• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Nasıl oldu da hayatta kalmayı başardın ?

ÇİNÇAN oynayan çocuk kaldı mı acaba?:1:
yalnız bile oynayabilir insan;ipleri balkonda bağlarsın diğer kısmını da sandalyeye,atlar durursun işte balkonda saatlerce..:1::1:

sulugöz sakızlarını unutmuştum ben,geçenlerde oğlum (2 yaşında),marketten 1 tane sakız aldı,ben de bakmadım ne aldığına,evde çiğnemeye başladı,bi anda tipi değişti,ağzı gözü kaydı:27: aman bi baktım sulugözmüş meğer..sakızı tekrar gördüğüme sevinirken,,oğlum şaşkınlıkla bana bakıyodu,ağlamaklı ağlamaklı..

arımaya silgilerinin hastasıydım,o cezbedici kokuları yüzünden ısırmışlığım da çoktu,tadı fecidir ama..

ben he-man hastasıydım,voltrana da bayılırdım..

bay doğru,bay yanlış hatırlayan var mı? memoş abi vardı bir de..

susam sokağı hakan abiyi de unutmamak lazım tabii...

evde olduğumuzda da bebeklere kıyafet dikerek,ip atlayarak,biraz büyüyünce,kaset ÇEKEREK:):) (arkadaştan kaset istenir,kendi dolu ama beğenmediğin kasetin üzerine itinayla çekilir)..yeni çıkan orjinal kasetler pahalı diye,yeni çıkanlarda bile çekme olanlar vardı. kasetçilerde kartın olurdu,her doldurduğuna,bi çizik atılırdı,10 tane olunca 1 tane bedavan vardı..:)
 
televizyonda aklıma gelenler:
cumartesi günleri yayınlanan furi(yanlış hatırlamıyorsam ismini) at vardı.hadi şu anlında beyaz yıldız işareti olan.
sonra polis köpeği co vardı.(türkçe okunuşlarıyle yazıyorum.ingilizcelerini bilmiyorum)flipır,lesii,bak racır(25.yüzyıl filmi),stıngrey,izzet öz pop saati,sigortacı iki adam vardı dizi,sonra tatlı sert,komiser kolombo,zenginler de ağlar,aşk gemisi,çizgi filimlerden aklımda kalanlar esteban,şeker kız kendy,jorjiya,çiçek kız,he men,hop hop değiş ton ton,marko,yakari,musti,...
sonra çocuk dergilerinden hatırladığım yüzbaşı volkan,tengiz,asteriks,gül mahmut,mucit macit...
her cumartesi akşamı türk filmi olurdu.düğünlerden filmi kaçırmayalım diye erken dönerdik(70 li yılların sonlarında.).80 yıllarda pazar günleri sabah valt disney filmi yayınlanırdı.doğal yaşamlarında ki hayvanların seslendirilip sanki birbirleriyle konuşuyormuş gibi olduğu.sonra hikmet şimşeğin sunduğu pazar konseri(klasik müzik).hele dany key'in orkestra şefliğini yaptığı bir bölüm vardı ki ailecek gülmekten kendimizden geçmiştik.kovboy filimleri,5 dakika mini aralar olurdu ,kısa kısa hatırlatmalar.bizimkiler,gençler(aynı evi paylaşan 4-5 erkek öğrenci arkadaş.yanlış hatırlamıyorsan fikret kuşkan,oktay kaynarca gibi ünlüler vardı. çok genç halleriyle tabiii.şimdilik hatırlayabidiklerim bunlar.


Pazar sabahları kovboy filimleri olurdu,ekmek almaya gitmek için abimle kavga ederdik kim gidecek diye..Hepte ben gider alır gelirdim :1::1:
 
yaaa bunu hatırlayanlar parmak kaldırsınnnnn:3::3::3:


[video=youtube;p5Sosq2MvAg]http://www.youtube.com/watch?v=p5Sosq2MvAg[/video]
 
bir de ben çok severdim trt de prenses sisi vardı..çok hatırlayıp izleyen yok bildiğim ama ben hiç kaçırmazdım..en basiti bir de seksek oynardık ya..tebeşirden çizerdik..şimdi seksek oynayan çocuk bile yok:(( çocuklar hep avm lerdeki oyun salonlarında,parklarda..bizim için park bile mahalleye gelen seyyar salıncaklı amcadan ibaretti.
 
$fft20_mf870314.webp
kızlar yurdu :31:
$thumb_13914.webp
süper yıldız(kirli çamaşırlar ekibi):31:
 
ÇİNÇAN oynayan çocuk kaldı mı acaba?:1:
yalnız bile oynayabilir insan;ipleri balkonda bağlarsın diğer kısmını da sandalyeye,atlar durursun işte balkonda saatlerce..:1::1:

sulugöz sakızlarını unutmuştum ben,geçenlerde oğlum (2 yaşında),marketten 1 tane sakız aldı,ben de bakmadım ne aldığına,evde çiğnemeye başladı,bi anda tipi değişti,ağzı gözü kaydı:27: aman bi baktım sulugözmüş meğer..sakızı tekrar gördüğüme sevinirken,,oğlum şaşkınlıkla bana bakıyodu,ağlamaklı ağlamaklı..

arımaya silgilerinin hastasıydım,o cezbedici kokuları yüzünden ısırmışlığım da çoktu,tadı fecidir ama..

ben he-man hastasıydım,voltrana da bayılırdım..

balkona ben de ip bağlar atlardım :60: :60: :60: sandalyeden yükseltmek zor oluyordu :24:
vay be..sınırsızdık yaa.. kimse bizi kaçırır diye korkmuyorduk... :31:

Otobüslerde sigara içiliyordu yaa!!!! duman altı oluyordu :41: :ssz:
 
Son düzenleme:
80'li yılda darbe olduğunda gece yarısı çalan kapıyla fırlamıştık açtık karşımızda askerler evde arama filan yaptılar her evi arıyorlar tabi..Yasaklı kitaplar varmı diye ne kitabı olacak bizde ne arar..

1 paket margarin almak için bakkal amcaya yalvarırdık ne olur varsa verin diye..

Az tüp kuyruğuna girmedim 2kg lık tüpü almak için...
 
Konuyu okurken geçmişe şöyle bir gittim,

Bende nasıl hayatta kalmayı başardığımızı düşündüm aslında.:9::9:
1977 doğumluyum,çoğunuzdan büyüğüm heralde,siyah önlüklerle saçımızda beyaz kurdelayla giderdik okula.
Sabahtan akşama kadar sokakta oyanar,ağaç tepelerinden inmezdim.
En büyük eğlencem yazın sivrisinek ilaçlaması yapan mazot pikabının ardından koşmaktı,eve yağ akan saçlar ve pis mazot kokusuyla giderdim.
Televizyonda tek kanal vardı,uykudan önce programını izler yatardık.
Atari bile yoktu,ama hiç sıkıldığımı hatırlamam yaz tatillerinde,saklambaç,yakartop ve bisikletimiz vardı....daha ne olsun derdik arkadaşlarla.Şimdiki çocuklar için sadece çizgifilm gösteren tv. kanalları var,bilgisayar, playstation var.Oturduğum sitede basket sahası ,yüzme havusu bile var,ama benim çocuklarım sıkılıyorlar yaz tatilinde:30::30:
Malesef bukadar korumacı ve çocuk merkezli yaşantımız doyumsuz yapıyor çocuklarımızı.:50:
Okulum yürüme mesafesi 10dk ydı ,ilkokul 2. sınıfta arkadaşlarla yürüyerek giderdik okula.Şimdi 6. sınıftaki oğlumun okuluda aynı mesafede evimize ve daha küçük bir şehirde oturmamıza rağmen servisle gidiyor okula.Karşıdan karşıya geçemez gibi geliyor bana:26:sanki ben öyle büyümemişim gibi.......
Oturduğumuz lojmandaki süs havuzu donardı,üstünde buz pateni yapardık,arkadaşlarımızla tiyatro gösterisi hazırlayıp anne babalarımıza bilet satardık.Bilet paralarıyla oyuncak ayılar alıp çekiliş yapardık.
Doya doya,eve hapsolmadan,yarış atı gibi ders çalışmadan,harika bir çocukluk geçirdim ben.
Şimdi ise çevremdeki koşturmaya ayak uydurup ona göre yetiştiriyorum çocuklarımı.:50::50:
Her yılbaşı renkli kartpostallar yollardım akrabalarımıza,mektup arkadaşlarımız vardı Almanyadan,Avusturyadan.Çatpat ingilizcemizi mektup arkadaşlarıyla geliştirmeye çalıştırırdık.
En kıymetli şeyim Anılar 9 ve Anılar 11 kasetlerimdi.Hala dinlemekten bıkmam ''both on the river'',''stop'' ve''hotel california'' şarkılarını.
Lambada dansı çıktı 80 lerin sonunda,kilpteki kıza bayılırdım.:1:
Anı defterlerimiz ''bana bu kalbin kadar temiz sayfayı ''diye başlayan''sepet sepet yumurta ,sakın beni unutma ''diye biten dostlarımızın yazılarıyla doluydu.
Günlük tutmayı çok severdim,sevdiğim şarkıcı ve artistlerin çıkartmalarıyla doluydu günlüğüm.
Cep telefonunu üniversite 3. sınıfta aldım.Şimdi ilkokulda alıyoruz çocuklara,merak ediyoruz başlarına bir işmi geldi..:50:
Biz nasıl hayatta kalmayı başardık sorusunun yanında,annem nasıl kalp krizi geçirmeden büyüttü bizleri acaba diye geldi aklıma:26:
 
Çocukluğumun en sosyetik sakızı buydu :1::1: geçen sene tesadüf buldum aldım,ama tadı bile değişmişti :ssz::ssz:

$j00su.webp
 
şemsiye çikolatalar
$semsiye-cikolata.webp

bunların bırde halkaları buyuk olanlar vardı bıtınce bılezık yapardık
$ST3O37JJ.webp
 
Ne hasret kalmışız..Meğer bahane arıyor muşuz o günlere dönmeye :)

Tek kanal vardı,yayın gittiğinde bir müzik çalardı hastaydım ona,kapattırmaz dinlerdim :
Rodrigo'nun gitar konçertosu
[video=youtube;LcNu7w9rv-k]http://www.youtube.com/watch?v=LcNu7w9rv-k[/video]
 
Geçen sene fırından ekmek alırken yeğenime fırıncı para çikolata verdi. Belli etmemeye çalıştım ama benim gözlerim parladı.
Yeğenim ise anlamsız anlamsız baktı:52:
Eve giderken de yavrum yazık " yengeee ben seni çok seviyorum bu para senin olsun" dedi:52:
Ambalajını açıp çikolatasını gösterince nasıl sevindi yavrucak.
Para çikolataları ne severdim:31:
 
Bunu hatırlayanınız var mı?
Ben çok izlerdim ya bunu... :8: :8:

Rüzgar Gülü
[video=youtube_share;23HmEW12Bds]http://youtu.be/23HmEW12Bds[/video]
 
Back
X