka ödeyen erkekler? Çogu ünlü bunların. Etrafımda mağdur olarak çocuklu boşanan hiçbir kadın kendi için nafaka almıyor. Alan tazminat aldı, haklı olduğu için. Çocuklara günümüz şartlarında komik denecek nafakalar bağlanıyor. Haftada, 15 gün bir çocukları birkaç saat görüp babalık yaptıklarını sanıyorlar. Bu mudur mağdurluk? Arada istisnalar olsa da boşanmalar da hayatı tamamen değişen, zorluk yaşayan kadınlar oluyor. Kadınlar kendi haklarını alsınlar da erkekler eksik kalsın.
 
Arkadaşlar, şu konuda tartıştığınız tiplerden biri, tacizi beğenilme kriteri olarak gören biri, allaseniz kime ne anlatıyorsunuz? Burada "Az daha tecavüze uğrayacaktım" diyen bir kadına "Haa demek o kadar popülersin" filan demiş biri yav erkeklerin cinsel tacizlerini normal, gündelik, olağan karşılayan, "Sürtündü, laf attı bunlar fasa fiso abartmayın" diyen birinden kadın haklarını savunmasını mı bekliyorsunuz cidden?

Bırakın ya, bi kimle polemiğe girdiğinize bakın önce.
 
Arkadaşlar, şu konuda tartıştığınız tiplerden biri, tacizi beğenilme kriteri olarak gören biri, allaseniz kime ne anlatıyorsunuz? Burada "Az daha tecavüze uğrayacaktım" diyen bir kadına "Haa demek o kadar popülersin" filan demiş biri yav erkeklerin cinsel tacizlerini normal, gündelik, olağan karşılayan, "Sürtündü, laf attı bunlar fasa fiso abartmayın" diyen birinden kadın haklarını savunmasını mı bekliyorsunuz cidden?

Bırakın ya, bi kimle polemiğe girdiğinize bakın önce.
Ben yine böyle boşanmalarda erkeklerin mağdur edildiğini savunan bir kadın tanıdım, o da ikinci eşti. 🥴 Eski eşin iki çocuk için aldığı 1500 liralık nafakayı artırmak istemesini kocasının sömürülmesi olarak görüyordu. 😬
 
Ben yine böyle boşanmalarda erkeklerin mağdur edildiğini savunan bir kadın tanıdım, o da ikinci eşti. 🥴 Eski eşin iki çocuk için aldığı 1500 liralık nafakayı artırmak istemesini kocasının sömürülmesi olarak görüyordu. 😬

Tabiiysi sömürülmek; o çocukları anasının babasının evinden getiriyor kadın. Erkeğe bu haksızlığın yapılmasına çok canım sıkılıyor benim de Tahinciğim. Zavallı erkeklerin hakları çok yeniliyor. Açıyorum istatistikleri bakıyorum, zorla kendini öldürten kadınlar yüzünden kaç tanesi hapislerde yatmak zorunda kalıyor. İyi ki indirim alıyorlar da hemen aramıza salınıyorlar bari.

Hem o kadar psikolojileri bozuluyor ki anlatamam sana... Karılarını çift terapilerine ikna etmek için yalvaran erkekler var hep, hemen "Psikolojim bozuldu, neden böyle yaptım?" diye kendini fark edip psikiyatrlara koşuyor erkekler, oysa ki kadınlar öyle mi? Anca otursunlar ellerinde tv kumandası. Çoğu da oyun bağımlısı zaten bu kadınların. Oysa erkekler aşırı bilinçliler bu konuda. Cinsel sorunlarda da hemen doktora giderler, karılarına gitmeyi teklif ederler, hep böyledir. Erkekler doktor kapısı aşındırıyorlar şu karıları yola gelsin diye. Ne çiledir ya... Çok üzülüyorum erkeklerin bu gayretlerine. Nedir bu cinsin çektiği kadınlardan?

Hemen biriniz psikolog polisi arasıığğğnn!!! FBI, Ameriga Başganı da dahil ayarığğn!!
 
Son düzenleme:
Tabiiysi sömürülmek; o çocukları anasının babasının evinden getiriyor kadın. Erkeğe bu haksızlığın yapılmasına çok canım sıkılıyor benim de Tahinciğim. Zavallı erkeklerin hakları çok yeniliyor. Açıyorum istatistikleri bakıyorum, zorla kendini öldürten kadınlar yüzünden kaç tanesi hapislerde yatmak zorunda kalıyor. İyi ki indirim alıyorlar da hemen aramıza salınıyorlar bari.

Hem o kadar psikolojileri bozuluyor ki anlatamam sana... Karılarını çift terapilerine ikna etmek için yalvaran erkekler var hep, hemen "Psikolojim bozuldu, neden böyle yaptım?" diye kendini fark edip psikiyatrlara koşuyor erkekler, oysa ki kadınlar öyle mi? Anca otursunlar ellerinde tv kumandası. Çoğu da oyun bağımlısı zaten bu kadınların. Oysa erkekler aşırı bilinçliler bu konuda. Cinsel sorunlarda da hemen doktora giderler, karılarına gitmeyi teklif ederler, hep böyledir. Erkekler doktor kapısı aşındırıyorlar şu karıları yola gelsin diye. Ne çiledir ya... Çok üzülüyorum erkeklerin bu gayretlerine. Nedir bu cinsin çektiği kadınlardan?

Hemen biriniz psikolog polisi arasıığğğnn!!! FBI, Ameriga Başganı da dahil ayarığğn!!
Birde aldatarak boşandıklari eski eşleri, birileriyle görüşüyor, sevgilileri oluyor. Deli ediyorlar erkekleri. Onlar istediği gibi yaşar ama kadınlar sadece çocuklarının anası olarak hayatlarına devam etmeli.

Daha yeni yaşadı bir arkadaşım bunu. Hamileyken aldatıldı, boşandı. İki yıl geçti üzerinden kızın hayatına biri girdi diye ortalığı ayağa kaldırdı eski eşi. Çocuğu alırmış, akıllanmazsa sonuçlarına katlanırmıs, analığını bilip çocuğun başında oturacakmış Böyle böyle iyi kalpli erkekleri delirtiyor kadınlar...!
 
Birde aldatarak boşandıklari eski eşleri, birileriyle görüşüyor, sevgilileri oluyor. Deli ediyorlar erkekleri. Onlar istediği gibi yaşar ama kadınlar sadece çocuklarının anası olarak hayatlarına devam etmeli.

Daha yeni yaşadı bir arkadaşım bunu. Hamileyken aldatıldı, boşandı. İki yıl geçti üzerinden kızın hayatına biri girdi diye ortalığı ayağa kaldırdı eski eşi. Çocuğu alırmış, akıllanmazsa sonuçlarına katlanırmıs, analığını bilip çocuğun başında oturacakmış Böyle böyle iyi kalpli erkekleri delirtiyor kadınlar...!

Çok haklı, analığını bilsin önce arkadaşın!! İnsan mı, kadın mı ha senin arkadaşın? Sadece ana artık!! Erkeğe sonuna kadar hak verdim, nitekim erkek her zaman errrkektir. Baba da olur, koca da olur, belki insan olmayabilir ama hepp erkek olur, biraz ince düşünmek lazım.

Ne kadar sorumlu bir baba üstelik, alır o çocukları, gider babaannelerine baktırır. İşte bu. Müthiş babalıq.
 
Arkadaşlar, şu konuda tartıştığınız tiplerden biri, tacizi beğenilme kriteri olarak gören biri, allaseniz kime ne anlatıyorsunuz? Burada "Az daha tecavüze uğrayacaktım" diyen bir kadına "Haa demek o kadar popülersin" filan demiş biri yav erkeklerin cinsel tacizlerini normal, gündelik, olağan karşılayan, "Sürtündü, laf attı bunlar fasa fiso abartmayın" diyen birinden kadın haklarını savunmasını mı bekliyorsunuz cidden?

Bırakın ya, bi kimle polemiğe girdiğinize bakın önce.
Ay hangi birini takip edip hatırlayalım, önümüze gelene vuruyoruz işte, elimizden bu geliyor
 
Birde aldatarak boşandıklari eski eşleri, birileriyle görüşüyor, sevgilileri oluyor. Deli ediyorlar erkekleri. Onlar istediği gibi yaşar ama kadınlar sadece çocuklarının anası olarak hayatlarına devam etmeli.

Daha yeni yaşadı bir arkadaşım bunu. Hamileyken aldatıldı, boşandı. İki yıl geçti üzerinden kızın hayatına biri girdi diye ortalığı ayağa kaldırdı eski eşi. Çocuğu alırmış, akıllanmazsa sonuçlarına katlanırmıs, analığını bilip çocuğun başında oturacakmış Böyle böyle iyi kalpli erkekleri delirtiyor kadınlar...!
Ne olur alsın çocuğu ya. Lütfen alsın. Bi zahmet alsın. Anasına mı bacısına mı baktırıyor bakıcı mı tutuyor yapsın bir şeyler. Adam ne güzel sorumluluk almak istiyor versin gitsin kadın da. Merak etmesin , kadın çocuğu biraz yollayıp kendine bakınca hemen geri yolluyorlar çocuğu :)
 
Ne olur alsın çocuğu ya. Lütfen alsın. Bi zahmet alsın. Anasına mı bacısına mı baktırıyor bakıcı mı tutuyor yapsın bir şeyler. Adam ne güzel sorumluluk almak istiyor versin gitsin kadın da. Merak etmesin , kadın çocuğu biraz yollayıp kendine bakınca hemen geri yolluyorlar çocuğu :)
Ne sorumluluk, ne sorumluluk.
Bir sevgilisi olmasına bakar herşey. Arkadaşım artık eski eşinin hayatında biri olup olmadığını anlıyor çünkü ne zaman tek kalsa musallat oluyor kıza. Hayatında biri varsa çocuğu bile doğru düzgün arayıp, görmüyor şam babası. O haliyle annelik dersi vermeye kalkıyor birde.
Böyle tiplerin sayısını az olduğunu hiç sanmıyorum. Bunların mi hakkını düşüneceğiz birde? Saçmalık.
 
Ne sorumluluk, ne sorumluluk.
Bir sevgilisi olmasına bakar herşey. Arkadaşım artık eski eşinin hayatında biri olup olmadığını anlıyor çünkü ne zaman tek kalsa musallat oluyor kıza. Hayatında biri varsa çocuğu bile doğru düzgün arayıp, görmüyor şam babası. O haliyle annelik dersi vermeye kalkıyor birde.
Böyle tiplerin sayısını az olduğunu hiç sanmıyorum. Bunların mi hakkını düşüneceğiz birde? Saçmalık.
Korkmasın hiç, alırım diye tehditlere başladığı an sepet gibi taksın koluna , 1 - 2 hafta zor takat getirir sonra kapısına koyar çocuğu o adam. Ben anne olamıyorsam al sen baba ol da görelim desin. Benim eşimin bir arkadaşı var erkek, karısı kaçmış başka kocaya çocuğu bırakıp, adam çok iyi bakıyor bi emzirmediği kalıyor. Bu adamın hakkını savun desinler savunayım. Kalanı çöp.
 
Valla ben normal iletişim kurarım da burdakilerde okuduğunu anlama konusunda ciddi sıkıntı var....."Şair burda aile sosyalin sadece kadınlar için değil haksızlığa uğramış erkekler için de birşeyler yapmasını istemiş.Aile sadece kadından değil,erkekten de oluştuğu için.Ayrıca kadın hakları savunulacak diye haksızlığa uğramış erkeğin hakkı savunulmasın mı?Buna kadın erkek diye değil de insan,birey olarak bakmak lazım...Bütün kadınlar masum olmadığı gibi,bütün erkekler de cani,canavar değil"....Bu platforma genelde kaynanalar yazmıyor;çünkü çoğunluğu yaşlı ve teknolojiyle araları yok.Oğlu olan kadınlar yarın öbür gün oğulları evlendiğinde kök söktüren bir gelinle karşılaştıklarında da acaba aynı fikirleri savunacak mı merak ediyorum😅Olaya tarafsız bakılamadığını anlatmak istedim....

Haksızlığa uğramış erkek derken?

Mesela askerlik yapmak haksızlıksa bu haksızlığın çözümü "bana ne bana ne kadınlar da askerlik yapsın" diye ağlamak mıdır? Hani bir haksızlık varmış ya bunun çözümü diğer herkesi aynı "haksızlığa" sürüklemek midir?
Bu bir haksızlıksa çıkar "askerlik yapmamız haksızlık biz de yapmayalım" dersin.
Haksızlık değilse de problem nerede?

Ya da yasalarda "erkek nafaka alamaz, erkek tazminat alamaz, erkek velayet alamaz" diye bir madde mi var? Gayet nafaka talep edip alan, karısı kusurlu olduğu için tazminat alan, velayeti isteyip alan erkekler de var.
Napalim ablacım mağdur erkek sayısı az diye mağdur kadınları daha da mı ezelim?
Komple değişsin bu yasalar, çok sayıdaki mağdur kadınla az sayıdaki mağdur erkek hiçbir şey alamayıp iyice mağdur olsunlar da bu insanları mağdur edenler güle oynaya mı yaşasınlar bunu mu istiyorsunuz?
Daha neyi savunduğunuzdan haberiniz yok 🙄
 
Konu açılalı 10 yıl olmuş ama hortlamış bir şekilde. Hala böyle düşünen insanlar için bir şeyler söylemek istiyorum.
Her ay onlarca kadın öldürülüyor. Kız çocuklarının eğitim hakları ellerinden alınıyor. Çocuk gelinler, intihar etmeye zorlanan kadınlar, çocuğuyla tehdit edilen kadınlar ve daha nicesi. Erkeklerin hakları zaten var. Kadınlarsa bunlara sahip olmak için sürekli çaba sarfetmek zorunda.
10 yıl karısını çalıştırmayan adam aldatıyor boşanınca da ee sende çalış, nafaka yok. Pardon da sen kadının hayatını elinden almışsın. Hadi karısını geçtim çocuğuna 1 lirası geçmeyen herifler var. Eşşek gibi de ödeyecekler. Yaptıklarının yanında az bile kalıyor, o üç kuruş ne ki?

Ne zaman ki kadına psikolojik, ekonomik ve fiziksel şiddet duracak. Ne zaman ki eğitimlerine balta vurulmayacak, hayatlarına karışılmayacak, sokakta rahat rahat yürüyebilecek, o zaman bunları konuşalım.
 
Konu açılalı 10 yıl olmuş ama hortlamış bir şekilde. Hala böyle düşünen insanlar için bir şeyler söylemek istiyorum.
Her ay onlarca kadın öldürülüyor. Kız çocuklarının eğitim hakları ellerinden alınıyor. Çocuk gelinler, intihar etmeye zorlanan kadınlar, çocuğuyla tehdit edilen kadınlar ve daha nicesi. Erkeklerin hakları zaten var. Kadınlarsa bunlara sahip olmak için sürekli çaba sarfetmek zorunda.
10 yıl karısını çalıştırmayan adam aldatıyor boşanınca da ee sende çalış, nafaka yok. Pardon da sen kadının hayatını elinden almışsın. Hadi karısını geçtim çocuğuna 1 lirası geçmeyen herifler var. Eşşek gibi de ödeyecekler. Yaptıklarının yanında az bile kalıyor, o üç kuruş ne ki?

Ne zaman ki kadına psikolojik, ekonomik ve fiziksel şiddet duracak. Ne zaman ki eğitimlerine balta vurulmayacak, hayatlarına karışılmayacak, sokakta rahat rahat yürüyebilecek, o zaman bunları konuşalım.
Yazıda erkek haklarının korunmasının kadınların itaat etmesinden geçtiği fikri var . Üzmeyelim irkekleri 🥴
 
Kesinlikle katılmıyorum yanlış açıdan bakmış yazar o boşanma sırasında iftiralar atan erkek tarafı,ayrıca sorumluluğun çoğu erkek milletinde değil artık kadınların çoğu iş hayatında,hatta geçmişe göre kadınların durumlarınnn daha vahim olduğunu düşünüyorum hem dışarda çalış hem evde çocuk yemek Her şey ile ilgilen,erkek bi bardak kaldırsa yardım etti oluyor görevi de değil yardım etmiş ayrıca sarhoş eve gelen tüm parayı içkiye yatırmış gecenin köründe gelene başka ne denilir.nafaka eşek gibi verecekler zaten çocuk olunca nafaka çıkıyor ki onu da vermemek için kendilerini işsiz gösteriyorlar kimse babasının evinden getirmediği çocuğu verecek,kadına da verecek kadın boşanarak toplum baskısının alasını yaşıyor erkeğe bi şey olmuyor bunun bir bedeli olmalı
Ne nafakaymış arkadaş. 2 çocuk için birde kendim için evli kaldiğim süre boyunca nafaka talep ettim diye iftiralar neler neler. Adam çocuğuna bakamak aklında yokken sırf nafaka vermesin diye birden bire çocuk sevgisi babalık vs vs... NAFAKANIZ BATSIN DIYECEGIM SONUNDA
 
Lütfen okurken Objektif ve Hakkaniyetli olalım.



Bakan Fatma Şahin'e Siz "Kadın Bakanı" değilsiniz, Aile Bakanısınız ve erkeklerin de haklarını korumak zorundasınız." diye soran Haber 7 yazarı erkeklerin haklarını yazdı.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Fatma Şahin Hanımefendiye,

Sayın bakanım, çalışmalarınızı basından takip ediyorum. Büyük sorumluluğu olan bir görevdesiniz. Aile toplumu ayakta tutan en önemli kurumdur. Devletlerin bekası aileler ile mümkündür. Eli kalem tutan ve aile konusu ile yakından ilgilenen biri olarak gördüğüm eksiklikleri yazma mecburiyetinde hissettim kendimi.

Yaptığınız çalışmaları basından takip ediyorum. Daha çok "Kadın Hakları" ile ilgili çalışmalarınız var. Peki "Erkeklerin Hakları Ne Olacak?" Siz "Kadın Bakanı" değilsiniz, "Aile Bakanısınız" ve erkeklerin de haklarını korumak zorundasınız. "Yaşama hakkının korunduğu, eşit fırsat sağlanan bir dünya için yola çıktık." demişsiniz. "Kadınlar, erkeklerle eşit olsunlar." diye kadınlara haklar veriyorsanız, erkeklerin taşıdıkları sorumlulukları da vermek zorundasınız. Kadınları erkeklerle eşit yapmak istiyorsanız, düzenleme yapılması gereken üç önemli konu var. Yoksa eşitlikten bahsedilemez.

Birincisi: Askerlik. Madem ki eşitiz, niye erkekler vatan hizmeti yaparken; cephede ölürken, öldürülürken biz kadınlar evde oturuyoruz? Neden? "Kadınlar da erkekler kadar güçlüdür." deniyor. Madem ki onlar kadar güçlüyüz, o halde niye askerlik yapmıyoruz? Devletimiz kadınların güçsüz ve zayıf olduğuna mı inanıyor da biz kadınlar askerlik hizmetinden muaf tutuluyoruz?

Madem ki yaratılıştan gelen kadın erkek farklılıkları kabul edilmiyor; eşitlik isteniyor, o zaman kadınlarda cepheye gitsinler. Kadın erkek eşitliğini savunup da kadınların vatan hizmeti yapmaları ve cepheye gitmeleri konusu olduğunda sesi çıkmayan, kadın hakları savunucularını, asla samimi bulmuyorum.

Neden gencecik delikanlılar, yiğitler, karda kışta dağların başında hayatlarını ortaya koyarken, genç kızlar bilgisayar başında twit atarak eşitlik mücadelesini kazansınlar ki? Eğer gerçekten eşitliği savunuyorsanız, erkeklerin askerlik sürelerinin yarıya indirilmesi, kadınlar da askerlik yapması konusunda çalışmaları başlatmanız gerekir.

Yanlış anlaşılmasın ben kadınların askere gitmesi gerektiğini savunmuyorum. Çünkü ben kadın ve erkek eşitliğine inanmıyorum ve "evin reisi erkektir" bunu gönülden kabul ediyorum. Erkekler gibi cesur da değilim, askere gitmek istemem, dağlardan ve karanlıklardan da korkarım. Fakat eşitliği savunan kadınların, askere gitmesi gerektiğine inanıyorum.

İkincisi: Erkeklerin boşandıkları eşlere nafaka vermesi konusu. Anayasadan "Erkek evin reisidir." maddesi kaldırılmışken, erkeğin geleneksel rolleri kabul edilmezken, erkeğin üzerindeki geleneksel yükleri neden almıyorsunuz? Hakların alınıp, yüklerin bırakılması adil midir? Neden evliliğin ve boşanmanın bütün yükünü erkekler çekmektedirler?

"Erkek evin reisi değilse" neden ailenin masraflarını üstlenmek zorunda olsun? Erkek kira ödemekte zorlansa hanıma "annemlerle oturalım" dese bu kadın için haklı boşanma sebebi oluyor. Çünkü erkek eşine ayrı ev açmak zorunda kanunlarımıza göre. Evin reisi sayılmayan adamın, neden böyle bir sorumluluğu olsun ki? Eşitlik varsa erkek ev işlerine yardım etsin, kadın ayrı ev açsın kocasına.

Boşanma durumunda da yük yine erkeğin üzerinde. "Erkek aile reisi değilse" boşandığı kadına nafaka vermesi anayasaya aykırı değil midir? Üstelik boşanmayı kadın istemişken. Boşanma durumunda çocuk varsa ve çocuk annede kalacaksa, çocuğu için baba elbette nafaka verecek; fakat pek çok erkek çocukları için ayrı, boşandığı eşi için ayrı nafaka ödemek zorunda kalıyor. Neden?

Bir kadın, iki ay gibi kısa zaman bile evli kalmış olsa boşandığında, başka biriyle resmi bir evlilik yapmadığı sürece eski kocasından ömür boyu nafaka alabiliyor. Nerde eşitlik? Erkek işsiz olsa bile nafaka ödemekten kurtulamıyor ve hapis cezası alıyor. Kadınlar ise çalışıyorsa bile kocalarından nafaka alabiliyor ve boşandıklarında kocalarına nafaka ödemek zorunda bırakılmıyorlar. Eşitlik ilkesine göre burada büyük bir haksızlık ve adaletsizlik yok mu? Cezaevlerinde nafaka ödeyemediği için yatan kaç erkek var? Bunlar bir açıklansın.

Evlenirken ev kurmanın bütün yükü erkeklerin üzerinde. Ev kuracak, eşya alacak, nişan, düğün masrafı, geline takılacak takılar...Bunları erkek karşılıyor. Sonra gelin hanım üç beş ay sonra kocadan memnun kalmıyor ve ayrılmak istiyor. "Romantik değildi, annesine çok gidiyordu, falan filan..." Önemli sebeplerle boşanan kadınlar da var tabii ki fakat böyle ıvır zıvır sebeplerle boşanan kadın da çok.

Boşanmanın bütün yükü de erkeğin üzerinde. Belki de bir gün bile ona mutluluk vermemiş bir kadına, ömür boyu nafaka ödeyecek, kazancını paylaşacak. Kanun yolu ile kölelikten başka nedir ki bu? Belki düğün masraflarının bile kadından tahsil edilmesi gerekirken, bir de erkeği ömür boyu o kadına bakmak zorunda bırakmanın neresi eşitlik?

Boşanan kadının durumu ise daha iyi. Büyük ihtimalle ailesinin yanına gidecek, o zaman babası ya da erkek kardeşleri bakacak. Veya yeniden evlenecek kocası bakacak. Eski kocadan nafaka almaya devam etmek için nikahsız bir beraberlik ya da dini nikahla evlenerek masraflarını karşılayacak başka bir erkek bulan kadın sayısı da az değil bu arada.

Erkek ise yeniden evlenmek için bir kez daha masrafa girecek, bir yandan da eski karısına para gönderecek. Yani iki kadına birden bakmak zorunda kalacak. İlk karısına nafaka ödediği için, belki ikinci eşi ile maddi sorunlar yaşayacak. Bu arada anne babasının durumu iyi değilse onlar da yardım bekleyecekler, erkek ya. Erkeğin ikinci evliliği de iyi gitmedi ondan da ayrılmak zorunda kaldı ne olacak? İki kadına nafaka ödeyecek, varsa çocuklarına nafaka ödeyecek derken bitti bu adam. Bir daha evlenemez. Günümüzde erkekler evlilikten kaçınıyorlar, bu sebeplerden olabilir mi?

Ülkemizde her yıl yüz bine yakın çiftin boşandığı gerçeği var olduğuna göre, boşanmalarda erkeklerin de zarar görmemesi için çalışmalar yapılmalı ki bu erkekler tekrar evlenebilsinler. Ayrıca boşandığı belki de nefret ettiği kadına her ay para göndermek zorunda kalacak bu erkeklerin akıl sağlığını korumaları, eski eşleri ve toplum için potansiyel tehlike olmamaları için, boşanılan eşe verilen nafaka konusunda mutlaka bir şeyler yapılmalı. Her yıl boşanmalarla yüzbin, yüzbin, artan bir erkek sayısı var burada. Bu konu aileler ve toplum sağlığı için çok önemli.

Üçüncüsü: Anne ya da babadan kalan maaşlar konusu. Anne-baba öldüğünde bekar ya da dul kızları onların maaşını ömür boyu alırken, erkek evladı işsiz de olsa anne baba maaşından faydalanamıyor. Bunun neresinde eşitlik var? Pek çok evli kadın resmen boşanarak eşleri ile yaşamaya devam ediyorlar, anne- babanın maaşını almak için. Öte yandan erkek kardeşleri evinin kirasını, karısının ve çocuklarının masraflarını karşılayamıyor. İşsiz olabiliyor ya da çalışsa bile maaşı yetmeyebiliyor; fakat anne-babanın maaşından faydalanamıyor. Neden? Suçu ne? Erkek olmak mı? O da onların evladı değil mi? Hani eşitlik?

Devlet pozitif ayrımcılık yaparak kadınlara iş imkanını artırdı. İşsiz aile reislerinin sayısı 1 milyon 649 bine yakınmış. İşsiz aile reislerinin yüzde 89'u erkeklerden, yüzde 10'u kadınlardan oluşuyormuş. Bir milyona yakın erkek işsiz, evine ekmek götüremezken, karısına ve çocuklarına bakmak, varsa eski karısına nafaka ödemek zorunda iken; babası, kocası ya da eski kocası tarafından masrafları üstlenilmiş pek çok kadın eşitlik adına işe alınarak erkeklerin işsiz kalmalarına sebep olunuyor. Adalet bunun neresinde?

Bu yapılanlara bakıldığında eşit fırsat falan görünmüyor, kanun yoluyla erkeklerden alıp kadınlara verme gibi bir durum var. Kadın gerçekten ihtiyaç sahibi ise onun yükünü eski kocası değil, devlet çekmeli. Biliyorum, yazdığım bazı sorunların direk muhatabı siz değilsiniz; fakat aile bakanı olarak erkeklerin sorunları ile de ilgilenmek zorunda olduğunuz ve eşitliği savunduğunuz için bağlı olduğunuz bakanlar kuruluna teklif götürebilirsiniz.

Madem ki eşit bir dünya isteniyor, o zaman gerçekten eşitlik sağlansın. Batı ülkelerine, yüksek sayıda çalışan kadın rakamı verelim, modern görülelim derken erkeklere haksızlık yapılmasın. Pek çok kanun batıya bakarak yapılıyor. Batının iki yüzlü kanunları da politikaları da bizi ilgilendirmez. Zaten batının aile konusunda geldiği noktaya bakarak onları bu konularda kesinlikle model almamamız gerekir.

Kadına şiddet konusunda çalışmalarınız var. Şiddete uğrayan kadınlara elbette yardım edilmeli. Fakat konu öyle abartılıyor ki basın tarafından neredeyse bütün erkekler, şiddet yanlısıymış gibi gösteriliyor. Bu da işinde gücünde, ailesinin geçimi için canla başla çalışan pek çok erkeği zan altında bırakıyor. Neden yüz erkeğin hatasını yüz bin erkek çeksin ki? Şiddet konusundaki çalışmalar erkekleri zan altında bırakmadan yapılmalı.

Ayrıca şiddeti önlemek şiddetten sonra yapılacaklarla olmaz. Şiddetten sonra karakola gitmek ya da polis çağırmak bir çözüm değildir.

Öncelikle şiddetin tanımı iyi yapılmalıdır. Fiziki şiddet üzerinde durulurken, psikolojik şiddet hiç konuşulmuyor. Psikolojik şiddet, fiziki şiddetten daha hafif değildir. Kadınların erkeklere uyguladığı psikolojik şiddet önemsenmezken, erkeklerin kadınlara uyguladığı fiziki şiddet görülüyor sadece.

Kadın erkeğe sokak ortasında "VirüsVirüsVirüsVirüsVirüsVirüsVirüsVirüs, namussuz" gibi her türlü hakareti yapıyor, bu suç olmuyor, erkek kadına bir tokat atsa suç oluyor. Erkek attığı tokadın bedelini ödeyecekse, kadın da yaptığı hakaretlerin bedelini ödemeli; madem eşitlikten haktan hukuktan bahsediliyor. Karakollarda "psikolog polisler" olmalı. Kadın fiziki şiddette nasıl polisi arayabiliyorsa, erkek de "psikolog polisi" arayabilmeli. "Karım bana şu hakaretleri yaptı, ruh sağlığımı bozuyor, şikayetçiyim diyebilmeli."

Şiddetini önlemek için işe yarayacak bir kaç önerim var:

Kadınlar, erkeklere hakaret etmeden konuşmayı öğrenirlerse şiddet önemli oranda azalacaktır. Kadına şiddet durumunda polis çağırmayı öğretmeden önce, erkekle nasıl konuşulur onu öğretmek lâzım. "Kadın hakaret ederse, erkek vurabilir." demiyorum yanlış anlaşılmasın.

Kadının önce kendini korumayı öğrenmesi lâzım, yoksa polis gelene kadar canından olur. Kadının haklı ya da haksız olması önemli değildir. Mesela adam içmiş gelmiş, çocukların ekmek parasını içkiye vermiş, kadın haklı olarak şöyle diyor: "Allah belanı versin, yine zıkkımlanmışsın, ekmek paramızı içkiye yatırmışsın, pis sarhoş" Bu adamın, zil zurna kafayla bu sözlere karşı şiddet uygulaması hiç şaşılacak bir şey olmaz.

Kadın canın seviyorsa, haklı da olsa adama hakaret etmesin, madem fiziki güç erkeklerde, madem ona gücü yetmiyor. Kadın, devlete polise güvenip ağzına gelen hakareti erkeğe yaparsa, polis gelene kadar kadın canından olabilir. Bu yüzden kadınlara önce kendini korumayı öğretmek lâzım. Bu da ne eline silah vererek ne de savunma sporu öğreterek olur. Kadının en büyük silahı dilidir. Kadın dilini düzgün kullanırsa kendini koruyabilir.

Kadın cinayetlerinin çoğu ya erkek içkili iken ya da boşanma aşamasında gerçekleşiyor. Boşanma aşamasında kadın "nasıl olsa ayrılıyorum, babam abim yanımda" diye güvenerek erkeğe ağzına geleni sayıyor. Ayrıca pek çok boşanmada çocukların velayeti için ya da erkekten nafaka almak için dava dilekçelerine erkeğe yazılmayan iftira kalmıyor. Erkeğin sapıklığından tutun, aklınıza gelebilecek her türlü iftira atılıyor. Bir kaç yalancı şahit bulmak da pek zor olmuyor.

Elbette boşanan erkeklerin içinde kötüsü de, sapığı da, akıl hastası da vardır ve bunlar yazılmalıdır; ama bu kadar boşanan erkeklerin hepsinin kötü, kadınların da çoğunun iyi olması pek gerçekçi değil. Kadın erkeği cezalandırmak için çocukları babalarından kaçırıyor, çocuklarının yanında ya da sokak ortasında hakaretler ediyor, üstüne dava dilekçesinde iftira atıyor. Yine de bunlar, sebep ne olursa olsun, erkeğin cinayet işlemesinin asla haklı sebepleri değil tabii ki.

O zaman "Türk erkeği kadını kendi malı gibi görüyor, boşanmak istemiyor" gibi meselenin özüne inmeyen tespitler de bulunmak yerine "neden boşanma aşamasında bu kadar cinayetler işleniyor" onun araştırmasını yapıp, ailelere boşanırken yardımcı olunmalı.

Şiddeti önlemenin ikinci yolu cinsel eğitimdir. Evlilikte muhabbeti sağlayan en önemli şey "cinsel hayattır." Toplumumuzda namus kavramından dolayı kızlar cinsellikten korkutularak büyütülüyor. Kadınların çoğu evlendikleri zaman cinsel isteksizlik yaşıyorlar ve eşleri ile birlikte olmak istemiyorlar. Erkekler de bu konuda eğitim almadıkları için eşlerine nasıl yardımcı olacaklarını, sorunu nasıl çözeceklerini bilemiyorlar. Cinsel sorunlar evlilikte öfkenin ve boşanmaların en önemli sebeplerinden biridir. Bu yüzden hem evlenecek olanlara, hem de evlilere mutlaka cinsel eğitim verilmelidir.

Aileyi çok ilgilendiren "feminizm" konusunda da bir kaç şey söyleyerek bitirmek istiyorum.

Kadınları kurban, erkekleri ise saldırgan ilan eden günümüz “feminist” yaklaşımı yanlış yönlendirici oluyor ve sorunları daha kötü hale getiriyor. Kadınların “iyi”, erkeklerin ise “kötü” olduğu yolundaki sosyal algılama, gerçekleri görmemizi engelliyor.

Aile bakanı olarak kadınlara eşitlik sağlama çalışmalarından ziyade iki tarafa da eşit bakar ve günümüz dünyasında sürekli ezilmeye ve aşağılanmaya çalışılan erkeklerin haklarını da korursanız çalışmalarınızla aileye gerçekten katkı da bulunacaksınızdır.

Son olarak bir kaç ay önce sitemize gelen Gaziantepli sizin hemşehriniz olan ve mailinde size de yardım için seslenen boşanma aşamasındaki bir erkekten gelen mektubun linkini vererek bitirmek istiyorum. Bu vesile ile onun sesini de size duyurmak isterim.


Saygılarımla...

Sema Maraşlı / Haber 7
Okurken objektif olalım ama yazılan ne kadar objektif? Okurken bile insan hissediyor hep bir şeylerin kadınlardan beklenildiği. "Erkek sarhoşsa ve bir suç işliyorsa, kadın karşısında birkaç laf söylerse bu kendi hatasıdır." Öyle mi? Gerçekten sadece kadınlara yükleniliyor. Erkek hata yaptığında bile bunu kadın idare edip soruna çevirmemeli gibi yazılmış. Madem eşitlik var, öyleyse erkekler kendi hatasının sorumluluğunu alacak. Kimse birisi sarhoş veya çok öfkeli diye yaptığı kötü hareketlerden kaçamaz, başkasının alttan almasını bekleyemez.

İlk konu için de söylemek isterim ki kadınların hepsi "karanlıktan" vs korkan "zayıf" insanlar değildir. Nasıl ki erkekler bile kendi içinde eşit değilse kadınlar da değildir. Bu sebeple feministler herkes eşit olsun der. Aksi halde bizim ülkemizdeki Gökhan Saki bey gibi fiziki olarak güçlü erkekler de diğer erkeklerden daha güçlü olduğuna göre onlara öteki erkeklerden daha iyi haklar mı vermek gerekir kanunda? Erkek üstündür diye bir genelleme yapılmaz bu sebeple.
Aynı şekilde kadınlar da kendi içinde farklıdır. Mesela ben boy şartından kaybettiğim için hiçbir milli güvenlik sektöründeki mesleklere giremiyorum. Jandarma olmak en büyük hayalimdi ama olmadı. Bedelli askerlik yapan ya da askerlik yapmak istemeyen erkek arkadaşlarım var, bana diyorlar ki bizim yerimizi sana verebilsek keşke. Çünkü ne kadar çok istediğimi biliyorlar. Ayrıca birçok kadın asker ve polis var. Askerlik zorunlu olsaydı kadınların da bazısı erkekler gibi normal süredeki askerliği yapar, bazısı da bedelli yapardı.

Nafaka konusuna da hak veriyorum. Nafaka şartlara bağlı olmalı. Ne kadar feministler kadın erkek eşit dese de bizim kültürümüz belli. Kadın evlendikten sonra çocuğa bakmak için ya da kocası istemediği için işini bırakabiliyor. Ayrılınca artık paslanmış ve deneyimi olmayan bir kadın nasıl kendi işine dönecek? Eşitlik sadece erkek için mi olmalı? Madem erkek artık evin direği gibi görülmüyor, o zaman neden hala bir sürü kadına "Çalışmanı istemiyorum." şeklinde konuşan erkekler var?
Fakat yazıdaki gibi geliri olan ve bakmakla yükümlü çocuğu olmayan kadınlar nafaka almamalı. Bu şartlar eşit ve adil olarak düşünülmeli.

Dahası, erkeklere uygulanan şiddet de hafife alınmamalı. Ben nasılsa kadınım elim hafiftir, mantığı ile eşlerine vuran kadınlar da aynı şekilde yargılanmalı. Birbirlerine aşırıya kaçar şekilde ve sürekli bağıran, psikolojik şiddet gösteren kadın ve erkekler de yargılanmalı. Erkekler, karım bana vuruyor ya da ruh sağlığımı etkileyen sözler söylüyor dediğinde "Sen de nasıl erkeksin." şeklinde yaklaşımlar olmadan yasalarca korunmalı. Kadın erkek diye ayrıştırma yapılması bu sebeple hoş değil. Eğer ki bazılarının dediği gibi erkekler bizden güçlüdür, farklıdır. Yasalar da böyle olmalı, dersek arada mağdur olan erkeklere ne olacak? Ataerkil toplum olduğumuz için erkekler rahat ağlayabiliyor mu? Böcekten, karanlıktan korksa bunu belli edebiliyor mu? Ağır bir yükü kaldıramazsa bunu rahatlıkla söyleyebiliyor mu herkesin içinde? Haklar eşit olmazsa bu, erkeklerin yararına olur muydu?
 
Sormadan edemeyeceğim, sigortalı çalışan kadına nafaka bağlanıyor mu, ben bağlanmıyor diye biliyorum. Sadece velayetini aldığı çocukların nafakasını alıyor olması lazım.
 
Sormadan edemeyeceğim, sigortalı çalışan kadına nafaka bağlanıyor mu, ben bağlanmıyor diye biliyorum. Sadece velayetini aldığı çocukların nafakasını alıyor olması lazım.

Gelirler benzerse bağlanmaz. Mesela ikisi de 10.000 altı maaş alıyor olsun (Türkiyenin %90 a yakını yani :p) nafaka bağlanmaz. Ama kadın 9000 alıyor adamın geliri 100.000 diyelim. O zaman nafakaya karar verilebiliyor çünkü kadın boşandığı için eski standartını kaybetmiş oluyor gibi.

Yazı felaket.
1- askere zaten erkekler de gitmesin :p kadınlar neden gidiyor? Profesyonel iş olsun. Bir de eşitlik dediğimiz “biyolojik” eşitlik değil zaten. O zaman erkekler doğursun derdi bu feminikler :p “hak” eşitliği. Yani mirastan eşit pay alma, eşit işe eşit ücret hakkı, erkekler gibi kariyer yapabilme hakkı” gibi.

2- nafakayı “yoksulluğa düşecek tarafa” veririz. Erkek kadına verir diye bir şey yok. Pratikte neden hep erkek kadına veriyor? Çünkü kadınların işgücüne katılması daha çok yeni de ondan. Erkek kadından daha çok kazanıyor. Kadınlar daha düşük ücret alıyor ondan. Bunun çözümü de kadının da erkek kadar çok kazanmasını sağlayacak destekler vermek. Kadın evde otursun diye baskılamamak. Yani feminik olmak :p

Evi neden erkek geçindiriyor denmiş. Geçindirmesin ayol :p bunlar tercih. Çalışan kadınla evlensin geçindirmesin. Hem ev kızı alıp hem de vay ben ev geçindiriyorum diye yakınmak da ne bileyim..

Tabi ki süresiz nafaka yeni nesil için hiç uygun değil. Zaten süresiz nafaka bildiğim kadarıyla kalktı. Artık bu konuda ağlayan erkek görmek içime dışıma fenalık getiriyor :p

3- anneden babadan kalam maaş artık her iki cinsiyete de 25 yaşına kadar verilecek. Gerekli düzenleme yapıldı. Eskiden kadına bağlanmasının nedeni dediğim gibi kadının daha iş sektöründe çok yeni olmasıydı. Değişti :p

Şimdi merak ettim erkeğin ne maduriyeti varmış? Nafaka da maaş da düzenlendi. Bundan sonra artık çocuğa ve ev işlerine eşit derecede katılmaları eksik kaldı. Onu tamamlasınlar sonra ağlasınlar.

Bir de “kadının beyanı esastır” lafı soruşturma başlatmaya esastır. Yani şimdi ben karakola gitsem desem ki bu adam benim paramı çaldı. Bana kanıtın ne diye sorarlar dava açmak için yönlendirilmeden önce. Dava bile açmak zor yani :p ama taciz, tecavüz gibi durumlarda direkt beyan ile dava açılır, sonra kanıtlara bakılır demek. Bunu yanlış anlayan da (kadın tacizci dedi diye adam ceza alıyormuş gibi anlayanlar) yine bu ağlak erkekler ve onların propagandasına maruz kalmış insanlar. Ağlak insan sevmem.
 
Yazıda erkek haklarının korunmasının kadınların itaat etmesinden geçtiği fikri var . Üzmeyelim irkekleri 🥴
Kadınlara kaldı zaten irkek haklarını korumak. Tüm çark onlara dönüyor zaten. Biz çalışsakta gece gündüz ayaktayız. Evde donlarına kadar yıkıyoruz ama günün sonunda "ben çalıştım, benim evim, benim arabam" diyen bir ton herif. Git moklu çamaşırını kendin yıka o zaman. Haftanın 7 günü çalışıyoruz evde ve ya dışarda, ve ya her ikisinde. Yerden çoraplarını alsalar "yardım ettim" oluyor. Sanki kadınlar bu dünyaya hizmet etmeye bunların arkasını toplamaya gelmiş.
Pislikler yüzünden rahat rahat giyinemiyor, gezemiyoruz. Ne işin vardı, orada o saatte ne yapıyordun, onu neden giydin cart yaptın curt yaptın. Bunlar ufak tefek kalır şu ülkede yaşanları analtmaya. 8 yaşında evlenmeyi koruyan hocalardan tutun, hamile kadının sokağa çıkmasına kadar karışan malaklar var. Bunları yazacaklarına daha erkek hakları savunucusu oluyorlar başımıza.
Zerre kadar acımıyorum, ne hakkıymış? Dibine kadar yaşıyorlar hayatlarını. Her hakları da mevcut.

Neyse sinirlendim😬
 
X