Eki Görüntüle 1799928
"Panik Atağı" çarpıntı, terleme, titreme, boğulma ya da nefes alamama hissi, göğüste ağrı veya sıkışma, bulantı, karın ağrısı, baş dönmesi, dengesizlik gibi bedensel duyumların olağan dışı yoğunlukta hissedildiği, beraberinde kontrolünü kaybetme, delirme korkusu ya da ölüm korkusu ile karakterize bir süreçtir. Atak ani başlangıçlıdır ve genellikle hızlı bir şekilde, 10 dakika veya daha kısa bir sürede doruk noktasına ulaşır. PA'ları yaklaşık olarak 15-20 dakika sürelidir. Ancak bazen yalnızca 1-2 dakika, bazen de bir saatten daha uzun olabilir. Panik atağı başta fobiler olmak üzere diğer bir kısım psikiyatrik bozukluklarda da görülebilir. Ancak bunlar stres etkeni ile karşılaşma ya da karşılaşma olasılığı sonucunda ortaya çıkar.
Panik Bozukluğunda ise beklenmedik zamanlarda ortaya çıkan ve yineleyen Panik Atakları söz konusudur. Bazı hastalar uykuda da atak geçirebilirler. Panik Ataklarının sıklık ve şiddeti değişkenlik gösterir. Atak sonrasında kişide yeni bir atak daha yaşayacağı ya da atak sırasında ortaya çıkan bedensel duyumlarla ilgili yoğun kaygı oluşur. Hastalar kalp krizi geçirecekleri, beyninde önemli bir hastalık olduğu, felç olabilecekleri gibi kuşkularla acil servislere başvururlar. Çoğu zaman yapılan ilk tetkiklerde herhangi bir sorun saptanmamış olmasıyla da yetinmeyip daha ileri tetkik arayışları içine girerler. Sorunun psikolojik olduğunun anlaşılıp bir psikiyatra yönlendirilene kadar hastaların çoğu beyin tomografisi, beyin MRI, kalp anjiografisi gibi son derece pahalı, zahmetli ve riskli tetkikler yaptırırlar. Aynı korkularla hastaların bir kısmı evde yalnız kalamama, kalabalık yerlere girememe gibi sorunlar yaşarlar. Bu durum kişinin mesleki ve sosyal yaşantısını ileri derecede kısıtlayabilir.
Tüm dünyada yapılan çalışmalar Panik Bozukluğunun genel nüfus içindeki yaygınlığının % 1.5-3.5 arasında olduğunu göstermektedir. Panik Bozukluk kadınlarda erkeklere göre 2-3 kat daha fazla görülmektedir.
Panik Bozukluğunun ortaya çıkma nedeni olarak beyinde hücreler arası iletişimi sağlayan maddelerin biyokimyasında düzensizlik olduğu düşünülmektedir. Aile çalışmaları Panik Boukluğunun ailesel olduğuna ilişkin güçlü kanıtlar sağlamıştır. Panik Bozukluğu olan hastaların birinci dereceden akrabalarında Panik Bozukluğu oranı 4-7 kat daha yüksektir. Araştırmalar genetik faktörlerin önemli bir rol oynadığını göstermekle birlikte, bunun genetik doğası tam olarak çözülememiştir. Panik Bozukluğu olan hastaların geçmişlerine bakıldığında, pek çok hastada uzun süreli psiko-sosyal stresin varlığı görülmektedir. Bu kişilerin strese karşı aşırı duyarlılıklarının olduğu da bir diğer görüştür.
Panik bozukluğu, erken dönemde saptanıp tedavi edilmediği durumda hastada depresyona ve alkol ya da uyuşturucu madde kullanımına yol açabilir.
Hastalığın tedavisinde ilaçlar ve psikoterapi tekniklerinden yararlanılır. Panik Bozukluğunun tedavisinde stres kontrolünün sağlanması önemli bir aşamadır. Merkezimizde bu amaçla geliştirilen Neurobiofeedback tekniği (kendi beyin dalgalarını görerek stresini kontrol etmeyi öğrenme) kullanılmaktadır.
Araştırmalar etkin bir tedavi sonrasında hastaların %80'inin artık Panik Atağı yaşamadığını göstermiştir.
Panik atak geçiriyor olmanızın birkaç sebebi olabilir. Bunlar duygusal sıkıntılar geçirmenize neden olmuş stresli hayat tecrübelerinden, beslenme şeklinize veya nefes alıp verme tarzınıza kadar değişiklik gösterebilir. Bu site bir atak sırasında neler olduğu, atağı nelerin tetiklediği ve bu konuda neler yapılabileceği konusunda daha fazla bilgi edinmek isteyen kişiler için hazırlanmıştır.
Eki Görüntüle 1799929
Panik Bozukluğu nedir?
Panik bozukluğu gerçek bir hastalıktır, ilaçlar ya da terapiler ile tedavi edilebilir. Panik bozukluğunuz varsa panik atak adı verilen ani korku nöbetleri geçirirsiniz. Panik ataklar son derece korkutucu olabilir. Birden ortada hiçbir sebep yokken gelir, rasgele gibi gözükür ve insanın sanki ölmek ya da delirmek üzereymiş gibi güçsüz ve kontrolsüz hissetmesine neden olur.
Panik Atak Belirtileri Nelerdir?
- Kalp çarpıntısı ya da göğüs ağrısı
- Nefes almada güçlük
- Bayılacakmış gibi hissetme
- Terleme
- Midede rahatsızlık, kusacakmış gibi hissetme
- Vücutta titreme ve halsizlik
- Kontrolünü kaybetme korkusu
- Çevreyi gerçek değilmiş gibi algılama
- Ölüm korkusu ya da aklını kaybetme korkusu
Belirtiler neden ortaya çıkıyor?
Panik atak vücudun korku, stres veya heyecana verdiği normal tepkinin aşırı bir halidir. Potansiyel olarak tehdit oluşturan bir durumla karşılaşıldığında vücut, "savaş veya kaç" refleksi için fazla miktarda adrenalin üreterek, otomatik olarak kendini tehlikeye karşı hazırlar.
Adrenalinin vücudumuz üzerindeki etkileri şunlardır:
- Kaslar gerilir.
- Kasların şekeri enerjiye dönüştürmek için ihtiyaç duyduğu fazla oksijeni almak için daha hızlı nefes alınır.
- Kanı gerekli yerlere taşıyabilmek için kalp daha hızlı atar.
- Kan ihtiyaç olmayan bölgelerden uzaklaştırılarak kaslara yönlendirilir, bu yüzden birden renginiz solar.
- Sindirim yavaşlar ve tükürük bezleri kurur, bu da ağzın kurumasına yol açar.
- Duyularınız daha canlı olur; en küçük bir ses veya dokunuş bir tepki yaratır.
- Terleme artar.
Atak sırasında dünyanın sonunun geldiğinden korkabilirsiniz, ya da öleceğinizi veya delirmekte olduğunuzu düşünebilirsiniz. Atak sırasında ne kadar kötü hissediyor olsanız da hatırlamanız gereken en önemli şey korktuğunuz şeylerin gerçekleşmeyeceğidir.
Panik Ataklar ne kadar sürer?
Panik atakların çoğu beş ila 20 dakika sürer. Bir veya iki panik atak geçirip bir daha asla
geçirmeyebilirsiniz. Veya ayda bir ya da haftada birkaç atak geçirebilirsiniz. Panik atak sorununa sahip olmanın en zor yanlarından biri bunların kesinlikle önceden kestirilemez, bu yüzden de kontrol edilemez olmalarıdır.
Agorafobi nedir?
Belirli yerleri ve durumları atak geçirmekle ilişkilendirmeye başlayabilirsiniz. Bir diğer atağı önlemek amacıyla daha önceki atakların meydana geldiği yerlerde bulunmaktan kaçınabilirsiniz. Ama bu günlük hayatınıza gittikçe daha fazla kısıtlama getirmeye başlar ve atak geçirmeniz halinde yardım alamayacağınızı düşünerek evde yalnız kalmaktan, hemen kaçılamayacak sinema, asansör gibi kapalı yerlere girmekten, tek başınıza sokağa çıkmaktan kaçınır hale gelebilirsiniz.
Panik Atak Hangi Sebeplerle Oluşur?
- Zayıf beslenme alışkanlıkları, düzensiz beslenme ve katı diyetler sonucunda ortaya çıkabilecek değişken kan şekeri düzeyi atakları tetikleyebilir.
- Aşırı sık nefes alıp verme panik belirtilerini başlatır. Stres altındayken nefes farkına varmadan sıklaşır.
- Sindirim sorunları ve besin alerjileri paniğe sebep olabilir.
- Antidepresan ilaçlar özellikle kullanımına başlanan ilk hafta panik atakları ortaya çıkarabilir.
- Kafein, sigara, alkol ve bazı uyuşturucular (LSD, esrar ve kokain gibi) panik ataklara sebep olabilirler.
- Sakinleştirici etkisi olan herhangi bir ilacı ani olarak bırakmak panik atağın ortaya çıkmasına yol açabilir.
- Amfetamin, kortizon ve astım tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar da panik atakları tetikleyebilir.
- Denge, koordinasyon, işitme ve görme zorlukları kişinin stres düzeyini artırarak panik ve agorafobiyi tetikleyebilir.
- Bedensel ağrılar panik atağı tetikleyebilir.
Atak sırasında ne yapmalı?
Panik atağın hoş olmayan bir durumdur ama yaşamınızı tehdit eden bir sorun ya da dünyanın sonu olmadığını kabullenin. Paniği kabullenerek onun sizi korkutma gücünü azaltırsınız.
Panik atak geçiriyorsanız yaklaşık on dakika boyunca ellerinizi burnunuz ve ağzınız üzerinde bir kap şeklinde çukurlaştırmayı deneyin veya bir kâğıt torba tutarak onun içine nefes alıp verin. Bu hareket kan akışındaki karbondioksit seviyesini arttıracak ve belirtileri ortadan kaldıracaktır.
Panik Bozukluğun tedavisi mümkün müdür?
Panik bozukluğu tedavisi mümkün olan bir hastalıktır. Psikiyatri uzmanına başvurarak yardım alabilirsiniz. İlaç tedavileri panik bozukluğu tedavisinin temelini oluşturmaktadır. Nörobiyogeribildirim uygulaması bedensel tepkilerinizi anlamanıza ve bunların üstesinden gelmenize yardım eder. Düşüncelerimizin duygularımız ve davranışlarımız üzerinde çok güçlü bir etkisi vardır. Ataklara sebep olan görünüşte otomatik düşüncelerin ve yanlış yorumların farkında olmayabilirsiniz. Psikoterapiler duygu düşünce davranış ve belirti ilişkisini anlamanıza ve üstesinden gelmenize yardımcı olacaktır.
ALINTIDIR...