Öğretmenin Davranışı

Merhaba herkese… Direkt konuya giriyorum. Çalışan bir kadınım. Oğlum 2. Sınıf öğrencisi ve okuluyla işyerim arasında epey mesafe var. Normalde servis kullanırız ama bu ara özel bir durumdan dolayı benim bırakıp, almam gerekiyor. Akşam işyerimden biraz erken çıktım, okul çıkışına yetişebilmek için. Ama trafik o kadar yoğundu ki… Gıdım gıdım ilerliyoruz resmen. Geç kalabilme ihtimalime karşı öğretmenimizi aradım. Dedim ki, hocam ben yoldayım geliyorum ancak trafik çok yoğun. Ola ki, bi 5 dk lık gecikme olursa oğlumun yanında durabilir misiniz? Çünkü benden başka alabilecek kimse yok. Tamam, dururum dedi. Neyse ki ben vaktinde yetiştim okula. Oğlumu bekliyorum okul bahçesinde. Bi süre sonra öğretmen, çocuklarla (10 öğrenci filandı galiba) birlikte indi ama baktım benim oğlum yok. Sordum, oğlum nerde hocam, dedim. Benimle birlikte indi. Yanımda dur dedim ama dedi,sustu. Normalde sınıf 30 küsur kişi. 20 kadar öğrenci inmiş. Ben kapıya baktım, inen çocuklara bakıyorum ki, belki o da iner diye ve hala çocuğumu arıyorum. Sonra bana demez mi “çıkmıştır o” diye. Servisle mi gidecekti diye üstüne sordu üstelik. Konuştuklarımızı dinlemediğini anladım o an. Oğlumu okula bırakırken tembih etmiştim, gecikirsem beni şurdaki bankta bekle diye. Kafamı oraya çevirdim ki, benim oğlan orda… Muhtemelen inen çocuklarla birlikte indi ve öğretmen fark etmedi bile. Oysa öncesinde oğlumu uyarsaydı, yanımda dur, annen gecikebilir diye oğlum yanında ayrılmazdı, onu da biliyorum. Her neyse, oğlumun Yanına koştum ama aklım çıktı. Ve öğretmen bana tüm sorun bendeymiş gibi dedi ki, neden bu kadar telaş yaptığınızı anlamıyorum🙄 Bu benim elimde olan bişey değil, diyerek yanından ayrıldım, oğlumun yanında öğretmeniyle tartışacak değildim çünkü. Benim takıldığım esas nokta şu hanımlar. Elbette benim çocuğumun bakıcısı değil, onca çocukla uğraşıyor. Kadının üzerinde bi hakkım veya yetkim yok ama hani insanız ya, ekstra bi durumum çıkmış, arayıp rica etmişim, oğlumun yanında 5 dk durabilir misiniz demişim ve öğretmenin oğlumdan haberi bile yok. Çıkmıştır o diyerek durumu normalleştirmeye çalışması yetmedi, üstüne telaş ettiğim için manipüle etti beni. En azından bi kusura bakmayın, demesini beklerdim. Çünkü ben güvenip, aradım, rica ettim. Oğluma bankta beni bekle diye tembih etmesem okul dışına çıkabilirdi, oğlumu biliyorum ben çünkü. Son zamanlarda izlediklerimiz, duyduklarımızdan sonra kaygı seviyem son derece arttı. Evet, normalden fazla telaş etmiş olabilirim ama öğretmenin yaptığı da çok hoş olmadı gibi sanki. Ayrıca geçen hafta okulun ilk günü oğlum, arkadaşlarıyla oyun oynarken arkadaşı itmiş ve kafa üstü çakılmış. Eve bi geldi, alnı şiş ve mor. Asla ve asla bilgi vermedi. Normalde söylemesi gerekirdi bence. Siz ne dersiniz?
Bence tepkiniz normal. Siz değil öğretmen çocuğunu o şekilde bulamasa o da panik olurdu. Resmen umursamamış
 
yani? gözetim mi gerektiriyor sizce 7/24?

İlkokul ikinci sınıf çocuğu evet gözetim gerektiriyor. 10 yaşında bile değil. Gayet alıp başını gidebilir, başına gelebilecek kötü şeyleri tartabilecek yaşta değil, bin kere tembihlense çocuk olduğu için yanlış yapabilir. Okulda güvenlik yoksa, öğrencilerden de öğretmenleri sorumlu.

30-40 öğrenciden sorumlu olduğunun bilincinde bu mesleği seçip, okuyup, staj yapıp diploma alıyorlar. Buna göre mesleklerini öğretmenler yerine getirmeliler. Çünkü ben öğretmenlik okurken bunu bilerek okudum. Öğretmenler öğrencilerinden sorumlulular.
 
Benim oğlum da 2.sınıf,çıkışta öğretmen önde,ogrenciler arkasında okul kapısına geliyorlar,biz alırken öğretmenle mutlaka aldım diye işaretleşiyoruz..Ben çocuğuma,hertürlü ben onu almadan hiçbir şekilde okul kapısının dışına adım atmamasını iyice tembihliyorum..öğretmen de olur da geç kalırsak hiç telaş yapmamızı ,butun çocukları teslim edene kadar başlarında durduğunu söyler,öyle de yapıyor...sizin öğretmenin çocuklara ıyice telkinde bulunması lazım,çıkışta aileniz sizi alana kadar etrafımdan ayrılmayın diye..çıkmıştır,şöyle böyle olmuştur demek olmaz..ben de biran göremeyince aklım çıkıyor sizi anlıyorum..
 
İlkokul ikinci sınıf çocuğu evet gözetim gerektiriyor. 10 yaşında bile değil. Gayet alıp başını gidebilir, başına gelebilecek kötü şeyleri tartabilecek yaşta değil, bin kere tembihlense çocuk olduğu için yanlış yapabilir. Okulda güvenlik yoksa, öğrencilerden de öğretmenleri sorumlu.

30-40 öğrenciden sorumlu olduğunun bilincinde bu mesleği seçip, okuyup, staj yapıp diploma alıyorlar. Buna göre mesleklerini öğretmenler yerine getirmeliler. Çünkü ben öğretmenlik okurken bunu bilerek okudum. Öğretmenler öğrencilerinden sorumlulular.
eğitim fakültesi bitirdim. öğretmenliğin böyle bir görev tanımı yok hanımefendi. öğretmen tabii ki gerektiği durumlarda gerekeni yapmalı ama nelerle uğrastıklarını bilseniz anlardınız. siz bir çocukla ilgileniyorsunuz. okulda güvenlik olmaması öğretmenin sorumluluğu değil. kaldı ki okulun nöbetci öğretmenler de bu yüzden var.
ben velinin endişesi yersiz veya isteği fazla demiyorum. sadece öğretmen tarafından da bakılmalı duruma. benim 1.sınıf öğrencim velisi gec gelince gayet okulun içinde durup bekliyordu. ben bekle demiyordum. velisine haber veriyordum sadece cocugun beklediğini. ama bu durumda bile “ben gelemicem, cocugu eve getirir misiniz?” diyen veliler vardı.
 
Öğretmenler bakıcı olmayabilirler ama okula girdiği andan çıkışına kadar çocuklardan sorumlular ama o an dalgınlığına gelmiş olabilir. 30 öğrenci az değil. Biraz sorumsuz veya dalgın bir öğretmen sanırım bir kaç kere daha yakalarsanız uyarabilirsiniz.
 
eğitim fakültesi bitirdim. öğretmenliğin böyle bir görev tanımı yok hanımefendi. öğretmen tabii ki gerektiği durumlarda gerekeni yapmalı ama nelerle uğrastıklarını bilseniz anlardınız. siz bir çocukla ilgileniyorsunuz. okulda güvenlik olmaması öğretmenin sorumluluğu değil. kaldı ki okulun nöbetci öğretmenler de bu yüzden var.
ben velinin endişesi yersiz veya isteği fazla demiyorum. sadece öğretmen tarafından da bakılmalı duruma. benim 1.sınıf öğrencim velisi gec gelince gayet okulun içinde durup bekliyordu. ben bekle demiyordum. velisine haber veriyordum sadece cocugun beklediğini. ama bu durumda bile “ben gelemicem, cocugu eve getirir misiniz?” diyen veliler vardı.

Aynı fakülteyi bitirmişiz. Evet öğrenciler öğretmenlerin sorumluluğundadır. Çocukların okul dışındaki yaşadığı sorunlarla da öğretmenler sorumludur, ilgilenmelidir.

İlkokul öğretenliği, yaş grubundan daha fazla özen ve sorumluluk gerektiriyor. Veli iletişimi liseye göre çok daha fazla. Aynı çocuk doktorluğu gibi.

Neler neler uğraşacaklarını bilerek insanlar bu mesleği okuyorlar, bunun stajını yapıyorlar. Sadece teorik eğitim alınıp mesleğe başlanılmıyor. Zorlukları, çıkabilecek sorunlar en başından belli. Meslek yapılacaksa bunun sorumluluğu alınmak zorunda.
 
Okulun kapisinda güvenlik var mı? Güvenlik varsa çıkamaz kolay kolay. Ama evet ogremenin olayın farkında olup çocuğu bir kez daha gozetmesi gerekirdi. Belki anlık hengameye denk gelmiştir. Genele göre bir yargiya varın bence. Okulun ilk haftalari olabiliyor bazen dalgınlık tabiki olmamalı da...

Bir de öyle kocaman kafası şiş halinde bir zahmet ne olduğunu anlatsın. Benim oğlum geçen yıl, 3. Sınıf, düşmüş başını vurmuş, midem bulaniyor demiş ambulans cagirmislardi. Apar topar gittim baktım iyi ambulansı gönderdim 😅 (iki kardeşimde sağlıkçı, onlarada danıştım.) öğretmenimiz biz ambulanstan inerken daha hala kapida bizi bekliyordu. Bu iş özveri işi ya. Sınıf öğretmenliği çok özel bir iş. Bambaşka birşey. Allah iyilerle karşılaştırsın
 
Elbette haklısınız. Ancak kendi özelimde konuşacak olursam ilk kez böyle bir gecikme yaşandı. Ve bizim öğretmenimiz velilere teslim etmiyor çocukları… Çocuklarla birlikte iniyor ve gidiyor. Yani çocuğun velisi veya servisçisi gelmedi, ariyim, haber veriyim filan hak getire…Bu da benim açımdan ciddi bir güvenlik zafiyeti oluşturuyor. Örneğin bir gün servisçi aradı, oğlan yok dedi. Öğretmeni aradım, gitti dedi. Ve o zaman 1. Sınıftı. Düşünün o anki halimi artık. Meğer kalan beslenmelerini yemek üzere arkadaşlarıyla okul bahçesinde kuytu bi yere geçip, yemişler. O günden beri oğlumu çok tembih ediyorum, belki her gün. Bir de Bizim okulumuzda güvenlik de yok. Öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki ah ahh…
Bu durumlar çerçevesinde o kadar haklısınız ki... Ben de öğretmenim. İlkokul öğretmenliği hele de 1. Sınıfta azami hassasiyet ister. Sonra sizi arayıp sordu mu buldunuz mu? Bir sıkıntı oldu mu diye? Bu kadar vurdumduymazsa bence idare ile görüşmeniz yerinde olabilir.
 
Bence haklısınız ve sakin bile davranmışsınız. Gecikebilirim diye aramıza rağmen servisle gitmeyecek mi diyor. Kimle ne konuştuğunun farkında değil herhalde.
 
Hayır inmemiş. Öncesinden inen 20 kadar öğrenciyle birlikte inmiş ve öğretmeni fark etmemiş. Oğlumu da uyarmamış aramama rağmen. O kalabalıkta ben de göremedim oğlumu. Kalabalık biraz dağılınca bankta gördüm işte. Öpretmeni güya yanımda dur demiş ama oğlum öyle bir şey demediğini söyledi.
20 öğrenci az değil, nasıl farketsin ki? 5 öğrenci olsa mesela farketmek çok kolay ama 20 zaten sayıca çok
öğretmenlerin üzerine çok gidiliyor bence
haksızsınız demiyorum ama onları da anlamak lazım
 
Demek ki oğlunuza bu tür durumları konuşup önceden bir planınız olmalı veya akıllı saat almalısınız. Evet oğlunuzu yanından ayirmasaydi iyi olurdu.

Daha meslegin baslarindayken çocuğun birini velisi almamıştı . Aradigimda ""Köyden geleceğim hocaa" dedi bana. Alıp evime götürdüm , yemek verdim. Veli akşam saat 9 gibi gelip aldı çocuğunu. Şuan olsa asla yapmam. Her türlü iftira ile dönebilirdi bu olay bana. Ama oturup onula okulda da bekleye.ezdim çünkü evde 9 aylık bebeğim vardı.

Öğretmeninizi dogrudan hatali bulamadim. Siz de elinizden geleni yapip gec de kalmamissiniz ama zil caldiktan sonra nöbetci değilse cocuklardan sorumlu degildir. Öggretmenin de kendi hayatinda sorumluluklari var ve belki de okul cikisi kendi cocugunu okuldan almak icin kosa kosa gitmek zorundadir.
Bu yuzden cocugunuzla mutlaka gec kalma planiniz olmali. Asla okuldan çıkmaması gerektiğini tembih edin de bir daha böyle bir durum olursa aklınız gitti mi okulda mı diye bulanmasin.
 
1. Sınıfın başında 3 ay kadar sıra olup birlikte çıktık. Ellerimle teslim ettim. Cocugu almayı unutan, 15 dk geciken, aradığım halde ulasamadigim çok sayıda veli oldu. Benim yanımda güvende hisseder diye idareye emanet edip gitmek de istemedim.
Ama bakıyorsunuz bu durum sorumsuz velinin isine geliyor çocuktan çok guvenfe hissedip işin şeyini çıkaran o.

Sonra tatil dönüşü bu düzeni bitirdim. Ben uzaktan sıra yapıp göndereceğim.
Almaya gelen olmazsa sinifa bana geri dönün diye uyaracağım. Lakin bunlar cocuk. Çıkış saatimiz belli önce gelin ama geç gelmeyin çünkü sınıfta sadece 5 dk bekleyeceğim benim de almam gereken bir çocuğum var dedim. Dediğim gibi de yaptım. Uzaktan izleyerek gönderip 5 dk bekleyip gidemeyen varsa -emin olun oldu hem de habersiz- el atarak seneyi bitirdik.

Bu sene 2. Sınıflar. Serbeste geçiş yaptık. Yine almaya gelen olmazsa sakın gitmeyin. Güvenliğin orada bekleyin ve benim adımı verin onlar bana ulaşır diyorum. Ama artık ben de hemen çıkıyorum. Çünkü yetişmem gereken çocuğum var. Eve arkadaşlarimla dönüyorum velilerin keyfi için insanları bekletmeye utanıyorum.

Öğretmenin çıkış saatinden sonra beklemek gibi gorevi falan yok.
İşi çıkan veli öğretmeni değil bir komşusunu falan qrayip ricada bulunmalı. Bende çareyi böyle bulan akilli veliler oldu. Gitmişken benimkini de alıver gidemiyorum dedi. Üstüne bana da mesajla bilgi verdi karışıklık olmasın diye.
Lütfen herkes kendine başka çözümler bulsun. Öğretmenin is yükünü küçümseyip hep daha fazlasını beklemekten vazgeçsin artık.
 
Merhaba herkese… Direkt konuya giriyorum. Çalışan bir kadınım. Oğlum 2. Sınıf öğrencisi ve okuluyla işyerim arasında epey mesafe var. Normalde servis kullanırız ama bu ara özel bir durumdan dolayı benim bırakıp, almam gerekiyor. Akşam işyerimden biraz erken çıktım, okul çıkışına yetişebilmek için. Ama trafik o kadar yoğundu ki… Gıdım gıdım ilerliyoruz resmen. Geç kalabilme ihtimalime karşı öğretmenimizi aradım. Dedim ki, hocam ben yoldayım geliyorum ancak trafik çok yoğun. Ola ki, bi 5 dk lık gecikme olursa oğlumun yanında durabilir misiniz? Çünkü benden başka alabilecek kimse yok. Tamam, dururum dedi. Neyse ki ben vaktinde yetiştim okula. Oğlumu bekliyorum okul bahçesinde. Bi süre sonra öğretmen, çocuklarla (10 öğrenci filandı galiba) birlikte indi ama baktım benim oğlum yok. Sordum, oğlum nerde hocam, dedim. Benimle birlikte indi. Yanımda dur dedim ama dedi,sustu. Normalde sınıf 30 küsur kişi. 20 kadar öğrenci inmiş. Ben kapıya baktım, inen çocuklara bakıyorum ki, belki o da iner diye ve hala çocuğumu arıyorum. Sonra bana demez mi “çıkmıştır o” diye. Servisle mi gidecekti diye üstüne sordu üstelik. Konuştuklarımızı dinlemediğini anladım o an. Oğlumu okula bırakırken tembih etmiştim, gecikirsem beni şurdaki bankta bekle diye. Kafamı oraya çevirdim ki, benim oğlan orda… Muhtemelen inen çocuklarla birlikte indi ve öğretmen fark etmedi bile. Oysa öncesinde oğlumu uyarsaydı, yanımda dur, annen gecikebilir diye oğlum yanında ayrılmazdı, onu da biliyorum. Her neyse, oğlumun Yanına koştum ama aklım çıktı. Ve öğretmen bana tüm sorun bendeymiş gibi dedi ki, neden bu kadar telaş yaptığınızı anlamıyorum🙄 Bu benim elimde olan bişey değil, diyerek yanından ayrıldım, oğlumun yanında öğretmeniyle tartışacak değildim çünkü. Benim takıldığım esas nokta şu hanımlar. Elbette benim çocuğumun bakıcısı değil, onca çocukla uğraşıyor. Kadının üzerinde bi hakkım veya yetkim yok ama hani insanız ya, ekstra bi durumum çıkmış, arayıp rica etmişim, oğlumun yanında 5 dk durabilir misiniz demişim ve öğretmenin oğlumdan haberi bile yok. Çıkmıştır o diyerek durumu normalleştirmeye çalışması yetmedi, üstüne telaş ettiğim için manipüle etti beni. En azından bi kusura bakmayın, demesini beklerdim. Çünkü ben güvenip, aradım, rica ettim. Oğluma bankta beni bekle diye tembih etmesem okul dışına çıkabilirdi, oğlumu biliyorum ben çünkü. Son zamanlarda izlediklerimiz, duyduklarımızdan sonra kaygı seviyem son derece arttı. Evet, normalden fazla telaş etmiş olabilirim ama öğretmenin yaptığı da çok hoş olmadı gibi sanki. Ayrıca geçen hafta okulun ilk günü oğlum, arkadaşlarıyla oyun oynarken arkadaşı itmiş ve kafa üstü çakılmış. Eve bi geldi, alnı şiş ve mor. Asla ve asla bilgi vermedi. Normalde söylemesi gerekirdi bence. Siz ne dersiniz?
Düşüp de haber vermemeleri alnı mor gelmesi tam bir fiyasko,belki ciddi bir durum var benim oğlum da bir kere düştü kaşı yarıldı direk aradı öğretmen...Diğer konuda da haklısınız gecikebilme ihtimalini söylemişsiniz bilhassa sizin çocuğu yanında tutmalı
 
Ve bizim öğretmenimiz velilere teslim etmiyor çocukları… Çocuklarla birlikte iniyor ve gidiyor. Yani çocuğun velisi veya servisçisi gelmedi, ariyim, haber veriyim filan hak getire…

E çünkü böyle bir zorunluluğu yok. Belki onun da tam o saatte bir yerlerde bekleyen bir çocuğu vardır?? Öğretmen yalnızca derse girmekle yükümlüdür 5 dk bile geç kalmamanız gerek. Öğretmene ne mesai bitikten sonra çocuğun sevisinden, velisinden
 
Evet eğitimi güzel hakkını yiyemem ama oğlum öğretmenini hiç sevmiyor. Bu benim için büyük bir eksi. Doğan Cüceloğlu diyor ya, çocukların zihnine girmek isteyen, önce gönlüne girmeli diye… O kadar haklı ki… Mesela bugün anlattı oğlum. Kız öğrencilerden biri çok ağlamış. Hiç ilgilenmedi mi oğlum dedim. Hayır anne, yüzüne bile bakmadı dedi. Ve işin içine şiddet de girmiş sanıyorum. Yazmayı unuttum. Çok bağırıyor ve çocuklara tokat atıyor dedi oğlum. Bana da geçen hafta vurdu ve canımı acıttı dedi. Sınıf değişikliğine gideceğim sanırım.
Şaka mısınız? Neden darp raporu alıp şikayet etmediniz? Böyle iğrenç biri asla öğretmen olamaz hemem şikayet edin lütfen! Hemen! Cimere yazn
 
Çocuğum olmadığı için yorum yapmam ne kadar doğru bilmiyorum ama bence öğretmenin böyle bir sorumluluğu yok. Yapıp yapmamak kendi vicdanına kalmış ama her çocuğun başında tek tek beklemek öğretmenin görevi değil. Evet dışarda ne olaylar oluyor görüyoruz ama bunu bir öğretmen kadar veli de düşünerek hareket etmeli. Bizi hiç öğretmenimiz beklemedi ya da ailem geç kaldığında hiç öğretmenime gitmedim. Oturdum bahçenin kenarında bekledim. Üstelik güvenlik olmayan, ipsiz sapsızların popülasyonun %90'ını oluşturduğu bir konumda ilkokula gidiyordum.
 
Evet eğitimi güzel hakkını yiyemem ama oğlum öğretmenini hiç sevmiyor. Bu benim için büyük bir eksi. Doğan Cüceloğlu diyor ya, çocukların zihnine girmek isteyen, önce gönlüne girmeli diye… O kadar haklı ki… Mesela bugün anlattı oğlum. Kız öğrencilerden biri çok ağlamış. Hiç ilgilenmedi mi oğlum dedim. Hayır anne, yüzüne bile bakmadı dedi. Ve işin içine şiddet de girmiş sanıyorum. Yazmayı unuttum. Çok bağırıyor ve çocuklara tokat atıyor dedi oğlum. Bana da geçen hafta vurdu ve canımı acıttı dedi. Sınıf değişikliğine gideceğim sanırım.
Şiddeti şikayet edin lütfen,cimere mebe yazın,yanına kar kalmasın.Beceremeyen sevmeyen bu işi yapmasın
 
Öğretmeni hatalı buldum, haklısınız.

Konudan bağımsız bir yorum yapmak istiyorum; lütfen çocuklarınızın öğretmeni için "öğretmenimiz" veya babası için "babamız" demeyin, bu gerçekten bir sorun.
 
X