Bugün eşimin ablası geldi uzak şehirden. Kv lerde toplandık hepimiz. Eşimin üç kız kardeşi, çocuklar ve biz. Güzel bir gün geçiyordu güldük, sohbet ettik... benim bir görümcem var her şeye burnunu sokmayı çok seven en küçüğü. Ben uzaktan gelen eşimin ablasına dedim ki bizede gel yarın çaya. O da tebessüm etti inşallah dedi. Diğer küçük kız kardeş hemen atladı, çaya çağırmak nedir insan kalmaya çağırır o kadar uzun yoldan gelmiş dedi. Bir an afalladım güldüm ve çayı beğenmedi dedim. Diğer çağırdığım abla işte mahcup mahcup güldü utandı belliydi. Ben bu duruma neden bilmiyorum çok içerledim çünkü bu kız bunu her zaman yapıyor. Bir laf söylüyorum tak arkasından beni bozmaya uğraşıyor. Benim bir çiçeğim vardı ondan bir yaprak verecekmişim o diğer görümceme (unuttum gitti bile kaç ay olmuş) o benden istemiş fakat ben hala vermemişim bir buçuk ay olmuş... bunu gülerek ve ohooo hala verecek sözde edasıyla söyledi. Ne diğer görümcemin aklında olay, ne benim. Kesin öylesine laf arasında geçen bir konuşmadır. Dönüp sende de ne hafıza varmış gün mü saydın desemiydim sizce ? Demedim. Geliyorum eşime... normalde böyle şeyleri anlatmam sonra kötü ben olurum diye fakat heralde artık sinirlerim iyice yıprandı anlattım eşime birden. Kardeşin hep böyle yapıyor dedim. Cevabı ee doğru demiş insan çaya değil yemeğe çağırır. Sizce kim haklı ? O an aklıma öyle çay geldi yani. Kadın bir yere kaçmıyor ki daha çok gün kalacak burada sonuçta. Bundan sonra nasıl bir tavır sergilemem doğru olur ? Okuduğunuz için teşekkürler.
Son düzenleme: