Okunmaya Değer...

“Ben onu çok seviyorum ama o beni çok üzüyor” diye bir şey yok..!!
Doğrusu “o kadar çok seviyorum ki hayatımın içine etmesine bile izin veriyorum”dur.

Alıntı

Yaşam üzerine fazla geldiği zaman onu zorlama
Biraz duraksa, neler olup bittiğine anlam verme
Mutlaka yanlış bir şey oldu ve düşüncelerin ile dileklerin aynı orantıda değildi
Ve varlığın ile buluşamadı
Sorun yok, sadece bekle
Güneş doğacaktır, çimler yeşerecektir
Çiçekler açacaktır
Rüzgâr esecektir
Ve yağmur yağacaktır, zorlamaya gerek yoktur
Olması gereken kendiliğinden olur...

Neyzen Tevfik

Bir insanın kaderi, dağdaki patika gibidir; bazan çıkar, bazen iner, bazen de dibi görünmeyen bir uçurumun başına gelir durur. İnsan tek başına böyle yolda yürüyemez. Ama birleşenler, birbirlerine omuz verenler her engeli aşar.

-Cengiz Aytmatov

İzlemene devam et, şahitlik güzeldir
Hem olayın dışındasındır hem de içinde
O bir dengedir
O anlamlıdır
Şahit ol, tanık ol, olan ile bütünleş
Güzellik olanların içinden filizlenecektir; zorlamaya gerek yoktur
Olması gereken kendiliğinden olur
Hayat üç buçukla dört arasındadır,
Ya üç buçuk atarsın ya da dört dörtlük yaşarsın:)
Neyzen Tevfik

Ben sana; "Gel beraber mükemmel bir çift olalım, hiç ayrılmayalım, herkes bizi kıskansın." demiyorum ki. Gel diyorum beraber insanları boşvererek şarkı söyleyelim diyorum. Dört dörtlük söyleyelim de demiyorum ki. Bilmediğimiz yerleri sallarız Allah ne verdiyse. Ben sana gel beraber yemek yapalım, mükemmel kekler pişirelim demiyorum ki. Mahvedelim edelim; yemeği de mutfağı da. Ama yiyelim yine de biz yaptık diye. Sonra gel harika bir hayatımız olsun demiyorum ki. Kavga edelim, ayrılalım. Aşkı kuvvetlendiren ayrılıklar değil midir zaten? İşte, olsun. Sıkıcı bir beraberlik olmasın. Kavga da olsun arada. Beraber kitap okuyalım, kültürlü iki çift olalım demiyorum ki ben sana. Gel diyorum, beğendiğimiz kitapları alalım kültürlü olmak mı? Boşver. Zevkimize uygun okuyalım. Sadece beraber okuyalım diyorum. Sonra ben sana numaradan korku filmi izleyelim böylece sana sarılabileyim, romantik olur demiyorum ki. Gel diyorum, ya komik bir film izleyelim kahkahalarla eğlenelim. Ya da hüzünlü bir filmle göz yaşlarına boğulalım. İçimizden nasıl geliyorsa yani. Sonra ben sana romantik akşam yemekleri yiyelim, sen bana çiçekler al, öp beni demiyorum ki. Gel diyorum, söyleyelim bir çiğ köfte, yiyelim beraber. Sonra ben sana aç romantik bir müzik dans edelim beraber demiyorum ki. Gel diyorum; açalım bir hip-hop kopalım beraber. Sonra ben sana gel sinemaya gidelim, güzel filmler izleyelim, gezelim beraber demiyorum ki . Gel diyorum, al formaları maça gidelim, bağıralım avazımız çıktığı kadar. Sonra ben sana karda güzel fotoğraflar çektirelim, kıskandıralım insanları demiyorum ki. Gel diyorum al şu kar topunu fırlatalım beraber milletin kafasına. Sonra diyorum gezelim kaykayla, basketbol maçı yapalım beraber. Ben demiyorum ki sana; Mükemmel bir çift olalım, kusursuz, harika anlaşalım. Benim istediğim gibi mükemmel bir adam ol. Ben diyorum ki sana; gel benimle hayatını yaşa. Kimsen o ol, değiştirme kendini, doğal olalım. Ne istiyorsak onu yapalım. Gel diyorum bak, söylüyorum. Gel; boşverelim insanları, keyfimize bakalım, mutlu olalım.

Alıntı

O kadar yabancıydın ki bana, kalbimde olmana rağmen, bilmediğin bir yerde gibiydin sanki. Ne bana ne de sendeki bana alışabildin. Beni de geri vermedin. Kendinle birlikte bitirdin. Şimdi hem sensiz hem de bensizim. Meğer ne zormuş unutulan olmak. Unutamadığının seni unut- ması... Hiç olmamışsın gibi, hiç yokmuşsun gibi...

Kahraman Tazeoğlu

Sen başka yerlerde,
Sensizlik bende yaşlanıyor...

Selda Terek

Hayatta en zor şey de;
İnsanın kendi kendini teselli etmek zorunda kalmasıdır.

william shakespeare

Dediğin gibi olmadı hiçbir şey... Yeniden başlayamadım her şeye, başkasıyla deneyemedim, bahsettiğin o layık olduğum mutluluk sokağıma bile uğramadı... Ne yaralar kapandı, ne unutabildim, ne de alıştım zamanla... Ben sana 'özledim' diyeyim; sen hala acıdığını anla...

Ezgin KILIÇ

Aslında güzeldi, çok güzeldi,
Üzerine basıp geçtiklerimiz...
Görmeyi başaramadık diye
Suçu ezdiklerimize atmak niye?

Selda Terek

Anlatsam anlayamazdın, bu yüzden sustum...
Sessizliğim içimdeki acının yara bandı gibiydi; konuşsam ağlardım, biliyordum.
Sustum... Bıçak açmadı ağzımı; çünkü dudaklarımın anahtarı dudaklarındı, diyemiyordum. Üzgündüm, yıpranmış ve kahroluyordum. Içim içimi yiyordu, susuyordum....
Unutacaksın belki de beni, benim ne mümkün unutmam seni? Ben senin hayatında ufak bir sıyrık oldum, sen bende can kesiği...

Eksik yanıma, yürek dolusu sancılarımla...

Ezginin KILIÇ

Yürüyüp geçeceksin, hep yürüyüp geçeceksin. Ben öyle yaptım. Hep yürüdüm. Herkesin her şeyi anlamasını bekleyemezsin. Sen yürüyüp gideceksin. Anlayan anlayacak, anlamayan anlamayacak; dünyanın hepsine yetişemezsin ki! Bilirsin ben iyi yürürüm.

Murathan Mungan

Kaç Külkedisi bilirim,
Elinde cam ayakkabı teki
Öylece bekler durur...
Tek bir prens bilirim,
Beyaz atına binmiş
Külkedisi gelsin de ayakkabısının tekini alsın diye
Öylece bekler durur...

Selda Terek

Sıkı dur dedim bir boşluğun ellerinden tutuyorsun…
Gel gör ki mayandaki Asi’liğe laf dinletemedim…
Her gece sarılıp yokluğuna ölüme uzanmaktı artık hayat…
Ve artık aşk, bir ihtimalsizliği delicesine sevmekti…
Söz bitti…

Özgür Gümüşsoy

Topla hatıralarını ve defol kalbimden...
Sevdiğim Sen’i karalamaya hakkın yok!

Özgür Gümüşsoy

...hiçbir şeyi geri almayı bekleme, yaptıkların için takdir edilmeyi bekleme, ne kadar zeki olduğunun keşfedilmesini bekleme ya da aşkının anlaşılmasını. daireyi tamamla. gururlu, yetersiz ya da kibirli olduğun için değil, sadece artık onun senin yaşamında yeri olmadığı için. kapıyı kapat, plağı değiştir, evi temizle, tozdan kurtul. geçmişte olduğun kişiyi bırak ve şu anda kimsen o ol!


(paulo coelho - zahir)

Şimdi git artık sevgilim. Sana sevgilim diyorum hala, bağışla beni. Sen artık bir başkasının sevgilisisin. Yalnızca bu cümleyi kurmamak için bile ölmek isterdim. Seni sonsuza dek kaybettiğim bu günleri hiç yaşamadan ölmek isterdim. Adım dudaklarında yok olmadan, tenim teninde henüz solmadan, daha böylesi yabancın olmadan...

Cezmi Ersöz

”Sol eli elimin üstündeydi… Yüzü yüzüme dönük.. Tanıdık bir nefes bu nefesime vuran… O sevdiğim dumanlı koku… Tam da şimdi bırakmalıyım elini… Belki tutmamalıydım hiç..”
Kadın elini çekti ilk.. Sonra gözlerini geri aldı… Kokusunu geri verdi içinde tuttuğu son nefesiyle…Bir daha hiç nefes almadı… Yalnız son bir fotoğraf çaldı en mavisinden… Onu kendine sakladı… Arkasını döndü usulca… Saatin tam ters yönüne… Adam arkasında kaldı… Kadın, adamı ,arkasında bıraktı… Unutmaya yürüyordu kadın aklı sıra.. Geçmişine…Saatin tam aksine… Olan biten herşeyin olup bitmesinden önceye…
”Tüm zamanlar akıyor üzerimden gün gün, saat saat… Akıntıya karşı koyuyorum… Mümkün müdür zamanın akışının karşısında durmak… Ve yüreğim sana akarken, ve zaman sana akarken, ve ağarlaşmışken yüreğim gözyaşımın yükünden , kolay mı akıntıya karşı durup bir de bu yürek yükünü sırtlanmak ?? Yürüyorum unutmaya… Başa dönüyorum , başlangıcı durdurmaya. ..Seni sevdiğim ilk zamanlara , gözlerime memleketin gibi baktığın o ilk an a… yanlıştı biliyorum… düzeltmeye dönüyorum yolun başına ..geriye dönüp tali yollara giriyorum sonu sana çıkmayacak olan.. ama biliyorum ki artık olacaktır olacak olan… kendinden kaçmanın yoktur yolu..”
Özz'den alıntı...

Bir eylem yapıyorsan arkasında dur… Anlamını bul önce eyleminin…Nedenini !! .. Sonrasının ve sonuçlarının keyfini çıkart canın yansa da… Kaçma… Sende açacağı yaralara izin ver ve taşı yaralarını bir madalyon gibi… Bırak yeni darbelerle baştan boyasın seni eylemin, tıpkı bir tuval gibi… Kişi kendi boyar silüetini… Eylemlerinin portresidir yüzünün hikayesi…
Sen vücudumda kırmızısın ve ruhumda yeşil ve hergün kendimi damıttığım beyazsın ve aklıma kazınan mavi …Aynaya bak şimdi… Seçimlerinin ve eylemlerinin boyadığı sen ‘ e… El izim var yüzünde.. Görmüyor musun yüzüne yerleşen gölgemi ?? Henüz renk vermedi yüzün sende ki hikayemi… Ama gölgelendi…
Yüzümde mecburiyetlerinin tutukladığı tanımlanamayan bir hikaye.. Yüzünde mecburiyetlerin yüzünden tutuklu olasılıklar yığını… Yüzüm yüzüne onca dökerken derdini, yüzün yüzüme öylesine değmişken ve gebeyken onca olası değmelere, nasıl böyle sus olunur bilmem ki ?? Sen anlat eylemimizin sende ki tanımını… Ben dinleyeyim sende ki anlamımı… Bırak tamamlayayım yarım kalan olasılıklarını… Azad et kendini ve beni !! Azad et içinden geçenleri !!! Azad et ve kabullen varlığımı… azad et… Korkma !! İçinde büyüttüğün kadarım.. Olacakları azad et…Varlığım içinde kalanlardandan ibaret….

Özz'den alıntı

Oysa ben kendimi sana emanet etmiştim.
Su olsam tutmalıydın avuçlarında…
Senden akan her damla için ben kendimden eksilttim.
Oysa ben sana emanettim!
Özz'den alıntı