Canım sen hiç kafana takma yazılanları.
Yaşamayan bilmez ne olduğunu.
Bir şey daha anlatayım sana yaşadıklarımdan.
Eşimin kalabalık bir sülalesi var, yeni evliyim ve ilk günden beri neredeyse onların akrabalarını ağırlıyorum kendi rızamla.
Şöyle ki; yine evimde eşimin akrabalarını ağırladım otuz küsür kişiydik, oturacak yer yok hiçbir odada.
Ben, eşim ve birkaç genç olarak olarak ayaktayız.(kayınvalidem evinde kimseyi kalabalık ağırlamaz, 3 5 kişi çağırır fakat ona kalabalık gelmek isteyenleri ' e gelinime buyrun, onun evini de görürsünüz diye bana havalae eder)
Tahmin edersin, neler neler yaptım 20 küsür çeşit yiyecek yaptım.
Günlerce yemek hazırladım, verdiğim kıymeti anlatmak için.
Bir tek ama bir tek(!) kayınvalidem demedi, ellerine sağlık ne kadar çok yapmışssın, veyahut bu da güzel olmuş diye.
Ama diğer gelen tüm misafirler büyük erkekler dahil bayıldılar, tarif isteyen oldu ve teşekür ettiler.
İnsan biliçsiz dahi olsa, istemeden teşekkür eder, yediği bir şey için ellerine sağlık der.
Ama sendeki ve bendeki kayınvalide çeşitleri bunu yapmamak için öyle dikkat ediyor ki, sadece gülüyorsun duruma.
Sinirlenemiyorsun bile, bu nasıl bir kendini kasmaktır diye.
Dolayısıyla bu ve daha nice bunun gibi şeyleri yaşamayan insanların senin hakındaki fikirleri 'kıskançlık' olabilir.
Yapacağın tek şey, bu durumlarda gülümsemek, sevmesen de güleryüzünü eksik etmemek, yeri geldiğinde lafını söylemek ve kendinden emin olmak.
Bu çocukça davranışlar altında sevdiğimiz adam için bizlere yakışan bu oluyor.