- 9 Mayıs 2011
- 13.828
- 28.683
İhtiyacınız olan bu zaten.Aynen öyle oldu aslında. Kesinlikle haklisiniz. Artık ona karar verdim zaten. Mesela ya hamile kalırsam diye Saçımı boyatmıyordum, sosis sucuk yeniyordum, tuzu tamamen kesmiştim. Yağsız tuzsuz besleniyordum. Hamile kalacağım diye doğru dürüst kıyafet almıyordum kendime. Alırsam kilo alırım giymem diye. Artık hepsine rest çektim. Bunun gibi hayatımı kısıtlayan her şeye son verdim. Canım ne isterse onu alıyorum onu yiyorum. Saçımı da boyattim valla. Kendimi çok iyi hissediyorum
Çok doğru bir adım atmışsınız. Psikoterapiye de devam etmelisiniz bence. Ama işinin ehli bir psikologla ve görev edinmeden, hayatın akışında var gibi düşünerek. Bu süreçte bakabileceksiniz yardıma muhtaç bir evcil hayvan edinebilir, çocuk esirgemede gönüllü çalışabilirsiniz. Hayatınızda gerçekleşebilecek her şey için en kötü durumu kabullenip onaylamanız gerekiyor.Aynen öyle oldu aslında. Kesinlikle haklisiniz. Artık ona karar verdim zaten. Mesela ya hamile kalırsam diye Saçımı boyatmıyordum, sosis sucuk yeniyordum, tuzu tamamen kesmiştim. Yağsız tuzsuz besleniyordum. Hamile kalacağım diye doğru dürüst kıyafet almıyordum kendime. Alırsam kilo alırım giymem diye. Artık hepsine rest çektim. Bunun gibi hayatımı kısıtlayan her şeye son verdim. Canım ne isterse onu alıyorum onu yiyorum. Saçımı da boyattim valla. Kendimi çok iyi hissediyorum
Ben her zaman vazgecmenin hayatta verilebilecek en zor karar oldugunu düsünürüm.. Bence güclü kılmış bu acı sizi..Evlendikten 5 sene sonra tedavilerle zar zor hamile kaldım. Bebeğim doğduktan 10 gün sonra beyin kanaması geçirdi ve vefat etti.
Bu olayın üzerinden 3 sene geçti. Hâlâ hamile kalmak için uğraşıyorum ve artık çok YORULDUM vazgeçtim bu sevdadan.
En son tüp bebek denemem bu ay oldu. Transfer istemedim çünkü psikolojik ve fiziksel olarak o kadar çökmüş durumdayım ki.
Şuan geçmiş 3 senemi düşünüyorum. Çok harcamışım kendimi. Önce bebeğimin ölüm sebebini ve hamileyken yaşadığım hastalikligi takıntı haline getirdim. Hastane hastane dolaştım. Yüzlerce tez, makale okudum. Bu konudaki bütün forumları üşenmedim gece gündüz okudum. Karşıma çıkan bütün genetik testleri yaptırdım sonuç çıkmadı. En son sürekli test yaptırmak için gittiğim ramotoliji doktoru, " bir sonuç çıkmayacak yeter artık didikleme" dedi. Tamamen vazgeçtim uğraşmaktan.
Sonra hamile kalabilmek için alternatif tıpla ilgilendim. Böyle koca karı ilaçları yapan birinden kürler satın aldım midem bulana bulana kullandım bir ise yaramadı. Hâlâ mesela dolabımda var o kürlerden. Kullanmak içimden gelmiyor.
Sonra dualar yazan bir hoca buldum. Ona dualar okuttum, kendime dua yazmasını istedim 2 sene boyunca taktım falan ama düşüklerimi önleyemedi.
Bir ara işime inanılmaz kafayı taktım. Sabah 8 de derse giriyordum eve geldiğimde akşam 8.30 oluyordu. Kafamı dağıtmak ve başka bir şeye konsantre olmamak için bir etüt merkezine de başvurdum. Nefes alacak düşünecek zaman bırakmadım kendime. Bu sene de mesela o kadar çok çalıştım ki okulda, ders dışı zamanlarda bile öğrencilerin çalışmalarını takip ettim, materyal konusunda maddi bir sürü harcama yaptım, bir sürü yarışmaya katıldık, falan inanılmaz yorgun bir dönemi bitirdim.
Sonra psikologlara sardım bir ara. O kadar çok para harcadım kı, hatta dolandırıldim bile. Şuan davam devam ediyor.
Sonra ruh sağlığı kişisel gelişim kitaplarına sardım. Didikledikce didikledim kendimi. Sürekli bir yerde bir hata aradım düzeltmek için ama bulamadım.
Bir ara ev işleri için inanılmaz efor sarfettim artık halsiz kaldım hiçbir şey umrumda değil.
Bi ara Kuran öğrenmeye karar verdim. Çünkü o kadar çok arkadaşım hatim indirdi duasını yaptı benim için salat-ı tefriciyeler bitirdi yine düşük yaptım.
Dedim bu sefer ben öğreneyim kendi kendime okuyum. Her gün meryem süreleri okudum falan.
Sonuç olarak artık çocuk istemiyorum. Vazgeçtim yoruldum. Transfer bile istemiyorum hazır hissetmiyorum hiçbir şeye kendimi. Artık rahatlamak istiyorum.
Öldürmeyen acı beni güçlendirdi mi yoksa beni daha mi dibe çekti karar veremiyorum. Şuan hayattan tek beklentim var huzurlu olmak, her şeyi akışına bırakmak, hiçbir şeyi önemsememek...
Tevekkül etmeye ihtiyacım var.
Içim dökmek için yazdım ve çok rahatladım .
Evlendikten 5 sene sonra tedavilerle zar zor hamile kaldım. Bebeğim doğduktan 10 gün sonra beyin kanaması geçirdi ve vefat etti.
Bu olayın üzerinden 3 sene geçti. Hâlâ hamile kalmak için uğraşıyorum ve artık çok YORULDUM vazgeçtim bu sevdadan.
En son tüp bebek denemem bu ay oldu. Transfer istemedim çünkü psikolojik ve fiziksel olarak o kadar çökmüş durumdayım ki.
Şuan geçmiş 3 senemi düşünüyorum. Çok harcamışım kendimi. Önce bebeğimin ölüm sebebini ve hamileyken yaşadığım hastalikligi takıntı haline getirdim. Hastane hastane dolaştım. Yüzlerce tez, makale okudum. Bu konudaki bütün forumları üşenmedim gece gündüz okudum. Karşıma çıkan bütün genetik testleri yaptırdım sonuç çıkmadı. En son sürekli test yaptırmak için gittiğim ramotoliji doktoru, " bir sonuç çıkmayacak yeter artık didikleme" dedi. Tamamen vazgeçtim uğraşmaktan.
Sonra hamile kalabilmek için alternatif tıpla ilgilendim. Böyle koca karı ilaçları yapan birinden kürler satın aldım midem bulana bulana kullandım bir ise yaramadı. Hâlâ mesela dolabımda var o kürlerden. Kullanmak içimden gelmiyor.
Sonra dualar yazan bir hoca buldum. Ona dualar okuttum, kendime dua yazmasını istedim 2 sene boyunca taktım falan ama düşüklerimi önleyemedi.
Bir ara işime inanılmaz kafayı taktım. Sabah 8 de derse giriyordum eve geldiğimde akşam 8.30 oluyordu. Kafamı dağıtmak ve başka bir şeye konsantre olmamak için bir etüt merkezine de başvurdum. Nefes alacak düşünecek zaman bırakmadım kendime. Bu sene de mesela o kadar çok çalıştım ki okulda, ders dışı zamanlarda bile öğrencilerin çalışmalarını takip ettim, materyal konusunda maddi bir sürü harcama yaptım, bir sürü yarışmaya katıldık, falan inanılmaz yorgun bir dönemi bitirdim.
Sonra psikologlara sardım bir ara. O kadar çok para harcadım kı, hatta dolandırıldim bile. Şuan davam devam ediyor.
Sonra ruh sağlığı kişisel gelişim kitaplarına sardım. Didikledikce didikledim kendimi. Sürekli bir yerde bir hata aradım düzeltmek için ama bulamadım.
Bir ara ev işleri için inanılmaz efor sarfettim artık halsiz kaldım hiçbir şey umrumda değil.
Bi ara Kuran öğrenmeye karar verdim. Çünkü o kadar çok arkadaşım hatim indirdi duasını yaptı benim için salat-ı tefriciyeler bitirdi yine düşük yaptım.
Dedim bu sefer ben öğreneyim kendi kendime okuyum. Her gün meryem süreleri okudum falan.
Sonuç olarak artık çocuk istemiyorum. Vazgeçtim yoruldum. Transfer bile istemiyorum hazır hissetmiyorum hiçbir şeye kendimi. Artık rahatlamak istiyorum.
Öldürmeyen acı beni güçlendirdi mi yoksa beni daha mi dibe çekti karar veremiyorum. Şuan hayattan tek beklentim var huzurlu olmak, her şeyi akışına bırakmak, hiçbir şeyi önemsememek...
Tevekkül etmeye ihtiyacım var.
Içim dökmek için yazdım ve çok rahatladım .
Sevgili Lorentz,
Hayat sahip olamadıklarımızı arzulayıp üzülecek kadar inan çok kısa. Yıllarca çocuk için savaşmış durmuşsun. Nasipten öteye yol yok. 50 yaş civarı insanlara bakıyorum, çolukları çocukları başkaca yerlerde karı koca takılıyorlar. Kiminin çocuğu ekmek parasına bilmem kaç saat uzakta, kimisi bayramı seyranı tatil bilip tatil köylerinde... Kısacası eninde sonunda yine EŞ kişisi yanında oluyor... Tamam istemişsin hatta bir bebeğin melek olmuş... İnşallah Allah kucağını boş bırakmaz. Ama hayat inan çocuk olmadan da çok güzel. Sağlığın var mı aşkın var mı kurulu düzenin var mı oh mis... Gez toz iş güç derken zaten zaman geçiyor.. Keşke senin kadar anaçlık olabilseydi içimde, inan bende şuan hamileyim belki kızacaksın nankör diyeceksin ama resmen depresyona girdim ve ilk çocuk olmasına rağmen mutsuzum. Bebek iyi güzel ancak uykusuz geceler, aman hastalandı mı aşısı doktoru ek gıdası eğitimi Vs.. Bilmiyorum inanılmaz büyük sorumluluk.... Ölmeye bir canımız varken, zamanı mutlu geçirmek varken sende kendine çok eziyet etme... Çok afedersin ama eşinle korunmadan korkusuzca birlikte olabilme şansın var :) kimisi korunurken gebe kaldım bir küçük çocuğum var diyor, kimisi en etkili korunma yöntemi hiç birlikte olmamak diyor tabiki şakasına :) hem yaşında genç daha... En rahatı hayatına bak, anın tadını çıkar, gebe kalırsan da başının gözünün üstüne olur...
Lorentz yaşımız aynı canım. 5 yıllık evliyim ve ben de 5 aylık hamileyken bebeğimi kaybettim. Tüp bebekti. Seni o kadar iyi anlıyorum ki. Ben de kıyafet almazdım pek, hamile kalacağım ya güya. O kadar yorgunum ki. Kendimi 80 yaşında bir nine gibi hissediyorum. Hiç beklentim yok hayattan. Kendimi ölmek isterken buluyorum bazen. Sonra da mahcup hissediyorum böyle düşündüğüm için.
Her şeyi yapmışsınız ama ‘kabul etmek’ dediğimiz en önemli şeyi yapmamışsınız. Kabul etmek, asla pasif bi tutum değildir aksine çok güçlü bir duruştur. Kabul etmek, yaşadıklarını ve kendini olduğu gibi görmektir. Kaçmamak ve yüzleşmektir. Bu yaptıklarınızın hepsi aslında bir nevi acıdan kaçış ve yüzleşmeme yoludur. Bazen yaşadıklarımızı içtenlikle olduğu gibi kabul edip, kendimize nefes alma fırsatı vermeliyiz. Biraz rahatlayın ve akışa güvenin. Herzaman şuna inanmışımdır ve bu beni çok rahatlatır: Bir yerlerde benden daha yüksek bir zihin var ve onun planı gayet güvenilir sisyphe sakin ol..
Link paylaşmak yasak mi bilmiyorum ama
Sadece bu gecemizi rahatlatmak için bu konuşmaya bi sans verin lütfen .