Merhaba arkadaşlar. Aslında buraya yada bu tarz bir platforma oturup dertlerini yazan birisi hiç olmadım. Ama şuan sağlıklı düşünemiyorum. Mental olarak çok kötü durumdayım ve kesinlikle tarafsız fikirlere ihtiyacım var. Öncelikle eşimle çok iyi giden bir ilişkimiz vardı. Eşim artık işi daha fazla ciddileştirmek istiyordu. Lakin ben o dönem özel sebeplerden dolayı depresyon tanısı almıştım. Ama eşim hiç vazgeçmedi ve benimle her seansa geldi, her seans sonuda gerçek anlamda destek oldu.
O dönem geçince ben ve eşim çok daha güzel bir ilişkiye sahip olduk. Corona dönemi olduğu için sade bir nikahla birleştirdik hayatımızı. Herşey harikaydı. Takii eşimin şirketi iflas verene kadar. Gerçekten çok kötüydü. Ben çalışıyordum ama onun evde oturuyor olması bile problemdi eşim için. Sorumsuz bir karakteri olsa gerçekten bende sorun ederdim. Ama kendisini bildiğim için sadece bak böyle şeyler olabilir önemli olan birlikte hareket ederek bunları aşmamız lazım tarzı cümlelerle yanında olduğumu , nikahta takılan altınlarla kurabilecekse yeni bir iş kurmasını söyledim. Çünkü yapabileceğim tek şey buydu.
Ticaret işlerinden anlamam ama en azından yanında olduğumu bilsin istedim hep. Daha sonra bir mucize oldu ve benim hamile olduğumu öğrendik. Mucize diyorum çünkü doktor eşim için kısır demişti. Ben o dönem durumlardan dolayı başta aldırmak istedim ama inanırmısınız ona bile maddi gücümüz yoktu. Ailelerimizin desteği ile yaşıyorduk. Birde benim maaşım. Doğal olarak eşim daha çok strese girdi. Gerçekten altınlarla bir iş kurdu ve hızlada topladı. Sadece daha çok çalışması gerekiyordu artık. Benim doğumum yaklaştıkça işleri kötüleşmiş ve tekrar iflas eşiğine gelmişti. Böyle böyle kızım doğdu biz yine toparladık. Ama bu durumlar oldukça eşim benden uzaklaşmaya başladı. Yada ben öyle hissettim. Bu durumu ona açık açık sordum ama yok öyle bir şey diyip geçti. Sonra kavgalar başladı. Ben çocuklu hayata adapte olmakta zorlanıyordum. Mesela en basiti tek dışarı çıkmaktan korkuyordum. Ya altına yaparsa ya acıkırsa gibi. Bu yüzden mümkün olduğunca eşimle çıkıyordum.
Tam kızımla hayata alışmıştım ki 5 aylık hamile olduğumu öğrendim hemde korunmama rağmen. Bu sefer ben psikolojik olarak çöktüm. Hayatım bitmişti. Bir ara eşimi bile suçladım sen hani kısırdın diye. Sürekli ağlıyor depresif bir halde yaşamaya çalışıyordum. Yeniden gelen hamilelik kiloları, her gün bir evin içinde dönüp durmak derken hoşgeldin depresyon! Yeter mi? Hayır. Doğum sonrası çok büyük bir depresyon daha yaşadım. Eşim ise hiç anlayışlı davranmadı. Sürekli kendine gel kafayı yedin hastaneye yat falan diyordu. Bana bunları derken çevremizdeki insanlara aaa üstündeki çok yakışmış vs falan gibi iltifatı eksik etmiyordu. Gereksiz kaygılar başladı. Eşim daha çok çalışmaya başladı ben evde 2 çocukla tek. Evden çıkmak 6 ayda bire düştü. Ben iyice delirdim. Psikoterapiye başlamak istedim. Ama eşimin sigortası olmadığı için 300 tl gibi bir ücret talep ediyor devlet. Daha ilk seansın sonunda eşim hep mi alacaklar diye sordu. Sonra terapiyi konuşmak için söze başladığımda yoğunum konuşuruz akşam dedi. Kapattık. Annem, kayınvalidem ablam vs hatta karşı komşum bile sordu bu arada ne oldu ne dedi diye. Konulan tanı yeme bozukluğu. İntihar meyilliliğim varmış ve bunu yapmadığım için kendimi cezalandırıyormuşum.
Bunun bir sonraki evresi bulimiya nevroza ve kusturmaya başlar ilaç + terapi şart, daha da ilerlerse anoreksiya nevroza ki ondada yatış ile tedavi var dedi. Yani ben anlamıyorum. Eve geçtiğimde eşim hiç sormadı. Diğer randevu tarihini söyledim. Annem o gün izinli değil neyine güvenip o güne randevu aldın dedi. Dedim ki randevuyu ben değil doktor verdi. Kabul etmeseydin diyor. Bunun için tartıştık. Sonra ki gün ben evde sinir krizi geçirdim. Tabi çocuklara gözükmeden. Baktım geliyor kriz kaçtım hemen çocukların yanından. Ama eşim haberdar değil. Bu noktaya gelene kadar ona her gün bildiğiniz yalvardım. Konuş benimle, sohbet edelim, ben çok yanlız hissediyorum dedim. Dışarı çıkalım dedim sürekli ya hava soğuk ya hava sıcak dedi. Ne zaman yorgun ve hasta hissediyorum desem bende dedi geçti. Ben bakıyorum, benim ilk tanıdığım adam değil. Eskiden öf desem nasıl içlenirdi. Şimdi umrunda değil. Ben kızıldım ve sırf rahatsız hissediyor diye Doğala döneyim diye maddi baskı uyguladı bana. Sakıza trilyon versem gık demedi ama saç boyası ve kızılsa param yok dedi geçti. Dipleri gelmiş gezmemek için Doğala döndüm mecbur.
Aynaya baktığım zaman cıvıl cıvıl görmeye alışık olduğum mutlu bir kız yok. Sanki başkasının hayatı bu hayat. Daha önce tartıştığımızda boşanmayı teklif ettim. Çocukları alırım diyor. Sanki bakabilecek. İki dakika tahammül edemez, kalkmış afra tafra yapıyor. Şeytan bir ara bırak ver çocukları görsün dedi ama ikiside çok küçük. 2.5 ve 1.5 yaşındalar. Çocuklarımı çok seviyorum ama şuan gerçekten yeterli hissetmiyorum. Sürekli olarak ağlama modundayım ve gerçekten terapiye ihtiyacım var. Herşey tamken neden eşim böyle yapıyor hiç anlamıyorum. Yani elbetteki hala maddiyat olarak harika değiliz son kurduğu iş biraz pürüzlü masraflarıda var o yüzden üstüne gitmek istemiyorum ama bende yoruluyorum. Ben gün içinde bazen yemek yemeyi geçtim tuvalete gitmek için fırsat bulamıyorum ama bana çocukları yatır ben açım diyor (bizim çocuklarımız biraz fazla yiyor, bir hastalıkları yok şükür gözleri aç o yüzden yatmadan 1.5 2 saat öncesi evde kimse gıda tükenmiyor yasak.) benim sesim biraz yükselse sesini düşür diyip duruyor millet rahatsız olur diye ama beni düşünmüyor. Bu arada aldatma yok. Çünkü fırsatı yok.
Utanıyorum ama bir iki kez telefonuna bile baktım. Gerçekten yok. Çalışıyor yorgun anlıyorum ama insan karısına seni seviyorum diyemezmi yani. Doğum günümde bana 1 kez seni seviyorum demedi mesela. Bunu ona söylediğim zaman off diyip göz devirdi. Sevgisi bittiyse bitti desin diyede konuştum, hayır seviyorum diyor. Doktoruna beraber danıştık bu arada, kısır değilmiş, sadece çok düşük ihtimalmiş ve ümitlenmesin diye abartarak söylemiş. Bende aşırı doğurgan olunca süprizi yaşamışız. Ve zaten bunu demeden bile çocukların ondan olduğu aşırı belli genleri çok baskın. Görseniz direkt bu çocuklar bu adamın dersiniz. Aldattığımıda düşünemez yani. Ama ne var neden böyleyiz ve ben ne yapacağım bilmiyorum. Ya ben hayat arkadaşıma sarılıp ağlayamıyorum rahatlayamıyorum.