Öyle manidar bir anda yazdın ki kızılbarbie. Tam da insülin direncimden bahsediyordum profilde. Yeni ogrendim seker hastası olmak üzereymisim. Kolesterol yüksek her şey yüksek. Bir ara zayıfladim sonra bir depresyon sonrası yeniden yedim. Hemde nasıl böyle yemekten hincimi alircasina bile bile batmak istedim. Şimdi bu zayıflamak benim istegime kalmadı artık sağlığım için mecburumHala aktif mi burası neler oldu kilo verebildiniz mii
İnanın ben de aynı durumdayım. Kilo vermeye karar veriyorum fakat sürdüremiyorum yaklaşık 2 yıldır 5 kg veriyorsam 10 kg geri alıyorum. Şu an hayatımda hiç tartıda görmediğim bir sayıya ulaştım 92 kiloyum. Maalesef ki yemenin sonu gelmiyor. Dün akşam 46 sayfanın tamamını okudum herkese motivasyon sağlayıp ne kadar güçlü olduğumuzu yazmışsınız sık sık inanın siz daha güçlüsünüz. Bir kere başarmışsınız tekrar başarırsınız ben size inanıyorum hem de bu sefer kalıcı olarak lütfen kendinize geri aldığınız için kızmayın. İlk postunuz beni çok motive etti siz de sık sık girip yazınızı okuyun lütfen hep birlikte başaracağızÖyle manidar bir anda yazdın ki kızılbarbie. Tam da insülin direncimden bahsediyordum profilde. Yeni ogrendim seker hastası olmak üzereymisim. Kolesterol yüksek her şey yüksek. Bir ara zayıfladim sonra bir depresyon sonrası yeniden yedim. Hemde nasıl böyle yemekten hincimi alircasina bile bile batmak istedim. Şimdi bu zayıflamak benim istegime kalmadı artık sağlığım için mecburum
Umarımİnanın ben de aynı durumdayım. Kilo vermeye karar veriyorum fakat sürdüremiyorum yaklaşık 2 yıldır 5 kg veriyorsam 10 kg geri alıyorum. Şu an hayatımda hiç tartıda görmediğim bir sayıya ulaştım 92 kiloyum. Maalesef ki yemenin sonu gelmiyor. Dün akşam 46 sayfanın tamamını okudum herkese motivasyon sağlayıp ne kadar güçlü olduğumuzu yazmışsınız sık sık inanın siz daha güçlüsünüz. Bir kere başarmışsınız tekrar başarırsınız ben size inanıyorum hem de bu sefer kalıcı olarak lütfen kendinize geri aldığınız için kızmayın. İlk postunuz beni çok motive etti siz de sık sık girip yazınızı okuyun lütfen hep birlikte başaracağızBir de kilo almanın altında çoğu zaman psikolojik sebepler yatıyor ben de sizin gibi çevrem tarafından çok neşeli çok komik bulunan biriyim iyi hissetmek diye bir kitap var ben hala okuyorum ve şimdiden bireylerin düzelme yolunda olduğunu hissediyorum. Zaman zaman psikolojik olarak kendinizi kötü hissediyorsanız kesinlikle öneririm çünkü sizin de dediğiniz gibi dikkat edildiğinde kilo vermek zor değil ama o psikolojide kalabilmek bırakmamak motive olabilmek çok önemli. Ben bunun psikolojimizi en iyi şekilde tutarak, kendimizi her kötü hissettiğimizde yemeklere sarılmadığımızda aşabileceğimizi düşünüyorum. Umarım bunu da başarırız.
Kendinizi kötü hissetmeyin lütfen hepimiz böyle durumlar yaşıyoruz. Sizden çook güzel haberler bekliyorumUmarımçok tesekkur ederim. Yine aynı duruma geldiğim için açıkçası kendimde nefret ediyorum bu durumdan, şuraya bakacak insanları motive edecek konumda bulamadım kendimi. Aynadan kaçıyorum. Ama bu dönem zaten herkesten kaçtım bir depresyon yaşadığım için. Yaşama isteğim gitmişti resmen içimden o kadar soyliyim. Sadece oğlumun genel ihtiyaclarini karşılayıp onunla ilgilenip geri kalan her şeyi salmıştım. Hem bu boşluk hissinden rahatsız olana kadar yiyordum hemde yedigim için yine üzülüp iyice batırmak istiyordum resmen kendimi. Böyle bir kısır döngü siz de bilirsiniz bu hissi. İyi olacağız inşallah. Şu an mecbur olduğum için buna hazır değildim. Doktor resmen dedi ki ağır şeker hastası olabilirdin bu sekilde biraz daha gitseymisim. Yani resmen sağlıklı yaşamaya ve zayıflamaya mecburum. Hayrima oldu bir yandan gerçekten. Doktorun bana iyisin bir şeyin yok dediğini düşünüyorum da çok daha kötü devam edecektim. Belki 100 kilo olup gelecektim buraya
Şu an buradaki ilk sayfamı okumaya ihtiyacım var benimde. İnşallah beraber üstesinden geliriz bu durumların
Gerçekten kilo vermek isteyen herkesin ve benim iç sesim gibi bir yazı okudum. Bunca zorlukları aşan sen yine yapabileceğini ve en önemlisi de sağlığına en kısa sürede verebileceğine canı gönülden inanıyorum ve tüm kalbimle diliyorum. Benim kilom belki o kadar çok değil ama yaklaşık 2 haftadır kendimce diyet ve spor yapıyorum. Yazdıklarınızı iliklerime kadar hissetim ve her tatlı istediğimde hep aklımda olacakCok iyi biliyorum. Ben hep bununla yasadim. Bu yüzden seninle konuşur gibi hem seni sana anlatmak hem de kendi yontemlerimden bahsetmek istiyorum. Uzunca bir yazı olacak. O yüzden özellikle irade konusunda yardıma ihtiyacı olan arkadaşım, lütfen ayrilma. Yaşadığın her şeyle yakından ilgileniyorum
O beden senin değil gibi biliyorum. O incecik kıza kocaman kalın bir elbise giydirmisler cikaramiyorsun. İcinde hapsolmuş gibisin. İstemiyorsun.
Kurtulamiyorsun.
Yeri gelince mükemmel bir şekilde kararlarının arkasında durabilen sen bu kararın arkasında duramıyorsun.
Çünkü sen buna karar veremiyorsun. Karar vermek istemiyorsun ki.
Çünkü bazı yiyecekleri mutluluk kaynağı olarak belirlemissin ve bundan vazgeçmek istemiyorsun. Eğer vazgecersen mutsuz olacağını düşünüyorsun. Zaten kısıtlı bir hayat yaşıyorsun ve neden bu mutluluğu elinden almak isteyesin? Aynı zamanda bundan nefret ediyorsun.
Ama yapamıyorsun. Sanki tiryaki olmuşsun. Bir sigara tirkiyasi için sigarasını icememek neyse, yediklerinden vazgeçmek de senin için bu demek. Halbuki en sevdiğin elbiselerinden vazgeçtin. O en sevdiğin pantolonu bir daha giyemedin
Ama sevdiğin insanlarla vakit geçirmekten zevk aliyorsun. Sevmedigin insanlara da büyük mesafeler koyarken son derece kararlisin. Böylece sevdiğin hatta sevmediğin insanlara karsi bile verdiğin bir değer var. Çünkü onlar için bir yaptırım uyguluyorsun. Onları öylece görmezden gelebilirsin. Ama duyguların ve bir gururun var. O yüzden onlar hakkında bir karar veriyorsun.
Ama sen? Kendine karsi olan bu kararsızlığın? Neden içinde muhteşem göründüğün o elbiseden vazgeçtin? Hani çok seviyordun? Neden değişimi sürekli saçlarında aradın da artık hiç boydan fotoğraflar çekemedin? Şu mutluluk hormonu cikolatadaydi hani, öyle diyordun. Oyleyse sen neden hala mutlu değilsin?
Çünkü buna değer vermedin. Sevmedigin insanlara karşı bile bir yaptirimin varken kendini görmezden geldin. Sağlığını, her şeyini..
Nedenini biliyorsun. Bende biliyorum. Yıllardir biliyorum.. Yemek yemenin verdiği mutluluğu hiçbir şeye değişemiyordum. Bir duygusal açlık vardı içimde.
Duygusal açlık
İnsanlardan beklentilerim vardı. Bir kucuk bebeğim vardı. Asosyal bir insandim. Yapmayı istediğim çok şey vardı ama imkanım ve zamanım yoktu. Kapana kısılmış gibi evime kisilmistim. Özelim kalmamıştı. Kendi alanım kalmamıştı. Bende kendime dakikalar sürecek mutluluk icin, aslında içinde hic de mutlu hissedemeyecegim bir beden hazırladım. Gidişat umurumda değildi. O kendime ayirabildigim kısa vakitlerde bolca patlamış mısır, bol tuzlu cekirdek, dondurmalar, çıkolatalar ve tatlılar yedim. Sevdiğim ne varsa. Çocuk uyur ben bir acele bir telaş hop markete. Acele etmeliyim yoksa mutlu olamayacağım. Ne giden paranın haddi hesabı belliydi ne de alınan kiloların. Zamanin bu şekilde geçip gitmesine izin verdim.
Yalan söyledim eşime anneme babama arkadaşlarıma. Kilomu eleştiren insanlara karşı hep bu şekilde mutlu olduğumu söyleyerek hep yalan söyledim. Yaşadığım özgüven eksikligini bastırmaya çalışıp durdum. Ama ister istemez ele veriyordu kendisini. Eşimi kiskanmaya başlıyordum. Çevresindeki güzel fizikli kadınları düşündükçe içimden "acaba kıyaslama yapıyor mudur" diye geçiriyordum. Yatakta kendimi son derece rahatsız hissediyordum. Mutlaka göbeğimi kapatmaya çalışıyordum. Ah imkan olsa da hiç soyunmasam ya da ışıklar hep kapalı kalsa. Sadece yatıyor olsam. Farklı pozisyonlar kabus gibi geliyor çünkü onun için ne anlam ifade ediyor bilmiyorum. Benim için zaten görsel felaket olurdu..
Bir kere çok terliyordum. Bu iğrenç bir duygu. Biraz yurusem nefes nefese kalıyordum. Bu gencecik yaşıma rağmen enerjim o kadar düşüktu ki. Aslında ben eğlenceli hareketli bir insandim. İçimdeki o kız çıkmak için cabalarken ağzına bir hamburger tikip susturuyordum
Zayıflamak istiyordum ama
Karar veremiyordum.
İrademe yenik düşüyordum durmadan durmadan..
Ve bir gün kararımı verdim. Bu hayatımı değiştirmeye karar verdiğim gundu
Oğlum çok yaramazdi ve bende çok yorgundum. Diğer yandan yine her zamanki gibi sofradan eşimden sonra kalkmıştim ve o kadar çok yemiştim ki.. Eşim çıktı.
Evde yalnızdım. İçimden çocuğun uyku saatinin gelişini düşünüp bugün film seyrederken hangi yiyecekler eşlik etsin diye düşünüyordum. Bir yandan da carpintim oluyordu. Çünkü aynı zamanda yüksek kolesterolu olan bir insandim.
Oğlum uyudu. Onu yatırıp salona geçtim.
Yiyecekleri hazırlamak için yerimden kalktigim tam o sırada bir şey oldu. Ben öylece ağlamaya başladım. Durup dururken. Sanki biri vurmuş gibi. Şu anda bunu anlatırken de gözlerim doluyor. Hapsoldugum şeye ağlıyordum. Nasıl böyle birine dönüştüğume. Beni o mutfağa götüren şeye agliyordum. Bana bunu yaptıran sebeplere ve neden bunu yaptığıma.
Napiyordum ben böyle.. Neden bu kadar ihtiyaç duyuyordum buna. Eski beni istiyordum. Cikamiyordum bu bedenden
Çıkamıyordum
Nedeni mutsuzluktu. Nedeni kaçışti. Ama neden kendime zarar veriyordum. Yapmak istiyordum irademe yenik düşmemek istiyordum. Ne kadar güçsüz ne kadar iradesiz olduğumu düşündükçe kendimden nefret ediyordum. Ben bu kadar mı hiçtim
Bu kadar mı önemsiz.. Hıçkıra hıçkıra ağladım. Sadece kendime. Sadece dönüştüğüm bu insana. Eşimle tartistim tatlılar mutlu etsin diye bekledim. Çocuk bakmaktan bıktım abur cuburlarla kendimi susturdum. Bu kadar mı basittim ben? Mutsuzluğuyla baş edemeyen ve teselliyi hep insanlardan ve bu saçma sapan yağli şekerli seylerden beklemekten ağladım ağladım ağladım..
Ne acınası bir durumdu bu
Her gün aynı tatları alıyorsun. Farkindasin. Hayatın hiç değişmiyor. İnsanlar hiç değişmiyor. Çikolatanın tadı hiç değişmiyor. Makarnanın tadı hiç değişmiyor. Patlamış mısırın ya da sevdiğin ne varsa hep ayni. Tadı hiç değişmiyor. Bunu okuyan ve neden bahsettigimi çok iyi bilen arkadasim. Hiç değişmeyen bu aynı tatları her gün tekrar tekrar tekrar aliyorsun. Ve bunları yemek sadece 5-10 dakika sürüp bitiyor. Aldığın tat bitiyor. *Mutluluktu ya, mutluluk 10 dakika sonra bitiyor. Yine hayatlarımiza dönüyoruz. Çünkü gerçek olan bu. Her haliyle bu bizim hayatımız
işte ben o gün karar verdim. O gün o yiyecekleri gördüğüm halde ve bana o kadar yakinken ittim. Bu reddedis kimine göre çok kolay olabilir. Veya bu şekilde anlatırken bunu abarttigimi düşünenler olabilir. Ama bunu yaşayanlar - ki kafada bitiremediği için kilo veremeyen çok insan bilirim - anlarlar.
Aynı tadı bir kez daha almayacaktım. Beni onlar yonetemezdi. Ben o kadar basit değildim. Kurtulmaya karar verdim.
Çünkü kimsenin değişeceği yok. İnsanlar hep aynı kalacak. Hayat koşulların o an için o şekilde ve bu o an için değişmeyecek. Küçük ve zor bir çocuğun varsa o bir kaç yil daha küçük ve zor olmaya devam edecek. Eğer özgürlüğün kisitliysa bu yine bir süre daha bu sekilde devam edecek. Hayatta seni yemeye iten şartlar değişmeyecek. Sen onları değiştiremezsin. Ama sen değişeceksin.
Sen değiştigin zaman
Dunyan değişecek. Peki bu nasıl oluyor. Şartlar değişemiyorsa dünyan nasıl değişiyor..
Ne demek istediğimi o zaman gelince daha iyi anlayacaksın.
Ama ben şimdiden söyleyeceğim çünkü senin için sabırsızlanıyorum. Neye dönüşeceğini biliyorum. Bu yüzden bugün bunları okuman gerek
Hayal ettiğinden çok daha iyi gorunmek bir yana, çok daha kendinden emin görüneceksin. Ben o duyguyu sana nasıl anlatayım ki.. Kendinle sevişmek isteyeceksin ya. Öyle kadın hissedeceksin ki. Öyle özgüvenin olacak ki.. Neden biliyor musun. Çünkü kendine olan saygın artacak. Kararlarına olan saygın. Ve artik kimsenin sana saygisizlik yapmasına da izin vermeyeceksin. Çünkü sen kendini o kadar çok onemsemis olacaksın ki, layık.oldugun davranışı o kadar iyi bileceksin ki insanları hiç kafaya takmamaya başlayacaksın. Sen mutluluğu yiyeceklerde değil, kendinde bulmuş olacaksın. Kendine iyi bakmak sana çok iyi hissettirecek. Her şeyden önce insanligini hissedeceksin. Çünkü sağlıklı bir insan vücudunun bütün fonksiyonlarini maksimum düzeyde kullanabilir. Aldığın nefes bile daha iyi gelir sana. Nefes almak ne güzelmiş dersin. Zinde hissetmek nedir bilir misin? Sağlıksız insan yarım bir hayat yaşar. Sen dolu dolu bir insan olacaksın. Kilo vermeye başlarken bunu amaç ediniyoruz. Ama zamanla mutlu olmak adına araç haline geliyor. Daha ne durabilir ki senin önünde? Sen ilk kez kendin için bir karar verdin ve bu kararın arkasında durdun. Bunu sen yaptın. Başardın ya..
Sen bunu basarabilirsin. Ben yaptıysam sende yapabilirsin
Kendin için neler yapacağını söyleyeyim,
Dürüst olmak gerekirse ilk haftan zor geçecek. Çünkü dışındaki sen seni rahat birakmayacak. Ama ikinci hafta vücudun mutluluk hormonu salgilamaya başlayacak ve müthiş hissedeceksin. Çünkü ilk kilonu verdin ! O emeği heba etmek istemeyeceksin. İnsan kendi kazandığı paraya kiyamadigi gibi harcadığı o emeğe de kıyamıyor ve tutuyor kendisini. Sen kararlarına olan saygın yüzünden "hayır" diyorsun. Ve hayır dedikçe kendini opesin geliyor çünkü sen busun! Şu kadına bakin ya.. Su ne istediği bilen kadına bakin!
Şimdi hadi choco ne yedin ne içtin ne yaptın buralara geç diye dusunenler olabilir.
Hayır. Bunu yapmak isteyenler çok iyi bilir ki listeden önce kafada bitecek. Önce bu. Yoksa ne listeler geldi geçti bunu okuyan arkadaşımın önünden ben biliyorum. O yuzden o bunları okurken sıkılmiyor. Asıl bunlara ihtiyacı var o çok iyi anladığım arkadasin. Önce buna
Bunun adı kilo vermek değil. Bu hakettiğin değeri kendine vermek. Kimseden bir şey beklemeden. Kimseyi değiştirmeye çalışmadan. Aynı hayatın içinde çok mutlu olacağına dair sana söz veriyorum.
Hayatımıza giren insanların her zaman bir rolü vardır bizim için. Ben senin hayatında bir role sahip olamayacak uzaklıkta bir insanım. Ama şu an bu kadar uzun yazılmasına rağmen bunları okuduysan bunun senin için bir anlamı olmalı. Evet, aynı şeyi düşünüyoruz. Değişmek istiyoruz.
Ama karar vermek senin elinde.
Eğer o duygu içinde yanıyorsa izin ver yanmaya devam etsin. Bu sana korku değil heyecan versin. Çünkü ben seni çok iyi anlıyorum. İlk hafta çok korktum. Her şeyim elimden gidiyor gibi geldi. Sanki bir savaşa hazirlaniyorum. Nefsim ve ben..
Ama sonra keyifle devam etti. Bende o zamanlar birinin bana bunları söylemesini çok isterdim. İsim daha kolay olurdu.
Çünkü motivasyon çok önemli.
Hazır mısın?
Bolca su içelim. Aklına geldikçe ic. İçtikçe 10 dan bir bardak geri saymak daha eğlenceli oluyo r. Ben 12 bardak içiyordum.
Kahvaltımı istediğim saatte ediyordum. Ama başlarda 2 domates 1 salatalık, kibrit kutusu kadar peynir, 1 haslanmis yumurta,3 adet zeytin ve bir ya da iki dilim ekmeği iyice kuruyup kıtır olana dek kizartip öyle yiyordum. Bilgin olsun ekmeği o şekilde kurutup yersen kalorisi yarıya düşüyor ve doyuruculugundan bir şey kaybetmiyor. Başlarda dedim, çünkü sonra buradaki domates miktarini 1 domatese düşürüp ekmeği tamamen kestim. Bazı günler yumurta yemedim. Ama bunları hemen yapmadım. Çünkü kendimi zorlamak istemedim.
Diyet kahvaltının sırrı, çok sebze. Az yumurta az peynir az ekmek. Ama daha büyük sırrı, sebze yiyorum diye onu da çok çok fazla abartmamak. Çünkü midedeki boş alanları severiz.
Ben kahvaltımı geç ettiğim için ara öğün yapmadım. Akşam brokoli ve karnabahar kaynatıp az tuzla birazda haşlanmış mısır ekleyerek yedim. başka sebze yemekleri de yaptım tabi. Patates konusunda sadece dikkatli olmalısınız, kalorisi malesef ki biraz yüksek. Ama tabi ki yiyemeyecegimiz anlamına gelmez. Kontrolü sağlamak önemli.
Diyelim ki o gün evde kendiniz için özel bir yemeğiniz yok. Evde pişen yemekte sizin için pek diyet yemeği sayılmaz. Çok yaşadığım bir durumdu.. O zaman bir tane tabak alıyoruz. Üç dört kaşık bir çeşitten, üç dört kaşık diğer çeşitten tabagimiza alıyoruz. Yani yarım porsiyon olmaları gerekiyor. Pilavdan mümkün olduğunca kacinmaliyz. Ama yiyeceksek dediğim gibi tepeleme olmadan 3 kaşık. Zor gelmesin hayır. Tadını biliyorsun ? Unuttun mu yıllardır zaten bu tadı alıyorduk. E yine alacağız işte. Biraz az yiyeceğiz o kadar.
Pilav varsa ekmek yok. Ekmek varsa ince bir dilim ekmek var. Bir zaman sonra ekmeği kesersek aslında zaten boşuna yediğimizi görüyoruz. Protein almak kas gelişimi için önemli. Çünkü yağdan kaybedip kastan kazanmak istiyorsak yoğurt, kontrollü şekilde yediğimiz haslanmis veya ızgara yapılmış et.
Tatlıları abur cuburlari bir kenara birakiyor, çok canımız çekerse de yine kontrollü küçük bir parça çikolata yiyebiliyoruz. Her gun degil! Amacımız bu değil.. Ama bir şeyden de tamamen kacarsak mucadelemiz zorlaşır. O yüzden minik minik haftanın bir günü..
Akşam 7 den sonra yemek yok, içmek serbest.
Canım arkadaşım, biraz biraz hareket edicez. Hic sevmiyorsan yürüyüş yapmalısın. Onu da mi istemiyorsun, Leslie yapabilirsin. Leslie 3 mile yazıp arat ve bunu her gün yapabilirsin. Çok kolay ve etkili. Ama yapmalısın. Hareket etmelisin. Çünkü sonuçlar o kadar mutlu edecek ki bir an önce mutlu olmanı istiyorum. Mutlu olmayi unuttuk biz..
İşin mantık kısmına gelecek olursak, diyelim ki toplam 1000 kalori aldın, böylece bazal metabolizman gereği 400 kalori açık oluşturmuş oldun. Eğer sporda yaparsan orada yakacagin kaloriyle beraber haftada 1 kilo verebilirsin. Bu da ay da 4 kilo eder. Çok kiloluysan daha şanslısın. Çünkü kilon ne kadar fazlaysa yakacagin kalori de o kadar fazla oluyor. Asla gözünde büyütme. 60 kilo bir insan 1 saatlik tempolu yürüyüşten 300 kalori yakıyorsa sen 550 kalori yakmis olacaksın. 1.30 saat yürüdüğünü düşün? Bu ne demek biliyor musun? Sen müthiş hızda kilo vereceksin demek.
Peki ben ne yaptım
Ben bunu o kadar çok istedim ki, evde küçük bir bebeğim olmasına rağmen tempolu yürüyüşlere çıktım. Peki bunu nasıl yaptım? Eşim ise gitmeden 1 saat önce uyanıp sabah erken saatte uygun bir park gozetmeksizin bir yolu hızlı hızlı hiç durmadan yürüdüm ve geri döndüm. Dışarıda yürümek mükemmel bir olay çünkü eve geri dönmek zorunda olduğun için mutlaka 10.000 adımı tamamlıyorsun. Yürüyüş yapmanın bir başka olayı da şu, durmamak. Durman gerekirse yavaş yürü. Ama durma. Çünkü nabız düşmemeli. Hızlı ve tempolu yurumelisin. Bu şekilde 20 dkyi tamamladıktan sonra üstüne koyacağın her dakika sadece yağ yakıyorsun. Ben buna ek olarak göbek eriten diye bir program indirdim. Yürüyüşten döndükten sonra onu yapıyordum. Basit 8 dk larla başlıyor. Gün gün devam ediyor. Böylece yürüyüşle kardiyo yaparken egzersizle kas gelişimini sağlıyordum. Bazen dans ettim. Daha çok ev işi yaptım. İnanın zaten az kalorili beslenip üstüne bir de hareket ettiğiniz zaman o aldığınız kalori de kaybolunca deli gibi yağ yakıyorsunuz ve müthiş kilolar veriyorsunuz.
Burada önemli bir nokta daha var, aç kalmamak. Yani bütün bunları uygulayıp yine de çok aç hissederseniz bunu en az hasarla atlatabilmek adına bir elma yiyin. 50 kalori. İki tane salatalık yiyin. Tanesi 15 kalori.
Ben her yediğimin kalorisine baktım. Gün içinde aldığım kaloriden yaktigim kalorileri çıkardım. Hem çok daha eğlenceli oluyor hemde vücudunuzda neler olduğunu görebiliyorsunuz. Lütfen unutmayın! Diyet yapmak aç kalmak demek değildir. Ama mideyi terbiye etmek demektir. Müthiş lezzetli sebzelerimiz var. Düşük kalorili yemeklerimiz var. Ac kalmamıza hiç gerek yok. Ayrıca burada amacımız da zaten tıka basa yemek degil. Eskisi gibi doldurmuyoruz. Bu yüzden hissettiğimiz açlık böyle bir açlıksa bu bizi ilk hafta rahatsız etsin. Bunu doldurmaya çalışmamiza gerek yok. Sonrasında güzelleşecek
Ayrıca sporu eksik etmezseniz her türlü karlı çıkacağınizi da tekrar hatırlatmak isterim. Ben hızlı sonuç almak istediğim için bahsettiğim sporları yaptım. Yürüyüş ve karın egzersizleri çalıştım. Siz sizin için en uygununu tercih edebilirsiniz.
Bir başka önemli ayrıntı, diyeti bozma.
Diyeti bozarsan da diyet kafasından çıkma.
Yani bu şu demek, asla vazgeçme.
Her gun tartilmak yok. Sadece haftada bir gun tartiliyoruz. Değişim görüp çok mutlu olmak istiyorum diyorsanız lütfen kendinize bu Süprizi yapın. Sürpriz gününüz o iple çekin onu heyecanlanin. Ben verdiğim ilk kiloda sevinçten ağlamıştım. Çünkü ben 10 gün sonra tartilip 1.5 kilo vermiştim
Ben 20 kilo verdim. Böylece annemden "Ben bunları artık giyemiyorum. İhtiyacı olan birisine verirsin" diye verdiğim ve onunda vermeye kiyamadigi bekarlık kıyafetlerimin hepsini geri aldımhepsini yeniden giyebilmenin mutluluğunu yaşadım. Çocuk gibi giyip giyip eşime "bak? Bak?"
50 beden pantolonumun bir bacaginin içine girip fotoğraflar çektim.. İnsanlar inanamadi. Hiç gerçekten yapabileceğimi düşünmüyorlardi. Mide ameliyatları falan hepsi hikaye. İş gerçekten kafada bitiyor. Çünkü ameliyatlar olup yeniden kilo alan insanlarda tanıyorum. Önemli olan bunun yolunu bilmek.
Evet, hepsi bu kadar. Şimdi senden bir ricam var. Lütfen bugun bir ara aynaya bak. Zaten her gun bakiyorsundur ama, bu sefer bir başka olsun. Bak ama aynada gördüğün kıza değil. Yaklaş, içinde çıkmak için seni yıllardır ikna etmeye çalışan o kızı gor. Onu duy. Çünkü seslenmekten o kadar çok yoruldu ki onu duyduğunu bilmeye ihtiyacı var. Artık sesini duyabildigini ona belli et
Sen buna karar verebilirsin. İstediğin her şeyi yapabilirsin. Biliyorum. Seni tanıyorum. Ayna da gördüğün kıza bakma. Görmek istediğin kıza bak
Bunca zaman neden yapamadığını biliyorum. Ama yapacaksın.
Sen de bir gün oturup
"Bir gün bana bir şey oldu ve ben kararımı verdim" diyeceksin
Ve biliyor musun kardesim
Yeni bir başlangıç için
Bugün gibisi yoktur
Domuz gribine yakalandık şimdi de kendime gelemiyorum bir türlü. İnşallah yeniden başlayacağımChocolita merhaba ilk sayfadaki yazınızı çok beğendim her satırı çok doğru. Lakin son sayfada biraz sıkıntılı süreçte olduğunuzu gördüm şimdi nasılsınız merak ettim. İradeli bir insansınız istediğinizi elde edebilirsiniz asla pes etmeyin
Çok sevindim buna inşallah iradenizi hiç kaybetmezsiniz. Ben tam adapte oldum derken hastalandım her şeyi bırakmak zorunda kaldım. Yeniden başlıcam inşallah ayakta zor duruyorum. Allahım güç kuvvet versin irade versin hepimizeGerçekten kilo vermek isteyen herkesin ve benim iç sesim gibi bir yazı okudum. Bunca zorlukları aşan sen yine yapabileceğini ve en önemlisi de sağlığına en kısa sürede verebileceğine canı gönülden inanıyorum ve tüm kalbimle diliyorum. Benim kilom belki o kadar çok değil ama yaklaşık 2 haftadır kendimce diyet ve spor yapıyorum. Yazdıklarınızı iliklerime kadar hissetim ve her tatlı istediğimde hep aklımda olacak
Böyle bir konu var diye gerek duymamıştım ama bu motivasyon konusu oldu bir tane daha açarim o zaman haklısınız. Çok teşekkür ederim güzel düşünceleriniz içinO kadar güzel yazmışsınız ki her satırda kendimden birsey buldum. Bende dönüm noktasina girdim şükür üstüne birde bu yazıyı okuyunca motivasyonum kat kat arttı. Son mesajlarda tekrar kilo aldığınızı yazmışsınız insanız biz sonuçta, psikolojik yeme ataklarını yaşayan bilir o makarnayı ağlayarak da olsa yersin böyle bir şeydir. Keşke bir konu açsanız, yönetseniz de orda hep birlikte bu işin üstesinden gelsek iyilessek hep birlikte ne güzel olur, güle ağlaya gecirsek bu süreciChocolita
Kesinlikle öyle ömür boyu bu şekilde devam edeceğim demek zaten kendimizi kandırmak olur. Vermem gereken kiloysa eğer vereceğim alırsam yine veririm bu düşünce de olmak belkide biseyleri değiştirir. Yapabildiğim en iyisini yapmak yerine o an ne iyi geliyorsa onu yapmak. Donguden çıktım bugün böyle düşünmek içinde belkide o döngüye girmek gerekiyor bilmiyorum.Böyle bir konu var diye gerek duymamıştım ama bu motivasyon konusu oldu bir tane daha açarim o zaman haklısınız. Çok teşekkür ederim güzel düşünceleriniz içininsanoğlu işte her türlü iniş çıkış bizim için. Yazıya bakınca artık bu kadın bu işi bitirmiş diye düşünüyorsun sanki başa dönme ihtimali yokmuş gibi. Ama şu an yaşadığım şey de bunun cevabı işte. Mükemmelliyetcilik iyi bir şey değilmiş. Hep ondan küstüm kendime nasıl yeniden bunu yapabildim diye. Sırf bu küsmekten kendimi iyice hirpaladim. Hiçbir şeyi kendine yediremiyorsun. Hata payını düşünmüyorsun. Bir şeyden çok korkmak ya da bir şeyi deli gibi istemek ilerisi için iyi dönüş sağlamadi bana. Bunun yerine sakince durumu kabullenip mükemmelliyetci tavirdan vazgeçmek gerekiyor. Bundan da bu dersi çıkardım. Sadece insanız her şey bizim için. Bu olmaz da Allah göstermesin başka bir durum yaşarız ve yeniden kilo alıriz. Olabilir. Belki o durumu yine yonetemicez. Bir daha asla deyip bu durumu istemeden baskılamis oluyoruz. Baskilama olayı kesinlikle iyi dönmüyor. Yapabildiğinin iyisini yapmak lazım çok iyi olmasına ve hemen olmasına gerek yok. Zaten süreç içinde mutlu olacağız
Canım magnolia istiyor. Böyle mi yazılıyorduKesinlikle öyle ömür boyu bu şekilde devam edeceğim demek zaten kendimizi kandırmak olur. Vermem gereken kiloysa eğer vereceğim alırsam yine veririm bu düşünce de olmak belkide biseyleri değiştirir. Yapabildiğim en iyisini yapmak yerine o an ne iyi geliyorsa onu yapmak. Donguden çıktım bugün böyle düşünmek içinde belkide o döngüye girmek gerekiyor bilmiyorum.
Motivasyon konusunu mutlaka açınSayısız dyt diyet kitapları videolar hepsini hatmettim zaten ne yiyeceğimizi cok iyi biliyoruz eksik olan psikolojik tarafı. Çevremdeki kimseye gece 3 de uyanip neden 2 tabak sütlaç yeyip yattigimi açıklayamam. Bu platform o açıdan çok iyi. Yanliz degilim yadirganmiyorum bu tarafimi saklamak zorunda değilim. Sanki madde bağımlısı bir suçluymus gibi. insanız biz robot değiliz. Suan kilo almış olun olmayın önemli değil çok azimli bir kadınsıniz kendinizi suçlu hissetmeyin sakın. Hem bu sefer Tecrübelisiniz nerden başlayacağınızi o hissi çok iyi biliyorsunuz. Bu süreç hayatın içindeki sorumluluklardan kendime özel bir alan açmışım gibi hissettirdi bu sabah kahvaltı yaparken çok garip ki yiyeceklere kendimi hapsettigim günlerde hiç böyle hissetmemistim.
Canın istiyorsa ye gitsin ama pişman olmadan keyfine vararak üst üste kasiklayarak değilde böyle ağzının içinde dolandirarakCanım magnolia istiyor. Böyle mi yazılıyordusanki onu da yesem tamamim yapmak istemiyorum çünkü eşim hiç yemez hepsini yine ben yemek durumunda kalicam bir kase satın alacaktım bugün 55 lira dedi almadım. Ama hala onu düşünüyorum. Sırf o tatlı yüzünden kafada bitiremiyorum şu an. Bayağıdır yemedim çünkü. Şimdi böyle diyorum ya iki kaşıktan sonra son derece sıradan gelecek eminim. Ay bu muydu dicem. İşte o iki kaşık da bırakmak gerek. Zaten tadını aldın o doyuma ulastin gerisi yük sadece. İnşallah diyorum
Bende yediğim zaman iki kaseden aşağı yememCanın istiyorsa ye gitsin ama pişman olmadan keyfine vararak üst üste kasiklayarak değilde böyle ağzının içinde dolandirarakbunların hepsinin tadını cok iyi biliyoruz zaten 2 kasikla bir kasenin farki 2 dk dır. Bunu öğrenelim inşallah. Ben şuan hazır değilim mesela tatlı birsey yemeye ya duramazsam diye
Benimde öyle ya yediğime değecek söyle tiksincem öyle birakcamBende yediğim zaman iki kaseden aşağı yememgündüz iki kase gece iki kase. Offf çok kötü. Ben şeker hastası olmayayim da kim olsun dimi. Mesela tatlı sevmeyen arkadaşlarım var diyorum ne guzel bir şey ya. Hem çok ilginç geliyor hem acayip havalı değil mi. Biz mesela fazla yememek için bir efor sarf etmek zorundayız çabalamak zorundayız ama o zaten sevmiyor
çok etkileyici bir yazı... hem motive oldum hem de gerçekten yapabileceğim öneriler sunduğundan hayata geçirmekte zorlanmayacağımCok iyi biliyorum. Ben hep bununla yasadim. Bu yüzden seninle konuşur gibi hem seni sana anlatmak hem de kendi yontemlerimden bahsetmek istiyorum. Uzunca bir yazı olacak. O yüzden özellikle irade konusunda yardıma ihtiyacı olan arkadaşım, lütfen ayrilma. Yaşadığın her şeyle yakından ilgileniyorum
O beden senin değil gibi biliyorum. O incecik kıza kocaman kalın bir elbise giydirmisler cikaramiyorsun. İcinde hapsolmuş gibisin. İstemiyorsun.
Kurtulamiyorsun.
Yeri gelince mükemmel bir şekilde kararlarının arkasında durabilen sen bu kararın arkasında duramıyorsun.
Çünkü sen buna karar veremiyorsun. Karar vermek istemiyorsun ki.
Çünkü bazı yiyecekleri mutluluk kaynağı olarak belirlemissin ve bundan vazgeçmek istemiyorsun. Eğer vazgecersen mutsuz olacağını düşünüyorsun. Zaten kısıtlı bir hayat yaşıyorsun ve neden bu mutluluğu elinden almak isteyesin? Aynı zamanda bundan nefret ediyorsun.
Ama yapamıyorsun. Sanki tiryaki olmuşsun. Bir sigara tirkiyasi için sigarasını icememek neyse, yediklerinden vazgeçmek de senin için bu demek. Halbuki en sevdiğin elbiselerinden vazgeçtin. O en sevdiğin pantolonu bir daha giyemedin
Ama sevdiğin insanlarla vakit geçirmekten zevk aliyorsun. Sevmedigin insanlara da büyük mesafeler koyarken son derece kararlisin. Böylece sevdiğin hatta sevmediğin insanlara karsi bile verdiğin bir değer var. Çünkü onlar için bir yaptırım uyguluyorsun. Onları öylece görmezden gelebilirsin. Ama duyguların ve bir gururun var. O yüzden onlar hakkında bir karar veriyorsun.
Ama sen? Kendine karsi olan bu kararsızlığın? Neden içinde muhteşem göründüğün o elbiseden vazgeçtin? Hani çok seviyordun? Neden değişimi sürekli saçlarında aradın da artık hiç boydan fotoğraflar çekemedin? Şu mutluluk hormonu cikolatadaydi hani, öyle diyordun. Oyleyse sen neden hala mutlu değilsin?
Çünkü buna değer vermedin. Sevmedigin insanlara karşı bile bir yaptirimin varken kendini görmezden geldin. Sağlığını, her şeyini..
Nedenini biliyorsun. Bende biliyorum. Yıllardir biliyorum.. Yemek yemenin verdiği mutluluğu hiçbir şeye değişemiyordum. Bir duygusal açlık vardı içimde.
Duygusal açlık
İnsanlardan beklentilerim vardı. Bir kucuk bebeğim vardı. Asosyal bir insandim. Yapmayı istediğim çok şey vardı ama imkanım ve zamanım yoktu. Kapana kısılmış gibi evime kisilmistim. Özelim kalmamıştı. Kendi alanım kalmamıştı. Bende kendime dakikalar sürecek mutluluk icin, aslında içinde hic de mutlu hissedemeyecegim bir beden hazırladım. Gidişat umurumda değildi. O kendime ayirabildigim kısa vakitlerde bolca patlamış mısır, bol tuzlu cekirdek, dondurmalar, çıkolatalar ve tatlılar yedim. Sevdiğim ne varsa. Çocuk uyur ben bir acele bir telaş hop markete. Acele etmeliyim yoksa mutlu olamayacağım. Ne giden paranın haddi hesabı belliydi ne de alınan kiloların. Zamanin bu şekilde geçip gitmesine izin verdim.
Yalan söyledim eşime anneme babama arkadaşlarıma. Kilomu eleştiren insanlara karşı hep bu şekilde mutlu olduğumu söyleyerek hep yalan söyledim. Yaşadığım özgüven eksikligini bastırmaya çalışıp durdum. Ama ister istemez ele veriyordu kendisini. Eşimi kiskanmaya başlıyordum. Çevresindeki güzel fizikli kadınları düşündükçe içimden "acaba kıyaslama yapıyor mudur" diye geçiriyordum. Yatakta kendimi son derece rahatsız hissediyordum. Mutlaka göbeğimi kapatmaya çalışıyordum. Ah imkan olsa da hiç soyunmasam ya da ışıklar hep kapalı kalsa. Sadece yatıyor olsam. Farklı pozisyonlar kabus gibi geliyor çünkü onun için ne anlam ifade ediyor bilmiyorum. Benim için zaten görsel felaket olurdu..
Bir kere çok terliyordum. Bu iğrenç bir duygu. Biraz yurusem nefes nefese kalıyordum. Bu gencecik yaşıma rağmen enerjim o kadar düşüktu ki. Aslında ben eğlenceli hareketli bir insandim. İçimdeki o kız çıkmak için cabalarken ağzına bir hamburger tikip susturuyordum
Zayıflamak istiyordum ama
Karar veremiyordum.
İrademe yenik düşüyordum durmadan durmadan..
Ve bir gün kararımı verdim. Bu hayatımı değiştirmeye karar verdiğim gundu
Oğlum çok yaramazdi ve bende çok yorgundum. Diğer yandan yine her zamanki gibi sofradan eşimden sonra kalkmıştim ve o kadar çok yemiştim ki.. Eşim çıktı.
Evde yalnızdım. İçimden çocuğun uyku saatinin gelişini düşünüp bugün film seyrederken hangi yiyecekler eşlik etsin diye düşünüyordum. Bir yandan da carpintim oluyordu. Çünkü aynı zamanda yüksek kolesterolu olan bir insandim.
Oğlum uyudu. Onu yatırıp salona geçtim.
Yiyecekleri hazırlamak için yerimden kalktigim tam o sırada bir şey oldu. Ben öylece ağlamaya başladım. Durup dururken. Sanki biri vurmuş gibi. Şu anda bunu anlatırken de gözlerim doluyor. Hapsoldugum şeye ağlıyordum. Nasıl böyle birine dönüştüğume. Beni o mutfağa götüren şeye agliyordum. Bana bunu yaptıran sebeplere ve neden bunu yaptığıma.
Napiyordum ben böyle.. Neden bu kadar ihtiyaç duyuyordum buna. Eski beni istiyordum. Cikamiyordum bu bedenden
Çıkamıyordum
Nedeni mutsuzluktu. Nedeni kaçışti. Ama neden kendime zarar veriyordum. Yapmak istiyordum irademe yenik düşmemek istiyordum. Ne kadar güçsüz ne kadar iradesiz olduğumu düşündükçe kendimden nefret ediyordum. Ben bu kadar mı hiçtim
Bu kadar mı önemsiz.. Hıçkıra hıçkıra ağladım. Sadece kendime. Sadece dönüştüğüm bu insana. Eşimle tartistim tatlılar mutlu etsin diye bekledim. Çocuk bakmaktan bıktım abur cuburlarla kendimi susturdum. Bu kadar mı basittim ben? Mutsuzluğuyla baş edemeyen ve teselliyi hep insanlardan ve bu saçma sapan yağli şekerli seylerden beklemekten ağladım ağladım ağladım..
Ne acınası bir durumdu bu
Her gün aynı tatları alıyorsun. Farkindasin. Hayatın hiç değişmiyor. İnsanlar hiç değişmiyor. Çikolatanın tadı hiç değişmiyor. Makarnanın tadı hiç değişmiyor. Patlamış mısırın ya da sevdiğin ne varsa hep ayni. Tadı hiç değişmiyor. Bunu okuyan ve neden bahsettigimi çok iyi bilen arkadasim. Hiç değişmeyen bu aynı tatları her gün tekrar tekrar tekrar aliyorsun. Ve bunları yemek sadece 5-10 dakika sürüp bitiyor. Aldığın tat bitiyor. *Mutluluktu ya, mutluluk 10 dakika sonra bitiyor. Yine hayatlarımiza dönüyoruz. Çünkü gerçek olan bu. Her haliyle bu bizim hayatımız
işte ben o gün karar verdim. O gün o yiyecekleri gördüğüm halde ve bana o kadar yakinken ittim. Bu reddedis kimine göre çok kolay olabilir. Veya bu şekilde anlatırken bunu abarttigimi düşünenler olabilir. Ama bunu yaşayanlar - ki kafada bitiremediği için kilo veremeyen çok insan bilirim - anlarlar.
Aynı tadı bir kez daha almayacaktım. Beni onlar yonetemezdi. Ben o kadar basit değildim. Kurtulmaya karar verdim.
Çünkü kimsenin değişeceği yok. İnsanlar hep aynı kalacak. Hayat koşulların o an için o şekilde ve bu o an için değişmeyecek. Küçük ve zor bir çocuğun varsa o bir kaç yil daha küçük ve zor olmaya devam edecek. Eğer özgürlüğün kisitliysa bu yine bir süre daha bu sekilde devam edecek. Hayatta seni yemeye iten şartlar değişmeyecek. Sen onları değiştiremezsin. Ama sen değişeceksin.
Sen değiştigin zaman
Dunyan değişecek. Peki bu nasıl oluyor. Şartlar değişemiyorsa dünyan nasıl değişiyor..
Ne demek istediğimi o zaman gelince daha iyi anlayacaksın.
Ama ben şimdiden söyleyeceğim çünkü senin için sabırsızlanıyorum. Neye dönüşeceğini biliyorum. Bu yüzden bugün bunları okuman gerek
Hayal ettiğinden çok daha iyi gorunmek bir yana, çok daha kendinden emin görüneceksin. Ben o duyguyu sana nasıl anlatayım ki.. Kendinle sevişmek isteyeceksin ya. Öyle kadın hissedeceksin ki. Öyle özgüvenin olacak ki.. Neden biliyor musun. Çünkü kendine olan saygın artacak. Kararlarına olan saygın. Ve artik kimsenin sana saygisizlik yapmasına da izin vermeyeceksin. Çünkü sen kendini o kadar çok onemsemis olacaksın ki, layık.oldugun davranışı o kadar iyi bileceksin ki insanları hiç kafaya takmamaya başlayacaksın. Sen mutluluğu yiyeceklerde değil, kendinde bulmuş olacaksın. Kendine iyi bakmak sana çok iyi hissettirecek. Her şeyden önce insanligini hissedeceksin. Çünkü sağlıklı bir insan vücudunun bütün fonksiyonlarini maksimum düzeyde kullanabilir. Aldığın nefes bile daha iyi gelir sana. Nefes almak ne güzelmiş dersin. Zinde hissetmek nedir bilir misin? Sağlıksız insan yarım bir hayat yaşar. Sen dolu dolu bir insan olacaksın. Kilo vermeye başlarken bunu amaç ediniyoruz. Ama zamanla mutlu olmak adına araç haline geliyor. Daha ne durabilir ki senin önünde? Sen ilk kez kendin için bir karar verdin ve bu kararın arkasında durdun. Bunu sen yaptın. Başardın ya..
Sen bunu basarabilirsin. Ben yaptıysam sende yapabilirsin
Kendin için neler yapacağını söyleyeyim,
Dürüst olmak gerekirse ilk haftan zor geçecek. Çünkü dışındaki sen seni rahat birakmayacak. Ama ikinci hafta vücudun mutluluk hormonu salgilamaya başlayacak ve müthiş hissedeceksin. Çünkü ilk kilonu verdin ! O emeği heba etmek istemeyeceksin. İnsan kendi kazandığı paraya kiyamadigi gibi harcadığı o emeğe de kıyamıyor ve tutuyor kendisini. Sen kararlarına olan saygın yüzünden "hayır" diyorsun. Ve hayır dedikçe kendini opesin geliyor çünkü sen busun! Şu kadına bakin ya.. Su ne istediği bilen kadına bakin!
Şimdi hadi choco ne yedin ne içtin ne yaptın buralara geç diye dusunenler olabilir.
Hayır. Bunu yapmak isteyenler çok iyi bilir ki listeden önce kafada bitecek. Önce bu. Yoksa ne listeler geldi geçti bunu okuyan arkadaşımın önünden ben biliyorum. O yuzden o bunları okurken sıkılmiyor. Asıl bunlara ihtiyacı var o çok iyi anladığım arkadasin. Önce buna
Bunun adı kilo vermek değil. Bu hakettiğin değeri kendine vermek. Kimseden bir şey beklemeden. Kimseyi değiştirmeye çalışmadan. Aynı hayatın içinde çok mutlu olacağına dair sana söz veriyorum.
Hayatımıza giren insanların her zaman bir rolü vardır bizim için. Ben senin hayatında bir role sahip olamayacak uzaklıkta bir insanım. Ama şu an bu kadar uzun yazılmasına rağmen bunları okuduysan bunun senin için bir anlamı olmalı. Evet, aynı şeyi düşünüyoruz. Değişmek istiyoruz.
Ama karar vermek senin elinde.
Eğer o duygu içinde yanıyorsa izin ver yanmaya devam etsin. Bu sana korku değil heyecan versin. Çünkü ben seni çok iyi anlıyorum. İlk hafta çok korktum. Her şeyim elimden gidiyor gibi geldi. Sanki bir savaşa hazirlaniyorum. Nefsim ve ben..
Ama sonra keyifle devam etti. Bende o zamanlar birinin bana bunları söylemesini çok isterdim. İsim daha kolay olurdu.
Çünkü motivasyon çok önemli.
Hazır mısın?
Bolca su içelim. Aklına geldikçe ic. İçtikçe 10 dan bir bardak geri saymak daha eğlenceli oluyo r. Ben 12 bardak içiyordum.
Kahvaltımı istediğim saatte ediyordum. Ama başlarda 2 domates 1 salatalık, kibrit kutusu kadar peynir, 1 haslanmis yumurta,3 adet zeytin ve bir ya da iki dilim ekmeği iyice kuruyup kıtır olana dek kizartip öyle yiyordum. Bilgin olsun ekmeği o şekilde kurutup yersen kalorisi yarıya düşüyor ve doyuruculugundan bir şey kaybetmiyor. Başlarda dedim, çünkü sonra buradaki domates miktarini 1 domatese düşürüp ekmeği tamamen kestim. Bazı günler yumurta yemedim. Ama bunları hemen yapmadım. Çünkü kendimi zorlamak istemedim.
Diyet kahvaltının sırrı, çok sebze. Az yumurta az peynir az ekmek. Ama daha büyük sırrı, sebze yiyorum diye onu da çok çok fazla abartmamak. Çünkü midedeki boş alanları severiz.
Ben kahvaltımı geç ettiğim için ara öğün yapmadım. Akşam brokoli ve karnabahar kaynatıp az tuzla birazda haşlanmış mısır ekleyerek yedim. başka sebze yemekleri de yaptım tabi. Patates konusunda sadece dikkatli olmalısınız, kalorisi malesef ki biraz yüksek. Ama tabi ki yiyemeyecegimiz anlamına gelmez. Kontrolü sağlamak önemli.
Diyelim ki o gün evde kendiniz için özel bir yemeğiniz yok. Evde pişen yemekte sizin için pek diyet yemeği sayılmaz. Çok yaşadığım bir durumdu.. O zaman bir tane tabak alıyoruz. Üç dört kaşık bir çeşitten, üç dört kaşık diğer çeşitten tabagimiza alıyoruz. Yani yarım porsiyon olmaları gerekiyor. Pilavdan mümkün olduğunca kacinmaliyz. Ama yiyeceksek dediğim gibi tepeleme olmadan 3 kaşık. Zor gelmesin hayır. Tadını biliyorsun ? Unuttun mu yıllardır zaten bu tadı alıyorduk. E yine alacağız işte. Biraz az yiyeceğiz o kadar.
Pilav varsa ekmek yok. Ekmek varsa ince bir dilim ekmek var. Bir zaman sonra ekmeği kesersek aslında zaten boşuna yediğimizi görüyoruz. Protein almak kas gelişimi için önemli. Çünkü yağdan kaybedip kastan kazanmak istiyorsak yoğurt, kontrollü şekilde yediğimiz haslanmis veya ızgara yapılmış et.
Tatlıları abur cuburlari bir kenara birakiyor, çok canımız çekerse de yine kontrollü küçük bir parça çikolata yiyebiliyoruz. Her gun degil! Amacımız bu değil.. Ama bir şeyden de tamamen kacarsak mucadelemiz zorlaşır. O yüzden minik minik haftanın bir günü..
Akşam 7 den sonra yemek yok, içmek serbest.
Canım arkadaşım, biraz biraz hareket edicez. Hic sevmiyorsan yürüyüş yapmalısın. Onu da mi istemiyorsun, Leslie yapabilirsin. Leslie 3 mile yazıp arat ve bunu her gün yapabilirsin. Çok kolay ve etkili. Ama yapmalısın. Hareket etmelisin. Çünkü sonuçlar o kadar mutlu edecek ki bir an önce mutlu olmanı istiyorum. Mutlu olmayi unuttuk biz..
İşin mantık kısmına gelecek olursak, diyelim ki toplam 1000 kalori aldın, böylece bazal metabolizman gereği 400 kalori açık oluşturmuş oldun. Eğer sporda yaparsan orada yakacagin kaloriyle beraber haftada 1 kilo verebilirsin. Bu da ay da 4 kilo eder. Çok kiloluysan daha şanslısın. Çünkü kilon ne kadar fazlaysa yakacagin kalori de o kadar fazla oluyor. Asla gözünde büyütme. 60 kilo bir insan 1 saatlik tempolu yürüyüşten 300 kalori yakıyorsa sen 550 kalori yakmis olacaksın. 1.30 saat yürüdüğünü düşün? Bu ne demek biliyor musun? Sen müthiş hızda kilo vereceksin demek.
Peki ben ne yaptım
Ben bunu o kadar çok istedim ki, evde küçük bir bebeğim olmasına rağmen tempolu yürüyüşlere çıktım. Peki bunu nasıl yaptım? Eşim ise gitmeden 1 saat önce uyanıp sabah erken saatte uygun bir park gozetmeksizin bir yolu hızlı hızlı hiç durmadan yürüdüm ve geri döndüm. Dışarıda yürümek mükemmel bir olay çünkü eve geri dönmek zorunda olduğun için mutlaka 10.000 adımı tamamlıyorsun. Yürüyüş yapmanın bir başka olayı da şu, durmamak. Durman gerekirse yavaş yürü. Ama durma. Çünkü nabız düşmemeli. Hızlı ve tempolu yurumelisin. Bu şekilde 20 dkyi tamamladıktan sonra üstüne koyacağın her dakika sadece yağ yakıyorsun. Ben buna ek olarak göbek eriten diye bir program indirdim. Yürüyüşten döndükten sonra onu yapıyordum. Basit 8 dk larla başlıyor. Gün gün devam ediyor. Böylece yürüyüşle kardiyo yaparken egzersizle kas gelişimini sağlıyordum. Bazen dans ettim. Daha çok ev işi yaptım. İnanın zaten az kalorili beslenip üstüne bir de hareket ettiğiniz zaman o aldığınız kalori de kaybolunca deli gibi yağ yakıyorsunuz ve müthiş kilolar veriyorsunuz.
Burada önemli bir nokta daha var, aç kalmamak. Yani bütün bunları uygulayıp yine de çok aç hissederseniz bunu en az hasarla atlatabilmek adına bir elma yiyin. 50 kalori. İki tane salatalık yiyin. Tanesi 15 kalori.
Ben her yediğimin kalorisine baktım. Gün içinde aldığım kaloriden yaktigim kalorileri çıkardım. Hem çok daha eğlenceli oluyor hemde vücudunuzda neler olduğunu görebiliyorsunuz. Lütfen unutmayın! Diyet yapmak aç kalmak demek değildir. Ama mideyi terbiye etmek demektir. Müthiş lezzetli sebzelerimiz var. Düşük kalorili yemeklerimiz var. Ac kalmamıza hiç gerek yok. Ayrıca burada amacımız da zaten tıka basa yemek degil. Eskisi gibi doldurmuyoruz. Bu yüzden hissettiğimiz açlık böyle bir açlıksa bu bizi ilk hafta rahatsız etsin. Bunu doldurmaya çalışmamiza gerek yok. Sonrasında güzelleşecek
Ayrıca sporu eksik etmezseniz her türlü karlı çıkacağınizi da tekrar hatırlatmak isterim. Ben hızlı sonuç almak istediğim için bahsettiğim sporları yaptım. Yürüyüş ve karın egzersizleri çalıştım. Siz sizin için en uygununu tercih edebilirsiniz.
Bir başka önemli ayrıntı, diyeti bozma.
Diyeti bozarsan da diyet kafasından çıkma.
Yani bu şu demek, asla vazgeçme.
Her gun tartilmak yok. Sadece haftada bir gun tartiliyoruz. Değişim görüp çok mutlu olmak istiyorum diyorsanız lütfen kendinize bu Süprizi yapın. Sürpriz gününüz o iple çekin onu heyecanlanin. Ben verdiğim ilk kiloda sevinçten ağlamıştım. Çünkü ben 10 gün sonra tartilip 1.5 kilo vermiştim
Ben 20 kilo verdim. Böylece annemden "Ben bunları artık giyemiyorum. İhtiyacı olan birisine verirsin" diye verdiğim ve onunda vermeye kiyamadigi bekarlık kıyafetlerimin hepsini geri aldımhepsini yeniden giyebilmenin mutluluğunu yaşadım. Çocuk gibi giyip giyip eşime "bak? Bak?"
50 beden pantolonumun bir bacaginin içine girip fotoğraflar çektim.. İnsanlar inanamadi. Hiç gerçekten yapabileceğimi düşünmüyorlardi. Mide ameliyatları falan hepsi hikaye. İş gerçekten kafada bitiyor. Çünkü ameliyatlar olup yeniden kilo alan insanlarda tanıyorum. Önemli olan bunun yolunu bilmek.
Evet, hepsi bu kadar. Şimdi senden bir ricam var. Lütfen bugun bir ara aynaya bak. Zaten her gun bakiyorsundur ama, bu sefer bir başka olsun. Bak ama aynada gördüğün kıza değil. Yaklaş, içinde çıkmak için seni yıllardır ikna etmeye çalışan o kızı gor. Onu duy. Çünkü seslenmekten o kadar çok yoruldu ki onu duyduğunu bilmeye ihtiyacı var. Artık sesini duyabildigini ona belli et
Sen buna karar verebilirsin. İstediğin her şeyi yapabilirsin. Biliyorum. Seni tanıyorum. Ayna da gördüğün kıza bakma. Görmek istediğin kıza bak
Bunca zaman neden yapamadığını biliyorum. Ama yapacaksın.
Sen de bir gün oturup
"Bir gün bana bir şey oldu ve ben kararımı verdim" diyeceksin
Ve biliyor musun kardesim
Yeni bir başlangıç için
Bugün gibisi yoktur
Çok güzel çok sevindimçok etkileyici bir yazı... hem motive oldum hem de gerçekten yapabileceğim öneriler sunduğundan hayata geçirmekte zorlanmayacağım
Senin vicdanını , merhametini seveyim kadınPapatyamsiHatun mesajımı görür müsün bilmem ama geçenlerde konuyu okurken denk geldim, bir yorumuna çok gereksiz yükselmisim. Ne gerek varmış. 2 sene oldu belki de unutmuşsundur. Görünce yadırgadım yazmadan gecemedim
Çok şükür ki zaman geçiyor. Bize de yeni versiyonlar açılıyor.
Ben gereksiz alınganlıkları bırakalı çok oldu. Selametle
Canım benim bende seni çok seviyorumSenin vicdanını , merhametini seveyim kadın