Seviyorsanız ayrılmayın derim. İyi kazanıyor sizden maddi bir beklentisi yok. Çocuklarınız olduğunda önce kendi çocuğum deyip zamanla yardımı dengeler. Fakat 30 bin kira vermek bana hiç akıl karı gelmedi. Dediğiniz gibi kendi evinizi alsanız o kadar kredi öder ev sahibi olmuş olursunuz. Evlenirseniz kesinlikle ev aldırtın. O zaman zaten bu adamda yardımların hangi birine yetecek.Yok zaten çok geleneksel biri, benim kazancıma asla güvenmez, bir de ben nişanlımda tanrı kompleksi olduğunu düşünmeye başladım. Ben istesem verir, abisinin ailesine zaten gördüğünüz gibi yağdırıyor, benim ailemden biri çıksa yüklü bi şey talep etse ikiletmeden yapar. Hatta ondan istendi diye mutlu olur. Alma-verme dengesini yitirmiş halde olduğunu düşünüyorum. Bu şekilde zaten ona buna yetmeye çalışıcam stresiyle hasta olur. Ben bu yüzden de karşı çıkıyorum.
Yok zaten çok geleneksel biri, benim kazancıma asla güvenmez, bir de ben nişanlımda tanrı kompleksi olduğunu düşünmeye başladım. Ben istesem verir, abisinin ailesine zaten gördüğünüz gibi yağdırıyor, benim ailemden biri çıksa yüklü bi şey talep etse ikiletmeden yapar. Hatta ondan istendi diye mutlu olur. Alma-verme dengesini yitirmiş halde olduğunu düşünüyorum. Bu şekilde zaten ona buna yetmeye çalışıcam stresiyle hasta olur. Ben bu yüzden de karşı çıkıyorum.
Zararın neresinden dönersen kârdır.Çok doğru söylemişsiniz, madem bu kafa yapısına sahipti abisinin öldüğü gün bana benim sorumluluklarım önceliklerim artık kökten değişti. Beni böyle kabul et veya ayrıl demeliydi. Resmen iyi niyetimi suistimal ederek yıllarımı harcamama sebep oldu.
Eşi sağken de düzenleri böyleymiş, kadın eve gelin geldiğinden beri KV evde yemek yapmıyor, her sabah ve her akşam oğlunun dairesine yemeğe gidip sonra dairesine çekiliyor. Dediğiniz gibi kadının elinden gelecek şeyler yemek ve temizlik onları da yaparak para kazanmasını istedikleri zaman “yengesini bu yaştan sonra işe koydu” derler diye teklif edemiyor. Yengenin de zaten “ben çalışmak istiyorum” gibi bir talebi yok.Sizin geliriniz nasıl. Nişanlınız iyi kazanıyormuş ama bu ömür boyu kazanacak anlamına gelmez. Özel okul işi abartılı olmus ama bence ölen adamın karısının kayınvalideye bakması da sacma. Belirli standartlarda yaşamış insanlardan da temizlik vb işler yapmasını beklemek de gerçekçi değil. Yenge çalışamaz. Bu yaştan sonra temizlik işi falan yapmaz.
Aile anladığım kadarıyla geleneksel bir aile. Bu geleneği kırmanız zor. Bu sizi evlilik boyunca zorlayacak. Bunları düşünerek karar verin.
En azından “sen olmasan” demiş yani siz olduğunuz müddetçe veremeyeceğinin farkında. Bu da bir teselli.Bizde de farklı bir versiyonu var. Eşimin doğrudüzgün bir iş tutmayan ağbisi. Ev hanımı yengesi ve 3 çocuk. Kv ve kp yıllardır kiralarını ödüyor. Sürekli biriken kredi kartı borçlarını ödüyor. Mutfakta ne varsa gönderiyor. Çocukların üstü başını alıyor vs.
Zaten bir emekli maaşı var adamcağızın. Nişan düğün vs. hiç bizi düşünen olmadı yıllardır. Herşeyimizi kendi kendimize yaptık.
Neyse eşim bundan daha birkaç yıl önce sen olmasan ben ağbime düzenli para gönderirdim dedi. Aklı orda. Çünkü ailesinin tek konuştuğu şey bu.
İki çocuğumuz var ve ben olmasaymışım şaka gibi değil mi? Taşıma suyla değirmen dönecek zannediyorlar.
Aynen öyleler ve 8-9 kardeş olmalarına rağmenZararın neresinden dönersen kârdır.
Yengenin ailesi nerede ,onlar destek olmak yerine izleyici mi
Aynen öyleler ve 8-9 kardeş olmalarına rağmen
Nişanlınızı seviyorsanız onunla konusun. Bu özel okul meselesinin lüks olduğunu, sizin de ileride çocuğunuzun olacağını, dünyanın binbir türlü hali olduğunu söyleyin. Özel okul bitirmesi çocuğun baltaya sap olacağı anlamına gelmiyorEşi sağken de düzenleri böyleymiş, kadın eve gelin geldiğinden beri KV evde yemek yapmıyor, her sabah ve her akşam oğlunun dairesine yemeğe gidip sonra dairesine çekiliyor. Dediğiniz gibi kadının elinden gelecek şeyler yemek ve temizlik onları da yaparak para kazanmasını istedikleri zaman “yengesini bu yaştan sonra işe koydu” derler diye teklif edemiyor. Yengenin de zaten “ben çalışmak istiyorum” gibi bir talebi yok.
Benim gelirim ona göre çok az 35k
Evet tek başına. Yeri geldi dershaneye yazdırdı yeri geldi ek derse gönderdi. İki çocukta da en ufak bir okuma ışığı yok. Sosyal yönleri güçlü çocuklar da değiller, yoksa okumak bu devirde akıl karı değil. Meslek sahibi olamadıktan sonra.Vefat eden hariç 7 kardeş var ve yeğenler ile sadece nişanlınız mı ilgileniyor?
Yenge hanım tam bir asalak, oğullarını da öyle yetiştiriyor belli, nişanlın onlara harika bir konfor alanı sağlıyor. Ve kimse bu konfor alanını bırakıp netflix izlemek varken bir işe girip part time da olsa çalışmak istemez ya da evde poposu koltuğunda rahat rahat oturmak varken girip bir işte çay bari olsa dağıtayım bir bulaşık yıkayayım demez yani asalaklar böyle yapar. İnsanlar 2-3 aylık sabilerini bırakıp da çalışıyor. Benim anam babam 60 yaşında hala tarlada çalışıyor. 2 hafta önce pazar kahvaltısı için simit almaya çıktım 9 aylık kızımla sonra da fırının karşısında a101 e uğradım oğlum hastaydı ona oyuncak falan alırım diye ama tam girecekken marketin çöp konteynerinde babam yaşında adam çürümüş olan ve çöpe atılan domateslerden eli ayağı düzgün olanları seçmeye çalışıyordu. Diyeceğim o ki hayat zor ve herkes bir şekilde ekmeğinin peşinde eli ayağı tutan herkes çalışıyor. Engelli olanlar bile bir şekilde kendilerine ait kontenjandan faydalanıp çalışıyor. Yani nerden geliyor bu değirmenin suyu demeden yenge hanım anca yatıyor. Ayıp be kardeşim ayıp be yazık günah be hayalleri olan ve nişanlısını seven bir kadın var. Valla kardeşim bence de bu gemi yürümez o kafalar değişmedikçe senin mutlu olman çok zorMerhaba, daha önce de aileler yüzünden biten bir ciddi ilişkim oldu. Galiba ailesi problemli erkekleri gidip bulmak benim kaderim. Konuyla giriyorum uzatmadan; nişanlımla altı aydır nişanlıyız, öncesinde de 5 yıllık bir ilişkimiz var. Malesef abisi 2,5 sene önce çoklu organ yetmezliği sebebiyle genç yaşta vefat etti, böbrek hastasıydı. biri 16 biri 19 yaşında iki çocuğu var, eşi ev kadını hayatında çalışmamış ve hiç tahsili yok. nişanlımın ailesine ait apartmanda oturuyorlar kira dertleri yok, bir de eşinden bağlanan dul aylığı var ama giderleri yok çünkü nişanlımın işi gücü iyi olduğu için evin fatura vs masraflarını, evde beyaz eşya bozuldu diyelim yenisinin alınmasını, çocukların üst başı gibi ihtiyaçları o karşılıyor. büyük olan çocuk geçen sene üniversite sınavına girdi fakat kazanamadı, 3 gün önce tercihlerin son gününde nişanlım çocuğun bu sene de iyi puan alamadığını bu yüzden çok üzgün olduğunu ve %50 burslu bölümler yazmasına izin verdiğini ve okul parasını karşılayacağını söyledi. tabi bunu duyunca gerçekten çıldırdım ama neden bu kadar çıldırdığımı size madde madde açıklamak istiyorum:
1-nişanlım abisinin ailesine destek olmakla mükellef tek kişi değil, 2 tane daha yetişkin ablası var ve ikisi de çok zenginler, fakat son 2 buçuk senede küçük çocuğa ipad almak dışında bir yardımları olmadı.
2-böyle bir şeyi üstelik biz evlenmek üzereyken, 30 bin liraya kiralık ev bulduk diye neredeyse şükredecek iken kalkıp üstlenmesi manyaklık. madem bu kadar zengin neden ev alıp kredi ödemiyoruz?
3-neden bütün ailenin gözünde böyle büyük bir sorumluluğu alarak kalıcı bir “baba” rolü üstlensin? bu o kadar tehlikeli bir hareket ki geri dönüşü yok.
4-hadi nişanlım iyi niyetli ve cömertliğinden üstleniyor, yenge sıfatlı kadın “ya kardeşim teşekkür ederiz ama sen de evlenmek üzeresin, bu zamana kadar zaten yapacağını yaptın artık bu kadar büyük bir yardımı alamayız” demiyor?
5-bu çocuğu okuttu diyelim arkasından gelen 2.bir çocuk daha var. ne yani? o da okul kazanamazsa bir 500 bin-1 milyon arası parayı da 2.çocuğa mı harcayacağız?
6-özel okulda okuyanlar bilirler bu işler okul parasıyla bitmez, çocuğun giydiği kıyafetten, servis-ulaşım masrafına, hatta sosyalleşme masrafına kadar kim verecek? belki yurt-ev gündemi olacak çünkü büyükçekmece tarafında oturuyorlar, şehir merkezi bile değil şu an yaşadıkları yer.
7-ben haftanın 5 günü günde 2 saatimi yola vererek eşek gibi çalışıyorum sırf evimize her şeyin en iyisini en güzelini alabilmek için. benim canım yok mu? binlerce kadın çocuğunu devlette bile okutmakta güçlük çekip, merdiven silip bulaşık yıkayıp çocuğunun okul masrafını çıkarırken hayatında 1 kuruş kazanmamış ve çalışmak istemeyen bir kadın evde kıçını büyütüp çocuğunu 0 eforla özelde okutacak yani?
8-yengesi kocasının çalıştığı yerden vefatı sebebiyle yüklü bir tazminat aldı ve dövize çevirip kenara koydu. o parayı çocuğunun eğitimi için kullanmayı teklif etmiyor ama nişanlımın ödemesini kabul ediyor.
9- bu konulardan (nişanlımın bu aileye karşı gereksiz vericiliğinden) rahatsızlığımı her fırsatta dile getirmeme rağmen bana bu olayı resmen bir gece yarısı operasyonuyla “böyle bir karar aldım-uyguluyorum” şeklinde adeta bildirmesini, söz hakkı tanımadan uygulamaya geçmesini asla sindiremiyorum.
ben bu kadar aşırı tepki verince ilk etapta geri bastı, düğün, balayı, ev kurma masrafları vs gibi konuların bu durumdan kesinlikle etkilenmeyeceğini, bu yardımı yapmaya mecbur olduğunu, çocuk evde kalır ve depresyona girerse tüm aileyi etkileyen daha kötü olaylar olacağını vs söyledi.
bu arada çocuk gecesi gündüzü olmayan, son 2 senedir gece netflix izleyip gündüz uyuyan, ders kitaplarının yüzüne bakmayan tembelin teki. hani çocuk çok çalışır emek verir de olmaz anlarım, bir şansı hak etti derim. ortada öyle bir durum da yok. belki özel okulu da zora gelemeyip 1.sınıfta bırakacak. öyle olursa hiç şaşırmam.
kendimi sakinleştirmeye çalışıp “bak sana söz verdi, bizim standartlarımız düşmeyecek. bırak yapsın yardımını diyorum. (ki bu bir yardım asla değil hibe)
sonra arkadan gelen 2.çocuk, okuldan sonra bedelli askerlik muhabbeti, belki evlenirlerken bile üstümüze yapışacak “baba yarısı” etiketi sebebiyle üzerimize yıkılması muhtemel masraflar vs vs. bunları düşündükçe her allahın günü 3.şahıslar için kavgayla geçen bir evlilik ve mutsuzluklar silsilesi gözümde canlanıyor.
halbuki 2 hafta önce evimizi tuttuğumda ne kadar mutlu ve hayallerle doluydum. 15 gündür hiç konuşmadık. Ben de aramamaya kararlıyım. Zaten 15 gün boyunca beni hiç aramaması bile ayrılmak için yeterli bir sebep ama nişanlımı seviyorum, birlikte çok zor şeyler atlattık, o iyi biri ve çok iyi anlaşıyoruz. gel gelelim, iyi günde kötü günde romantizmine kapılıp ömür boyu sömürülmek ve 2.plana atılmış şekilde yaşamak istemiyorum. ne yapmalıyım gerçekten bilmiyorum. bu destek sizce normal mi? Ben çok bireysel bir aile kültüründe yetiştiğim için bakış açım mı hatalı anlamaya çalışıyorum. Evlendikten sonra kendi ailesinin kurma duygusu ve bilinci ile zaten onları sorumluluk almaya zorlar, desteğini olması gereken noktaya çeker mi? Yorumlarınız için teşekkürler.