Davranış Bozuklukları Otizm

Çocuğumuzda karşılaştığımız huysuzluk, saldırı, şiddet, içe dönüklük, korkaklık, hiperaktiflik, pasiflik, dikkatsizlik, çevreye uyum, utangaçlık, hırçınlık vs birçok sorununuzun paylaşıldığı konular.
Oğlumu 2 yaş 5 aylıkken kreşe başlattık. Başlattık diyorum Çünkü tam olarak oranın ne olduğunun farkında değildi ama 9 ay sonra dönem sonunda okulunun adını telafuz edebiliyordu kreş çok önemli anneler. Ama şöyle ki mesela ben oğlumda farklılıkları 22-23 aylıkken farketmiştim sonrasındaki 6 ay sadece yoğun ilgi her gün neredeyse 4-5 saat park duyusal uyaran verme ve birebir iletişim ile 29 aylık olunca kreşe verdim Yani çocuk kreşe gidince biraz da olsun bir şeylerin farkında olup yaşıtlarıyla mutlu olabilmeli bunu parkta öğreniyorlar zaten Yani
Önemli olan kreşe uygun zamanda başlatmak.
 
Kreş konusunda benim kadar kafası karışık bir anne daha olamaz sanırım. 25 aylıkken, yanı 2 yaş bir aylıkken başladık. 19 ay gitti şimdi 4 yaşa az kaldı yine de hiçbir şey farketmedi maalesef. Çocuktan çocuğa fark ediyor demekki. Her gittiğim doktor ve eğitimci ısrarla kreş dedi ben anne olarak pek desteklemesem de vardır bir bildikleri dedim içim kan ağlayarak yolladım. Şimdi iki aylığına Kreşten aldım sitede olan çocuklarla birliktelik kurdurmaya çabalıyorum bahöeye çocuk masa sandalyesi aldım gelip otursunlar diye. Meyve tabakları yiyecekler hazırlayıp masaya koyuyorum. Tabi trajikomik olaylar da böyle başlıyor. Çocuklar bizim bahçeyi özel yemekhane gibi kullanıp sonra tekrar sağa sola gidiyorlar oğlum kaçıyor çünkü onların yanından. Çocuk istemediği müddetçe dışarıdan yaptıklarımız onların görünmez duvarına çarparak etkisiz kalıyor sanki.
 
Tabi dil eğitimine faydası olmadı diyemem çünkü çoğu kelimeyi orada öğrendi. Karanlık çökünce güneş battı uyku zamanı diyor. Yerinde kullandığı birçok cümle de var. Kapıyı aç bahçeye gidelim diyor iki gündür. Tabi sadece sıkışınca söylüyor bunları daha çok Çince Arapça karışımı manasız şeyler söylüyor. Küçük çocuklar da yanıma gelip durmadan soruyor “neden kendi kendine değişik konuşuyor biz anlamıyoruz” diyorlar :KK43:
 
Tabi dil eğitimine faydası olmadı diyemem çünkü çoğu kelimeyi orada öğrendi. Karanlık çökünce güneş battı uyku zamanı diyor. Yerinde kullandığı birçok cümle de var. Kapıyı aç bahçeye gidelim diyor iki gündür. Tabi sadece sıkışınca söylüyor bunları daha çok Çince Arapça karışımı manasız şeyler söylüyor. Küçük çocuklar da yanıma gelip durmadan soruyor “neden kendi kendine değişik konuşuyor biz anlamıyoruz” diyorlar :KK43:


Konuşma çok çeşitli. Son hedef elbette karşılıklı sohbet. Ama maalesef her çocuk için bu okadar kolay olmuyor. Anlamsız olsa da konuşma eylemi olması yine de kötünün iyisi sayılır.. İnanın evladının sesini duymayanlar var.

Önce anlamsız kelimeler sonra anlamlı tek kelimeler sonra ikili cümleler sonra uzun cümleler.. Başta ezbere oluyor konuşma.. Sonra doğaçlama oluyor..

Lütfen bol bol konuşun. (yapmıyorsunuz diye söylemiyorum genel olarak annelere sesleniyorum ) inanın dilim damağım kururdu. Kızım hiç tepki vermezdi. Herşeyi anlattık. Sürekli hikayeler uydurduk. Hiç aklıma gelmeyecek zamanlarda patlamalar oldu..İlk kelimesi baba idi.. 26 aylıkken söyledi.. 27 aylıkken su 28 aylıkken mama 29 aylıkken anne dedi.. Düşünün yani 29 aylıkken sadece 4 kelimesi vardı.. Şuan 35 aylık.. Parkta oynarken '' anne bu kadar yeter hadi eve gidelim '' '' eyvah pepe yere düştü '' "şilanın karnı acıkmış üzülmüş '' '' çok komiksin '' '' baba neredesin acaba '' '' bak anne kova boş hadi dolduralım '' '' baba karnım ağrıyor '' '' hadi yemek yiyelim sonra da parka gidelim '' vs vs konuşuyor..

Bunları şunun için anlattım
Bu kadar yeter, eyvah , komik, acaba, hadi, boş, sonra, ağrımak gibi kelimeleri biz öğretmedik. Tamamen kendi duymuş ve kaydetmiş.. Daha dün tam yerinde 'abooo' dedi. Kreşten duydu sanırım..İlk 26 ay neden konuşmadı. Çünkü akşam eve yorgun argın gelen ve konuşmayan bir anne baba. Tüm gün tv açıp konuşmayan bir bakıcı vardı. Şimdi ise konuşmuş olmak için durmadan konuşan anne baba oyun ablası ve babaanne var ve tabiki kreş..

Moral bozmadan zamana bırakarak sürekli konuşun. Motor gelişime çok önem verin.. Motor gelişimi olmadan çocuk konuşamaz.. Çünkü ağız hareketleri de motor gelişime girer. Sonra da bekleyin.. Emin olun konuşacak. Tabi bunları söylerken uzman kontrolünüzde olduğunuzu kabul ederek söylüyorum.

Kızım geçen sene orta düzey otizm tanısı aldı.. Atipik bile değildi.. Bir hekim olarak ben de inandım bu tanıya çünkü cidden çok kötü idi durumu.. Herşeyin çaresi zaman.. Ağır otizm ve zeka geriliği olmasın yeter.. Güzel eğitim ilgi gerisi zaman.. 6 yaşında konuşup doktor olan arkadaşım var..
 
Konuşma çok çeşitli. Son hedef elbette karşılıklı sohbet. Ama maalesef her çocuk için bu okadar kolay olmuyor. Anlamsız olsa da konuşma eylemi olması yine de kötünün iyisi sayılır.. İnanın evladının sesini duymayanlar var.

Önce anlamsız kelimeler sonra anlamlı tek kelimeler sonra ikili cümleler sonra uzun cümleler.. Başta ezbere oluyor konuşma.. Sonra doğaçlama oluyor..

Lütfen bol bol konuşun. (yapmıyorsunuz diye söylemiyorum genel olarak annelere sesleniyorum ) inanın dilim damağım kururdu. Kızım hiç tepki vermezdi. Herşeyi anlattık. Sürekli hikayeler uydurduk. Hiç aklıma gelmeyecek zamanlarda patlamalar oldu..İlk kelimesi baba idi.. 26 aylıkken söyledi.. 27 aylıkken su 28 aylıkken mama 29 aylıkken anne dedi.. Düşünün yani 29 aylıkken sadece 4 kelimesi vardı.. Şuan 35 aylık.. Parkta oynarken '' anne bu kadar yeter hadi eve gidelim '' '' eyvah pepe yere düştü '' "şilanın karnı acıkmış üzülmüş '' '' çok komiksin '' '' baba neredesin acaba '' '' bak anne kova boş hadi dolduralım '' '' baba karnım ağrıyor '' '' hadi yemek yiyelim sonra da parka gidelim '' vs vs konuşuyor..

Bunları şunun için anlattım
Bu kadar yeter, eyvah , komik, acaba, hadi, boş, sonra, ağrımak gibi kelimeleri biz öğretmedik. Tamamen kendi duymuş ve kaydetmiş.. Daha dün tam yerinde 'abooo' dedi. Kreşten duydu sanırım..İlk 26 ay neden konuşmadı. Çünkü akşam eve yorgun argın gelen ve konuşmayan bir anne baba. Tüm gün tv açıp konuşmayan bir bakıcı vardı. Şimdi ise konuşmuş olmak için durmadan konuşan anne baba oyun ablası ve babaanne var ve tabiki kreş..

Moral bozmadan zamana bırakarak sürekli konuşun. Motor gelişime çok önem verin.. Motor gelişimi olmadan çocuk konuşamaz.. Çünkü ağız hareketleri de motor gelişime girer. Sonra da bekleyin.. Emin olun konuşacak. Tabi bunları söylerken uzman kontrolünüzde olduğunuzu kabul ederek söylüyorum.

Kızım geçen sene orta düzey otizm tanısı aldı.. Atipik bile değildi.. Bir hekim olarak ben de inandım bu tanıya çünkü cidden çok kötü idi durumu.. Herşeyin çaresi zaman.. Ağır otizm ve zeka geriliği olmasın yeter.. Güzel eğitim ilgi gerisi zaman.. 6 yaşında konuşup doktor olan arkadaşım var..
Benim kızım ise suan 31 aylık 28 aylıkken tek bir kelimesi dahi yoktu suan baba abi kuş aç anne şu süt göz el gibi kelimeleri var bütün komutari alır güzel otur diyince düzeltiyor kendisini
Anne baba hala Anneanne dede abla bilir ve sorduğumuzda gösterir
Abi abla ayırımı yapabiliyor
Bayay öpücük verme sesli öpmek olaylarını zaten aştık uzun zamandır işaret eder işaret edilen bakar
Bizim suandaki sıkıntımız kızımın biraz durgun bir çocuk olmasi
Asla beklemek istemiyor çok inatçı

TİPİK OTİZM ve ZEKA GERİLİĞİ zaten yok zamanla inşallah asacaklar çocuklarımız bu durumu
Bende bol bol konuşuyorum

çok istiyorum ya en çok istedigim şey buraya anneler bitti bizde normal hayatımıza döndük darısı bütün çocuklara diye yazmak....
 
Konuşma çok çeşitli. Son hedef elbette karşılıklı sohbet. Ama maalesef her çocuk için bu okadar kolay olmuyor. Anlamsız olsa da konuşma eylemi olması yine de kötünün iyisi sayılır.. İnanın evladının sesini duymayanlar var.

Önce anlamsız kelimeler sonra anlamlı tek kelimeler sonra ikili cümleler sonra uzun cümleler.. Başta ezbere oluyor konuşma.. Sonra doğaçlama oluyor..

Lütfen bol bol konuşun. (yapmıyorsunuz diye söylemiyorum genel olarak annelere sesleniyorum ) inanın dilim damağım kururdu. Kızım hiç tepki vermezdi. Herşeyi anlattık. Sürekli hikayeler uydurduk. Hiç aklıma gelmeyecek zamanlarda patlamalar oldu..İlk kelimesi baba idi.. 26 aylıkken söyledi.. 27 aylıkken su 28 aylıkken mama 29 aylıkken anne dedi.. Düşünün yani 29 aylıkken sadece 4 kelimesi vardı.. Şuan 35 aylık.. Parkta oynarken '' anne bu kadar yeter hadi eve gidelim '' '' eyvah pepe yere düştü '' "şilanın karnı acıkmış üzülmüş '' '' çok komiksin '' '' baba neredesin acaba '' '' bak anne kova boş hadi dolduralım '' '' baba karnım ağrıyor '' '' hadi yemek yiyelim sonra da parka gidelim '' vs vs konuşuyor..

Bunları şunun için anlattım
Bu kadar yeter, eyvah , komik, acaba, hadi, boş, sonra, ağrımak gibi kelimeleri biz öğretmedik. Tamamen kendi duymuş ve kaydetmiş.. Daha dün tam yerinde 'abooo' dedi. Kreşten duydu sanırım..İlk 26 ay neden konuşmadı. Çünkü akşam eve yorgun argın gelen ve konuşmayan bir anne baba. Tüm gün tv açıp konuşmayan bir bakıcı vardı. Şimdi ise konuşmuş olmak için durmadan konuşan anne baba oyun ablası ve babaanne var ve tabiki kreş..

Moral bozmadan zamana bırakarak sürekli konuşun. Motor gelişime çok önem verin.. Motor gelişimi olmadan çocuk konuşamaz.. Çünkü ağız hareketleri de motor gelişime girer. Sonra da bekleyin.. Emin olun konuşacak. Tabi bunları söylerken uzman kontrolünüzde olduğunuzu kabul ederek söylüyorum.

Kızım geçen sene orta düzey otizm tanısı aldı.. Atipik bile değildi.. Bir hekim olarak ben de inandım bu tanıya çünkü cidden çok kötü idi durumu.. Herşeyin çaresi zaman.. Ağır otizm ve zeka geriliği olmasın yeter.. Güzel eğitim ilgi gerisi zaman.. 6 yaşında konuşup doktor olan arkadaşım var..
Merhaba çok güzel anlatmışşınız çok teşekkürler kızınız artık şifaya kavuşmuş otizm tanısından kurtulmuş ne güzel Allah şifa bekleyen tüm çocuklara şifa versin bizleri evlatlarımızla sınamasın
 
Konuşma çok çeşitli. Son hedef elbette karşılıklı sohbet. Ama maalesef her çocuk için bu okadar kolay olmuyor. Anlamsız olsa da konuşma eylemi olması yine de kötünün iyisi sayılır.. İnanın evladının sesini duymayanlar var.

Önce anlamsız kelimeler sonra anlamlı tek kelimeler sonra ikili cümleler sonra uzun cümleler.. Başta ezbere oluyor konuşma.. Sonra doğaçlama oluyor..

Lütfen bol bol konuşun. (yapmıyorsunuz diye söylemiyorum genel olarak annelere sesleniyorum ) inanın dilim damağım kururdu. Kızım hiç tepki vermezdi. Herşeyi anlattık. Sürekli hikayeler uydurduk. Hiç aklıma gelmeyecek zamanlarda patlamalar oldu..İlk kelimesi baba idi.. 26 aylıkken söyledi.. 27 aylıkken su 28 aylıkken mama 29 aylıkken anne dedi.. Düşünün yani 29 aylıkken sadece 4 kelimesi vardı.. Şuan 35 aylık.. Parkta oynarken '' anne bu kadar yeter hadi eve gidelim '' '' eyvah pepe yere düştü '' "şilanın karnı acıkmış üzülmüş '' '' çok komiksin '' '' baba neredesin acaba '' '' bak anne kova boş hadi dolduralım '' '' baba karnım ağrıyor '' '' hadi yemek yiyelim sonra da parka gidelim '' vs vs konuşuyor..

Bunları şunun için anlattım
Bu kadar yeter, eyvah , komik, acaba, hadi, boş, sonra, ağrımak gibi kelimeleri biz öğretmedik. Tamamen kendi duymuş ve kaydetmiş.. Daha dün tam yerinde 'abooo' dedi. Kreşten duydu sanırım..İlk 26 ay neden konuşmadı. Çünkü akşam eve yorgun argın gelen ve konuşmayan bir anne baba. Tüm gün tv açıp konuşmayan bir bakıcı vardı. Şimdi ise konuşmuş olmak için durmadan konuşan anne baba oyun ablası ve babaanne var ve tabiki kreş..

Moral bozmadan zamana bırakarak sürekli konuşun. Motor gelişime çok önem verin.. Motor gelişimi olmadan çocuk konuşamaz.. Çünkü ağız hareketleri de motor gelişime girer. Sonra da bekleyin.. Emin olun konuşacak. Tabi bunları söylerken uzman kontrolünüzde olduğunuzu kabul ederek söylüyorum.

Kızım geçen sene orta düzey otizm tanısı aldı.. Atipik bile değildi.. Bir hekim olarak ben de inandım bu tanıya çünkü cidden çok kötü idi durumu.. Herşeyin çaresi zaman.. Ağır otizm ve zeka geriliği olmasın yeter.. Güzel eğitim ilgi gerisi zaman.. 6 yaşında konuşup doktor olan arkadaşım var..

Kasıtlı olarak söylemediğinizi biliyorum doğrusunu söylemek gerekirse o kadar çok konuşmaya çalışıyorum ki; sanırım onu düzeltmeye çalışırken kendi ayarlarımı bozdum. Gereksiz yere konuştuğumu hissediyorum çoğu zaman. Oğlumdan önce ailemle dahi sözlü iletişime zor geçen biri iken şimdi ilk defa karşılaştığım kişilere hayatımı Özet geçiyorum. Stresle baş etme ve savunma mekanizması geliştirdim belkide farkına varmadan bilemedim.

Şunu çok merak ediyorum. Doktorlar genelde 6 yaşına kadar beyin gelişimi neredeyse tamamlanıyor diyorlar. Fakat kendimden örnek verirsem 6. inci sınıfa kadar vasat biriydim basit şeyleri anlamak bir haftamı alırdı örneğin komut almaya başlama yaşım 7 Yaş sonrası gibi...fakat sonradan özellikle ergenlik ve sonrası biri içimdeki bir düğmeye basmış gibi oldu. Birkaç kişiden daha duydum bu gibi şeyleri yaşayan.
 
Kasıtlı olarak söylemediğinizi biliyorum doğrusunu söylemek gerekirse o kadar çok konuşmaya çalışıyorum ki; sanırım onu düzeltmeye çalışırken kendi ayarlarımı bozdum. Gereksiz yere konuştuğumu hissediyorum çoğu zaman. Oğlumdan önce ailemle dahi sözlü iletişime zor geçen biri iken şimdi ilk defa karşılaştığım kişilere hayatımı Özet geçiyorum. Stresle baş etme ve savunma mekanizması geliştirdim belkide farkına varmadan bilemedim.

Şunu çok merak ediyorum. Doktorlar genelde 6 yaşına kadar beyin gelişimi neredeyse tamamlanıyor diyorlar. Fakat kendimden örnek verirsem 6. inci sınıfa kadar vasat biriydim basit şeyleri anlamak bir haftamı alırdı örneğin komut almaya başlama yaşım 7 Yaş sonrası gibi...fakat sonradan özellikle ergenlik ve sonrası biri içimdeki bir düğmeye basmış gibi oldu. Birkaç kişiden daha duydum bu gibi şeyleri yaşayan.
Merhaba çocuğunuzu ortalama 2 yıl kadar mı kreşe yolladınız ne söylenmişti size otizm tanısı mı konmuştu
 
Merhaba çocuğunuzu ortalama 2 yıl kadar mı kreşe yolladınız ne söylenmişti size otizm tanısı mı konmuştu

Tanı koymadılar özel ders alıyoruz. Çoğu doktor 6 yaşında yakalar yaşıtlarını dediği için bekliyoruz. Devlete götürdük en kötü atipik olabilir dedi. Hiperaktivite ve dikkat eksikliği var. Göz teması iyi
 
Beyin gelişimi için altın çağ ilk 3 yaş davranış sorunları için ise ilk 3.5 yaştır Sonra giderek bu gelişim ve
Kasıtlı olarak söylemediğinizi biliyorum doğrusunu söylemek gerekirse o kadar çok konuşmaya çalışıyorum ki; sanırım onu düzeltmeye çalışırken kendi ayarlarımı bozdum. Gereksiz yere konuştuğumu hissediyorum çoğu zaman. Oğlumdan önce ailemle dahi sözlü iletişime zor geçen biri iken şimdi ilk defa karşılaştığım kişilere hayatımı Özet geçiyorum. Stresle baş etme ve savunma mekanizması geliştirdim belkide farkına varmadan bilemedim.

Şunu çok merak ediyorum. Doktorlar genelde 6 yaşına kadar beyin gelişimi neredeyse tamamlanıyor diyorlar. Fakat kendimden örnek verirsem 6. inci sınıfa kadar vasat biriydim basit şeyleri anlamak bir haftamı alırdı örneğin komut almaya başlama yaşım 7 Yaş sonrası gibi...fakat sonradan özellikle ergenlik ve sonrası biri içimdeki bir düğmeye basmış gibi oldu. Birkaç kişiden daha duydum bu gibi şeyleri yaşayan.

Beyin gelişimi için altın çağ ilk 3 yaş, davranış sorunları için ise ilk 3.5 yaştır Sonra giderek bu gelişim ve düzelme hızı azalır ama devam eder. Genelde gelişim geriliği yaşayan çocuklar 5-6 yaşlarında yakalarlar akranlarını. Ama bunlar kural olamaz.. Çok daha önce yakalayan olabileceği gibi daha sonra yakalayanlar da oluyor.. Bu tamamen çocuğun etkilenme düzeyi ailenin olayı sahiplenmesi eğitimin kalitesi ve tanı yaşına bağlı.. Genel olarak 3 6 9 kuralı vardır.. 3 yaş altın 6 yaş gümüş 9 yaş bronz çağ diyelim. Ama asla bu yaşlar geçti diye olmayacak denemez.. Hangi çocuk hangi yaşta patlama gösterir bilemeyiz. Demin dediğim gibi 6 yaşında konuşup doktor olan arkadaşım var . Ama sizden ricam asla 6 yaşını bekliyoruz havasına girmeyin.. Siz maksimum çabayı gösterin gerisini Allaha ve zamana bırakın..
 
Beyin gelişimi için altın çağ ilk 3 yaş davranış sorunları için ise ilk 3.5 yaştır Sonra giderek bu gelişim ve


Beyin gelişimi için altın çağ ilk 3 yaş, davranış sorunları için ise ilk 3.5 yaştır Sonra giderek bu gelişim ve düzelme hızı azalır ama devam eder. Genelde gelişim geriliği yaşayan çocuklar 5-6 yaşlarında yakalarlar akranlarını. Ama bunlar kural olamaz.. Çok daha önce yakalayan olabileceği gibi daha sonra yakalayanlar da oluyor.. Bu tamamen çocuğun etkilenme düzeyi ailenin olayı sahiplenmesi eğitimin kalitesi ve tanı yaşına bağlı.. Genel olarak 3 6 9 kuralı vardır.. 3 yaş altın 6 yaş gümüş 9 yaş bronz çağ diyelim. Ama asla bu yaşlar geçti diye olmayacak denemez.. Hangi çocuk hangi yaşta patlama gösterir bilemeyiz. Demin dediğim gibi 6 yaşında konuşup doktor olan arkadaşım var . Ama sizden ricam asla 6 yaşını bekliyoruz havasına girmeyin.. Siz maksimum çabayı gösterin gerisini Allaha ve zamana bırakın..

Bu konuda çok haklısınız çünkü kimseyi yanlış yönlendirmek istemem. Bekliyoruz hepimiz ama Bir şey yapmadan bekleyemeyiz. Eğitim, spor, dikkat ve davranış problemleri üzerine dersler alıyoruz bunun yanında evde de destek oluyoruz.
Bunları yazarken bile annelerin bu durumları emsal görmesini istemiyorum. Güzel örnekler vermek hepimizi motive etse de buna bağlı kalmak büyük yıkıma sebep olabilir. Eğitim aldırıp her türlü desteği verip o şekilde bekliyoruz. Yanlış anlaşılacak bir şey yazmamaya dikkat ediyorum çünkü yolun çok başında olanlar olduğu gibi, üye olmadan bunları okuyan yüzlerce hatta binlerce anne olduğunu tahmin ediyorum.
 
Konuşma çok çeşitli. Son hedef elbette karşılıklı sohbet. Ama maalesef her çocuk için bu okadar kolay olmuyor. Anlamsız olsa da konuşma eylemi olması yine de kötünün iyisi sayılır.. İnanın evladının sesini duymayanlar var.

Önce anlamsız kelimeler sonra anlamlı tek kelimeler sonra ikili cümleler sonra uzun cümleler.. Başta ezbere oluyor konuşma.. Sonra doğaçlama oluyor..

Lütfen bol bol konuşun. (yapmıyorsunuz diye söylemiyorum genel olarak annelere sesleniyorum ) inanın dilim damağım kururdu. Kızım hiç tepki vermezdi. Herşeyi anlattık. Sürekli hikayeler uydurduk. Hiç aklıma gelmeyecek zamanlarda patlamalar oldu..İlk kelimesi baba idi.. 26 aylıkken söyledi.. 27 aylıkken su 28 aylıkken mama 29 aylıkken anne dedi.. Düşünün yani 29 aylıkken sadece 4 kelimesi vardı.. Şuan 35 aylık.. Parkta oynarken '' anne bu kadar yeter hadi eve gidelim '' '' eyvah pepe yere düştü '' "şilanın karnı acıkmış üzülmüş '' '' çok komiksin '' '' baba neredesin acaba '' '' bak anne kova boş hadi dolduralım '' '' baba karnım ağrıyor '' '' hadi yemek yiyelim sonra da parka gidelim '' vs vs konuşuyor..

Bunları şunun için anlattım
Bu kadar yeter, eyvah , komik, acaba, hadi, boş, sonra, ağrımak gibi kelimeleri biz öğretmedik. Tamamen kendi duymuş ve kaydetmiş.. Daha dün tam yerinde 'abooo' dedi. Kreşten duydu sanırım..İlk 26 ay neden konuşmadı. Çünkü akşam eve yorgun argın gelen ve konuşmayan bir anne baba. Tüm gün tv açıp konuşmayan bir bakıcı vardı. Şimdi ise konuşmuş olmak için durmadan konuşan anne baba oyun ablası ve babaanne var ve tabiki kreş..

Moral bozmadan zamana bırakarak sürekli konuşun. Motor gelişime çok önem verin.. Motor gelişimi olmadan çocuk konuşamaz.. Çünkü ağız hareketleri de motor gelişime girer. Sonra da bekleyin.. Emin olun konuşacak. Tabi bunları söylerken uzman kontrolünüzde olduğunuzu kabul ederek söylüyorum.

Kızım geçen sene orta düzey otizm tanısı aldı.. Atipik bile değildi.. Bir hekim olarak ben de inandım bu tanıya çünkü cidden çok kötü idi durumu.. Herşeyin çaresi zaman.. Ağır otizm ve zeka geriliği olmasın yeter.. Güzel eğitim ilgi gerisi zaman.. 6 yaşında konuşup doktor olan arkadaşım var..
Herkese Merhaba. Bunca işin gücün ve yorgunluğun arasında burada bilgi ve deneyim paylaşımında bulunan tüm anneleri yürekten kutluyorum inanın.Hepsini okuyor ve takip ediyorum ama çoğu zaman yazacak dermanım ya da anlatacak farklı ve yeni bişeyim olmadığı için geriden takip ediyorum. Konuşma hususunda söylemek istediklerim var. Biz de takip edenler bilir. 3 yaşında ilk kelimelerimi başlamıştık. Öncesi de vardı ama kelimeleri iletişim amaçlı kullanıyordu sadece okuyordu. Şimdi 4 yaşımıza 4 ay var. 5 kelimelik cümlelere geçtik daha önemlisi soru sorma eğilimi arttı. Peki neler yaptık son 4 ayda? Kaba motorun konuşmaya olan etkisini çözmekle başladık. Almadığımız bisiklet scooter kalmamıştı ama asla denemek bile istemiyordu.Bıkmadan usanmadan bisiklet kullanan çocukların yanına koştuk, bütün decatlon mağazalarını haftada 2 kez neredeyse gezdik izleye izleye heveslendim önce sonra denedi düştü ödül koyduk bi daha denedi derken başardı. Konuşması metin dilinr yakındı yani ezber. Karşııklı konuşmaya başlamak için özel eğitim öğretmenimizle haftaya 2 gün derse girip sufle verdim bu yolu evde de deneyin ama bunu hep aynı kişi yapmalı yani bir nevi iç sesi gibi oldum. Evde de baba sordu biz birlikte cevapladık derken bazen zamirler yüklemler yanlış yerde de olsa doğaçlama konuşmaya başladı. Bu sırada ince motor becerileri için çizgi çalışmaları etkinlik kitapları aldım. Her akşam belli bi saat çalıştık mesela hadi oğlum karpuzu daire içine alalım gibi önce birlikte zamanla tek başına. Gelişimi 3 koldan eş zamanlı destekledik. Ve en önemlisi tam 4 aydır ağlaya ağlaya kimi yüreğimi dağlayarak götürdüğüm kreşten de hiç vaz geçmedik sadece gözlemlemeai ve kuralları öğrenmesi bile yeter deyip pes etmedik. Üstelik tek lokma yemedi kreşte olsun dedim eve gelince doyururum tek önceliğimiz iletişim. Yani yol kat ettik ama inanın bana her akşam yemeğinden sonra işten onca yorgun gelmemize rağmen 2 saati aşkın park bahçe yol yürüyerek, gördüğümüz her insana selam verip girdiğimiz her bakkaldan sakız bile olsa almasını iletişim kurmaya zorlayarak ve her özel eğitim dersinin 45 dk. sını da ayakta seyrederek.Şu anda bunları gelişmelerinden mutlu ve neyle karşı karşıya olduğumuzu en azından artık bildiğimiz için umutlu ve yorgunluktan 49 kiloya düşmüş bir Anne olarak yazdım. Dilerim katkısı olur. İpin ucunu bırakmayın enseyi karartmayın güzel günler yakında
 
Merhaba anneler

Kızım 31 aylık oldu hersey güzel hoş yalnız iletişim kısmını asamiyoruz yanından kalkıp gidiyorum beni arama isteği duymuyor bugün özel eğitim hocası kızımın sosyal bir çocuk olamayacagini düşündüğünü söyledi siz sormadikca size cevap verip sohpet baslatacagini düşünmüyorum kendi cümleleri ile dedi.
Çok üzüldüm ben elimden geleni yapıyorum ama neden bu kadar iletisime kapalı çok direniyor böyle olunca düzelme olasılığı düşüyor dedi hocası
Üzgünüm, yorgunum,çok halsizim içim daraldı kusuruma bakmayın yazdıkça rahatliyorum
Kız cocuklarinda sürecin çok daha uzun ve zor olduğunu söylüyorlar...
Allah hepimizin yavrusuna Sifa versin çok yorucu bir yol beden yorgunluğu geciyorda zihninin yorgunluğu geçmiyor
 
Merhaba anneler

Kızım 31 aylık oldu hersey güzel hoş yalnız iletişim kısmını asamiyoruz yanından kalkıp gidiyorum beni arama isteği duymuyor bugün özel eğitim hocası kızımın sosyal bir çocuk olamayacagini düşündüğünü söyledi siz sormadikca size cevap verip sohpet baslatacagini düşünmüyorum kendi cümleleri ile dedi.
Çok üzüldüm ben elimden geleni yapıyorum ama neden bu kadar iletisime kapalı çok direniyor böyle olunca düzelme olasılığı düşüyor dedi hocası
Üzgünüm, yorgunum,çok halsizim içim daraldı kusuruma bakmayın yazdıkça rahatliyorum
Kız cocuklarinda sürecin çok daha uzun ve zor olduğunu söylüyorlar...
Allah hepimizin yavrusuna Sifa versin çok yorucu bir yol beden yorgunluğu geciyorda zihninin yorgunluğu geçmiyor

Yaygın gelişimsel bozuklukların en baskın özelliklerinden biri de zaten sosyalleşme sıkıntıları.. şimdi bu çocuğunuzun gelişim geriliğinden de olabilir kişiliği de olabilir.. daha önce kuzenimden bahsettim.. Boğaziçi mezunu yabancı firmada üst düzey yönetici evli 1 çocuğu var ama 12 saat yan yana oturun sizle sohbet etmez.. ancak siz birşey söylerseniz cevap alırsınız. yılda 3 4 defa arkadaşları ile bir aktivite yapar onun dışında hep evindedir. O Yüzden bazı şeylerin kişiliği olarak kalacağını kabullenmek gerekir..

Gelelim neler yapılabilir kısmına.. kreş park ve bol misafir. sürekli yabancılar ile sohbet etmeye zorlanacak.. Ona adın ne yaşın kaç bu ne bu kaç gibi sorular sorsunlar. kreşte rica edin 15 20 dakika sınıfın ortasına alınsın. mesela benim kızımı sınıfın ortasına alıyor oyun ablası ile hocası adın ne annenin adı ne kaç yaşındasın bu kim bu kimin bunu şuna ver vs gibi sohbetler ediyorlar.. bunları diğer çocuklar kızıma soruyorlar..

Ayrıca nerde yabancı görsek sor bakalım abinin adı ne abla kaç yaşında hadi şunu iste şimdi teşekkür et hadi şunu iste diye teşvik ediyoruz..

Yani siz sosyalleşmesi için elinizden geleni yapın ama kişiliği böyle ise tamamen değişmez ama bu şekilde çok daha sosyal bir çocuk olur.. Ama sakın onu zorlamayın. Yoksa sosyal fobi gelişir. Onu teşvik edin . Sohbet etmenin soru sormanın oynamanın vs keyfini alsın.. Bunun için ona fırsat verin ama asla zorlamayın
 
Merhaba arkadaşlar bugün oğlumu eşim erenköye götürdü asistan doktor bakmış ve normale yakın çıkmış gelişim testinde

Yuvarlak çizenemiş gelişim testi normale yakın çıkmış

Asistan doktor demiş ki dikkat dağınıklı olan çocuklar otizm belirtisi gösterir demiş bide hocam götsün demiş ona da gidecek

İnşalllah kuzularımız iyi olurlar bugüne şükürler olsun

40 aylık olduk biz Allah’a şükür daha iyi günlerimizde olur inşalllah
 
Herkese Merhaba. Bunca işin gücün ve yorgunluğun arasında burada bilgi ve deneyim paylaşımında bulunan tüm anneleri yürekten kutluyorum inanın.Hepsini okuyor ve takip ediyorum ama çoğu zaman yazacak dermanım ya da anlatacak farklı ve yeni bişeyim olmadığı için geriden takip ediyorum. Konuşma hususunda söylemek istediklerim var. Biz de takip edenler bilir. 3 yaşında ilk kelimelerimi başlamıştık. Öncesi de vardı ama kelimeleri iletişim amaçlı kullanıyordu sadece okuyordu. Şimdi 4 yaşımıza 4 ay var. 5 kelimelik cümlelere geçtik daha önemlisi soru sorma eğilimi arttı. Peki neler yaptık son 4 ayda? Kaba motorun konuşmaya olan etkisini çözmekle başladık. Almadığımız bisiklet scooter kalmamıştı ama asla denemek bile istemiyordu.Bıkmadan usanmadan bisiklet kullanan çocukların yanına koştuk, bütün decatlon mağazalarını haftada 2 kez neredeyse gezdik izleye izleye heveslendim önce sonra denedi düştü ödül koyduk bi daha denedi derken başardı. Konuşması metin dilinr yakındı yani ezber. Karşııklı konuşmaya başlamak için özel eğitim öğretmenimizle haftaya 2 gün derse girip sufle verdim bu yolu evde de deneyin ama bunu hep aynı kişi yapmalı yani bir nevi iç sesi gibi oldum. Evde de baba sordu biz birlikte cevapladık derken bazen zamirler yüklemler yanlış yerde de olsa doğaçlama konuşmaya başladı. Bu sırada ince motor becerileri için çizgi çalışmaları etkinlik kitapları aldım. Her akşam belli bi saat çalıştık mesela hadi oğlum karpuzu daire içine alalım gibi önce birlikte zamanla tek başına. Gelişimi 3 koldan eş zamanlı destekledik. Ve en önemlisi tam 4 aydır ağlaya ağlaya kimi yüreğimi dağlayarak götürdüğüm kreşten de hiç vaz geçmedik sadece gözlemlemeai ve kuralları öğrenmesi bile yeter deyip pes etmedik. Üstelik tek lokma yemedi kreşte olsun dedim eve gelince doyururum tek önceliğimiz iletişim. Yani yol kat ettik ama inanın bana her akşam yemeğinden sonra işten onca yorgun gelmemize rağmen 2 saati aşkın park bahçe yol yürüyerek, gördüğümüz her insana selam verip girdiğimiz her bakkaldan sakız bile olsa almasını iletişim kurmaya zorlayarak ve her özel eğitim dersinin 45 dk. sını da ayakta seyrederek.Şu anda bunları gelişmelerinden mutlu ve neyle karşı karşıya olduğumuzu en azından artık bildiğimiz için umutlu ve yorgunluktan 49 kiloya düşmüş bir Anne olarak yazdım. Dilerim katkısı olur. İpin ucunu bırakmayın enseyi karartmayın güzel günler yakında
Kesinlikle çok doğru . Bir basamak çıkmaya üşenen 23 aylık hantal oğlum ne zamanki o basamakları çok rahat çıkmaya scotter sürmeye ve bisiklet pedalı çevirmeye başladı cümleleri arttı ne zamanki parmaklarını geliştirmeye başladı kelimeleri
Daha doğru telaffuz etmeye başladı. Gelişimin bir bütün olduğunu unutmayalım arkadaşlar
 
Herkese Merhaba. Bunca işin gücün ve yorgunluğun arasında burada bilgi ve deneyim paylaşımında bulunan tüm anneleri yürekten kutluyorum inanın.Hepsini okuyor ve takip ediyorum ama çoğu zaman yazacak dermanım ya da anlatacak farklı ve yeni bişeyim olmadığı için geriden takip ediyorum. Konuşma hususunda söylemek istediklerim var. Biz de takip edenler bilir. 3 yaşında ilk kelimelerimi başlamıştık. Öncesi de vardı ama kelimeleri iletişim amaçlı kullanıyordu sadece okuyordu. Şimdi 4 yaşımıza 4 ay var. 5 kelimelik cümlelere geçtik daha önemlisi soru sorma eğilimi arttı. Peki neler yaptık son 4 ayda? Kaba motorun konuşmaya olan etkisini çözmekle başladık. Almadığımız bisiklet scooter kalmamıştı ama asla denemek bile istemiyordu.Bıkmadan usanmadan bisiklet kullanan çocukların yanına koştuk, bütün decatlon mağazalarını haftada 2 kez neredeyse gezdik izleye izleye heveslendim önce sonra denedi düştü ödül koyduk bi daha denedi derken başardı. Konuşması metin dilinr yakındı yani ezber. Karşııklı konuşmaya başlamak için özel eğitim öğretmenimizle haftaya 2 gün derse girip sufle verdim bu yolu evde de deneyin ama bunu hep aynı kişi yapmalı yani bir nevi iç sesi gibi oldum. Evde de baba sordu biz birlikte cevapladık derken bazen zamirler yüklemler yanlış yerde de olsa doğaçlama konuşmaya başladı. Bu sırada ince motor becerileri için çizgi çalışmaları etkinlik kitapları aldım. Her akşam belli bi saat çalıştık mesela hadi oğlum karpuzu daire içine alalım gibi önce birlikte zamanla tek başına. Gelişimi 3 koldan eş zamanlı destekledik. Ve en önemlisi tam 4 aydır ağlaya ağlaya kimi yüreğimi dağlayarak götürdüğüm kreşten de hiç vaz geçmedik sadece gözlemlemeai ve kuralları öğrenmesi bile yeter deyip pes etmedik. Üstelik tek lokma yemedi kreşte olsun dedim eve gelince doyururum tek önceliğimiz iletişim. Yani yol kat ettik ama inanın bana her akşam yemeğinden sonra işten onca yorgun gelmemize rağmen 2 saati aşkın park bahçe yol yürüyerek, gördüğümüz her insana selam verip girdiğimiz her bakkaldan sakız bile olsa almasını iletişim kurmaya zorlayarak ve her özel eğitim dersinin 45 dk. sını da ayakta seyrederek.Şu anda bunları gelişmelerinden mutlu ve neyle karşı karşıya olduğumuzu en azından artık bildiğimiz için umutlu ve yorgunluktan 49 kiloya düşmüş bir Anne olarak yazdım. Dilerim katkısı olur. İpin ucunu bırakmayın enseyi karartmayın güzel günler yakında
Çok Sevindim aynı şeyleri birebir 2 yıl önce yaptık . O günler o kadar değerli ki. Çok daha iyi günlerini görmeniz dileğiyle .bütün çocuklarımız için bu duam.
 
Yaygın gelişimsel bozuklukların en baskın özelliklerinden biri de zaten sosyalleşme sıkıntıları.. şimdi bu çocuğunuzun gelişim geriliğinden de olabilir kişiliği de olabilir.. daha önce kuzenimden bahsettim.. Boğaziçi mezunu yabancı firmada üst düzey yönetici evli 1 çocuğu var ama 12 saat yan yana oturun sizle sohbet etmez.. ancak siz birşey söylerseniz cevap alırsınız. yılda 3 4 defa arkadaşları ile bir aktivite yapar onun dışında hep evindedir. O Yüzden bazı şeylerin kişiliği olarak kalacağını kabullenmek gerekir..

Gelelim neler yapılabilir kısmına.. kreş park ve bol misafir. sürekli yabancılar ile sohbet etmeye zorlanacak.. Ona adın ne yaşın kaç bu ne bu kaç gibi sorular sorsunlar. kreşte rica edin 15 20 dakika sınıfın ortasına alınsın. mesela benim kızımı sınıfın ortasına alıyor oyun ablası ile hocası adın ne annenin adı ne kaç yaşındasın bu kim bu kimin bunu şuna ver vs gibi sohbetler ediyorlar.. bunları diğer çocuklar kızıma soruyorlar..

Ayrıca nerde yabancı görsek sor bakalım abinin adı ne abla kaç yaşında hadi şunu iste şimdi teşekkür et hadi şunu iste diye teşvik ediyoruz..

Yani siz sosyalleşmesi için elinizden geleni yapın ama kişiliği böyle ise tamamen değişmez ama bu şekilde çok daha sosyal bir çocuk olur.. Ama sakın onu zorlamayın. Yoksa sosyal fobi gelişir. Onu teşvik edin . Sohbet etmenin soru sormanın oynamanın vs keyfini alsın.. Bunun için ona fırsat verin ama asla zorlamayın
Haklişiniz belki kişiliği olarak kalacak belki bu durumu atlatacak bilemiyorum diğer şeyler çok iyi gidiyor algi olarak bir sorunu yok herseyi anlayıp yapıyor taklit çok iyi hayali oyunları tam olmasada var herkesi tanır davranış sorunları çok çok az ama sakın bir yapıda kızım bunu yapalım derim yaparız ama ben söylemeden o benimle iletisime az geçiyor

Eski halini dusunuyordumda kitap sasaati ceviremezdi
Dün amin yapalım dedim hemen yaptı amiii dedi şimşimdi göstermeden yap diyorum yapıyor
İletişim karakteri olarak kalabilir yeterki mantıklı güzel konusul hayatına devam edebilsin
 
X