Kalan para mirasmışEvin gecimini sagliyormus iştr. Kazaniyor demekki adam harcayabilir. Herkes sizin gibi olmak zorunda degil.
Hem onun parasi yaninda sizinki devede kulakmiş. Demekkinadam tembel ama az calişarak çok kazanacak kadar da zeki.
Evin gecimini sağladigi halde sizin bu kadar para mevzuu yapmaniz saçmaa
Adam haksız daSelam millet. Eşimle aramızdaki bitmek bilmeyen konularla bilirsiniz beni. Bu sefer de farklı bir konuda görüşlerinizi almak istiyorum.
Ben doğduğum günden beri ailemden sevgi görmedim. Dayak, aç bırakma, evlat ayrımcılığını dibine kadar yaşadım. Bu yüzden hep çalıştım para biriktirdim bir gün kendime küçük bir şehirde yeni bir hayat kurmak için. Gençlik hevesi deyin, şımarıklık deyin, çok klasik deyin nasıl bakarsanız artık. Sonuçta artık para biriktirmek bende takıntı haline geldi sürekli hesabımda para olması gerekiyor hissi yerleşti.
Giyimime kuşamıma dikkat ederim iş yerine her zaman şık gitmeye çalışırım ama bu konuda da takıntım var 10 15 yıllık kıyafetlerime bile özenle bakarım.(bu konuda terapi görüyorum ama sadece 36 beden olanlardan kurtulmama yetecek kadar iyileşme gösterebildim). Bu yüzden de hep diyet yaparım aynı kıyafetlere girebilmek için. Kendime yeni kıyafetler de alırım ama minimum düzeyde yılda 5 i geçmiyor.
Neyse çok uzatmak istemezdim. Konunun bütününü kapsıyor bunlar.
Eşim olacak insan da benim tam tersim. Parası varsa bitene kadar asla çalışmaz. İyi bir bölüm mezunu yüksek lisansını yapmış ama kendi isteğiyle ilkokul mezunu birinin yapacağı işleri yapıyor. Sebebi de basit çok tembel. Kısa yoldan zengin olma peşinde:). 100 bin tl si olsun birkaç haftada yer bitirir. Nasıl yapıyor anlamıyorum ama harcıyor. Bu süre zarfında asla işe gitmez. Ben zorladığım zaman gidiyorum der gitmez gezer.
Zorlandığımız zamanlarda benim birikimimden borç veririm ödediği zamanlar oldu ödemediği de oldu. Bir sürü borcu var zaten. Keyfi kredi çeker ödemez. Ben de bu yüzden artık ona para vermiyorum. Herkese anlatıyor Marsis bana para vermiyor diye.
Ben bekarken evlilikte ortak bütçe olmasından yanaydım. Ama eşim nişanlandığımız günden beri tersini savunuyor. Evin geçimi onunmuş herşeyi erkek karşılarmış. Zorla kredi kartımı ödemeler harçlık vermeler falan. Şuan ben de onun bu davranışlarından dolayı evin asgari geçimine normalde katkıda bulunmuyorum. Bazen evin geçimi tamamen benim üzerimde olduğu zamanlar oldu o zamanları saymıyorum tabiki.
Neyse gelelim bu güne. Eşimin eline yüklü bir miktar para geçti kısa bir süre önce. Sen hemen harcarsın para yönetimin yok diye sürekli söylendiğim için şu ana kadar harcamadı. Şimdi de diyor ki "bu para benim param. Eğer elindeki son kuruşa kadar bunun içine koymazsan benim olmaya devam edecek. Kira okul masrafları vs hiçbirşey için kılımı kıpırdatmam" diyor.
Sizce onun dediğini yapmalımıyım? Onun eline geçen paranın yanında benimki devede kulak. Kabul etmezsem paranın hiç lafını ettirmeyecek ve harcayacak. Daha önce de bunu yaşadık. Sizce eşim haklı mı?
Not: Birkaç ay önce boşanmanın eşiğinden döndük. Sorunlarımız onun sinirlendiğinde hakaret etmesiydi ve çalışmamasıydı. Düzelmek istediğini aramızı hep anne babasının bozduğunu söyledi. Anne babası bunu yüzüme de söylediği için ve davranışlarında da düzelme gördüğüm için şimdilik rafa kaldırdım.
Şimdi elimdeki parayı istemesinin bir sebebinin de boşanmaya yeltenmemem olduğunu düşünüyorum.
"Benim maaş kartım eşimdedir. O ne derse odur. Paragöz kadın" diyen pembik gelinler az ötede durun. Sizinle uğraşamam.
Selam millet. Eşimle aramızdaki bitmek bilmeyen konularla bilirsiniz beni. Bu sefer de farklı bir konuda görüşlerinizi almak istiyorum.
Ben doğduğum günden beri ailemden sevgi görmedim. Dayak, aç bırakma, evlat ayrımcılığını dibine kadar yaşadım. Bu yüzden hep çalıştım para biriktirdim bir gün kendime küçük bir şehirde yeni bir hayat kurmak için. Gençlik hevesi deyin, şımarıklık deyin, çok klasik deyin nasıl bakarsanız artık. Sonuçta artık para biriktirmek bende takıntı haline geldi sürekli hesabımda para olması gerekiyor hissi yerleşti.
Giyimime kuşamıma dikkat ederim iş yerine her zaman şık gitmeye çalışırım ama bu konuda da takıntım var 10 15 yıllık kıyafetlerime bile özenle bakarım.(bu konuda terapi görüyorum ama sadece 36 beden olanlardan kurtulmama yetecek kadar iyileşme gösterebildim). Bu yüzden de hep diyet yaparım aynı kıyafetlere girebilmek için. Kendime yeni kıyafetler de alırım ama minimum düzeyde yılda 5 i geçmiyor.
Neyse çok uzatmak istemezdim. Konunun bütününü kapsıyor bunlar.
Eşim olacak insan da benim tam tersim. Parası varsa bitene kadar asla çalışmaz. İyi bir bölüm mezunu yüksek lisansını yapmış ama kendi isteğiyle ilkokul mezunu birinin yapacağı işleri yapıyor. Sebebi de basit çok tembel. Kısa yoldan zengin olma peşinde:). 100 bin tl si olsun birkaç haftada yer bitirir. Nasıl yapıyor anlamıyorum ama harcıyor. Bu süre zarfında asla işe gitmez. Ben zorladığım zaman gidiyorum der gitmez gezer.
Zorlandığımız zamanlarda benim birikimimden borç veririm ödediği zamanlar oldu ödemediği de oldu. Bir sürü borcu var zaten. Keyfi kredi çeker ödemez. Ben de bu yüzden artık ona para vermiyorum. Herkese anlatıyor Marsis bana para vermiyor diye.
Ben bekarken evlilikte ortak bütçe olmasından yanaydım. Ama eşim nişanlandığımız günden beri tersini savunuyor. Evin geçimi onunmuş herşeyi erkek karşılarmış. Zorla kredi kartımı ödemeler harçlık vermeler falan. Şuan ben de onun bu davranışlarından dolayı evin asgari geçimine normalde katkıda bulunmuyorum. Bazen evin geçimi tamamen benim üzerimde olduğu zamanlar oldu o zamanları saymıyorum tabiki.
Neyse gelelim bu güne. Eşimin eline yüklü bir miktar para geçti kısa bir süre önce. Sen hemen harcarsın para yönetimin yok diye sürekli söylendiğim için şu ana kadar harcamadı. Şimdi de diyor ki "bu para benim param. Eğer elindeki son kuruşa kadar bunun içine koymazsan benim olmaya devam edecek. Kira okul masrafları vs hiçbirşey için kılımı kıpırdatmam" diyor.
Sizce onun dediğini yapmalımıyım? Onun eline geçen paranın yanında benimki devede kulak. Kabul etmezsem paranın hiç lafını ettirmeyecek ve harcayacak. Daha önce de bunu yaşadık. Sizce eşim haklı mı?
Not: Birkaç ay önce boşanmanın eşiğinden döndük. Sorunlarımız onun sinirlendiğinde hakaret etmesiydi ve çalışmamasıydı. Düzelmek istediğini aramızı hep anne babasının bozduğunu söyledi. Anne babası bunu yüzüme de söylediği için ve davranışlarında da düzelme gördüğüm için şimdilik rafa kaldırdım.
Şimdi elimdeki parayı istemesinin bir sebebinin de boşanmaya yeltenmemem olduğunu düşünüyorum.
"Benim maaş kartım eşimdedir. O ne derse odur. Paragöz kadın" diyen pembik gelinler az ötede durun. Sizinle uğraşamam.
Para pul da hayatın gerçeği. Hem de çok önemli bir gereksinimi. Cebimizde para olmadan kaç gün yaşarız acaba?Zaman kaybedip kaybetmemek değil mesele ben okudum da yazılanları yorumları genel olarak söyledim para pul meseleleri diye
Selam millet. Eşimle aramızdaki bitmek bilmeyen konularla bilirsiniz beni. Bu sefer de farklı bir konuda görüşlerinizi almak istiyorum.
Ben doğduğum günden beri ailemden sevgi görmedim. Dayak, aç bırakma, evlat ayrımcılığını dibine kadar yaşadım. Bu yüzden hep çalıştım para biriktirdim bir gün kendime küçük bir şehirde yeni bir hayat kurmak için. Gençlik hevesi deyin, şımarıklık deyin, çok klasik deyin nasıl bakarsanız artık. Sonuçta artık para biriktirmek bende takıntı haline geldi sürekli hesabımda para olması gerekiyor hissi yerleşti.
Giyimime kuşamıma dikkat ederim iş yerine her zaman şık gitmeye çalışırım ama bu konuda da takıntım var 10 15 yıllık kıyafetlerime bile özenle bakarım.(bu konuda terapi görüyorum ama sadece 36 beden olanlardan kurtulmama yetecek kadar iyileşme gösterebildim). Bu yüzden de hep diyet yaparım aynı kıyafetlere girebilmek için. Kendime yeni kıyafetler de alırım ama minimum düzeyde yılda 5 i geçmiyor.
Neyse çok uzatmak istemezdim. Konunun bütününü kapsıyor bunlar.
Eşim olacak insan da benim tam tersim. Parası varsa bitene kadar asla çalışmaz. İyi bir bölüm mezunu yüksek lisansını yapmış ama kendi isteğiyle ilkokul mezunu birinin yapacağı işleri yapıyor. Sebebi de basit çok tembel. Kısa yoldan zengin olma peşinde:). 100 bin tl si olsun birkaç haftada yer bitirir. Nasıl yapıyor anlamıyorum ama harcıyor. Bu süre zarfında asla işe gitmez. Ben zorladığım zaman gidiyorum der gitmez gezer.
Zorlandığımız zamanlarda benim birikimimden borç veririm ödediği zamanlar oldu ödemediği de oldu. Bir sürü borcu var zaten. Keyfi kredi çeker ödemez. Ben de bu yüzden artık ona para vermiyorum. Herkese anlatıyor Marsis bana para vermiyor diye.
Ben bekarken evlilikte ortak bütçe olmasından yanaydım. Ama eşim nişanlandığımız günden beri tersini savunuyor. Evin geçimi onunmuş herşeyi erkek karşılarmış. Zorla kredi kartımı ödemeler harçlık vermeler falan. Şuan ben de onun bu davranışlarından dolayı evin asgari geçimine normalde katkıda bulunmuyorum. Bazen evin geçimi tamamen benim üzerimde olduğu zamanlar oldu o zamanları saymıyorum tabiki.
Neyse gelelim bu güne. Eşimin eline yüklü bir miktar para geçti kısa bir süre önce. Sen hemen harcarsın para yönetimin yok diye sürekli söylendiğim için şu ana kadar harcamadı. Şimdi de diyor ki "bu para benim param. Eğer elindeki son kuruşa kadar bunun içine koymazsan benim olmaya devam edecek. Kira okul masrafları vs hiçbirşey için kılımı kıpırdatmam" diyor.
Sizce onun dediğini yapmalımıyım? Onun eline geçen paranın yanında benimki devede kulak. Kabul etmezsem paranın hiç lafını ettirmeyecek ve harcayacak. Daha önce de bunu yaşadık. Sizce eşim haklı mı?
Not: Birkaç ay önce boşanmanın eşiğinden döndük. Sorunlarımız onun sinirlendiğinde hakaret etmesiydi ve çalışmamasıydı. Düzelmek istediğini aramızı hep anne babasının bozduğunu söyledi. Anne babası bunu yüzüme de söylediği için ve davranışlarında da düzelme gördüğüm için şimdilik rafa kaldırdım.
Şimdi elimdeki parayı istemesinin bir sebebinin de boşanmaya yeltenmemem olduğunu düşünüyorum.
"Benim maaş kartım eşimdedir. O ne derse odur. Paragöz kadın" diyen pembik gelinler az ötede durun. Sizinle uğraşamam.
Aynen orası öyle o yüzden çok sıkıntılı bir meselePara pul da hayatın gerçeği. Hem de çok önemli bir gereksinimi. Cebimizde para olmadan kaç gün yaşarız acaba?
Allah yardımcın olsun paran bereketlensin. Çok büyük paralar bdv de konuşulunca ben de rahatsız oluyorum zaman zaman. Ama o insanların da doğal hayatı o . Hayat adil değil ki başlı başınaAynen orası öyle o yüzden çok sıkıntılı bir meseleyani küçük yaşta geçim sıkıntısı çekmiş biri olarak heleki evin bütün sorumluluğu bendeyken
Allah razı olsun canımAllah yardımcın olsun paran bereketlensin. Çok büyük paralar bdv de konuşulunca ben de rahatsız oluyorum zaman zaman. Ama o insanların da doğal hayatı o . Hayat adil değil ki başlı başına
hele pandemi de hepimizi gerdi valla haklısınnAllah razı olsun canımçok sıkıntılı evet şimdi konu sahibine desek ki kocanla aranda para meselesi mi olur diye bu sefer ona çok büyük haksızlık etmiş oluruz netice de eşi de calismayan eline para geçti mi harcayan biri konu sahibi eşini bile bile niye parasını versin ki oda var . Para mevzusu geriyor beni
Bilemiyorum. Zaten parayı vermezsem elinde ne var ne yoksa saçacak. Benim de bahanem olur gitmek için.Paranızı eşinize vermediniz diyelim.
Bu evliliğe devam etmek istiyor musunuz gercekten onu merak ettim.
Ayrı hesabım var bekarlıktan kalma. Arada üç beş kuruş atıyorum. Onda gözü şuan.Eşiniz savurgan siz tutumlu iseniz ayrı hesap oluşturun sizin açınızdan daha iyi olur.
Siz eğer çok tutumlu cimriye yakinsaniz da bu da zor karşı taraf için.
Birbirimizi katalize ediyoruz diyelimAdam haksız da
36 beden elbiseyi atmamak icin diyet yapmak kacıncı level ablacım?
Yani paradan 5 krs vermezsiniz siz ozman adama ,ondan yapıyor olabilir mi?
Boşanma eşiğinden dönmüşsünüz +adam geçim nedir bilmiyor + yan gelip yatıyor. Buna verdiğiniz para pul olur. Boşverin kendi parası ise istediğini yapsın, nasılsa siz verseniz onu da keyfine göre harcayacak. Eve de af edersiniz eşek gibi bakmak zorunda.
Dedim demezmiyim. Ev almak çok saçma diyen bir kocam var. O parayla 30 yıl kira verirmişiz.
İkimizin de arabası var. Dün diyor ki ben artık işe gitmeyeceğime göre satayım arabamı o parayı da hobi bahçesine gömelim, senin arabayı ortak kullanalım. Bir bakış attım.