Neden evlilik

özgür takılmayı seven birisin, daha dogrusu özgür de degil, senin de yazdıgın gibi ''hem pastam dursun hem karnım doysun'' düşüncesinde biri. iyi de dünyanın merkezinde sen yoksun, dünya sana hayran degil. sen mükemmelsin de, dünyanın geri kalanı eksik gibi düşünüyorsun ama bu da yanlış. ayrıca özgürlük de sana has bir istek degil.

30 sene aynı adamla sevişmek zorunda degilsin. git canının istedigi biriyle seviş, tutan yok ki.. ama canın isteyecek mi işte mesele o. bir gün onunla bir gün bununla... ister gezersin, ister sevişirsin. eger hoşuna giden buysa, o zaman bunu yap. tutan yoktur elbette?

evlilik dedigin ise anlaşmadır, görev paylaşımıdır. çocugun sakin ve düzenli bir ortamda yetişmesi için görev paylaşımı yapılır. yani çogunun zannettigi gibi evlilik aşkın ulaştıgı son nokta falan degildir. çocuk sahibi olmak ve çocugunu sakin bir ortamda yetiştirmek için yapılan bir anlaşmaya yanlış anlamlar yüklerseniz sonu bu olur maalesef. yani elbette kafana uyan birisi oalcak, seveceksin, aşık olacaksın... vs ama işin sonunda bunun bir anlaşma oldugunu unutmayacaksınız. anlaşmanın asıl sebebinin çocuk ve ona iyi bir ortam hazırlamaktır. sen evi temizlemek zorunda kalıyorsun, erkek de para kazanmak ve onu ailesine vermek zorunda kalıyor. ne için? aslında çocuk için...

kısacası bu sorumlulugu istemiyorsan almazsın, olur biter. sperm bankasından çocuk sahibi olmak, sonrasında bir sürü insanla gezip tozmak nasıl olur, iyi mi olur bilmem. yani çocugun annesinin her gün yeni sevgilisi olsa... garip olurdu herhalde çocuk için. ayrıca sen de yalnız kalırsın. dışarıdaki insanlar kocan kadar yakın olamayacaklardır çünkü.
Yani sizin bakis aciniza gore evlilik sadece cocuktan ibaret oyle mi? Peki ya cocugu olmayanlar , onlarin evliligi ne icin yapilmis bir anlasma? Bence evlilige yanlis anlam yukleyenlerden biri de sizsiniz.
 
Bu prenses ya prenses olmayi ogrensin, ya da bu şatoyu terk etsin.
Guzel dedin kralicem amaaa biz de bir kere sevmeyi denesek mi acaba?
Ayyy prenses olmaktan bile vazgecerim diyor baksana.

Pepe'den aklimda bunlar kaldi.
 
sizin karaınıza henüz istediğiniz kişi cıkmamıs ondan . Evliyim ama yukarda tasvir ettiğiniz bir hayat içinde değilim kesinlikle yani evlilik bunlar demek degil. Kendinizi sartlamayın boyle olacak diye
 
Hiç bir erkeğe evlilik gözüyle bakamıyorum , mesela hoşlanıyorum , konuşmak sohbet etmek hoşuma gidiyor , güzel hayal kuruyorum , evlilik hayaline geldimi ? Yakışıklı ama boş beyinli , yada cimri , çapkın , sorumsuz , görgüsüz ! Güzel bi aşk yaşanır evlenilmez diyorum . Öyle dediğime bakmayın kendime yakıştırıp flörtte edemiyorum . Evlilik bana tırsınç geliyor , 30 sene aynı adamlamı sevişeceğim? Gün gelir sıkılırsam , olaki başka birinden hoşlandım ? Seda sayan gibi boşanıp duracakmıyız :/ bir evin içinde erkek hayali bana zul , yük gibi geliyor ,hergün yemek hazırlamak , yatağını toplamak , duşu yıkamak , tuvalet kokusu ! Mıç mıç her dakika .. Ama çocuk sahibi olmak aile olmakta istiyorum .30 tane kediyle hasır şapkayla yaşamak hedeflerimde yok . Sperm bankasından çocuk sahibi olmak ! Çocuk babasını sorsa arasa . Niye ben normal kızlar gibi düşünüp aşık olamıyorum /: neden ? Hem pastam dursun hem karnım doysun , deveyide gütmek istemiyorum diyardanda gitmek , napcam ben .
Neden evlilik !! Neden yaşıyoruz aslında ölmeyecekmiyiz gibi bir soru ... Bu gezegenin içinde çok fazla seçeneğimiz olmadığı için , dünyayı dolaşsak evimize döneceğimiz , kök salmazsak korkularımızla yaşayamacağımız için ..
 
Neden evlilik. güzel soru.. Üremek için, anne olmak için...Genlerini geleceğe aktarmak için. Bu güdü tüm canlılarda mevcut. Ama biz rastgele çiftleşemeyiz. Bu gen havuzunu bozar. Üstelik insanı farklı kılan akıl. Din var, toplumsal kurallar var, toplumdan topluma değişse de ortak paydaları olan hukuk var.

Düşünsenize.. Evlilik kurumunda kaybeden kadın. Annesinin evinde elini sıcak sudan suya sokmayan, hayatının ilk 20 yılını prenses kıvamında yaşayan bir genç kız 7/24 mesaiye, ailesinden uzak kalmaya, ne kadar iyi olursa olsun yeni bir aileye girmeye, onların kurallarına, adetlerine uymaya gönüllü oluyor. Bunun için eğitiminden, kariyerinden, alışık olduğu sosyoekonomik durumdan vazgeçenler var. Erkek ailesi gelin aldım diyor. Alınmış olmayı, bir meta yerine konmayı kabul ediyor. Üstelik alınma sırasında yaşaması gereken ritüellere boyun eğiyor, sineye çekiyor. Bu ritüeller, seramoniler alınan eşyalar kıyafetler o denli önemli oluyor ki.. Bir şekilde güdülerinin peşinde koştuğunu, cicilerle gözünün boyandığının farkında değil.

Ve AŞK.. Bu da güdülerin üstünün örtülmesi.. Geçici bir sarhoşluk hali. Tüm mazeretimiz bu. Aşkı kazıdığınızda başa dönüyoruz. Kendinizi dinlediğinizde id tarafından haykırılan "ben anne olmak istiyorum, hem de bu adamdan" cümlesini duyacaksınız.

Yanlış anlaşılmasın.. Evliliğe karşı değilim. Ben de yaptım. İyi de yaptım. Kendi genlerimi doğru genlerle kombinleyip evlat sahibi oldum. Çektiğim tüm saçmalıklara, katlandığım insanlara, harcadığım yaklaşık 20 yıla değdi mi.. Evet değdi.

Yazdıklarım geneldir. İstisnalar, mükemmel, parmakla gösterilen evlilikler var. Aşkı sevgiye dönüştürebilen, karşısındaki adam ya da kadına sadakatle, merhametle sarılabilen kadın ve erkekler de var. Ruhsal gelişimini tamamlamış, seçimlerinde tek kriteri aşk olmayan, evliliği kutsal bir anlaşma kabul eden, karşısındakini ezmeden üzmeden bir ömür geçirmeyi hedeflemiş çiftler de var..

Evlilik.. Herkese göre değil. Herkes evlenmek zorunda değil. Evliliğe hazırsanız, gözünüzdeki aşk buğusunu sildikten sonra da bu doğru insan diyebiliyorsanız, havadan nem kapıp en ufak tartışmada ben anneme gidiyorum diyerek yıkıp dökmeyecekseniz, karşınızdaki adam sizi sadece evinde bir düzen, yatağında her daim bir kadın olsun diye isteyenlerden değil de hayat arkadaşı olarak görenlerdense.. Ya da sadece, sonu ne olursa olsun ben meşru yoldan çocuk istiyorum diyenlerdenseniz..Durmayın evlenin.. Aksi halde çekilecek kahır değil evlilik..
 
Olaya çok fazlA mantık yönünden bakıyorsun. Bu şartlar altında kimseden hoşlanman, kimseyi sevip aşık olman çok Zor gözüküyor. Hislerin ağır basmazsa kimse mantıklı gelmez zaten. Yaşın da küçük değil niye böylesine ki.
 
Yani sizin bakis aciniza gore evlilik sadece cocuktan ibaret oyle mi? Peki ya cocugu olmayanlar , onlarin evliligi ne icin yapilmis bir anlasma? Bence evlilige yanlis anlam yukleyenlerden biri de sizsiniz.
Yani sizin bakis aciniza gore evlilik sadece cocuktan ibaret oyle mi? Peki ya cocugu olmayanlar , onlarin evliligi ne icin yapilmis bir anlasma? Bence evlilige yanlis anlam yukleyenlerden biri de sizsiniz.
Çocuklar büyüyünce anlaşma bitecek . Evlilik çocuk yapmak için yapılan anlaşma demişde .
 
Aslinda su hayatta herkes yalniz.o yuzden bireysel olmak zorundayiz.birine cok baglanmak sadece bizi uzuyor bu cocukda olsa ailede olsa sevgili esde olsa ayni.eger gercekten samimiysen yazdiklarinda seni tebrik ediyorum. ..çünkü bireysel bir kadinsin demek.bunu basarabilmen hemdw bu ulkede cok zor.burdaki cogu kadinin amaci evlilik.iyi gelirli kendinden daha ustun sosyoekonomik durumda birini bulup evlenmek .bunu yapanlar basarili yapmatanlar basarisiz mutsuz kadinlar olarak goruluyor.belli bir yastaki bekar kadinlar potansiyel tehlike olarak goruluyor.evli kadinlar bir zamanlar yedigi ictigi ayri gitmeyen arkadaslarini uzak tutmaya calisiyor eslerinden .toplum bize bunu dayatiyor.cogu bekar kadin kompleksli oluveriyor zamanla.
 
Sen ben misin? Yoksa ben mi senim? Ben de senin gibi düşünüyorum yaa. Hele şu eltimgiller, görümcemgiller muhabbetleri beni delirtiyor. Bu kadar vıcık vıcık ilişkilerin içinde kendimi düşünemiyorum bile. Görümcemin kızı halıma mıçtı, eltim dolabımı kıskandı falan aman Tanrım yani, bunlarla mı uğraşacağım diyorum kendime:KK53:
Yani koca Brad Pitt kadar yağuşuklu olsa bile çekilmez böylesi hayat. :stop: Brad Pitt'e rağmen bile yürütülemez bana göre, sen düşün gerisini...:KK52:
 
Hergun degisik degisik istiyorum dememis kimse siz bunu nerden cikardiniz.ewlilik ve cocuk sonrasi uzun soluklu iliskilerde tutku kaybolur bahsedilen ve endise edilen sey bu.sadece daha duzgun bir sekilde ifade edilebilirmis.
Endise edilen seyin apacik bu oldugu asikar zaten de bu sekilde ifade edilmez 30 sene ayni adamla mi sevicegim ne demek insanlar her sene yenilemiyo heralde .
 
Sen ben misin? Yoksa ben mi senim? Ben de senin gibi düşünüyorum yaa. Hele şu eltimgiller, görümcemgiller muhabbetleri beni delirtiyor. Bu kadar vıcık vıcık ilişkilerin içinde kendimi düşünemiyorum bile. Görümcemin kızı halıma mıçtı, eltim dolabımı kıskandı falan aman Tanrım yani, bunlarla mı uğraşacağım diyorum kendime:KK53:
Yani koca Brad Pitt kadar yağuşuklu olsa bile çekilmez böylesi hayat. :stop: Brad Pitt'e rağmen bile yürütülemez bana göre, sen düşün gerisini...:KK52:


Dikkat çok pis taşlanacaksın. Tüm dünyası kaynanası, görümcesi, eltisi hatta kaynanasının komşusunun halasının kızı olan bir güruh var burada.. Gencecik kadınların daracık hayatlara sıkışıp kalması, üstelik buna gönüllü olmaları üzüyor beni. İyi ki sizler de varsınız. Konu sahibi gibi, sizin gibi..
 
Dikkat çok pis taşlanacaksın. Tüm dünyası kaynanası, görümcesi, eltisi hatta kaynanasının komşusunun halasının kızı olan bir güruh var burada.. Gencecik kadınların daracık hayatlara sıkışıp kalması, üstelik buna gönüllü olmaları üzüyor beni. İyi ki sizler de varsınız. Konu sahibi gibi, sizin gibi..
Onlara kötü bir şey demek istemedim ki. Aileni seçemediğin gibi, kocanın ailesini de seçemeyebiliyorsun sütlükahvecim bazen. Bakıyorsun adam yakışıklı, romantik, sürprizler yapıyor, sanattan anlıyor, e iyi de bir işi var, Türkiye şartlarında bulunmaz bir koca adayı. E tamam bu olur diyorsun, bakıyorsun aile aşırı geleneksel, öyle ki geline eziyet konusunda 1000 yıllık işkence yöntemlerini kullanıyor. E napsın gelinler de, buraya gelip dert yanıyorlar.
Ama ben böylesine gelemem, ben aydınlanmadım söylenenlerin aksine, bildiğin karardım. Her zaman gerçekler insanın ufkunu açmaz. Bazen de cehalet mutluluk getirir. Her şeyi bilmek maalesef mutlu etmeyebiliyor. Dediğin gibi gönüllü olarak daracık hayatlara sıkışmayı istesem de seçemem.
Ha şu ayrı konu dertten hariç, kendine dert çıkaran, bahsettiğin gibi hayatı kocasının ailesi olan bayanlar büyük yanlış içerisindeler. Onlar kendileri yaratıyor bu tür çarpık ilişkileri ve bile isteye de o ilişkiler yumağına atlıyorlar, sonra da vay efendim eltim bana hep kaşlarını çatarak bakıyor napayım tarzı konular çıkıyor. Eh taşlanacaksam da taşlasınlar, ne yapalım yani.:KK53:
 
X