Bak benden sana bir arkadaş tavsiyesi daha gelsin. Ben kanser(lösemi) olduğumu yeni öğrendim. Ve bu hastalıktan sonra her şeye pozitif bakmak zorundayım. inan benimde böyle senin gibi sorunlarım vardı. Aman Allahım ben neler için moralimi bozmuşum diyorum. Saçlarım dökülecek,sözlümün karşısına kel çıkacağım. Ve bu dönemde daha.ona soyleyemedim,hatta beni tersliyor. Seni çok iyi anlıyorum. Üzülmekte de haklısın. Ama daha çok genciz. Bir erkeğe bağlama hayatını ne olur.. Hayatındaki güzellikleri gör biraz. Ona verdiğin değeri artik kendine ver. Ve her şeyi akışına bırak. Seni aramıyor mu? sende arama. Mesaj atmiyorsa sende atma. Her şey karşılıklı. O bekarligini doya doya yaşamak istiyorsa sende bu hakka sahipsin. (ki bu böyle bir olasılığı düşünemiyor bence) Hep kendilerini düşünen erkek tipleri var böyle. Inan aşk acısından ölen kimse tanımıyorum. Her şeye alisiyor insan. Konuştuktan sonra çok ama çok iyi düşün. Ve artik yıpratma kendini,senden degerlisi yok. Buna emin ol,yürekten söylüyorum. Umarım düzelir,merak etme tabiki de dua edeceğim. Dualarim seninle:)))
Bu filmi her 2 kadından biri yaşıyor sanırım.
Eğer erken evlenirseniz, her ne kadar bunun çocuğunuzla aranızda çok fazla yaş farkı olmama gibi bir avantajı olsada erkek açısından genelde çok kötü sonuçlar doğuruyor.
Ben sizi yakınen tanımıyorum elbette, ama bana göre dışardaki hayatın ışıltısına özenmiş nişanlınız ve kızmayın bana ama haklıda. Yani 22 23 yaşında insanlar zaten ortalama ünv. bitirmiş askere gidip gelmiş daha (bana göre hayatı daha yaşayamamış erkekler oluyor) Yani bir iş hayatına atılması, 2 3 sene işini sağlamlaştırması, hatta bekarlıktan sıkılması o erkeğin kadına daha fazla değer vermesine sebep oluyor diye düşünüyorum.
Aslında bayanlarda da bu böyle ama biz sevgi ev diyince, hele de çocukluğumuzdan beri evcilik oyunlarında annelik eşlik gibi kavramlarla büyüdüğümüz için asla bırakıp gitmek yada özgür olmak ifadesini çogumuz benimseyemiyoruz.
Ne diyebilirim nişanlınıza bilmiyorum, ancak bana kalırsa yaşayacağını yaşasa, görse o insanları yarınına taşıyamayacağını, asıl önemli olan sevdiği insanla beraberlik olduğunu anladığında evlilik yapsa her 2 taraf içinde çok daha sağlıklı bir evlilik olacağını düşünüyorum.
Çünkü şu an evlenseniz dahi bu 10 ay kadar sabretseniz, bundan sonraki süreçtede sabredeceksiniz. Bu sefer işten eve gelmemeler arkadaşlarla bir izin gününde gezmeler evde yalnız kalmalarınız başlayacak. Bunları bile bile evlenirseniz, kızmayın bana ama kendi düşen ağlamaz durumuna düşersiniz.
Çünkü bazı şeyleri insanlara anlatmayla öğretemezsiniz. Bazen tecrübe en iyi öğretmendir. Siz kendinizi ondan ayırrarak, bağırarak ( sizin için değil genel anlamda örnek veriyorum) , kısıtlayarak, nişan atacağınızı söyleyerek ancak onun duygularına bir kaç hafta gem vurmasını sağlarsınız, sonra adamda bu dürtüler ortaya çıktığında yapacağınız hiçbirşey kalmaz.
Aslında yapmanız gereken şey onunla büyümeden evlenmemek ama, karar sizin
Canıım,bende 23 yaşındayım yeni sözlendim. Seni çok iyi anlayabiliyorum,için içini yiyordur şimdi. Ben sana ayrıl hemen,yüzükleri at falan demeyeceğim. Sadece nişanlınla konuştuktan sonra bir karara var. içinden ne geçiyorsa soyle ona. Arkadaşların dediği gibi evlilik büyük bir sorumluluk. Ve şuna çok kızdım; seni nasıl doğum gunune çağırmıyor akıl erdiremedim. Sen onun hayatının baş rolündeyken zahmet edip seninle baş başa bile kutlamiyor. Çok büyük bir dusuncesizlik. Ben senin yerinde olsam açıkçası; bu kadar anlayışlı olamazdım. Erkekler sıkıntıya gelemiyorlar sıkmamak lazim. Ama bu her şeyde özgür olmaları anlamına gelmiyor. Tek çare konuşman,veya bir süre uzak kalıp kafanı dinlemen. Suan ayrilsan,belki de daha sonra iyi ki yapmışım diyeceksin. Tabi ki bilemeyiz,belki bu süreçte nisanlin hatalarını anlar,değişebilir. Garantisi yok hiçbir şeyin. Ama güçlü ol ezdirme kendini. Sen ona muhtaç falan değilsin. Bende sozlumle 16 yaşımda çıkmaya başladım ve ilk sevgilim. Fakat asla birbirimizi sıkmadık fazla da rahat bırakmadık. Biraz seni ozlemesini sağla,en önemlisi kendine vakit ayır. Kendine değer ver biraz da. Senin için dua edeceğim. Umarım her şey yoluna girer
O kadar haklısın ki..
O kızları o eklememiş onlar onu görmüşte eklemişte o da kabul etmiş..
Yanlış bi amacı olamazmış..
Ben zaten şu dakkadan sonra yani tam 2 saattir durmadan gözyaşı döktükten sonra onun nasıl üstüne düşebilirimki canım..
İstesemde halim kalmadı hevesim kalmadı ki benim..
Nolur bana yardım edin içim acıyor..
Ben nişanlıyım 20 yaşındayım. Nişanlım ise 23 yaşında. 4 yıldır birlikteyiz.
Az önce babamın face adresinden onun küçük kardeşinin face'ine baktım şeytan dürttü heralde.
Bide baktım ki hep nişanlımın arkadaşları ekli, iş yerindeki kızlar filanda vardı..
Ki bu kızlar seviyesiz ve yılışık oldukları için ben onlara güvenmiyordum.
Bana söylemeden gidip onları eklemiş o face'i kendisi kullanmış ki bizim face açmayacağımıza sözümüz vardı..
Sakinleştim aradım, güzelce sordum kendimden hiç beklenmeyecek bir şekilde..
Kaldı ki bu aralar öyle tavizler veriyorum ki zaten ben ben olmaktan çıktım.
Bana dediği "Ben seninle çok küçükken tanıştım, hiç birşey yaşayamadım askerden geldim nişanlandık vs. Şimdi yanlış birşey yapmıyorum ama arkadaşlarımla eğlenmek, onlarla vakit geçirmek istiyorum seninle herşeyi yaşayamıyorum mesela geç saatte dışarı çıkamıyoruz bile" oldu.
Nişan için kredi çekmiştik ve her fırsatta bundan sıkıntı duydugunu söyleyip duruyor. Düğün konusundada biraz maddi sıkıntımız var.
Aileler arasında da bazen sürtüşme oluyor. Tüm bunlardan bunaldığını kaldıramadığını söyledi. Arkadaşlarıyla kafa dağıtmak istiyormuş.
Benim yanımda artık eskisi gibi mutlu değil , hiç konuşmak istemiyor bile benimle.
Bana hep az konuş, sus vs diyor. Tabiki eğlendiğimizde oluyor çok sıcakta oluyor ama nasıl denir işte hissettiğim bir uzaklık var.
Bana karşı çok sert, kaba oldu. Yeni iş arkadaşları onu öyle etkiliyor ki, bambaşka biri oldu çıktı resmen.
Beni sıkma rahat ol dayanmamın son gücündeyim vs diyor.
Kızlar düğünüme 10 ay kala bunları yaşamaktan,hep alttan almaktan , tek başıma birşeylere çabalamaktan heveslenmekten çok yoruldum. Napıcamı inanın bilmiyorum şu an ağlamaktan yazamıyorum.. Telefonu kapattı uyudu o şimdi.
Nolur bana yardım edin..
Kırmızıya boyadığım cümleyi defaeten duydum. 19 yaşımda tanıdım eşimi, tam yedi yıl birlikte olduk. Ben bütün gençliğimi onunla yaşarken onu da kısıtlamışım haliyle(?). Gençliğini evliliğimizde yaşamak istedi :) Kendince de haklıydı bilemiyorum.
Sonuç; boşanmak üzereyiz :)
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?