Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
dilara ben birkaç şeyi merak ediyorum. nişanlın "bana takılanlar bende kalsın" dediğinde "farketmez" dedin değil mi? eğer böyleyse sen nişanlına takılanları nişanlının almasına izin vermiş oldun. çünkü hiç bir cümle farketmezle başlayıp hayırla bitemez yani sen "farketmez tamam" demiş oldun. nişanlın da bundan güç alarak ailesine ona takılacakları alabileceklerini söylemiş demek ki. peki bu durumda ailen ve özellikle teyzen neden buna karşı çıktı? bu noktada şunu sormalıyım: "sen ailene takıları nişanlınla paylaşacağınızı söyledin mi?" muhtemelen ailenin haberi yoktu böyle anlaştığınızdan; ki eğer varsa ve bilerek bu tepkiyi verdilerse çok üzgünüm dilara'cım haklıyken kendini haksız duruma düşürmüş oldun. nişanlının yoğun stres ve baskı altında olduğu belli. sanırım işiyle ilgili de sıkıntıları vardı. bu sebeple olsa gerek maddi açıdan zorluyor hem kendini hem seni.
evlilik öncesinde her iki tarafın ailesi de birbirine karşı üstünlük kurma çabası içine girebiliyor. hatta bu durum bazen iktidar savaşına bile dönüştürebiliyor ki etrafına bakıp bir düşünürsen mutlaka sen de bir kaç örnek bulursun. gelinin ailesi "biz kızımızı veriyoruz bi'zahmet biraz nazlanalım" diyor. damadın ailesi de "gerçekçi olun bu devirde naz mı kaldı devir ekonomi devri el-insaf" diyebiliyor. benim abim iki kez evlendi. ben de yakında nişanlanıcam o yüzden her iki tarafın da olaya nasıl yaklaştığını az çok anlayabilirim. ve verilen sözlerin nasıl önemli olduğunu önce "evet" denip sonradan "hayır"a iplerin nasıl gerildiğini ne yazık ki iyi bilirim.
bak sana abimden örnek vereyim. ilk eşi hiç onaylamadığımız saçma sapan bir ailenin konuşmayı bırak otumasını kalkmasını bilmeyen bir kızıydı. ( aile ne kadar önemli değilmi arkadaşlar) sözlendiler önce. nişanı konuşmaya gittiğimizde biz nişan düşünmüyoruz dediler. garipsedik ama siz bilirsiniz dedik. ne diyebiliriz ki kız tarafı onlar sonuçta istemiyorlarsa yapmazlar diye düşündük. meğer dertleri paraymış! masraftan kaçınmak için nişan düşünmüyoruz demişler. sonra sıra düğüne geldi. abim o sırada yeni okulu bitirip askerden dönmüş ve işe de düğünden birkaç ay önce girmişti. yani hiç birikimi yoktu. rahmetli babam da o zamanlar memurdu. gelirimiz belli yani. ama annem gelininin ihtiyaçlarını hep sorar mutfak harçlığından artırıp ona hediyeler gönderirdi sırf "oğlumla mutlu olsunlar yeter" deyip. ama o çirkef ailenin dangalak kızı utanmadan kendi çeyizine alması gerekenleri bile ailesiyle bir olup anneme "şunu da alsaydınız iyi olurdu" deyip yüzsüz yüzsüz isterlerdi hiç unutmam. annem de isteyenin bir yüzü kara vermeyenin iki yüzü deyip susardı.
bu mevzu böyle uzar gider dilaracım bak düğün öncesinde yaşanan çirkinlikleri anlatmıyorum bile. peki sonuç ne oldu? evlendikten iki ay sonra kavga etmeye başlamışlar haberimiz yoktu abim üzülmeyelim diye söylememiş. evliliklerinin 1. yılında da boşandılar. annem çok üzülmüştü kızım boşanma oğlum boşanır yine evlenir erkektir ama kız evladısın sen boşanırsın adın dul olur dedi tüm o yaşananlara rağmen. aradan yıllar geçti abim tekrar evlendi Allah nazardan saklasın çok seviyolar eşiyle birbirlerini ve maşallah çok mutlular.
dilara'cım lütfen yanlış anlama biz o zaman damat tarafıydık evet ama ben de evlenicem ve ailem bu sefer de gelin tarafı olacak. demek istediğim şey lütfen sonunu iyi düşün. tüm hatanın sadece nişanlında olduğunu düşünüyorsan hemen yol yakınken dön.
butun yazdıklarını okudum canım gerçekten cok uzuldum olanlar hıc hos seyler değl
konuşarak halledilebilecek seyler butun olan bıten konusulanları aılelerle karsılıklı konusun ama ondan once sen nısanlınla otr konus derım ben en azından ıkınızın agzından aynı söz cıkmıs olur orta yolu bulmaya calısın, daha snra aılenle konus en sonundada ıkı taraflı konusma olunca daha saglam olur yani kim ne dediini bilir herkes ayrı ayrı konusmamıs olur bence canım
evet canım bende böyle düşündüm normalinde adetlerimize göre nişandan hemen sonra 1 hafta içinde kız erkeğe hazırladıkları bohçaları götürür. ama bizde haddinden fazla problem ve tatsızlık olduğu için biz bu hafta konuşmaya çalışacağız, halledebilir ve sorunu tatlıya bağlarsak götüreceğiz bohçaları eğer olumsuz olursada bana getirdikleri bohçaları ve takıların hepsini iade edeceğim. başka çarem kalmadı. teşekkür ederim canım çok
yaşadıkların çok zor şeyler gerçekten. ama ne olursa olsun nişanlının tavrı çok garip. onun olayı kapatması gerekirken dahada körüklemiş. nişan düğün gibi olaylarda her zaman aileler birbirine bişekilde cephe alıyor ama önemli olan çiftlerin olyları yatıştırması. bilemiyorum ama nişanlın ya maddiyata çok önem veriyor yada gerçekten zor bir durumda paraya ihtiyacı vadı ordan gelene güveniyordu ama ne olursa olsun bu adamla bi daha düşün.canım öncelikle içtenliğin için teşekkür ederim. çok güzel şeyler yazmışsın. soru işaretlerine hemen cevap olayım ben senin :) şimdi nişanlım bana nişandan 1 hafta 10 gün öncesinde bana takılanlar bende kalsın sana takılanlar sende kalsın dedi, bende farketmez dedim, nişandan sonra bunu sana söylediğimden ailemin haberi yok dedi,ben zaten nişanlım bana bunu ilk söylediğinde( nişandan 1 hafta 10 gün önce ) anneme gidip söylemiştim annemde cevap dahi vermemişti, bende bir daha açmadım konuyu. zaten olay şurda başlıyor biz nişanda takı faslı olmayacak diye kurdele almadık, o bana sordu kurdele aldınız mı diye bende dedimki kurdeleye gerek yok takı mı takılacak sanki dedim, nişanlımda niye takılmasın belki takmak isteyecekler dedi, kurdele almış gelmiş oysaki almasaydı belki bunlar hiç olmayacaktı nişan günü de takılar takıldı görümcem takıları üzerimizden aldı, bunları kime vereceğiz dedi, annem de görümcemin hemen arkasında ,nişanlım hemen gelmiş onların yanına dilaraya takılanlar dilaraya, bana takılanlar bana demiş, annemde takıları bir torbaya doldurmuş, sonra arkadan erkek tarafından biri demişki olurmu hiç öyle şey nişanda takılar kızda kalır deyince annemde önce teyzemlerin yanına gitmiş sonrada takıları eve götürmüş, sonra nişanlım bana nişan esnasında hani konuşmuştuk falan diye söylenmeye başlayınca eeh doğal olarak benim yüzüm düştü hemen. bende teyzemi çağırdım yanıma dedim ki; teyze bunlara ne takıldıysa ver yoksa bunlar çıngar çıkarak dedim, vay efendim ben bunu dedim diye teyzem kudurdu gitti kayınpederimin yanına; nişanı kız tarafı yapar takısı kızda kalır ne biçim adet görgünüz var zaten kızımız istiyor diye her olana boyun eğiyoruz bize lasa olmazdı bu iş eğer işinize gelmiyorsa alın eşyalarınızı takılarınızı .... demiş susmuş yani lafın sonunu getirmemiş. kayınpederimde Allah için çok iyi adamdır yok olurmu öyle şey deyip kapatmış konuyu, sonrada şöyle birşey duydum kayınvalidem teyzemin bu sözlerine karşılık anam bunlar kızı vermek istemiyorlarmışki zaten diye hayıflanmış. böyle gerginlik bu açıkçası hatırladıkça bile geriliyorum hayatımın en berbat günüydü diyebilirim, sonra nişandan sonra yemeğe gittik giderken zaten baya söylene söylene gittik, restoranda da ağladı bi güzel, yemeği bana zehir etti, bende bişi yiyemedim, öyle geri geldim, soğuk aramız o günden beri :S o günden beri de erkek tarafından bi allahın kuluda arayıp ya naptınız iyimisiniz diye aramazmı yok arama falan da yok :S
sıkıntımı benimsemiş ve gerçekten yardımcı olmaya çalışan gönülleriniz elleriniz dert görmesin öncelikler... bilmiyorum kızlar bu hafta kız tarafı olarak biz bohça götürmeye gidecektik fakat ben ailemle de, nişanlımla da konuştum.bu hafta sonu bohça götürmeyeceğiz sorunumuzu konuşup dertleşeceğiz ona göre ya tamam diyeceğim yada devam... kesin kararımı verdim duygusal davranmayacağım, çok seviyorum evet belki onsuz ölürüm, onsuz bir hayat hiç düşünmedim ben evet kabul ediyorum ama bir ömür üzülmektense, 3 gün 5 gün yada 1 yıl üzülürüm ama bir ömür üzülmem 1 hafta nişanlı kalarak rekorlar kitabına da adımı yazdırırım heralde :S hepinize ilginizden dolayı minnettarım Allah binkere razı olsun hepinizden, elleriniz dert görmesin...
acaba teyzen biraz fazla tepki vermiş olabilir mi? aslında tam olarak böyle de düşünmüyorum.
asıl düşündüğüm şey "öyle etkiye böyle tepki". teyzen boşuna o kadar kızmamış olmalı.
çünkü siz zaten nişan gününe kadar bile pek çok sorun yaşamıştınız. takı sorunu da tuz biber ekince insanlar patladı tabii.
peki ama teyzen yerine annen bu tepkiyi verseydi nişanlın bu sefer de annenle görüşmeyeceksin diye emreder miydi sana?
ben bir de memleketlerinizi merak ediyorum. sanki çok alakasız yörelerdenmişsiniz gibi geliyor bana. memleketler önemli değil
denir ama bu tür durumlarda gelenekler öne çıktığı için önem kazanabiliyor. nişanlın evinize geldiğinde nişan takılarının kimde kaldığı
hakkında her iki tarafının da geleneklerine bakarak durumu anlatabilirsin nişanlına diye düşünüyorum. ama aslında bunların hepsi gelip geçici
bak sen daha önce açtığın bir başlıkta biri sana yorum yapmıştı. evlenene kadar cafede oturup bi'kahve içiyorsun en fazla bir yemek yiyorsun. diye
ve bu sebeple de insan karşısındakini tam olarak tanıyamayabiliyor. para devreye tam anlamı ile girdiğinde de böyle patlak veriyor asıl tutumlar, görüşler.
sen nişanlının sadece sevgili iken böyle huyları olduğunu bilir miydin? parayı bu kadar sorun edecek kavga edecek en mutlu günlerinizden birini zehir
edecek bir tutum sergileyecek olabileceğini tahmin eder miydin? gerçi hatalı olarak sadece nişanlını değil seni de gördüğümü belirtmek isterim burada.
takıların kimde kalacağını senle konuşurken geleneklere göre hareket edilecekse eğer kızda kalacağını ama bunun farketmeyeceğini nasıl olsa ortak
bir hayat kurmak için yola çıkan iki insanın senin-benim kaygısı taşımaması gerektiğini toplanan takıların yine ikiniz için harcanacağını ve ailenin de
kendi üzerlerine düşeni nişanda toplananlara bakmadan yapacaklarını söylemeni beklerdim. sadece söylemekle kalmayıp pratiğe de dökmelisin bunları bence.
bana sorarsan ancak böyle olursa bu dönemi en az sıkıntı ile atlatırsınız.
Her şeyi bir kenara bırak Dilara. Onca yaşanan tatsızlıkları, huzursuzlukları... Hepsini attığında elinde geriye kalan ne? Gözlerini kapatıp bundan 20 yıl sonrayı
düşündüğünde gözünde canlanan adam kim? yanında duran biraz yaşlı, biraz sinirli, az önce çocukların okul gezisine gitmelerini "para yok!" diye engelleyen bir adam mı
belirdi gözünde? sen herhangi bir maddi sorunla karşılaştığında kimden destek isteyeceksin? ortak hayatınızda senin paran, benim param mı olacak? Ömrünün sonuna kadar
gözün kapalı güvendiğin, sırtını yasladığın adam, hayatını seni mutlu etmeye adamış olan erkek, çocuklarının babası, ruh eşin, hayatının anlamı...
GERÇEKTEN O MU? BUNU HAKEDİYOR MU?
KİMSEYE DEĞİL, KENDİNE SOR.[/QUOTE
yazdıklarında sonuna kadar haklısın hepsini dikkate alacağıma emin olabilirsin, he bu arada biz gaziantepliyiz, onlar trakyalı kırklarelili (selanik göçmeni) inanırmısın nişandan 5 gün geçti ailesinden hala arayan soran yok :S annem üzüntüsünden kahroldu nişandan beri, ((
Bu konuyu takip ediyorum canım haftosunu ne olacak acaba
Dua edicem senin için hakkında en hayırlısı neyse o olsun !
evet kızlar koca bir hafta sonunu iyisiyle kötüsüyle geride bıraktık. şimdi başlıyorum anlatmaya, cumartesi günü oldu, akşamdı aradı beni nişanlım, konuşmaya ve bir anda tartışmaya başladık ve konu nişan günü yaşanan olaylara geldi, zaten biliyorsunuz nişandan bu yana her konuşmamızda kavga eder olmuştuk, cumartesi akşamı da artık ben ona olanlar yüzünden resti çektim, o da bana nişandan bu yana hala bu konu yüzünden her konuşmamızda kavga ettiğimizden resti çekti, pazar günü gel bohçalarınızı da al götür herşeyinizi dedim. benim umurumda değil bohça dedi, kapattık telefonları aradan 1 saat geçti tekrar aradı ben yarın size arabayla gelicem bohçalarıda alıcam dedi. bir anda ben şok oldum, küstah küstah cevaplar vererek iyi al tamam falan dedim ama içim içimi yiyor tabiki. sonra başladım evde kendi kendime ağlamaya zırlamaya o anda yine aradı bu sefer kavga etmeden konuştuk o bana konuştukça içim eridi off allah kahretsin ve anlayacağınız gibi aradaki problemi kaldırdık, pazar günü buluştuk elinde çok güzel kırmızı güllerle gelmiş, biliyorsunuz ki hafta sonu hava müthiş güzeldi, bizde havanın güneşli olmasını fırsat bilip heybeliadaya gittik önce,heybeli adada tanıdıklarımız var bizim. sonra istanbula geri döndük, carrefour' a gittik, hiç ama hiç bu konulardan konuşmadık, benim şöyle bir huyum var ben asla kin tutamam, yani biriyle küs bile olsam onu görünce o kişiyle küs olduğumu unutur boynuna atlarım hiç hatırlamam, ancak bana onun hatırlatması gerekir küs olduğumuzu, böyle yani güzel bir pazar günü geçirdik, annesi nişanlım eve gittiğinde bohçalar nerde diye sormuş kayınvalidem hala bizi aramadı. yani durum bu bilmiyorum kötümü ettim iyimi ettim...