Ben şeyi cozemiyorum.
Şimdi bu ingilizce derslerinden aldım,eksik en ince detayına kadar da dinledim.
Yine yt üzerinden bir çok kanaldan da kendimce calisiyorum,ancak istediğim gibi olmuyor bir türlü.
Akıcı değil,çok düz..
Sanki telesekreter gibi konuşuyorum.
Günlük hayatta kullanılan dili öğrenebilsem keşke.
Ama o konuyu bir türlü çözemiyorum.
Olsa bu dediklerini anında yapardım yengenc.
Benim İngilizcem dediğim gibi cok güzel değil .çünkü okulda değil öyle flört ede ede,gezerken öğrendim (dil dile değmeden öğrenilmez metoduyla). Yine de bu tarz isleri part-time olarak yapiyorum. Havaalanı karsilama, Ortadoğulu is adamlarına eşlik etme falan...
Ama işte konusa konusa öğrendiğim için kurallara uymuyorum. Mesela at'ler, in'ler, on'lar falan hep karışıyor. Geçmişten bahsederken fiilin ikinci hali aklıma gelmiyorsa ya fiilin ilk halini söyleyip geniş zamanda kurup 'dün' diyorum, ya da fiile '-ed' takisini öyle mâbadimdan
ekliyorum (mesela uyudum demek isterken slept aklıma gelmediyse sleeped diyorum). Ya tutarsa
karşımdaki anlıyor mu?
Mal değilse anlıyor.
Anlamak isteyen insan anlar
bir videom var mesela , erkek arkadaşım jonglörlük yapıyor ben de sol elini kullanmadığını söyleyip beni kandirmakla itham ediyorum. Konuşma gayet akıyor. Ama videoda farkettim 'sol elini kullanmiyorsun' dememisim de this hand , this hand diye elimle göstermişim:)
Eee,olabilir. Sonuçta ben gostermisim,o anlamış ve iki elini de kullanmış. Mesele bitti gitti.
Ama tabii türk milleti en gramer hatasında, yanlış kelime söylediğinde dalga geçtiği için insan konuşmaya utanıyor.
Hemen bir düzeltme ihtiyacı...e yanlış olsun, söylemişim bitmiş yani,derste miyiz?
Geçen instagrama bir video attım, videoyu görmesini istediğim bebe de anlasın diye altına ingilizce de yazdım.
Sevdiğim bir arkadaşım hemen beni düzeltmiş. Taş sektirmeye bounce değil skip diyorlarmış.
Eee, desinler.
Ne yapayım yani, adım Mrs. Brown falan mı, harika ingilizce konuşma zorunluluğum olsun. Videoda zaten taş sektirmişim. Okuyan insan gerizekalı değilse ne yazdığımı anlamaya çalışır. Anlamiyorsa da geçer yani.
Hiç dert etmiyorum
O yüzden rahat rahat konuşuyorum. İnsanları dert etmeyince her şey daha kolay.
Eskiden Türklerin yanında konusamazdim,gerilirdim . Başta ablam. Hemen dalga geçer. O yüzden ortamda türk varsa benim ingilizcem içime kaçardı.
Ama sonra eski sevgilim birkaç aylığına yanima taşındı. İkide bir garsona,tezgahtara soru sorardı bunun şuyu da var mı, onun içinde yoğurt var mı, neden nette paylaştığıniz fiyattan pahalı falan, ona simultene çeviri yapa yapa,yapa yapa bziim insanlarla konusurken utanma huyumu da azalttım. Hala yüzde yüz bırakmış değilim:)
Ama işte samimiyet kurup konuştuğum insanlarla sıkıntı değil ama ingilizce biliyorum diye ise girip resmi bir toplantıda el kol yapıp cırtlak sesimle kendimi anlatmaya çalışmak hoş olmaz diye b1 yazdım, geçtim:))
Senin de çözümün bol bol sohbet. İstanbuldaysan couchsurfing kullan:)