• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Nasıl bir evlilik benimkisi?

Sorunu anladim. Ama cozumu ne tam kestiremedim. Cok umursamazsiniz birbirine karsi. Ama dusunuyorumda. Duzen boyle alismisken, birden hesap sormalar cozum olabilirmiki?
Siz anlatirmisiniz nasil bi evlilik istiyosunz? Esiniz nasil olmali sizce?
 
Eşiniz yabancıydı deme . Acıkcası ben eşini normal gördüm . Yabancılarda genelde böyle oluyor . Onlarda eve gec gelmek , geceyi dışarda gecirmek ve hatta eğlendin mi diye sorması cok normal yabancılara göre belki eşiniz mutlu bile olmuştur eğlenmenize yabancılara egal ya böyle şeyler normal yani tabi kıskanc olanları da var ama geneli böyle yani siz Türk kadınısınız bir yabancı erkekle yapamazsınız zaten ilişkinizde böyle yürümüş sanırım . Yedi yıl aradan sonra barışmanız cok mantıksız zaten . Bu yedi yılda hayatlarınıza hiç kimse girmedi mi? Sahi eve gelmediğiniz gece nerdeydiniz ? Özür dilerim ama gercekten merak ettim . Söylrmek zorunda değilsiniz.
 
Merhaba o kadar iyi anlayıp idrak ettim ki içimden hissettim sizi....bizde evlilik kurumu benimsemek; sahiplenmekdir. ..karsilikli sevginiz olduğuna eminim anlattiklarinizla ...yıllar içinde kopamamissiniz da ...Ancak işte kültür farkı ...ilk cümleleriniz herseyi açıklıyor bence ;eşiniz yabancı! Pek bilemem ama onlara göre evlilik daha ziyade zevkli bir hayat arkadaşlığı. ...eşiniz net bence...Allah aşkına ülkemizde yaşanan sahiplenme duygusu da normal mi sizce?her gün bir kadın çocuklarının gözü önünde katlediliyor bazan boşanmak istediği için bazan ekmek bayat olduğu için. .. o adamlara sorsan al sana namusum benim !Sağlıklı bir düşünce değil. ..ama sizinki kadar esnek olmasi da normal değil sizi mutlu etmediği aşikar. ..acaba siz de bu kadar özgür olmak istemiyor olabilir misiniz? Bir mesajla ece gelmeyeceğini ileten eşe karşı taraf naapsin elbet eglendin mi diye ıronik bir soru soracak :)) yine de iyi taraflarına odaklanın bence...Türkiyeden Aydından sevgiler. ..
 
Aslında kıskanclik hissetmesin den ziyade sizi koruyup kollamasini istiyor gibisiniz. Yani merak etsin telaslansin ne zaman geleceğinizi sorsun gibi..
Benim evliliğimde de eşim kıskanç ve kısıtlayan biri değildir.istediğim zaman arkadaşlarla gece dışarı çıkarım. Hatta gece kulübüne bile gitmeme karışmaz.ama ne yapar biliyormusunuz?bana evden çıkmadan önce bol bol nasihat verir.arkadaşlarından ayrı tuvalete bile gitme,içkinin masada bırakma,sık sık beni ara..gibi.
Dönüş saatimi bilmek ister.gittiğim yerden gelir beni o alır. Tıpkı bir baba gibi..koruyucu ve şefkatli.
Eşler bence biraz böyle olabilmeli arada.korunduğunu ve sana karşı birinin sorumluluk hissettiğini bilmek istiyor insan.
Bende ona karşı öyleyim ama.eve geç kalsın telaslanirim hemen.
Sizde eksik olanları tamamlamak yine sizin elinizde. Konuşmaya çalışın eşinizle. .
Bu arada bende İngilterede yaşıyorum. Komşu sayiliriz:-)
 
Son düzenleme:
Bende kendimi medeni bilirdim.

11 yıllık evliliğin 7 yılı ayrı geçmiş. Gece gelmeyeceğim denip gece gelinmiyor. Geldikten sonra bey eve geliyor. Ben evlilik görmedim.

Biliyorum taşlanacagım ama;
bu 7 yıl içinde hem sizin, hemde eşinizin başkalarıyla birlikte olmadığına inanmam çok zor. Üstelik bunları karşılıklı kabul etmenizde bi garip gelirdi bana. Her ne kadar dik başlı karışılgan bireylerde olsanız. evlilik farklı bi şey. Sizinki amerikan tabiriyle açık ilişki gibi bi şey olmuş. Üstelik sonradan bi araya gelmekte garip olmuş.

Daha önce hiç eve gelmediğim olmadı. Gece 2 bile olsa mutlaka eve gelirdim. Bunu nereye kadar götürebilirim diye merak ettiğim için ilk defa böyle bir şey yaptım.

Sadece sizin inanmanız zor değil, ben de inanmıyorum, o da inanmıyor. İşin ilginç yanı birbirimizi inandırmak için hiçbir şey yapmadık. Ona göre bu olmuş olabilir, hala oluyor da olabilir ama gerçeği öğrenmek için bir girişimi yok. Bu tarz girişimleri şimdiye kadar hep ben yaptım. Aldığım cevap hep 'hayır, ama seni aldatmış olsam sana söylemezdim' oldu. O da benim asla ona söylemeyeceğimi ve bunu sorgulamanın birlikteliğimizi bitireceğini düşünüyor. Belki de haklı.

Bende merak ettim eve gitmediğiniz gece ne yaptınız,tabiki cevaplamak zorunda değilsiniz..

İnanın ki bunun hiçbir önemi yok. Bir otelde uyumuş da olabilirim. Bu gibi şeyleri olağan kabul ettiğimiz bir birlikte yaşama hali bana ürkütücü geliyor.

Özgürlük ve olgunlaşmak çok iyi.
Fakat artik ayrı değilsiniz bence biraz ikili takılmaya ihtiyacınız var.

Elbette eski özgürlük durumu hafif kısıtlanmalı ve biraz ilişki hatta evlilik sorumluluğu gerek.

Bu şekilde yönlendirirseniz siz istediğinizi elde edersiniz ancak erkek bir kere özgür oldu mu eskiye dönmesi ve uyum sağlaması çok zor olacaktır.
Bu konu yüzünden tartismalar çıkabilir.

Sonuçta ingiliz kültürü ile yetişmediniz benlikte ego ve gelenek diye bir sey yatıyor.
F Furiosa

Zaten sorun bu yeni 'birlikte yaşarken ayrı olduğumuz zamanlardaki gibi davranma' kararımız. Özlemek dışında ayrı yaşamak bize ilaç gibi gelmişti. Tekrar birleşip özlemi aradan kaldıralım ve çocuğumuz artık anne babası birlikte büyüsün istedik. İlk mesajımda da anlattığım gibi, hep böyle değildik. İlk başta tipik bir evliliğimiz vardı. O bahsettiğiniz ilişki sorumluluğu, evlilik sorumluluğu bir yerden sonra şiddetli geçimsizliğe dönüştü. Birbirimize 'kafa göz' girdiğimiz bir hale geldi. Nerede ne giydiğime karışırdı, hobilerime karışırdı, ilgi alanlarıma karışırdı, beni ben yapan ne varsa değiştirmeye çalışırdı. Biz 1 sene gibi bir sürede tanışıp evlendik, birbirimizi pek tanıma fırsatımız da olmamıştı. Tek bildiğim şey onu çok sevdiğimdi, bu yüzden pek fazla tartıp biçmedim.

Nereye kadar devam peki?
Birbirinizden haz almamaya başladığınızda ne olacak? Hadi herkes kendi yoluna mı?
Rahat olduğum için mutluyum, eşimi seviyorum diyorsunuz, inanmıyorum açıkçası. Bir terslik bir boşluk var.
Ya eşinizi sevmiyorsunuz. Ya da rahatım diye kendinizi avutuyorsunuz

Bilmiyorum nereye kadar. Mantıken birbirimizden haz almamaya başladığımızda ilişkimizi sürdürmenin zaten bir anlamı yok. Sadece bu fikir korkunç geliyor. Şu an mutlu bir evliliğin bütün özellikleri var benim evliliğimde, büyük ihtimalle en örnek evliliğin bile altından çıkabilecek bastırılmış çatışmalar benim evliliğimde yoktur. Bu durumu 'rahat batması' olarak da yorumlamak istemiyorum çünkü içimde ciddi bir tedirginlik var.

Sorunu anladim. Ama cozumu ne tam kestiremedim. Cok umursamazsiniz birbirine karsi. Ama dusunuyorumda. Duzen boyle alismisken, birden hesap sormalar cozum olabilirmiki?
Siz anlatirmisiniz nasil bi evlilik istiyosunz? Esiniz nasil olmali sizce?

Kesinlikle çözüm olamaz. Tipik bir evliliği sürdüremeyeceğimi gördüm ben. Bütçe yapardık eskiden, bütün giderlerimizi ortak harcardık. Parayı neye harcadığıma karışırdı bir koca olarak. Birlikte bir yere gitmek için plan yapardık, benim veya onun hoşuna gitmese bile tamam diyip giderdik. Sonunda gerçekten ikimizin de hoşuna giden bir şey olmadığı sürece ayrı ayrı takılmaya karar verene kadar yine bir yığın tartışma. Hayat görüşlerimiz aynı olsa bile tercihlerimiz ve yöntemlerimiz farklıydı. Bunun gibi sayısız küçük şeyler birikip bizi boşanma noktasına itti. Şu an ya bu umursamazlıkla yaşayacağım ya da boşanacağım gibi duruyor. Dün akşam bana nerede olduğumla ilgili bir şey sormadığında 'sen nasıl bir adamsın nerede olduğumla nasıl ilgilenmezsin' diye tartışma çıkarabilirdim ama yapmadım. Çünkü biliyorum ki ben böyle yaparsam o da içinde biriktirdiklerini kusacak, 'bunu sen istedin' noktasına kadar getirecek. Bu kadar yol almışken her şeyi mahvetmekten de korkuyorum.

Eşiniz yabancıydı deme . Acıkcası ben eşini normal gördüm . Yabancılarda genelde böyle oluyor . Onlarda eve gec gelmek , geceyi dışarda gecirmek ve hatta eğlendin mi diye sorması cok normal yabancılara göre belki eşiniz mutlu bile olmuştur eğlenmenize yabancılara egal ya böyle şeyler normal yani tabi kıskanc olanları da var ama geneli böyle yani siz Türk kadınısınız bir yabancı erkekle yapamazsınız zaten ilişkinizde böyle yürümüş sanırım . Yedi yıl aradan sonra barışmanız cok mantıksız zaten . Bu yedi yılda hayatlarınıza hiç kimse girmedi mi? Sahi eve gelmediğiniz gece nerdeydiniz ? Özür dilerim ama gercekten merak ettim . Söylrmek zorunda değilsiniz.

Eşim yabancı ama doğu avrupalı, aile kültürleri bizimkiyle aşağı yukarı benzer. Bunun bu duruma hiçbir etkisi yok, kendi ülkesinde de bu normal değil. Sizin bahsettiğiniz ancak batı avrupalı toplumların en açık fikirli liberal kesimlerinde görülür, geleneksel hiçbir toplumda böyle şeyler normal değil.
 
Bu kadar yıl ayrı kaldınız,ben anlamadım bu sürede ikiniz de başkalarıyla mı takıldınız?
Eşinizin takılmadığına inanmıyorum ben,hayır eşiniz de sizin için böyle düşünüyor ,ama umursamıyor falan.
Ben ortada bir evlilik göremiyorum,geçici ev arkadaşlığı gibi bir şey galiba.
Zaten evlilik demek ,birlikte yaşamak,yaşlanmak,gülmek,ağlamak ,sadakat vs. değil midir?
Çok tuhaf durumunuz gerçekten
 
Valla sayın konu sahibi. İnanın başlığınıza ne yazsam. Ne öğüt versem inanın karıştırdım kendimi. Ama şunu söyleyeyim. Bence sevgiye ilgiye muhtacsınız ve bunu eşinizden bulamazsınız. Boşanın size ilgi ve sevgi duyacak kıskanacak sakınacak birini bulun derdim ama sizin içinde evliyken başkasıyla birlikte olmak bu kadar normalleşmişken sizin yeni evliliğinizde sorun olacagına inanıyorum.

Umarım gönlünüzce olur herşey.

Sormak danışmak istediğiniz bi şey olursa herzaman pm atabilirsiniz
 
Soylemis olabilirsiniz belki ama goremedim ben.
Su serbest iliski mi ne dedikleri seyi mi yaşıyorsunuz tam olarak?
Aslinda onun da ne oldugunu tam olarak bilmiyorum ama sadece evlilik kurumu adi altinda herkesin her seyi yapmaya serbest oldugu bir durum mu?
Esler acisindan sorun olmayabilir de cocuk olunca bilemedim nasil olur.
Mesela eve gelmediginizde cocugunuz ne yapti? Buyuk mu yasi?
 
Daha önce hiç eve gelmediğim olmadı. Gece 2 bile olsa mutlaka eve gelirdim. Bunu nereye kadar götürebilirim diye merak ettiğim için ilk defa böyle bir şey yaptım.

Sadece sizin inanmanız zor değil, ben de inanmıyorum, o da inanmıyor. İşin ilginç yanı birbirimizi inandırmak için hiçbir şey yapmadık. Ona göre bu olmuş olabilir, hala oluyor da olabilir ama gerçeği öğrenmek için bir girişimi yok. Bu tarz girişimleri şimdiye kadar hep ben yaptım. Aldığım cevap hep 'hayır, ama seni aldatmış olsam sana söylemezdim' oldu. O da benim asla ona söylemeyeceğimi ve bunu sorgulamanın birlikteliğimizi bitireceğini düşünüyor. Belki de haklı.



İnanın ki bunun hiçbir önemi yok. Bir otelde uyumuş da olabilirim. Bu gibi şeyleri olağan kabul ettiğimiz bir birlikte yaşama hali bana ürkütücü geliyor.



Zaten sorun bu yeni 'birlikte yaşarken ayrı olduğumuz zamanlardaki gibi davranma' kararımız. Özlemek dışında ayrı yaşamak bize ilaç gibi gelmişti. Tekrar birleşip özlemi aradan kaldıralım ve çocuğumuz artık anne babası birlikte büyüsün istedik. İlk mesajımda da anlattığım gibi, hep böyle değildik. İlk başta tipik bir evliliğimiz vardı. O bahsettiğiniz ilişki sorumluluğu, evlilik sorumluluğu bir yerden sonra şiddetli geçimsizliğe dönüştü. Birbirimize 'kafa göz' girdiğimiz bir hale geldi. Nerede ne giydiğime karışırdı, hobilerime karışırdı, ilgi alanlarıma karışırdı, beni ben yapan ne varsa değiştirmeye çalışırdı. Biz 1 sene gibi bir sürede tanışıp evlendik, birbirimizi pek tanıma fırsatımız da olmamıştı. Tek bildiğim şey onu çok sevdiğimdi, bu yüzden pek fazla tartıp biçmedim.



Bilmiyorum nereye kadar. Mantıken birbirimizden haz almamaya başladığımızda ilişkimizi sürdürmenin zaten bir anlamı yok. Sadece bu fikir korkunç geliyor. Şu an mutlu bir evliliğin bütün özellikleri var benim evliliğimde, büyük ihtimalle en örnek evliliğin bile altından çıkabilecek bastırılmış çatışmalar benim evliliğimde yoktur. Bu durumu 'rahat batması' olarak da yorumlamak istemiyorum çünkü içimde ciddi bir tedirginlik var.



Kesinlikle çözüm olamaz. Tipik bir evliliği sürdüremeyeceğimi gördüm ben. Bütçe yapardık eskiden, bütün giderlerimizi ortak harcardık. Parayı neye harcadığıma karışırdı bir koca olarak. Birlikte bir yere gitmek için plan yapardık, benim veya onun hoşuna gitmese bile tamam diyip giderdik. Sonunda gerçekten ikimizin de hoşuna giden bir şey olmadığı sürece ayrı ayrı takılmaya karar verene kadar yine bir yığın tartışma. Hayat görüşlerimiz aynı olsa bile tercihlerimiz ve yöntemlerimiz farklıydı. Bunun gibi sayısız küçük şeyler birikip bizi boşanma noktasına itti. Şu an ya bu umursamazlıkla yaşayacağım ya da boşanacağım gibi duruyor. Dün akşam bana nerede olduğumla ilgili bir şey sormadığında 'sen nasıl bir adamsın nerede olduğumla nasıl ilgilenmezsin' diye tartışma çıkarabilirdim ama yapmadım. Çünkü biliyorum ki ben böyle yaparsam o da içinde biriktirdiklerini kusacak, 'bunu sen istedin' noktasına kadar getirecek. Bu kadar yol almışken her şeyi mahvetmekten de korkuyorum.



Eşim yabancı ama doğu avrupalı, aile kültürleri bizimkiyle aşağı yukarı benzer. Bunun bu duruma hiçbir etkisi yok, kendi ülkesinde de bu normal değil. Sizin bahsettiğiniz ancak batı avrupalı toplumların en açık fikirli liberal kesimlerinde görülür, geleneksel hiçbir toplumda böyle şeyler normal değil.

Bu kadar yol almisken herseyi mahvetmektenmi korkuyosun? Su sozunle sanki tamda istedgin seyi basarmissinda, cok mutlusun gibi konusuyosun. Anlamadimki ben. Oysaki sen burya tamda o mahvetmekten korktugun seyin sikayetiyle konu actin. Bi sikayetcisin, bi mahvetmekten korkuyosun vurdum duymaz hallerini.
 
Devam edilecek formule. Sevgi bitene kadar devam. Bitmez, guclenirse, ne ala! Bir tane bebek de yapmissiniz, yeter artik ne istersiniz hayattan?? Kendinizi ve cocugunuz gelistirmeye bakin yeter.
 
1 oğlum var.



Ben de geleneksel bir aile bağımız olduğunu düşünmüyorum. Ama benim için aile yapayalnız olduğumuz bu hayatta güvenebileceğimiz ve zorluklarda yanımızda olacak, bizim için ihtiyacımız olduğunda fedakarlıklar yapabilecek kişilerdir. ....
Bakin bu geleneksel aile anlayisi Avrupa'da cok zor bulursunuz. AB bir "bagimsiz yasayan bireyler" cumhuriyetidir. Ne yazik degil mi. Ben kadinlarin gelismesini bagimsiz olmasini elbete destekliyorum ama geleneksel aile kavrami cogu sey gibi tedavulden kalkmis vaziyette.
O yuzden ya cok iyi yetismis bir Turk erkegi ya da cok iyi yetismis geleneklere bagli Amerikan erkegi bulmaliydiniz. Bu kategoridekilerden bildiginiz soyu tukenmis aile babalari cikiyor. Avrupa'da cook az.
 
Bende kendimi medeni bilirdim.

11 yıllık evliliğin 7 yılı ayrı geçmiş. Gece gelmeyeceğim denip gece gelinmiyor. Geldikten sonra bey eve geliyor. Ben evlilik görmedim.

Biliyorum taşlanacagım ama;
bu 7 yıl içinde hem sizin, hemde eşinizin başkalarıyla birlikte olmadığına inanmam çok zor. Üstelik bunları karşılıklı kabul etmenizde bi garip gelirdi bana. Her ne kadar dik başlı karışılgan bireylerde olsanız. evlilik farklı bi şey. Sizinki amerikan tabiriyle açık ilişki gibi bi şey olmuş. Üstelik sonradan bi araya gelmekte garip olmuş.
Garip degil, mesela Iskandinavaya'da boyle cogu zaman. Ne aci degil mi. Birlik beraberlik ne refahla ne egitimle aliniyor, aileden gelen bir gelenekle, ve genlere, icgudulere ragmen yasatiliyor. Turk ailesi usulu beraberlik cok zordur gavur ellerde.
 
Kızdırmak kınamak icin söylemiyorum ama ben çok sevgi dolu bir ilişki goremedim ortada.Öncelikle bu kadar yıl nasıl ayrı kalabildiniz??Özler insan bi yolunu bulur yanyana takılmak ister ne bilim..
Siz yapı olarak fazla sorgulanmaya sıkıştırılmaya gelemeyen birisiniz galiba Sanki esinizi bu pozisyona siz getirmissiniz birazda çünkü yazdıklarınızdan en basinda farklı bir ilişki söz konusuymus belliki..suan esinize sikayet etmeye korkuyorsunuz çünkü adam bu ne diebilir size...
Icinizde ne olursa olsun bir türk kadını var merak edilmek isteyen ilgi bekleyen önemsendiğini görmek isteyen..Çözüm ne inanın bulamadm çünkü iki türlüde mutsuzsunuz...
 
D


Eşim yabancı ama doğu avrupalı, aile kültürleri bizimkiyle aşağı yukarı benzer. Bunun bu duruma hiçbir etkisi yok, kendi ülkesinde de bu normal değil. Sizin bahsettiğiniz ancak batı avrupalı toplumların en açık fikirli liberal kesimlerinde görülür, geleneksel hiçbir toplumda böyle şeyler normal değil.
Aw aman dogu Avrupali... eski komunistlerden ne beklersiniz yahu. Onlarin ayari sasmis iste.
 
Kadın gelişmeli, olgunlaşmalı, evlilikte özgür alanlar olmalı bunlarda hem fikirim
Ama bu şekilde değil
Siz resmen ayrı hayatlar yaşıyorsunuz, abartmışsınız bu özgürlük durumunu
Aranızda sevgi olduğunu düşünmüyorum, sevgi olsa gece eve gelmeyen eşine eğlendin mi bari diye sormaz adam
Bir evliliğiniz hiç olmamış aslında, birlikte yaşam böyle bir şey değil
 
Her ınsan kıskanılmak ıster sevıldıgınu hıssetmek ıster byle dusunmen nrmal ... bırde sen turksun esın yabancı onlr braz daha rahat serbest olyorlr mesela bı turkle evlı olsydın o gece sen o eve paşa paşa gelrdın yanlış anlasılmasın baskı grdugun yada kısıtlandıgın ıcın degıl kcanın ve oglunun sana ıhtıyacı oldugunu hıssttıgın ıcın gelırdın bızım ınsanımız candandır sahıplenır ve sahıplenılmek ıster sevdgınede bunu hıssettırır yanı ne bıleyım ben esımle otrup sıkıcı tv programları ızlemeyı en kral partıye degısmem tv karsısında sarmaş dlas huzurla otrmk varken ne işim var dısarda dıye dusunurum... tabı burda senı suclamıyrum esınden gereken sıcaklıgı samımıyetı ıctenlıgı gremedıgınden bu rahatlıgın yksa yazdıklarından anlasıldıgı uzre sahıplenılmek kıskanılmak ıstyrsun ve kıskandrmaya calışyrsun...
 
Aslında kıskanclik hissetmesin den ziyade sizi koruyup kollamasini istiyor gibisiniz. Yani merak etsin telaslansin ne zaman geleceğinizi sorsun gibi..
Benim evliliğimde de eşim kıskanç ve kısıtlayan biri değildir.istediğim zaman arkadaşlarla gece dışarı çıkarım. Hatta gece kulübüne bile gitmeme karışmaz.ama ne yapar biliyormusunuz?bana evden çıkmadan önce bol bol nasihat verir.arkadaşlarından ayrı tuvalete bile gitme,içkinin masada bırakma,sık sık beni ara..gibi.
Dönüş saatimi bilmek ister.gittiğim yerden gelir beni o alır. Tıpkı bir baba gibi..koruyucu ve şefkatli.
Eşler bence biraz böyle olabilmeli arada.korunduğunu ve sana karşı birinin sorumluluk hissettiğini bilmek istiyor insan.
Bende ona karşı öyleyim ama.eve geç kalsın telaslanirim hemen.
Sizde eksik olanları tamamlamak yine sizin elinizde. Konuşmaya çalışın eşinizle. .
Bu arada bende İngilterede yaşıyorum. Komşu sayiliriz:-)

Ben eşim beni her sahiplenmeye kalktığında ona onun mülkiyeti olmadığımı, onun korumasına da ihtiyacım olmadığımı kafasına vura vura anlattım. Bir erkek tarafından sahiplenilmek, bir erkeğe ait olmak gibi fikirlere hep karşı çıktım. Sizin eşinizin size evden çıkmadan önce söylediklerini bana söyleyecek olsa kıyameti koparırdım. Ayrı olduğumuz dönemde ilk başta her gün telefonla konuşurduk. Sonra ben bundan sıkılmaya başladım ve sürekli aramasından, sürekli beni merak etmesinden bıktığımı söyledim ve sonunda haftada ancak 1-2 kere görüşür olduk. Ama haklısınız, şimdi gerçekten de benim için telaşmasını, beni merak etmesini, benim için korumacı bir sorumluluk aldığını hissetmek istiyorum sanırım. Nerede kalıyorsunuz İngiltere'de? : )

Soylemis olabilirsiniz belki ama goremedim ben.
Su serbest iliski mi ne dedikleri seyi mi yaşıyorsunuz tam olarak?
Aslinda onun da ne oldugunu tam olarak bilmiyorum ama sadece evlilik kurumu adi altinda herkesin her seyi yapmaya serbest oldugu bir durum mu?
Esler acisindan sorun olmayabilir de cocuk olunca bilemedim nasil olur.
Mesela eve gelmediginizde cocugunuz ne yapti? Buyuk mu yasi?

Vallahi adını bilmiyorum Esra, öyle diyorlar galiba. Oğlum bizimle değil şu an, Türkiye'de ablamla yaşıyor. Bu okul dönemi bitince yanımıza alacağız. 10 yaşında.

Bu kadar yol almisken herseyi mahvetmektenmi korkuyosun? Su sozunle sanki tamda istedgin seyi basarmissinda, cok mutlusun gibi konusuyosun. Anlamadimki ben. Oysaki sen burya tamda o mahvetmekten korktugun seyin sikayetiyle konu actin. Bi sikayetcisin, bi mahvetmekten korkuyosun vurdum duymaz hallerini.

Mahvetmekten korktuğum şey hayat tarzım değil; bir şekilde 11 yıl sürmüş olan evliliğim, tekrar bir araya gelmek için yeni bir ülkeye taşınırken aldığım sorumluluk, verdiğim sözler, bundan sonrası için birlikte yaptığımız planlar. Bütün bunlar yeni bir başlangıç içindi. Hepsini bir kerede yıkabilirim. Ne olur? Boşanırım, çoktan olması gerektiği gibi. Boşanınca da derler ki demek ki sevmiyordu. Seviyorum, onu geride bırakmak istemiyorum. Zaten bu yüzden boşanmamaya inat ettim. Hala severken onu tamamen hayatımdan çıkarmak istemiyorum.

Devam edilecek formule. Sevgi bitene kadar devam. Bitmez, guclenirse, ne ala! Bir tane bebek de yapmissiniz, yeter artik ne istersiniz hayattan?? Kendinizi ve cocugunuz gelistirmeye bakin yeter.

Doğru söze ne denir. : )

Kızdırmak kınamak icin söylemiyorum ama ben çok sevgi dolu bir ilişki goremedim ortada.Öncelikle bu kadar yıl nasıl ayrı kalabildiniz??Özler insan bi yolunu bulur yanyana takılmak ister ne bilim..
Siz yapı olarak fazla sorgulanmaya sıkıştırılmaya gelemeyen birisiniz galiba Sanki esinizi bu pozisyona siz getirmissiniz birazda çünkü yazdıklarınızdan en basinda farklı bir ilişki söz konusuymus belliki..suan esinize sikayet etmeye korkuyorsunuz çünkü adam bu ne diebilir size...
Icinizde ne olursa olsun bir türk kadını var merak edilmek isteyen ilgi bekleyen önemsendiğini görmek isteyen..Çözüm ne inanın bulamadm çünkü iki türlüde mutsuzsunuz...

Şartlar biraz bu şekilde gelişti. Ya o gelecekti, ya ben gidecektim. Ben memurdum, öyle ha diye bir yere gidemezdim. O da Türkiye'de iş yapabilecek kadar Türkçeye hakim değil, burada çok zordu tutunması. Tatillerde, izinlerde, hafta sonlarında gidip gelerek idare ettik hep. Uçakla 1 buçuk saat bir yer zaten.

Kesinlikle, eşimi bu hale ben getirdim. O da benden, sürekli ona ne yapmaması gerektiğini söylememden, kaprislerimden, dikbaşlılığımdan bıkmıştı. Ben değişmemekte ve orta yolu bulmamakta ısrar ettim. Açıkçası anlaşamıyorduk. Neyse dur bakalım diye diye sorunları halı altına süpürdük. Ayrı yaşamaya başladıktan sonra bu sorunlar o halının altından hiç belirgin bir şekilde göz önüne gelmedi. Zaten ayrı yaşıyoruz, birbirimize denk gelmiyoruz, birlikte geçirmek için kısıtlı zamanımız var, bu zamanlarda da sorunları tartışmaktan ziyade birbirimizden keyif almak için uğraştık hep. Ve dediğim gibi bu işe yaradı. İşe yaramasaydı bu 7 yıl içinde mutlaka bir yerde biterdi. Anladık ki birlikte yaşamanın getirdiği can sıkıcı çatışmalar sevgimizi gölgeliyordu.

Ben şimdi eğer 'eskisi gibi olalım, sen beni sahiplen, hesap sor, nasıl biri olduğuma karış, davranışlarımı kontrol etmek iste, yine hayat tarzımı onaylama ve kavga edelim çünkü beni umursadığını hissetmek istiyorum' dersem adam aklını kaçırıp katil olabilir. Şu an her şeyin sorumlusu benim, dolayısıyla bunu ima dahi etmeye yüzüm yok.
 
değişik bı evlilik :/ sınırları olmayan kımsenın kımseye karısmadıgı umursamazca davrandığı istediği gibi davranabildiği kafam cok karıstı... gercekten bunun bı aıle kurumu oldugunu dusunuyor musunuz...? yanı ıkı tarafta özgürlüğüne oldukca düşkün kendi düşünceleryle hareket eden sanki ikinizden birisi diğerine karışsa sınırlarma girdin diyerek evden cıkıp gidecek gibi duruyor... eşinizin yabancı olmasınında payı vardır belkı sonucta farklı kültürde yetişen biri... biraz daha rahat olabiliyorlr.. bilemedim yani tuhaf !!!
 
Back
X