kızlar başka bir siteden alıntıdır..
arkadaslar eskı forumda bu konu cok hos devam edıyordu .paylasımlara devam edelım mı.dıger bır forumda SEVGILI SUBEGÜM VE OZLEM ARKADASLARIMIZIN FORUMUNUN OZETIDIR.. arkadasların paylastıklarını ben de sızınle paylasıyordum.ben cok faydasını gordum .okuyan arkadaslarım da gorduklerını soylemıslerdı.umarım yenı uyelerımıze de faydalı olur bu konu .tekrar edıyorum ben baska bır arkadasın agzından anlatıyorum o suan hamlıe allah saglıkla kucagına almak nasıb etsın.
"
Tüp bebek işlemi sizin yumurtalarınızın kaltesini artırmaz, sadece daha fazla yumurta üretmenizi sağlar, böylece içlerinden kaliteli bir taneye rastlama ihtimali artsın. Tabii bir de tutunma konusu var ki o zaten tıbbın çözememiş olduğu birşey. O sebeple tüp bebek işleminden önce de kendinizi çok iyi hazırlamalısınız diyordu. Vücudunuzu, rahminizi, zihninizi hazırlamalısınız.
Bu konuyla uğraşmaktan hepinizin yorgun olduğunu biliyorum. Zaman zaman kendinizi ne kadar kötü çaresiz hissettiğinizi, biraz ondan biraz bundan sürekli birşeyler denediğinizi, ama sonuç alamayınca nasıl moralinizin bozulduğunu.
Ancak ben size en çabuk çözümü anlatamayacağım. Sadece bildiğim en garantili çözümü öğrendiğim bilgiler ışığında size ileteceğim. Bu çözüme ulaşmak 4,5 yılımı, onu anlamak 1 yılımı, uygulayıp sonuç almak ise 6 ayımı aldı. Sizin için bu süre belki daha az belki de daha uzun olabilir.
Öncelikle süreyi kısaltmak, süre ne kadar uzun olursa olsun yumurtalarınız bitene dek uğraşma kararını ne kadar erken verdiğinize bağlı. Çelişkili bir ifade gibi görünse de değil. Başka bir şekilde açıklamaya çalışayım: Siz bu işten ne kadar sabırsız bir şekilde kurtulmaya çalışırsanız, çabalarınız o kadar yarım yamalak aceleci olacak ve işe yaramaktan uzaklaşacaktır. Çünkü her denemeyle ümitlenişinizde ya bu seferde hamile kalamazsam endişesini irlikte taşımaktasınız. Bu büyük bir yük. Herşeyden önce bu yükten kurtulmanız gerekiyor.
Dingin, ne yaptığını bilen, başaracağına inanan, her başasısız denemeden bir şey öğrenmeye kararlı bir şekilde, adeta Edison tavrıyla bu işe yaklaşmaya başlamak zorundasınız.
Bunu yapabilir misiniz? Kendinize sorun. Belki de ilk defa en büyük ciddiyetinizle içinize önün ve sorun: Hamile kalmak için son derece kararlı olup vazgeçmemeye karar vererek, ama aynı zamanda da hiçbir zaman hamile kalamayabilecek olmanız ihtimalini de tevekkülle kucaklayabilir misiniz?
Aslında şöyle bir düşünürseniz, size asıl stres veren şeyin duygusal baskılar olduğunu anlarsınz. Çünkü çocuğunuz yok diye hayatınızda gerçek anlamda günlük olarak bir zarar yaşamıyorsunuz. Ya çocuk yaparsın ya da...diye bir tehdit altında değilsiniz. Çocuğunuz yok diye hapse girme tehlikeniz söz konusu değil. Yani hamile kalamamanın hayatınızı kötü yaptığına karar vermiş olan sizsiniz. Bu sadece sizin gerçeğe ait bir algılamanız, bir yorumunuz. Herkes ne derse desin. Hayatı yaşayan sizsiniz.
Şu an hamile değilsiniz ve sizin gerçeğiniz bu. Yakın zamana dek benim olduğu gibi. Bunu olgunlukla kabul edip hayatınızın şükredebileceğiniz bir çok güsel yönünü ön plana çıkartmalısınız. Çocuk sahbi olmak sizin için hayatınızın en büyük projesi. Ama sizi şöyle düşünmeye davet ediyorum: Benim hayatım şu an kötü değil. Çocuk sahibi olamazsam daha kötüye gimeyecek. Sadece çocuğum olursa daha iyiye gidecek. Bunun için elimden geleni yapacağım. Ama elimden gelen herşeyi yaptıktan sonra Allah bana yine evlat sahbi olmayı takdir etmediyse, o zaman da ya br evlat edineceğim ya da çocuksuz hayatın tadını çıkartacağım.
Bunu yapabilir misiniz? Bence yapabilirsiniz ve yapmalısınız da.
Korkularınızdan arındığınız anda, bu yükten kurtulup kendinizi yeniden sevmeye başladığınız anda mucizeler, bilgiler, fırsatlar, harika insanlar önünüze serilmeye başlıyor.
Bunu yapablir misiniz? Bence yapabilirsiniz ve yapmalısınız da. Çünkü başka zaten şansınız yok.
ışte gerçek sebepleri ben internet vasıtasıyla Dr.Randine Lewis'in The Infertility Cure (Kısırlık Tedavisi) adlı kitabında buldum. Bence siz de bunu yapmalısınız. Deli gibi sonu gelmez tüpbebekler yapmadan önce sebebinizi öğrenmeli teşhisinizi koymalısınız.
ıngilizce bilmiyor musunuz? Sorun değil. Çocuk sahibi olmayı ne kadar istediğinize bağlı. Demek ki ingilizce bilen birinden yardım istemek zorundasınız. Hani hiçbir şeyin sizi yolunuzdan döndürmeyeceğine karar vermiştiniz ya (umarım veridiniz). O zaman ingilizce bilmemenin sizi durdurmasına izin vermeyin. Odaklanın, çözümü bulun ve uygulayın.
Dr.Randine kendisi de bizim gibi zorlukları yaşayıp Geleneksel Çin Tıbbı ile bunu aşmış bir kişi. Sonra eğitim alıp uzmanlaşıyor ve diğer kadınlara yardım etmeye başlıyor. Keşfettiği şey şu: Anatomik bozukluğu olmayan herkes hamile kalıp sağlıklı çocuklara sahip olabilir. Hamile kalamayanlar kısır değildir, sadece dengeleri bozulmuştur. ışte bu cümle benim için dönüm noktasıydı. Geri dönüşü olmayan bir iyileşme sürecinin başlaması bununla oldu.
Sonra anlatıyor, kadın vücudunun ne kadar hassas olduğunu, en ufak bir hormonal dengesizlikte adet düzeninin bozulduğunu, kötü beslenmenin stresin etkilerini vb vb. Talihsizlik, batı tıbbının bu dengesizlikleri tespit edememesinde. Halledilebilecek bir işlev bozukluğu işte bu şekilde çözümsüz bir hastalığa dönüştürülmüş durumda.
Dolasısıyla ben küçük not defterime şunu yazdım: Ben infertil değilim, sadece dengem bozulmuş. Vücudum doğurgan olmayı yeniden hatırlayacak. Bunu başaracağım ve herkese göstereceğim.
(Kısır kelimesini özellike kullanmıyorum, çünkü benim için özellikle negatf anlam taşıyor. ınfertil daha belirsiz, ne demek istendiğini anlatıyor ama zihnime negatif çağrışımlar yapmıyor.)
Bu cümleyi sürekli okudum, benim hedefimdi bu. Ona odaklandım. Onu pekiştirecek, zenginleştirecek başka ifadeler aradım. Mesela: Sadece tek bir tane sağlıklı yumurtaya ihtiyacım var. Sadece bir tane. O da tek bir adet sağlıklı spermle buluşacak. Ondan işim bitti. Harka bir çocuğum olacak ve bir daha bunu yapmam gerekmeyecek. Eğer mucizeye ihtiyacım varsa, bu direk olarak Allah'tan gelecek.
Kısacası bu işi başaracağıma kesin olarak, hiç bir şüpheye yer bırakmayacak şekilde kendimi inandırmam gerekiyordu. Bakın ben inançlı bir insanım, kapalı falan değilim. Bazılarınız benimle tanıştı. Ama Kur'an benim için en önemli kaynaklardan biri oldu. Örneğin, Ali ımran suresi, 47.ayette diyor ki: "...ışte Allah dilediğini böyle yaratır. O birşeyin olmasını dilrse, ona "OL" der, o da hemen oluverir." ıte ben Allah'ın OL dediği anda hazır olmalıydım.
ınşirah suresi, 5-6: "Bir güçlükle beraber muhakkak bir kolaylık vardır.Gerçekten bir güçlükle beraber bir kolaylık vardır." Dikkat edin, bir güçlükten sonra kolaylık vardır demiyor, beraber diyor. Demek ki benim henüz göremediğim birşeyler var.
Son örnek, Lokman suresi, 20: "Görmüyor musunuz ki, Allah göklerde ve yerde ne varsa hepsini sizin emrinize vermiştir. Açık ve gizli olarak bütün nimetlerini üzerinize yağdırmıştır." ışte ben o gizli nimetleri yani bu işi çözecek bilgileri araştırıp bulmaya talip oldum arkadaşlar.
Bir tane de Edison'an örnek vereyim. Beni çok motive eder. Edison elektriği bulmadan önce bir rivayete göre 999, bir rivayete göre de 9999 deneme yapmış. Ve her denemeden sonra dermiş ki, ampulü yakamamanın bir yolunu daha elemiş olduk. Ne harika bir bakış açısı değil mi? Zaten Edison tamamen hayal dünyasında yaşarmış. Sadece elektrik değil, başka birçok icatları da böyle yapmış.
Evet, işte bence halletmeniz gereken ilk konu zihinlerini temizlemek, endişelerden, şüphelerden, korkulardan arındımak. Temiz akıllı bir şekilde çözüme odaklanmak.
Size sabır değil, sebat tavsiye ediyorum.
Ne demiş Atatürk: "Zafer, zafer benimdir diyebilenindir."
bugunluk bu kadar canlar yarın yıne devam ederım daha cok sey var paylsılacak