Asgari ücretin üstünde iş bulsam ayrı eve çıkacağım ama katlanmak zorundayım.Yıllardır çekiyorum çıplak ayak boğazım sıkılarak dışarı da atıldım onda bile geri döndüm.evlensem koca da melek olmayacak o da kurtuluş değilne zamana kadar böyle sürdürceksiniz, size yazık değil mi
Maddi sorunlar su an yasayacaklarinizdan daha az caninizi yakacaktir. Dip kose kactiginiz biriyle ne kadar mutlu olabilirsiniz ki. Birikim yapmaya bakin. Iyi kazanacaginiz islere basvurun. Mesleginiz ya da is kolunuz ne bilmiyorum. Kpss gibi sinavlara hazirlanin. Sonra da sen ylluna ben yoluma deyip siz ona küfrü basın hic beklemedigi bir anda. Cocuk falan düsünmeyin. En kisa zamanda da kurtarin kendiniziHanımlar öncelikle herkese selamlar, kimsem olmadığı için bu postu yazıyorum. En azından anlaşılmak ve dinlenilmek için çünkü çevremde bunu yapacak kimsem yok.
28 yaşındayım ve 2,5 senelik evliyim. Annemi 23 yaşındayken kaybettim, babamın annemin kanserinin son evrelerinden itibaren görüştüğü bir özel “arkadaşı” vardı. Annem ölünce de, toplumun gelinlik çağda kızını evlendirmeden sen evlenemezsin ayıp kaçar benzeri düşünceleri yüzünden evde benim evlenmem için her türlü baskı ortamı oluştu. Yeri geldi yediğim bir lokma ekmek başıma kakıldı. Evde benim kaldığım odaya karanlık,apartman boşluğuna bakan bir odaydı sırf babamın bana sataşmalarını dinlememek için 3 sene güneş yüzü görmeden odamdan çıkmadan yaşadım. Sonra da çoook büyük akıllılık edip benim evlenmek isteyen ilk insanla koşa koşa evlendim, en azından azar işitmem yediğim ekmek yüzünden diye. Şimdi hanımlar, hayatımda gene her şey aynı. 2,5 senedir evde kal...’tan s... git’den başka kelime işitmiyorum. Her gün ne kadar tembel, ne kadar işe yaramaz olduğumu işitiyorum (bu arada çalışan bir bayanım ki maaşım onun kadar değil diye onunla bile dalga geçiliyor.) Bir TV dizisi izleyeyim bir müzik dinleyeyim hemen ne kadar basit ne kadar aptalca olduğundan bahsediyor. Çok fazla aile üyem yok ona rağmen, kimsenin yanına gitmek istemiyor (komşu, arkadaş vb) bütün gün yüksek sesle oyun oynuyor ki bu esnada ben örneğin mutfakta İş yapıyorsam ve gürültü Yaptıysam gene küfrü ve azarı yiyorum. Kendime biraz huzurlu vakit ayırmak için fare gibi geceyi bekliyorum ki o uyusun ben bir bardak çayı huzurla içeyim. (Annem vefat ettikten sonra babamla da aynı süreci yaşadım.Evde babam uyusun diye dört gözle beklerdim. )
Çok uzun oldu hakkınızı helal edin hanımlar ama o kadar çok dolmuşum ki. Henüz çocuğumuz yok, istemiyorsa. Ben de olsun hiç istemiyorum, çocukları çok severim ama bu kadar saygısız, sevgisiz bir ortama bir çocuk getirmek ziyan olur. İnanın tüm bunları yaşadıktan sonra hiç bir erkek istemiyorum. Tek istediğim azarlanmadan sövülmeden bir hayat yaşamak. Aranızdan böyle bir hayat yaşayıp de cesarete gelip kendi ayakları üzerinde yeni bir hayat başlatan oldu mu? Maaşım oldukça az, kardeşim, teyzem, halam vs yok. Babamın da etrafa hava atmak dışında bana gerçekten sahip çıkacağını zannetmiyorum. Sizden cesaretlendirici deneyimlerinizi ve fikirlerinizi bekliyorum. Bu kadar uzun yazdığım için de tekrar özür dilerim. Sadece mutlu, huzurlu bir kadın olmak istiyorum.
Boşan lutfen oyle bir kişilikle yadama kımselere kolay kolay boşan demem bananın evınede gıtmeHanımlar öncelikle herkese selamlar, kimsem olmadığı için bu postu yazıyorum. En azından anlaşılmak ve dinlenilmek için çünkü çevremde bunu yapacak kimsem yok.
28 yaşındayım ve 2,5 senelik evliyim. Annemi 23 yaşındayken kaybettim, babamın annemin kanserinin son evrelerinden itibaren görüştüğü bir özel “arkadaşı” vardı. Annem ölünce de, toplumun gelinlik çağda kızını evlendirmeden sen evlenemezsin ayıp kaçar benzeri düşünceleri yüzünden evde benim evlenmem için her türlü baskı ortamı oluştu. Yeri geldi yediğim bir lokma ekmek başıma kakıldı. Evde benim kaldığım odaya karanlık,apartman boşluğuna bakan bir odaydı sırf babamın bana sataşmalarını dinlememek için 3 sene güneş yüzü görmeden odamdan çıkmadan yaşadım. Sonra da çoook büyük akıllılık edip benim evlenmek isteyen ilk insanla koşa koşa evlendim, en azından azar işitmem yediğim ekmek yüzünden diye. Şimdi hanımlar, hayatımda gene her şey aynı. 2,5 senedir evde kal...’tan s... git’den başka kelime işitmiyorum. Her gün ne kadar tembel, ne kadar işe yaramaz olduğumu işitiyorum (bu arada çalışan bir bayanım ki maaşım onun kadar değil diye onunla bile dalga geçiliyor.) Bir TV dizisi izleyeyim bir müzik dinleyeyim hemen ne kadar basit ne kadar aptalca olduğundan bahsediyor. Çok fazla aile üyem yok ona rağmen, kimsenin yanına gitmek istemiyor (komşu, arkadaş vb) bütün gün yüksek sesle oyun oynuyor ki bu esnada ben örneğin mutfakta İş yapıyorsam ve gürültü Yaptıysam gene küfrü ve azarı yiyorum. Kendime biraz huzurlu vakit ayırmak için fare gibi geceyi bekliyorum ki o uyusun ben bir bardak çayı huzurla içeyim. (Annem vefat ettikten sonra babamla da aynı süreci yaşadım.Evde babam uyusun diye dört gözle beklerdim. )
Çok uzun oldu hakkınızı helal edin hanımlar ama o kadar çok dolmuşum ki. Henüz çocuğumuz yok, istemiyorsa. Ben de olsun hiç istemiyorum, çocukları çok severim ama bu kadar saygısız, sevgisiz bir ortama bir çocuk getirmek ziyan olur. İnanın tüm bunları yaşadıktan sonra hiç bir erkek istemiyorum. Tek istediğim azarlanmadan sövülmeden bir hayat yaşamak. Aranızdan böyle bir hayat yaşayıp de cesarete gelip kendi ayakları üzerinde yeni bir hayat başlatan oldu mu? Maaşım oldukça az, kardeşim, teyzem, halam vs yok. Babamın da etrafa hava atmak dışında bana gerçekten sahip çıkacağını zannetmiyorum. Sizden cesaretlendirici deneyimlerinizi ve fikirlerinizi bekliyorum. Bu kadar uzun yazdığım için de tekrar özür dilerim. Sadece mutlu, huzurlu bir kadın olmak istiyorum.
Sakın cocuk yapms baska kardesı. Var mıHanımlar öncelikle herkese selamlar, kimsem olmadığı için bu postu yazıyorum. En azından anlaşılmak ve dinlenilmek için çünkü çevremde bunu yapacak kimsem yok.
28 yaşındayım ve 2,5 senelik evliyim. Annemi 23 yaşındayken kaybettim, babamın annemin kanserinin son evrelerinden itibaren görüştüğü bir özel “arkadaşı” vardı. Annem ölünce de, toplumun gelinlik çağda kızını evlendirmeden sen evlenemezsin ayıp kaçar benzeri düşünceleri yüzünden evde benim evlenmem için her türlü baskı ortamı oluştu. Yeri geldi yediğim bir lokma ekmek başıma kakıldı. Evde benim kaldığım odaya karanlık,apartman boşluğuna bakan bir odaydı sırf babamın bana sataşmalarını dinlememek için 3 sene güneş yüzü görmeden odamdan çıkmadan yaşadım. Sonra da çoook büyük akıllılık edip benim evlenmek isteyen ilk insanla koşa koşa evlendim, en azından azar işitmem yediğim ekmek yüzünden diye. Şimdi hanımlar, hayatımda gene her şey aynı. 2,5 senedir evde kal...’tan s... git’den başka kelime işitmiyorum. Her gün ne kadar tembel, ne kadar işe yaramaz olduğumu işitiyorum (bu arada çalışan bir bayanım ki maaşım onun kadar değil diye onunla bile dalga geçiliyor.) Bir TV dizisi izleyeyim bir müzik dinleyeyim hemen ne kadar basit ne kadar aptalca olduğundan bahsediyor. Çok fazla aile üyem yok ona rağmen, kimsenin yanına gitmek istemiyor (komşu, arkadaş vb) bütün gün yüksek sesle oyun oynuyor ki bu esnada ben örneğin mutfakta İş yapıyorsam ve gürültü Yaptıysam gene küfrü ve azarı yiyorum. Kendime biraz huzurlu vakit ayırmak için fare gibi geceyi bekliyorum ki o uyusun ben bir bardak çayı huzurla içeyim. (Annem vefat ettikten sonra babamla da aynı süreci yaşadım.Evde babam uyusun diye dört gözle beklerdim. )
Çok uzun oldu hakkınızı helal edin hanımlar ama o kadar çok dolmuşum ki. Henüz çocuğumuz yok, istemiyorsa. Ben de olsun hiç istemiyorum, çocukları çok severim ama bu kadar saygısız, sevgisiz bir ortama bir çocuk getirmek ziyan olur. İnanın tüm bunları yaşadıktan sonra hiç bir erkek istemiyorum. Tek istediğim azarlanmadan sövülmeden bir hayat yaşamak. Aranızdan böyle bir hayat yaşayıp de cesarete gelip kendi ayakları üzerinde yeni bir hayat başlatan oldu mu? Maaşım oldukça az, kardeşim, teyzem, halam vs yok. Babamın da etrafa hava atmak dışında bana gerçekten sahip çıkacağını zannetmiyorum. Sizden cesaretlendirici deneyimlerinizi ve fikirlerinizi bekliyorum. Bu kadar uzun yazdığım için de tekrar özür dilerim. Sadece mutlu, huzurlu bir kadın olmak istiyorum.
3 kız kardeşi var hepsi evli, tarımla hayvancılıkla uğraşan mütevazi insanlar. Annesi ile kardeşleri ile pek görüşmez onlar da ona korkudan yanaşamazlar. Ama iyi insanlar ailesi, ben daha sık görüşmek isterdim açıkçası.Sakın cocuk yapms baska kardesı. Var mı
Kırmızı oda adlı diziyi baştan itibaren izlemenizi şiddetle tavsiyeederimHanımlar öncelikle herkese selamlar, kimsem olmadığı için bu postu yazıyorum. En azından anlaşılmak ve dinlenilmek için çünkü çevremde bunu yapacak kimsem yok.
28 yaşındayım ve 2,5 senelik evliyim. Annemi 23 yaşındayken kaybettim, babamın annemin kanserinin son evrelerinden itibaren görüştüğü bir özel “arkadaşı” vardı. Annem ölünce de, toplumun gelinlik çağda kızını evlendirmeden sen evlenemezsin ayıp kaçar benzeri düşünceleri yüzünden evde benim evlenmem için her türlü baskı ortamı oluştu. Yeri geldi yediğim bir lokma ekmek başıma kakıldı. Evde benim kaldığım odaya karanlık,apartman boşluğuna bakan bir odaydı sırf babamın bana sataşmalarını dinlememek için 3 sene güneş yüzü görmeden odamdan çıkmadan yaşadım. Sonra da çoook büyük akıllılık edip benim evlenmek isteyen ilk insanla koşa koşa evlendim, en azından azar işitmem yediğim ekmek yüzünden diye. Şimdi hanımlar, hayatımda gene her şey aynı. 2,5 senedir evde kal...’tan s... git’den başka kelime işitmiyorum. Her gün ne kadar tembel, ne kadar işe yaramaz olduğumu işitiyorum (bu arada çalışan bir bayanım ki maaşım onun kadar değil diye onunla bile dalga geçiliyor.) Bir TV dizisi izleyeyim bir müzik dinleyeyim hemen ne kadar basit ne kadar aptalca olduğundan bahsediyor. Çok fazla aile üyem yok ona rağmen, kimsenin yanına gitmek istemiyor (komşu, arkadaş vb) bütün gün yüksek sesle oyun oynuyor ki bu esnada ben örneğin mutfakta İş yapıyorsam ve gürültü Yaptıysam gene küfrü ve azarı yiyorum. Kendime biraz huzurlu vakit ayırmak için fare gibi geceyi bekliyorum ki o uyusun ben bir bardak çayı huzurla içeyim. (Annem vefat ettikten sonra babamla da aynı süreci yaşadım.Evde babam uyusun diye dört gözle beklerdim. )
Çok uzun oldu hakkınızı helal edin hanımlar ama o kadar çok dolmuşum ki. Henüz çocuğumuz yok, istemiyorsa. Ben de olsun hiç istemiyorum, çocukları çok severim ama bu kadar saygısız, sevgisiz bir ortama bir çocuk getirmek ziyan olur. İnanın tüm bunları yaşadıktan sonra hiç bir erkek istemiyorum. Tek istediğim azarlanmadan sövülmeden bir hayat yaşamak. Aranızdan böyle bir hayat yaşayıp de cesarete gelip kendi ayakları üzerinde yeni bir hayat başlatan oldu mu? Maaşım oldukça az, kardeşim, teyzem, halam vs yok. Babamın da etrafa hava atmak dışında bana gerçekten sahip çıkacağını zannetmiyorum. Sizden cesaretlendirici deneyimlerinizi ve fikirlerinizi bekliyorum. Bu kadar uzun yazdığım için de tekrar özür dilerim. Sadece mutlu, huzurlu bir kadın olmak istiyorum.
Maaşınız ne.kadar,?Hanımlar öncelikle herkese selamlar, kimsem olmadığı için bu postu yazıyorum. En azından anlaşılmak ve dinlenilmek için çünkü çevremde bunu yapacak kimsem yok.
28 yaşındayım ve 2,5 senelik evliyim. Annemi 23 yaşındayken kaybettim, babamın annemin kanserinin son evrelerinden itibaren görüştüğü bir özel “arkadaşı” vardı. Annem ölünce de, toplumun gelinlik çağda kızını evlendirmeden sen evlenemezsin ayıp kaçar benzeri düşünceleri yüzünden evde benim evlenmem için her türlü baskı ortamı oluştu. Yeri geldi yediğim bir lokma ekmek başıma kakıldı. Evde benim kaldığım odaya karanlık,apartman boşluğuna bakan bir odaydı sırf babamın bana sataşmalarını dinlememek için 3 sene güneş yüzü görmeden odamdan çıkmadan yaşadım. Sonra da çoook büyük akıllılık edip benim evlenmek isteyen ilk insanla koşa koşa evlendim, en azından azar işitmem yediğim ekmek yüzünden diye. Şimdi hanımlar, hayatımda gene her şey aynı. 2,5 senedir evde kal...’tan s... git’den başka kelime işitmiyorum. Her gün ne kadar tembel, ne kadar işe yaramaz olduğumu işitiyorum (bu arada çalışan bir bayanım ki maaşım onun kadar değil diye onunla bile dalga geçiliyor.) Bir TV dizisi izleyeyim bir müzik dinleyeyim hemen ne kadar basit ne kadar aptalca olduğundan bahsediyor. Çok fazla aile üyem yok ona rağmen, kimsenin yanına gitmek istemiyor (komşu, arkadaş vb) bütün gün yüksek sesle oyun oynuyor ki bu esnada ben örneğin mutfakta İş yapıyorsam ve gürültü Yaptıysam gene küfrü ve azarı yiyorum. Kendime biraz huzurlu vakit ayırmak için fare gibi geceyi bekliyorum ki o uyusun ben bir bardak çayı huzurla içeyim. (Annem vefat ettikten sonra babamla da aynı süreci yaşadım.Evde babam uyusun diye dört gözle beklerdim. )
Çok uzun oldu hakkınızı helal edin hanımlar ama o kadar çok dolmuşum ki. Henüz çocuğumuz yok, istemiyorsa. Ben de olsun hiç istemiyorum, çocukları çok severim ama bu kadar saygısız, sevgisiz bir ortama bir çocuk getirmek ziyan olur. İnanın tüm bunları yaşadıktan sonra hiç bir erkek istemiyorum. Tek istediğim azarlanmadan sövülmeden bir hayat yaşamak. Aranızdan böyle bir hayat yaşayıp de cesarete gelip kendi ayakları üzerinde yeni bir hayat başlatan oldu mu? Maaşım oldukça az, kardeşim, teyzem, halam vs yok. Babamın da etrafa hava atmak dışında bana gerçekten sahip çıkacağını zannetmiyorum. Sizden cesaretlendirici deneyimlerinizi ve fikirlerinizi bekliyorum. Bu kadar uzun yazdığım için de tekrar özür dilerim. Sadece mutlu, huzurlu bir kadın olmak istiyorum.
Gitmeseydiniz ne olurdu? Yani dinsizin hakkindan imansiz gelir derler siz onun tepkisinden fazla tepki verseniz ne olur?İnşallah, o çayı sakin kafayla kendi salonunuzda gerine gerine laf işitmeden içmek öyle bir mutluluk ki benim için bir bilseniz. Mesela az önce canım kahve istedi, mutfakta cezve vs çıkarırken gürültü yaptım diye küfredip, bir saat de söylenip yatak Odasına gönderdi beni (oyununa konsantre olamamış) ben de yatağımda oturuyorum, sizlere yazayım dedim
Hani öyle bir durum ki işte kimselere anlatamıyorum. Evliliğimde bağırma yok çağırma yok, dayak yok (hatta bazen bir noktaya gelip kontrolü yitiren deliren ben oluyorum.) Sürekli bir üstten bakarak beni aşağılayarak bir söylenme mevcut evliliğimde. Ve ben inat etsem bile o hiç kontrolü kaybetmiyor nasıl desem duygusuz gibi. Ben orada bağırsam çağırsam üstten böyle baka baka “zeka özürlü gibi davranma” “ regl misin” “s.. git” (çok sakin ama aşağılayıcı şekilde diyor bunu da) vs vs diyecek ağlasam bana enerji vampiri, ağlak vs vs diyecek. 2,5 senedir evliyim bana karşı kullanacağım bütün kelimeleri biliyorum. Kızlar ne olur sırf işi gücü var, dışarıdan namuslu,sakin görünüyor diye duygusuz soğuk adamlarla evlenmeyin. Sonra kimselere neden ayrılmak istediğinizi de anlatamıyorsunuz. (Buradaki hanım arkadaşlara da anlayışları için bir kez daha teşekkür ediyorum.)Gitmeseydiniz ne olurdu? Yani dinsizin hakkindan imansiz gelir derler siz onun tepkisinden fazla tepki verseniz ne olur?
Canim kizim ben sana bagir cagir demiyorum senden bekledigini yapma soruncadaHani öyle bir durum ki işte kimselere anlatamıyorum. Evliliğimde bağırma yok çağırma yok, dayak yok (hatta bazen bir noktaya gelip kontrolü yitiren deliren ben oluyorum.) Sürekli bir üstten bakarak beni aşağılayarak bir söylenme mevcut evliliğimde. Ve ben inat etsem bile o hiç kontrolü kaybetmiyor nasıl desem duygusuz gibi. Ben orada bağırsam çağırsam üstten böyle baka baka “zeka özürlü gibi davranma” “ regl misin” “s.. git” (çok sakin ama aşağılayıcı şekilde diyor bunu da) vs vs diyecek ağlasam bana enerji vampiri, ağlak vs vs diyecek. 2,5 senedir evliyim bana karşı kullanacağım bütün kelimeleri biliyorum. Kızlar ne olur sırf işi gücü var, dışarıdan namuslu,sakin görünüyor diye duygusuz soğuk adamlarla evlenmeyin. Sonra kimselere neden ayrılmak istediğinizi de anlatamıyorsunuz. (Buradaki hanım arkadaşlara da anlayışları için bir kez daha teşekkür ediyorum.)
Canim kizim annende yokmus anne niyetine yazayim benim demek istedigim seni odaya yolladi sesten rahatsiz oluyor diye gitmesen onun diliyle sakince ' hayir gitmiyorum rahatsiz oluyorsan sen yatak odasina tv al oyunlarini orda oyna" desen ve sakince kahveni yapmaya devam etsen ne olur? Adamda saldirganlik varmi diye bilmiyorsun cunku hic hayir dememissin sanirim. Gecen bir programda izlemistim narsist insani onun deger verdigi insanlar icinde ovun yaptigi bir isi buyuterek anlatin oda duysun tabi sasirsin boyle bir iki toplum(narsistin sozune deger verdigi arkadaslari buyukleri olabilir)icinde mesela kocam isinde soyle basarili ya da bir salata yapar parmaklarrinizi yersiniz gibi onun gercekten iyi oldugu bir seyleri anlatirsaniz narsist onu oven kisiye zamanla narsistlik yapmiyormus sende daha simdilik esinle kaliyorsun belki bunlarida deneyebilirsinHani öyle bir durum ki işte kimselere anlatamıyorum. Evliliğimde bağırma yok çağırma yok, dayak yok (hatta bazen bir noktaya gelip kontrolü yitiren deliren ben oluyorum.) Sürekli bir üstten bakarak beni aşağılayarak bir söylenme mevcut evliliğimde. Ve ben inat etsem bile o hiç kontrolü kaybetmiyor nasıl desem duygusuz gibi. Ben orada bağırsam çağırsam üstten böyle baka baka “zeka özürlü gibi davranma” “ regl misin” “s.. git” (çok sakin ama aşağılayıcı şekilde diyor bunu da) vs vs diyecek ağlasam bana enerji vampiri, ağlak vs vs diyecek. 2,5 senedir evliyim bana karşı kullanacağım bütün kelimeleri biliyorum. Kızlar ne olur sırf işi gücü var, dışarıdan namuslu,sakin görünüyor diye duygusuz soğuk adamlarla evlenmeyin. Sonra kimselere neden ayrılmak istediğinizi de anlatamıyorsunuz. (Buradaki hanım arkadaşlara da anlayışları için bir kez daha teşekkür ediyorum.)
ne demek istediğini çok çok iyi anlıyorum aynısı bende vardı üstelik 15 sene çetim. 1 çocukla ayrıldım.neden bukadar bekledin dersen kimseye şundan dolayı diyemedim herşey yolundaymış gibi davrandım hata bende.. nerdeyse evlendiğimin ilk 6 ayında pişman oldum ama bir türlü cesaret edemedim. çocuktan sonra düzelir belki dedim ama daha beter oldu. çocuğumun psikolojisinede çok zarar verdi ozaman herşeyi göze aldım ve ayrıldım. ben şanslıyımki annemle beraber yaşıyorum ev annemin. ayrılalı 6 sene oldu oğlum büyüdü. ayrıldığım ilk günden beri çalışıyorum zamanla kendimi geliştirdim daha iyi yerlere geldim ama çok çalıştım bunun için çok da ezildim. iş hayatı boşanmış kadın için gerçekten zor.. ama herşey zamanla daha iyiye gitti. Yeterki korkma zaman kaybetme bu kadar beklemeseydim dahada iyi olacaktım biliyorum. sen teksin çocuksuz daha cesaretli davranacaksın. davranmalısın..Hani öyle bir durum ki işte kimselere anlatamıyorum. Evliliğimde bağırma yok çağırma yok, dayak yok (hatta bazen bir noktaya gelip kontrolü yitiren deliren ben oluyorum.) Sürekli bir üstten bakarak beni aşağılayarak bir söylenme mevcut evliliğimde. Ve ben inat etsem bile o hiç kontrolü kaybetmiyor nasıl desem duygusuz gibi. Ben orada bağırsam çağırsam üstten böyle baka baka “zeka özürlü gibi davranma” “ regl misin” “s.. git” (çok sakin ama aşağılayıcı şekilde diyor bunu da) vs vs diyecek ağlasam bana enerji vampiri, ağlak vs vs diyecek. 2,5 senedir evliyim bana karşı kullanacağım bütün kelimeleri biliyorum. Kızlar ne olur sırf işi gücü var, dışarıdan namuslu,sakin görünüyor diye duygusuz soğuk adamlarla evlenmeyin. Sonra kimselere neden ayrılmak istediğinizi de anlatamıyorsunuz. (Buradaki hanım arkadaşlara da anlayışları için bir kez daha teşekkür ediyorum.)
Çok üzüldümSizinkine benzer bir hayat yaşıyorum.Eşiniz demek istemedim o adamın malı mülkü varsa boşanın.mallar eşyalar ortak bölünsün.Yoksa da bir süre bekleyin şu virüs bitsin en azından iş bulamama ya da çıkma tehlikeniz olmasın sonra boşanın.Hiç gerek yok gençsiniz.Ben iyi bilirim yemek yediğin için küfür duymayı ya da onlar görmeden buzdolabından yemek yemeği.Gece aç uyumayı...
Hanımlar öncelikle herkese selamlar, kimsem olmadığı için bu postu yazıyorum. En azından anlaşılmak ve dinlenilmek için çünkü çevremde bunu yapacak kimsem yok.
28 yaşındayım ve 2,5 senelik evliyim. Annemi 23 yaşındayken kaybettim, babamın annemin kanserinin son evrelerinden itibaren görüştüğü bir özel “arkadaşı” vardı. Annem ölünce de, toplumun gelinlik çağda kızını evlendirmeden sen evlenemezsin ayıp kaçar benzeri düşünceleri yüzünden evde benim evlenmem için her türlü baskı ortamı oluştu. Yeri geldi yediğim bir lokma ekmek başıma kakıldı. Evde benim kaldığım odaya karanlık,apartman boşluğuna bakan bir odaydı sırf babamın bana sataşmalarını dinlememek için 3 sene güneş yüzü görmeden odamdan çıkmadan yaşadım. Sonra da çoook büyük akıllılık edip benim evlenmek isteyen ilk insanla koşa koşa evlendim, en azından azar işitmem yediğim ekmek yüzünden diye. Şimdi hanımlar, hayatımda gene her şey aynı. 2,5 senedir evde kal...’tan s... git’den başka kelime işitmiyorum. Her gün ne kadar tembel, ne kadar işe yaramaz olduğumu işitiyorum (bu arada çalışan bir bayanım ki maaşım onun kadar değil diye onunla bile dalga geçiliyor.) Bir TV dizisi izleyeyim bir müzik dinleyeyim hemen ne kadar basit ne kadar aptalca olduğundan bahsediyor. Çok fazla aile üyem yok ona rağmen, kimsenin yanına gitmek istemiyor (komşu, arkadaş vb) bütün gün yüksek sesle oyun oynuyor ki bu esnada ben örneğin mutfakta İş yapıyorsam ve gürültü Yaptıysam gene küfrü ve azarı yiyorum. Kendime biraz huzurlu vakit ayırmak için fare gibi geceyi bekliyorum ki o uyusun ben bir bardak çayı huzurla içeyim. (Annem vefat ettikten sonra babamla da aynı süreci yaşadım.Evde babam uyusun diye dört gözle beklerdim. )
Çok uzun oldu hakkınızı helal edin hanımlar ama o kadar çok dolmuşum ki. Henüz çocuğumuz yok, istemiyorsa. Ben de olsun hiç istemiyorum, çocukları çok severim ama bu kadar saygısız, sevgisiz bir ortama bir çocuk getirmek ziyan olur. İnanın tüm bunları yaşadıktan sonra hiç bir erkek istemiyorum. Tek istediğim azarlanmadan sövülmeden bir hayat yaşamak. Aranızdan böyle bir hayat yaşayıp de cesarete gelip kendi ayakları üzerinde yeni bir hayat başlatan oldu mu? Maaşım oldukça az, kardeşim, teyzem, halam vs yok. Babamın da etrafa hava atmak dışında bana gerçekten sahip çıkacağını zannetmiyorum. Sizden cesaretlendirici deneyimlerinizi ve fikirlerinizi bekliyorum. Bu kadar uzun yazdığım için de tekrar özür dilerim. Sadece mutlu, huzurlu bir kadın olmak istiyor
Selam oncelikle caliskan isinde gucunde bir bayanmissin.daha da kiymetini bilmiyor.senin yerinde olsam yurtdisina gelip hayatimi orda herkesten uzaktan surdururum.ben hollandada kaliyorum burda dogdum buyudumve bosandim 2 cocuk annesiyim.kocami turkiyeden getirdim Adam ettim ama Beni surekli boynuzlayip durdu.arkamda Duran ailem yoktu maalesef senin gibi anliyabiliyorum.burda inanilmaz Kadin ve cocuk haklari var.eyerki calismak icin geleceyini basvurursan sonrasinda suresiz oturum Alma hakkida kazanabilirsin.yeni bi hayat herkesten uzak yasamak belkide iyi gelecek Sana sahip cikanin yok maalesef benimde olmadigi gibi ama ben guclu olup ayaklarimin ustunde durmayi ogrendim.allah yardimcin olsun ben evliligimin basindan bitene kadar hep boynuzlandim affettim ama sonunda bitti.guclu olmak icin kendine guven ve gerisi gelir.yardimci olabilirim her konuda.... Allaha emanet olunHanımlar öncelikle herkese selamlar, kimsem olmadığı için bu postu yazıyorum. En azından anlaşılmak ve dinlenilmek için çünkü çevremde bunu yapacak kimsem yok.
28 yaşındayım ve 2,5 senelik evliyim. Annemi 23 yaşındayken kaybettim, babamın annemin kanserinin son evrelerinden itibaren görüştüğü bir özel “arkadaşı” vardı. Annem ölünce de, toplumun gelinlik çağda kızını evlendirmeden sen evlenemezsin ayıp kaçar benzeri düşünceleri yüzünden evde benim evlenmem için her türlü baskı ortamı oluştu. Yeri geldi yediğim bir lokma ekmek başıma kakıldı. Evde benim kaldığım odaya karanlık,apartman boşluğuna bakan bir odaydı sırf babamın bana sataşmalarını dinlememek için 3 sene güneş yüzü görmeden odamdan çıkmadan yaşadım. Sonra da çoook büyük akıllılık edip benim evlenmek isteyen ilk insanla koşa koşa evlendim, en azından azar işitmem yediğim ekmek yüzünden diye. Şimdi hanımlar, hayatımda gene her şey aynı. 2,5 senedir evde kal...’tan s... git’den başka kelime işitmiyorum. Her gün ne kadar tembel, ne kadar işe yaramaz olduğumu işitiyorum (bu arada çalışan bir bayanım ki maaşım onun kadar değil diye onunla bile dalga geçiliyor.) Bir TV dizisi izleyeyim bir müzik dinleyeyim hemen ne kadar basit ne kadar aptalca olduğundan bahsediyor. Çok fazla aile üyem yok ona rağmen, kimsenin yanına gitmek istemiyor (komşu, arkadaş vb) bütün gün yüksek sesle oyun oynuyor ki bu esnada ben örneğin mutfakta İş yapıyorsam ve gürültü Yaptıysam gene küfrü ve azarı yiyorum. Kendime biraz huzurlu vakit ayırmak için fare gibi geceyi bekliyorum ki o uyusun ben bir bardak çayı huzurla içeyim. (Annem vefat ettikten sonra babamla da aynı süreci yaşadım.Evde babam uyusun diye dört gözle beklerdim. )
Çok uzun oldu hakkınızı helal edin hanımlar ama o kadar çok dolmuşum ki. Henüz çocuğumuz yok, istemiyorsa. Ben de olsun hiç istemiyorum, çocukları çok severim ama bu kadar saygısız, sevgisiz bir ortama bir çocuk getirmek ziyan olur. İnanın tüm bunları yaşadıktan sonra hiç bir erkek istemiyorum. Tek istediğim azarlanmadan sövülmeden bir hayat yaşamak. Aranızdan böyle bir hayat yaşayıp de cesarete gelip kendi ayakları üzerinde yeni bir hayat başlatan oldu mu? Maaşım oldukça az, kardeşim, teyzem, halam vs yok. Babamın da etrafa hava atmak dışında bana gerçekten sahip çıkacağını zannetmiyorum. Sizden cesaretlendirici deneyimlerinizi ve fikirlerinizi bekliyorum. Bu kadar uzun yazdığım için de tekrar özür dilerim. Sadece mutlu, huzurlu bir kadın olmak istiyorum.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?