Sevgili Kuntaycım,
Senin yazılarını okudukça kendi ümitsiz günlerim aklıma geliyor. Diyorsun ya eskiler birer birer kayboldu. Kaybolmadık... Ben hergün buradayım, her yazılanı okuyorum. Sadece biz o mutsuz günleri biraz geride bıraktık galiba. O yıllarda olumlu şeyler duymak bana iyi geliyordu, empati kurup mutlu oluyordum. Ama herşey düzelmis gibi gorunse de, bazen benim hassas olduğum durumlar da oluyor değil. Herseyden bir anlam çıkarma, durum ne kadar iyi olursa olsun galiba geçemeyecek.
Sanırım siz suan 4 yaşa yakınsınız. Biz o yaşta yeni yeni açılmaya, dünyayı farketmeye başlamıştık. Yaklaşık 1 sene kadar özel eğitimden olumlu dönüşleri istediğimiz gibi alamıyorduk. Sancılı günlerdi benim için . Oğlumun hep bana bağımlı bir yaşamı olacak diye dusunuyordum. Olsun ben onun dili, gözü, kulağı olacaktım ne vardı ki bunda. Sonra hersey hızlandı. 4,5 yaş sonrası diyebilirim. Ben kreşin olmazsa olmaz olduğunu hep düşündüm . Oğlum konuşmayı, yemek yemeyi, gülmeyi, ağlamayı, şikayet emeyi orada öğrendi . Şanslıydık, O'nu cok seven bir öğretmeni , hakkını ödeyemeyeceğim bir bakıcı ablası ve oglumu yargılamayan arkadaşları oldu. Şimdilerde herşey ufak tefek farklarla normale yakın gibi. Sizi okudukça kendi günlerimi hatırlıyorum . Söyleyeceğim tek şey çocuklar zamanla açılıyorlar, biz de 4,5 yaş sonrası çok yol katettik. Ben çocuğunuzun sizi şaşırtacağını, güzel gunlerinizin çok yakın olduğunu düşünüyorum . Doktor görüsmenizin iyi geçmedine gercekten çok sevindim.
Sessiz kuzunuzu öpüyorum .