Mutlu olmadığınız bir evliliği sürdürebilir misiniz?

Sert yorumlar aslında sizi kendinize getirmek için. Hemen savunmaya geçmeyin. Kusura bakmayın ama sizin tabirinizle sadece Türkiye vatandasi olmamaniza rağmen sadece bu ülkenin vatandaşlığı olan kadınlardan daha köle bir hayat surduruyorsunuz. İyi ki farklı seçeneğiniz var.

Sorunuza gelince cok mutlu evlilik diye birsey yok. Farklı iki kültür, çocuk, ekonomi , es aileleri bu imkansız bence. Ama sizinki gerçekten kötü bir evlilik. Kürtaj sonrasi hem fiziksel hem ruhsal desteğe ihtiyacınız olduğu dönemde beyimizin karnı mi acıkmış? Vah vah. Siz de kalkıp yemek mi yaptınız? Merhamet yok bir kere. Olmaz. Tabi ki bu adam çalışmanızı istemez. Yoksa evdeki b*konu kim temizleyecek? Neticede her evlilik böyle değil sizin kötü, baskici, diktatör bir kocaniz var.
ben kimseye beni kendime getirin talebinde bulunmadım ki sert yorum yapma haddini kendinde bulsun. mesela siz de sürekli bir yorumlama ihtiyacı duyuyorsunuz, ama zaten sizin çıkardığınız yorumun farkında olarak konu açıp soru sordum. yani kendi ağzımla söylüyorum zaten iyi bir evlilikte olmadığımı yoksa neden boşanmayı düşüneyim. Kafamda netleştirmeye çalışıyorum. Beni yanıltan çevremdeki insanların da aynı düzeyde kötü evlilikler yaşaması fakat bunun farkında olmaması. Acaba ben mi yanlış düşünüyorum diye insan doğru ve yanlış algısını yitirebiliyor bazen. Ben de tam da bu noktada fikir sorarak yardım istiyorum. Bu gel bana hakaret et daveti değil elbette. ya da kimisi konu üzerinden duyar kasmaya çalışıyor, kimi hiç alakası olmayan bir çıkarım yapıyor bir de o çıkarımı kesin bir dille sizin üzerinizden yorumluyor. Yani bunların hepsi bence gereksiz, sorduğum soruyla alakasız yorumlar görüyorum bu yorumu yapan kişinin farklı kafalar yaşadığını gösteriyor ne alaka diyorum okuyunca. Sorum neyse ona cevap verilsin sadece ona göre çıkarım yapılsın beklentisindeyim normal olan da bu.

Son paragrafınızla da olduğu gibi aynı fikirdeyim. Benim hatam taviz vermek oldu. Çünkü bi zamandan sonra bir şeyleri dile getirmem sürekli kavgaya dönüştüğü için bıktım ve tamam deyip uzatmadım. Sürekli sorun çıkarıyordum karşı tarafa göre çünkü. Bir süre de susarak denedim ama yine olmadı. Şuan çözüm olarak boşanmaya daha yakınım her türlü yolu denediğimi düşünüyorum
 
Bu adam asla ev işini ortak yapmaz. Sidiğini temizlemiyor yahu. Dolabi yikip kiyafetini aliyor. Temizlikçi kadına da tonlarca laf eder. İstediği köle. Kadının filmin sonunu izlemesine bile izin yok. Ben böyle konularda hep çalış, ise gir derim ama bu adamla öyle de huzuru bulamaz. Ha tabi adamın eline bakmamış olur.
Böyle evlilikler görünce çok üzülüyorum gerçekten nasıl farklı insanlar var hem maddi manevi iş yaramaz hem de her şeyin iyisini bekler oldu canım
 
Bu adam asla ev işini ortak yapmaz. Sidiğini temizlemiyor yahu. Dolabi yikip kiyafetini aliyor. Temizlikçi kadına da tonlarca laf eder. İstediği köle. Kadının filmin sonunu izlemesine bile izin yok. Ben böyle konularda hep çalış, ise gir derim ama bu adamla öyle de huzuru bulamaz. Ha tabi adamın eline bakmamış olur.
Zaten öğretmenim normalde ama hem okul hem ev çok ağır geldiği için mesleğime ara verdim. Keza eve temizlikçi almayı düşündüm ama eşim kesin bir dille istemediğini söyleyince tekrar düşünmedim. Hayır bir de sanki kişisel temizliğine özen göstermeyen kendi değilmiş gibi milletten tiksiniyor onun elinden yemek yemem öbürünün verdiği suyu içmem falan gibi değişik bi tabusu var
 
Korkunç bir adam… 10 yıl sevgililiğin üzerine evlenmiş 10 yıllık da evli biri olarak yazıyorum. Bir gün olsun yaşamadım böyle şeyler. Ortada derin sevgisizlik var. Dağınıklığı falan değil ama size bakış açısı korkunçç. Bir dakika durmam o evde. Bu şekilde benimle değil eşim anam babam bile konuşamaz. Siz satın aldığı kölesi misiniz hayırdır? Neden çekiyorsunuz şu tavrı?
 
Eğer ayrılık vs düşünmüyorsan ve bu düzen değişsin istiyorsan kesinlikle işe gir çalış
Sen çalışınca evi ortak yapacaksınız keza istemezse temizlikçi tutarsın haftada bir gelir temizlik yapılır. Seni işçi falan sanıyor sanırım hem ilgi yok hem de her şeyi bekliyor böyle olmaz
Ayrılmaya daha yakınım gibi görünüyor şuanda. Çünkü başka bir çözüm yolu kalmadı gibi geliyor neticede her türlü yolu denedim. Şuan part time olarak çalışıyorum ama o bile yorucu geliyor ilk evlendiğimde mesleğimi icra ediyordum ama çok zorlandım okul ve ev arasında. Bırakmak zorunda kaldım. Şu gebelik durumu kesinleşsin boşanmak daha çok aklıma yatıyor . Teşekkür ederim yorumun için
 
ben kimseye beni kendime getirin talebinde bulunmadım ki sert yorum yapma haddini kendinde bulsun. mesela siz de sürekli bir yorumlama ihtiyacı duyuyorsunuz, ama zaten sizin çıkardığınız yorumun farkında olarak konu açıp soru sordum. yani kendi ağzımla söylüyorum zaten iyi bir evlilikte olmadığımı yoksa neden boşanmayı düşüneyim. Kafamda netleştirmeye çalışıyorum. Beni yanıltan çevremdeki insanların da aynı düzeyde kötü evlilikler yaşaması fakat bunun farkında olmaması. Acaba ben mi yanlış düşünüyorum diye insan doğru ve yanlış algısını yitirebiliyor bazen. Ben de tam da bu noktada fikir sorarak yardım istiyorum. Bu gel bana hakaret et daveti değil elbette. ya da kimisi konu üzerinden duyar kasmaya çalışıyor, kimi hiç alakası olmayan bir çıkarım yapıyor bir de o çıkarımı kesin bir dille sizin üzerinizden yorumluyor. Yani bunların hepsi bence gereksiz, sorduğum soruyla alakasız yorumlar görüyorum bu yorumu yapan kişinin farklı kafalar yaşadığını gösteriyor ne alaka diyorum okuyunca. Sorum neyse ona cevap verilsin sadece ona göre çıkarım yapılsın beklentisindeyim normal olan da bu.

Son paragrafınızla da olduğu gibi aynı fikirdeyim. Benim hatam taviz vermek oldu. Çünkü bi zamandan sonra bir şeyleri dile getirmem sürekli kavgaya dönüştüğü için bıktım ve tamam deyip uzatmadım. Sürekli sorun çıkarıyordum karşı tarafa göre çünkü. Bir süre de susarak denedim ama yine olmadı. Şuan çözüm olarak boşanmaya daha yakınım her türlü yolu denediğimi düşünüyorum
Siz Turkceyi nasi bu kadar ogrendiniz?😐
 
Ayrılmaya daha yakınım gibi görünüyor şuanda. Çünkü başka bir çözüm yolu kalmadı gibi geliyor neticede her türlü yolu denedim. Şuan part time olarak çalışıyorum ama o bile yorucu geliyor ilk evlendiğimde mesleğimi icra ediyordum ama çok zorlandım okul ve ev arasında. Bırakmak zorunda kaldım. Şu gebelik durumu kesinleşsin boşanmak daha çok aklıma yatıyor . Teşekkür ederim yorumun için
Allah yardımcın olsun inşallah her şey gönlünce olur ben evden çalışıyorum evden çalışmalık bir iş bulabilirsin belki araştırmanı tavsiye ederim kararın ne olursa olsun
 
Siz Turkceyi nasi bu kadar ogrendiniz?😐
Uzun senelerdir Türkiye’de yaşıyorum. Annem Türk Babam Ukrayna Kırım Türkü. Tatarım anadilim Tatarca, ama ben aynı derecede Türkçe ve Rusça da biliyorum. sonuçta onlar da ana dilim sayılır. Zaten çevirmenlik yaptığım için de daha çok geliştirdim. İlaveten İngilizce ve Arapçam da iyi kendimi geliştiriyorum her zaman. bu konudan dolayı kafanızda pasif bir profil oluşmasın herkesin hayatındaki bazı ilişkilerinde problem olabiliyor benimki de evlilikte oldu maalesef. Sosyal hayatında aktif ve başarılı olan biriyim ama evliliğimi kurtarmaya yetmedi:)
 
ben kimseye beni kendime getirin talebinde bulunmadım ki sert yorum yapma haddini kendinde bulsun. mesela siz de sürekli bir yorumlama ihtiyacı duyuyorsunuz, ama zaten sizin çıkardığınız yorumun farkında olarak konu açıp soru sordum. yani kendi ağzımla söylüyorum zaten iyi bir evlilikte olmadığımı yoksa neden boşanmayı düşüneyim. Kafamda netleştirmeye çalışıyorum. Beni yanıltan çevremdeki insanların da aynı düzeyde kötü evlilikler yaşaması fakat bunun farkında olmaması. Acaba ben mi yanlış düşünüyorum diye insan doğru ve yanlış algısını yitirebiliyor bazen. Ben de tam da bu noktada fikir sorarak yardım istiyorum. Bu gel bana hakaret et daveti değil elbette. ya da kimisi konu üzerinden duyar kasmaya çalışıyor, kimi hiç alakası olmayan bir çıkarım yapıyor bir de o çıkarımı kesin bir dille sizin üzerinizden yorumluyor. Yani bunların hepsi bence gereksiz, sorduğum soruyla alakasız yorumlar görüyorum bu yorumu yapan kişinin farklı kafalar yaşadığını gösteriyor ne alaka diyorum okuyunca. Sorum neyse ona cevap verilsin sadece ona göre çıkarım yapılsın beklentisindeyim normal olan da bu.

Son paragrafınızla da olduğu gibi aynı fikirdeyim. Benim hatam taviz vermek oldu. Çünkü bi zamandan sonra bir şeyleri dile getirmem sürekli kavgaya dönüştüğü için bıktım ve tamam deyip uzatmadım. Sürekli sorun çıkarıyordum karşı tarafa göre çünkü. Bir süre de susarak denedim ama yine olmadı. Şuan çözüm olarak boşanmaya daha yakınım her türlü yolu denediğimi düşünüyorum
Aslında tam olarak da içten ice beni kendime getirin talebi bu. Sizi yanıltan cevrenizdekilerin kötü evliligi. Hakaret olmamali ama kimin nasıl yazacağını, ne kadar yazacağını, ne çıkarım yapacağını üzerinde konu sahiplerinin çok da karışma hakkı yok. Burada bir sürü farklı sosyokulturel, ekonomik koşulda kadın yazıyor. Guzelligi de bu zaten. Ve de belki sizin çözümünüz en alakasız yorumdadir. Buraya konu açıp bunlara takılmak garip geliyor bana.

Aslinda sizin kocaniz konumundaki bir adam da taviz verip vermemeniz pek önemli değil. Merhamet yok. Bu egitilebilir, öğrenilebilir birsey değil. Siz taviz vermeseydiniz de cok degismezdi bence.
 
Yaklaşık 3 senedir evliyim ama evlilik hayatı hiç beklediğim gibi olmadı. Kime sorsam onlarınki de hayal kırıklığı. Merak ediyorum herkesin mi böyle? 25 yaşında evlendim acaba biraz geç evlendiğim için mi tahammül sınırlarım daralmış oldu. Eşimle aslında uzun zamandır da birlikteydik ama aynı eve girince gerçekten tanıdım ve tanıdığım insanı da hiç sevmedim. Aramızda hiç duygusallık kalmadı, romantizm kalmadı. Ben başlarda çabaladım olsun diye ama eşim hep yadırgadı. Sevgiliyken böyle değildi. Bir sıkıntımı ya da önemli bir olayı anlatırım elinde telefon yarı dinler, yarı dinlemez. Cevap vermez dinlemiş olmak için dinler konuşmam bitince kalkar gider. Bir şey istedi mi o an yapmak zorundaymışım gibi üst üste söyler, örneğin elimde bir iş var onla uğraşıyorum ama o hadi hadi diyerek insanı bunaltır. Evde hiç bir şeye elini sürmez, sürmesin ama bozmasın da istiyorum. Kıyafetlerini sağa sola atması kirlilerini nerde çıkardıysa oraya bırakması, tuvaletin oturma yerine idrar damlatması, dişlerini fırçalayıp lavaboya su tutmaması, duştan çıktığı ıslak havlusunu benim kıyafetlerimin üzerine bırakması (kıyafetlerimin kokmasına sebep olduğu için istemiyorum), yemek yediği alana yediği şeyi dökmesi, ağzını yüksek sesle şapırdatması, yatağa sigara içtikten sonra girmesi, yeni topladığım dolabı bir tişört almak için komple yıkması… Bunların hiç birinden hoşlanmadığım için rahatsız olduğumu dile getiriyorum o da çalıştığı için arkasını benim toplamam gerektiğini söylüyor. Ama bunlar dikkat edilmesi gereken kişisel özen değil mi? Üstelik ona göre hiç bir şey yapmıyorum zannediyor ki evdeki herşey kendi kendine oluyor. Çamaşır bulaşık temizlik ütü bunları babası yapıyor sanki. İki gündür nasılsın diye sormadığı için haberi yok ama kasıklarım ve belim ağrıyordu açıkçası biraz dinlenmek istedim çünkü hamile olabilirim. Geçen iki gebeliğim de düşükle sonuçlandığı için bu sefer korumak istiyorum eğer gebeliğim varsa. Zaten dağıtıyor diye toplamadım onun uzandığı yeri geçen sefer battaniyesini alıp her seferinde dolaba koyuyorum diye söylenmişti benim alanıma karışma diye. astığım çamaşırlar tam kurumamıştı diye toplamadım zaten hava sıcak deyip kombiyi açtırmadı buz gibi evde iş mi yapayım. Sadece mutfağı topladım. Ya ders çalıştım, ya uzandım. Bişey yapmadım fazla akşam geldiği gibi bağırdı sen napıyosun bütün gün evde diye. Ya yapsam da sürdürmeme yardımcı olmuyosun ki zaten sürekli dağıtıyosun seni senin ortamında bıraktım sadece dedim. Daha fazla yükseldi ne işe yararsın bilmem ne gibi. Sinirlendim cevap vermedim geçtim odaya. Yani bütün erkekler mi böyle benim seçimim mi çok kötü hakikaten merak ediyorum tahammülüm kalmadı artık. Hiç düşünceli bi insan değil, düşük yaptığım gün kürtaja alındım eve geldiğimiz gibi yemek istedi benden. Ağzından iki güzel laf çıkmaz ama müşterilere kibarlıktan kırılacak. Evde güler yüze hasret kaldım kadınım sonuçta en azından ayda yılda bir bi iltifat duymak istiyor insan eşinden. Çocuk gibi her zaman onun istediği olsun ister her şeyime karışır ama her şeye. Canı film izlemek ister hadi film izleyelim. Ben o an izlemek istemiyorum mesela ya da o filmi izlemek istemiyorum. Hayır bu filmi izlicez şimdi izlicez diye tutturuyo. Tamam diyorum izleyelim bu sefer de uykusu geliyor yarıda çat diye kapıyor filmi. Henüz daha hiç bir filmin sonunu göremedik evlendik evleneli. E ama ben izliyorum diyorum hayır hadi yatalım diyor Uykusu gelince benim de onla aynı zamanda uyumam gerekiyor gibi davranıyor. Ya çok bunaldım sanırım o sebeple de çok uzatmış olabilirim hakkınızı helal edin. Sadece ben bunları idare etmek zorunda mıyım beklemeli miyim yoksa bu evliliği artık bitirmeli miyim? Ailesi hep çocuk yap geçer bunlar diye baskı kurdu üzerimde acaba Allah bilerek mi çocuk vermiyor diye düşünür oldum açıkçası.Eşim çocuklara düşkündür ilişkileri güzel olabilir ama sadece o kadar. Yine tüm sorumluluk bende olur. Sizce ne yapmalıyım ben

10 senedir evliyim ve çok şükür çok mutluyum.
Tamamen evlendiğin kişiye bağlı.
Böyle biriyle asla çocuk yapma.
Genelde sevgililik veya nişanlılık döneminde böyle aşırı romantik olanlar evlenince değişiyor.(tabi istisnalar vardır) Herşeyin ortası herzaman en güzeli. Sizi böyle hiç sayan biriyle ömrünüzü tüketmeyin bence.
 
Saçmalamayın ne çocuğu derdiniz az geliyor herhalde? Ne demek çocuk yapınca düzelecek? Çocuk yapınca derdiniz birken kimbilir kaç olacak ve üstüne bir de çocuğa yazık olacak o mutsuz ortamda. Az yesin de kendine hizmetçi tutsun haspam. Sorunuza gelince hayır tabii ki bütün erkekler öyle değil, sizin seçiminiz yanlış ve bu yanlışı düzeltmek de sizin elinizde. Şu ortamda çocuk yapmayı düşünebilecek kadar cesursanız bence bu adamdan ayrılabilecek cesaretiniz de olmalı. Ayrıca geç de evlenmemişsiniz gayet erken evlenmişsiniz ve yolun başından dönüp kendinize yeni bir hayat kurabilecek bolca vaktiniz var.
 
En büyük sorun şu ki eşinizin sevgi, saygı ve merhameti kalmamis...Ha başta belki sevgi ve saygı vardı ama bence merhametsiz bir insan.Sizi sevse ve değer verseydi dağınıklıklari vs vs sizi bu kadar germezdi siz bu kadar sıkılarak arkasını toplamazdiniz artı o da bu rahatsızlık duyduğunuz negatif yönlerini düzeltmeye çalışırdı.Ama anlattığınız kadarıyla eğilip öğretilebilir bir şahıs gibi durmuyor.Sevgi saygı merhamette zaten eğitilip öğretilebilen birşey değil.Evet çocuk istemiyorum demişsiniz ama insan bunaldigi vakitlerde, çevrenin verdiği tavsiyeler kurtarıcı diye lanse ediliyorsa, mantık süzgecinden geçirmeden suya düşen yılana sarılır misali başka çareler düşünmeden mantıklı mı mantıksız mi dusunmeden , ama acaba kurtulur muyum diye o ipe sarilabiliyor Aman Dikkat.Sizde çok bunalmıssiniz belli ki.Hayat sizin hayatınız herkes bir ananın evladı, beyefendi ne kadar değerli görüyorsa kendini sizde o kadar değerli ve kıymetlisiniz.Sinirlarinizi çizin lütfen.Ozellikle sinir cizmeyle ilgili psikolog Tülay kök var YouTubede videoları podcastleri var onu dinleyin,takip edin.Hayat sizin hayatınız artı ve eksileriyle devam edip etmemeye siz karar vereceksiniz.
 
İnsanlar emek verip konunuza yorum yapıyorlar herkes hayatında hangi tecrübeye hakimse oradan yola çıkarak yazıyor siz de bunlara alakasız çıkarımlar diyorsunuz. Direkt sizin eşinize nokta atışı yapılabilmesi için aile terapistine, uzmana vs. gitmeniz lazım. Mesela ben böyle bir adama ne yapılır bilmiyorum hiç böyle evlilik görmedim şaşkınlık içindeyim ( ama bence siz bilinç altınızda her evlilik biraz böyle tarzı laflar duymak istediniz) bu konuda tavsiye veremedim ama çocuk yapmanın sizi batağa çekeceğini çok çok iyi bildiğim için uyarmak istedim. Çocuk yapma diyen herkese konu o değil diye kızdınız ama aslında şuan hamile olup olmadığınızı bile bilmiyorsunuz. Sizin için önemsiz gelecek bir tavsiye olacak ama sadece dkh ile değil birden fazla yöntem ile korunun, bu sizin iyiliğiniz için.
 
Yaklaşık 3 senedir evliyim ama evlilik hayatı hiç beklediğim gibi olmadı. Kime sorsam onlarınki de hayal kırıklığı. Merak ediyorum herkesin mi böyle? 25 yaşında evlendim acaba biraz geç evlendiğim için mi tahammül sınırlarım daralmış oldu. Eşimle aslında uzun zamandır da birlikteydik ama aynı eve girince gerçekten tanıdım ve tanıdığım insanı da hiç sevmedim. Aramızda hiç duygusallık kalmadı, romantizm kalmadı. Ben başlarda çabaladım olsun diye ama eşim hep yadırgadı. Sevgiliyken böyle değildi. Bir sıkıntımı ya da önemli bir olayı anlatırım elinde telefon yarı dinler, yarı dinlemez. Cevap vermez dinlemiş olmak için dinler konuşmam bitince kalkar gider. Bir şey istedi mi o an yapmak zorundaymışım gibi üst üste söyler, örneğin elimde bir iş var onla uğraşıyorum ama o hadi hadi diyerek insanı bunaltır. Evde hiç bir şeye elini sürmez, sürmesin ama bozmasın da istiyorum. Kıyafetlerini sağa sola atması kirlilerini nerde çıkardıysa oraya bırakması, tuvaletin oturma yerine idrar damlatması, dişlerini fırçalayıp lavaboya su tutmaması, duştan çıktığı ıslak havlusunu benim kıyafetlerimin üzerine bırakması (kıyafetlerimin kokmasına sebep olduğu için istemiyorum), yemek yediği alana yediği şeyi dökmesi, ağzını yüksek sesle şapırdatması, yatağa sigara içtikten sonra girmesi, yeni topladığım dolabı bir tişört almak için komple yıkması… Bunların hiç birinden hoşlanmadığım için rahatsız olduğumu dile getiriyorum o da çalıştığı için arkasını benim toplamam gerektiğini söylüyor. Ama bunlar dikkat edilmesi gereken kişisel özen değil mi? Üstelik ona göre hiç bir şey yapmıyorum zannediyor ki evdeki herşey kendi kendine oluyor. Çamaşır bulaşık temizlik ütü bunları babası yapıyor sanki. İki gündür nasılsın diye sormadığı için haberi yok ama kasıklarım ve belim ağrıyordu açıkçası biraz dinlenmek istedim çünkü hamile olabilirim. Geçen iki gebeliğim de düşükle sonuçlandığı için bu sefer korumak istiyorum eğer gebeliğim varsa. Zaten dağıtıyor diye toplamadım onun uzandığı yeri geçen sefer battaniyesini alıp her seferinde dolaba koyuyorum diye söylenmişti benim alanıma karışma diye. astığım çamaşırlar tam kurumamıştı diye toplamadım zaten hava sıcak deyip kombiyi açtırmadı buz gibi evde iş mi yapayım. Sadece mutfağı topladım. Ya ders çalıştım, ya uzandım. Bişey yapmadım fazla akşam geldiği gibi bağırdı sen napıyosun bütün gün evde diye. Ya yapsam da sürdürmeme yardımcı olmuyosun ki zaten sürekli dağıtıyosun seni senin ortamında bıraktım sadece dedim. Daha fazla yükseldi ne işe yararsın bilmem ne gibi. Sinirlendim cevap vermedim geçtim odaya. Yani bütün erkekler mi böyle benim seçimim mi çok kötü hakikaten merak ediyorum tahammülüm kalmadı artık. Hiç düşünceli bi insan değil, düşük yaptığım gün kürtaja alındım eve geldiğimiz gibi yemek istedi benden. Ağzından iki güzel laf çıkmaz ama müşterilere kibarlıktan kırılacak. Evde güler yüze hasret kaldım kadınım sonuçta en azından ayda yılda bir bi iltifat duymak istiyor insan eşinden. Çocuk gibi her zaman onun istediği olsun ister her şeyime karışır ama her şeye. Canı film izlemek ister hadi film izleyelim. Ben o an izlemek istemiyorum mesela ya da o filmi izlemek istemiyorum. Hayır bu filmi izlicez şimdi izlicez diye tutturuyo. Tamam diyorum izleyelim bu sefer de uykusu geliyor yarıda çat diye kapıyor filmi. Henüz daha hiç bir filmin sonunu göremedik evlendik evleneli. E ama ben izliyorum diyorum hayır hadi yatalım diyor Uykusu gelince benim de onla aynı zamanda uyumam gerekiyor gibi davranıyor. Ya çok bunaldım sanırım o sebeple de çok uzatmış olabilirim hakkınızı helal edin. Sadece ben bunları idare etmek zorunda mıyım beklemeli miyim yoksa bu evliliği artık bitirmeli miyim? Ailesi hep çocuk yap geçer bunlar diye baskı kurdu üzerimde acaba Allah bilerek mi çocuk vermiyor diye düşünür oldum açıkçası.Eşim çocuklara düşkündür ilişkileri güzel olabilir ama sadece o kadar. Yine tüm sorumluluk bende olur. Sizce ne yapmalıyım ben
cocuk olunca daha kotu olur, o yüzden onu cozum olarak düşünmeyin.

her evlilik Boyle degil
 
Evet evindeki tüm örnekler bu şekilde. Ben şikayet ettiğimde telkinleri de bu yönde. Zaten kayınbabam ve eşim kopya gibiler, eşim de kayınvalidem gibi olmamı istiyor ama onun ekonomik özgürlüğü yokmuş kabul etmek zorunda kalmış, hatta belki de ayrılırsa etraf ayıplar ya da musallat olurlar diye düşündü bilemiyorum. Ama benim ekonomik özgürlüğüm var zaten eğer ayrılırsam kendi ülkeme dönerim. Eşim için Türkiye’de kalmıştım ama değmedi sanırım
benim kayınvalidem de asiri fedakar. hala kocaman adama meyve soyar, su isteyince koşar getirir vs. ama bu esimi merhametsiz yapmıyor. bence anlattiginiz özellikler esinizin karakteri ile ilgili.

gerci benim esim bana kayınvalidemin yanında boyle laflar edecek, kayınvalidem mahveder onu.

....

tabi biz tek tarafli dinliyoruz. belki de aranızda boyle bir dinamik oluştu. mutlaka terapi vs bi seyler yapın.
 
Son düzenleme:
Eşim aşırı dağınıktır ve etrafını da pis kullanır. Mesela yemek yapar, her şeyi olduğu gibi bırakır çıkar, ocak yap içindedir, tezgah ve yerler batmıştır falan. Dolabından alttan tişört çeker darmadağın yapar. Sonra beğenmez onu alır tıkıştırır. Çoraplarını etrafa atar vb vb adamın dağınıklığına kızıyordum ama konuyu okuyunca kızgınlığım geçti. Bir gün olsun bana şunu yapmak zorundasın, ne yapmıyorsun ki zaten minvalinde konuşmadı. Bazen dalga geçmek için kadın kalk kadın yap der, onda bile sinir olurum ki amacı beni sinir etmektir zaten, öyle düşünmez yani.

Evlilikte sevgi, saygı ve sıcaklık olmalı. Kürtaj olduğum gün bebek gibi baktı bana, hala öyle bakar. Hasta olayım ilgisini asla çekmez üstümden. Çekmemeli de zaten. Hayat arkadaşı dediğin budur. Sizinki hayat arkadaşlığı değil. Sizinki kölelik. Eskiden insanlar kölelerine böyle davranırmış. Sizinkinin de bir farkı yok. Eşiniz de düzelmez, çocuk yapınca hiç ama hiç düzelmez. Daha çok gençsiniz, boşansanız kendinize yeni bir hayat kursanız, ayaklarınızın üzerinde dursanız ne güzel olur. Siz kendinize kıymet vermezseniz elin oğlu size kıymet verir mi?
 
Allahın bir bildiği var da çocuk olmamış dimi şimdiye kadar. Siz de saf mısınız bebek diye tutturuyorsunuz? Çocuk yapınca düzelmez. Asla düzelmez. Tüm erkekler böyle değil sadece siz çok erken ve tanımadığınız biriyle evlenmişsiniz. Boşayın yollayın anasının evine o anası toplasın hırtısını pırtısını.
 
Yaklaşık 3 senedir evliyim ama evlilik hayatı hiç beklediğim gibi olmadı. Kime sorsam onlarınki de hayal kırıklığı. Merak ediyorum herkesin mi böyle? 25 yaşında evlendim acaba biraz geç evlendiğim için mi tahammül sınırlarım daralmış oldu. Eşimle aslında uzun zamandır da birlikteydik ama aynı eve girince gerçekten tanıdım ve tanıdığım insanı da hiç sevmedim. Aramızda hiç duygusallık kalmadı, romantizm kalmadı. Ben başlarda çabaladım olsun diye ama eşim hep yadırgadı. Sevgiliyken böyle değildi. Bir sıkıntımı ya da önemli bir olayı anlatırım elinde telefon yarı dinler, yarı dinlemez. Cevap vermez dinlemiş olmak için dinler konuşmam bitince kalkar gider. Bir şey istedi mi o an yapmak zorundaymışım gibi üst üste söyler, örneğin elimde bir iş var onla uğraşıyorum ama o hadi hadi diyerek insanı bunaltır. Evde hiç bir şeye elini sürmez, sürmesin ama bozmasın da istiyorum. Kıyafetlerini sağa sola atması kirlilerini nerde çıkardıysa oraya bırakması, tuvaletin oturma yerine idrar damlatması, dişlerini fırçalayıp lavaboya su tutmaması, duştan çıktığı ıslak havlusunu benim kıyafetlerimin üzerine bırakması (kıyafetlerimin kokmasına sebep olduğu için istemiyorum), yemek yediği alana yediği şeyi dökmesi, ağzını yüksek sesle şapırdatması, yatağa sigara içtikten sonra girmesi, yeni topladığım dolabı bir tişört almak için komple yıkması… Bunların hiç birinden hoşlanmadığım için rahatsız olduğumu dile getiriyorum o da çalıştığı için arkasını benim toplamam gerektiğini söylüyor. Ama bunlar dikkat edilmesi gereken kişisel özen değil mi? Üstelik ona göre hiç bir şey yapmıyorum zannediyor ki evdeki herşey kendi kendine oluyor. Çamaşır bulaşık temizlik ütü bunları babası yapıyor sanki. İki gündür nasılsın diye sormadığı için haberi yok ama kasıklarım ve belim ağrıyordu açıkçası biraz dinlenmek istedim çünkü hamile olabilirim. Geçen iki gebeliğim de düşükle sonuçlandığı için bu sefer korumak istiyorum eğer gebeliğim varsa. Zaten dağıtıyor diye toplamadım onun uzandığı yeri geçen sefer battaniyesini alıp her seferinde dolaba koyuyorum diye söylenmişti benim alanıma karışma diye. astığım çamaşırlar tam kurumamıştı diye toplamadım zaten hava sıcak deyip kombiyi açtırmadı buz gibi evde iş mi yapayım. Sadece mutfağı topladım. Ya ders çalıştım, ya uzandım. Bişey yapmadım fazla akşam geldiği gibi bağırdı sen napıyosun bütün gün evde diye. Ya yapsam da sürdürmeme yardımcı olmuyosun ki zaten sürekli dağıtıyosun seni senin ortamında bıraktım sadece dedim. Daha fazla yükseldi ne işe yararsın bilmem ne gibi. Sinirlendim cevap vermedim geçtim odaya. Yani bütün erkekler mi böyle benim seçimim mi çok kötü hakikaten merak ediyorum tahammülüm kalmadı artık. Hiç düşünceli bi insan değil, düşük yaptığım gün kürtaja alındım eve geldiğimiz gibi yemek istedi benden. Ağzından iki güzel laf çıkmaz ama müşterilere kibarlıktan kırılacak. Evde güler yüze hasret kaldım kadınım sonuçta en azından ayda yılda bir bi iltifat duymak istiyor insan eşinden. Çocuk gibi her zaman onun istediği olsun ister her şeyime karışır ama her şeye. Canı film izlemek ister hadi film izleyelim. Ben o an izlemek istemiyorum mesela ya da o filmi izlemek istemiyorum. Hayır bu filmi izlicez şimdi izlicez diye tutturuyo. Tamam diyorum izleyelim bu sefer de uykusu geliyor yarıda çat diye kapıyor filmi. Henüz daha hiç bir filmin sonunu göremedik evlendik evleneli. E ama ben izliyorum diyorum hayır hadi yatalım diyor Uykusu gelince benim de onla aynı zamanda uyumam gerekiyor gibi davranıyor. Ya çok bunaldım sanırım o sebeple de çok uzatmış olabilirim hakkınızı helal edin. Sadece ben bunları idare etmek zorunda mıyım beklemeli miyim yoksa bu evliliği artık bitirmeli miyim? Ailesi hep çocuk yap geçer bunlar diye baskı kurdu üzerimde acaba Allah bilerek mi çocuk vermiyor diye düşünür oldum açıkçası.Eşim çocuklara düşkündür ilişkileri güzel olabilir ama sadece o kadar. Yine tüm sorumluluk bende olur. Sizce ne yapmalıyım ben
Böyle bir yaratılmıştan çocuk yapmaya çalışmanız...
Düzelmez, kesin bilgi bu bunu yayalım.
Yayalım ki herkes anlasın artık.
Ana babasının yapıp düzeltemediği kalasları biz düzeltemeyiz, yontamayız, şekillendiremeyiz. Sadece yapmaya çalışırız ama kendimizden çok şey kaybederiz...
Allah'ın işi karışılmaz ama inşallah hamile değilsinizdir.
 
Hepsini yukarıdaki metne sığdıramadım hanımefendi, devamında yorum olarak kürtaj olduğumdan beri çocuk istemediğimi, bunun için korunduğumu, ancak yine de gebelik belirtilerimin olduğunu yazdım. Hemen zeka sorgulamaya bayılıyorsunuz. Tamam en zeki en farkında sizsiniz:)
Zeka sorgulamıyorum. Maalesef bazen kadınlar bitirmesi gereken evlilikleri çocukla toparlayabileceklerini sanıyorlar. Ya da kendi çocuk istekleri için iyi olmayan evliliklerine çocuk yapabiliyor.
Çocuk istemiyorsanız ve korunuyorsanız hamilelik belirtiniz olmamalı. Şu şartlarda çok sıkı korunmanız, hadi bir şüpheniz oldu ertesi hapı almanız gerekmez mi?
 
X