- 12 Temmuz 2006
- 55.371
- 211.983
- 52
kibela24,
haklısınız, düşüncelerinize katılıyor, temennilerinizin gerçekleşmesini diliyorum:)
Ben olayın a'sını b'sini bilmem, veli olarak gözlemlerimi dile getirebilirim ancak.
Olayın siyasi boyutu, değişikliğin varabileceği noktalar hepimiz için değişkenlik gösteriyor ama ben hala durumun veliler açısından olan bölümüne takılı kaldım.
Kızım hiçbir zaman okul kurallarına aykırı giyinmedi, okul çantasında defter kalem, araç-gereçleri dışında birşey yer almadı, her toplantıya gittim, yeri geldi dar gelirli velilerin sözcülüğünü bile yaptım lakin gördüm ki velilerin bir kısmı çocuklarıyla ilgili, okul yönetimiyle işbirliği içindeyken, büyük bir bölümü çocuklarının ne yaptığını bilmiyor ya da bilse de ergenliği kılıf olarak kullanıyor.
Şimdi bize diyorlar ki çocuklarınız okula serbest kıyafetle gelebilir, bu yönetmelik uygulanmaya başladığında benim kızım o yönetmeliğe harfi harfine uyacaktır ama uymayacaklar ne olacak, kim denetleyecek?
Ben okul bahçesine gittiğimde kim öğrenci, kim öğretmen, kim okulla alakası olmayan biri nerden bileceğim?
Okulların çoğunda güvenlik yok, var olduğunu farz edelim nereye kadar denetleyebilecek, kaldı ki güvenliği devlet temin etmiyor, okullar bütçe oluşturarak eleman tutuyorlar, bütçe içinse veli katkısı gerekiyor, kaç veli bütçeye katkı sağlıyor?
Kızımın okulunda mevcut 1200 öğrenci, 1200 öğrenci demek 1200 ayrı sorumluluk demek.
Ailelerin bir kısmı başımdan gitsinde ne olursa olsun düşüncesindeyken öğretmenler ne yapsın?
Konunun diğer tarafıysa fakir öğrenciler ne yapacak?
Yurtdışında kılık kıyafet serbest olabilir ama sosyal statülerin pek önemide yok, belli bir yaştan sonra çocuğunuza devlet sahip çıkıyor, fakirde hertürlü sosyal aktiviteden faydalanıyor, zenginde.
Burada bizler malesef karaktere değil, çula çaputa itibar gösteriyoruz. Koskoca bizler bile insanların konuşmasına fırsat vermeden ilk yaptığımız şey tepeden tırnağa süzmekken çocukların, ergenlerin halini düşünemiyorum bile...
Herkes kendince haklı olabilir ama haklılıkları birbirimize saldırarak, rencide ederek, kırarak savunmamız doğru mu?
Birşeyler değişsin, insani hak ve özgürlüklerimiz elimizden alınsın istemiyorsak bizim gibi düşünmeyenlere yüklenmek yerine ortak payda da buluşup sesimizi duyması gerekenlere duyursak...
Artık kapalı- açık demesek, birbirimizi ötekileştirmesek, herkes kılık kıyafetini istediği gibi özgürce giyebilse...
Birilerinin bizi kayıtsız şartsız yönlendirmesini beklemek yerine kendimizi eğitsek, araştırsak, sorgulasak, eğriyi doğruyu öteki berikinden değil asıl kaynağından öğrensek...
Ülkece gelişsek, hep aynı eksende dönüp durarak tıkanıp kalmasakta ufkumuzu genişletsek, siyasi kimliklerimizle değilde insani yönlerimizle objektif bakabilmeyi becerebilsek...
Çok şey mi istiyorum?
haklısınız, düşüncelerinize katılıyor, temennilerinizin gerçekleşmesini diliyorum:)
Ben olayın a'sını b'sini bilmem, veli olarak gözlemlerimi dile getirebilirim ancak.
Olayın siyasi boyutu, değişikliğin varabileceği noktalar hepimiz için değişkenlik gösteriyor ama ben hala durumun veliler açısından olan bölümüne takılı kaldım.
Kızım hiçbir zaman okul kurallarına aykırı giyinmedi, okul çantasında defter kalem, araç-gereçleri dışında birşey yer almadı, her toplantıya gittim, yeri geldi dar gelirli velilerin sözcülüğünü bile yaptım lakin gördüm ki velilerin bir kısmı çocuklarıyla ilgili, okul yönetimiyle işbirliği içindeyken, büyük bir bölümü çocuklarının ne yaptığını bilmiyor ya da bilse de ergenliği kılıf olarak kullanıyor.
Şimdi bize diyorlar ki çocuklarınız okula serbest kıyafetle gelebilir, bu yönetmelik uygulanmaya başladığında benim kızım o yönetmeliğe harfi harfine uyacaktır ama uymayacaklar ne olacak, kim denetleyecek?
Ben okul bahçesine gittiğimde kim öğrenci, kim öğretmen, kim okulla alakası olmayan biri nerden bileceğim?
Okulların çoğunda güvenlik yok, var olduğunu farz edelim nereye kadar denetleyebilecek, kaldı ki güvenliği devlet temin etmiyor, okullar bütçe oluşturarak eleman tutuyorlar, bütçe içinse veli katkısı gerekiyor, kaç veli bütçeye katkı sağlıyor?
Kızımın okulunda mevcut 1200 öğrenci, 1200 öğrenci demek 1200 ayrı sorumluluk demek.
Ailelerin bir kısmı başımdan gitsinde ne olursa olsun düşüncesindeyken öğretmenler ne yapsın?
Konunun diğer tarafıysa fakir öğrenciler ne yapacak?
Yurtdışında kılık kıyafet serbest olabilir ama sosyal statülerin pek önemide yok, belli bir yaştan sonra çocuğunuza devlet sahip çıkıyor, fakirde hertürlü sosyal aktiviteden faydalanıyor, zenginde.
Burada bizler malesef karaktere değil, çula çaputa itibar gösteriyoruz. Koskoca bizler bile insanların konuşmasına fırsat vermeden ilk yaptığımız şey tepeden tırnağa süzmekken çocukların, ergenlerin halini düşünemiyorum bile...
Herkes kendince haklı olabilir ama haklılıkları birbirimize saldırarak, rencide ederek, kırarak savunmamız doğru mu?
Birşeyler değişsin, insani hak ve özgürlüklerimiz elimizden alınsın istemiyorsak bizim gibi düşünmeyenlere yüklenmek yerine ortak payda da buluşup sesimizi duyması gerekenlere duyursak...
Artık kapalı- açık demesek, birbirimizi ötekileştirmesek, herkes kılık kıyafetini istediği gibi özgürce giyebilse...
Birilerinin bizi kayıtsız şartsız yönlendirmesini beklemek yerine kendimizi eğitsek, araştırsak, sorgulasak, eğriyi doğruyu öteki berikinden değil asıl kaynağından öğrensek...
Ülkece gelişsek, hep aynı eksende dönüp durarak tıkanıp kalmasakta ufkumuzu genişletsek, siyasi kimliklerimizle değilde insani yönlerimizle objektif bakabilmeyi becerebilsek...
Çok şey mi istiyorum?