Kazen teşekkür ederim sorun giderildi.Alıntı bildirimim geldi.Alıntı denemeAlıntı denemeAlıntı deneme
dizinin başından beri hürremciydim...pargalı ölünce bile oh dedim...ama onlar arasında kan bağı yoktu,ibrahim paşanın hırsları vardı,kendini padişah sanmaya başlamıştı...gram üzülmedim...yine hürremciydim..
mahi devran mehmeti öldürdüğünde üzüldüm,kızdım...ama yine kan bağı yok...yine hürremciydim...
taa ki düne kadar.....o hürrem ki,aldığı nefes kadar iyilikte yapmış olsa,baba ile oğul arasına girmenin hesabını veremez...asla asla aslaaaaaaaa hürremci değilim artık....
ağlamaktan helak oldum...hıçkıra hıçkıra ağladım..gözlerim şişti,başıma ağrı girdi.....yatağa girdim yine ağladım...duygularımı açıklamaya kelime yok...o nasıl bir bölümdü...
hadi öldürttün,bari seyretme be adam....ama iyi olduuuuu,pargalıya bile yıllarca üzüldü,uykuları bölündü...bilmiyorum kaç yıl daha yaşamış ama bundan sonrası süleymanın cehennemi...imkanı yok o sahneyi unutmaz...iyiki izledi,hayatı boyunca bu azap ona yetecek...
eğer musatafayı bizzat hürrem öldürseydi,hürreme yine kızardım ama ecelinin babasının elinden olması çok üzücü çoookkk
bunu bir yerden alıntı mı yaptın yoksa kendi düşüncelerin mi analamadmKanuni Sultan Süleyman'ın büyük oğlu Şehzâde Mustafa, yüzü ve tavırlarıyla dedesi Yavuz Sultan Selim'i andırırdı. Halk, zamanı gelince, babasının yerine onun geçmesini umuyordu. Kanuni, 46 sene gibi çok uzun bir müddet tahtta kaldı. Zaman uzadıkça en iyi hükümdardan bile insanlar usanır.
Ben padişah olsam...
Padişahın gönlü, Şehzâde Mehmed'de idi. Onun vefatından sonra seferlere diğer şehzâdeleri götürmesi, başka türlü tefsir edildi. Padişahın diğer zevcesi Hurrem Haseki ile kızı Mihrümah Sultan ve damadı Rüstem Paşa'nın, Şehzâde Mustafa'yı tahttan alıkoymak için çalıştığı dedikodusu yayıldı. Sancakbeyliği de Manisa'dan Amasya'ya kaydırılınca, Şehzâde Mustafa da babasından şüphe etmeye başladı. Etrafını, hemen onu babasına karşı kışkırtan bir klik sardı.
Padişahın hastalığı sebebiyle İran seferine Rüstem Paşa'yı serdar etmesi üzerine; asker huzursuzlandı. Peçevi'nin naklettiğine göre, Mustafa padişah olup Rüstem Paşa'nın başını kesecek; zaten nikris hastası olan babası da Dimetoka'da son günlerini geçirecekti. Uzun zamandır bu yollu dedikodular duyan padişah, önce oğlunun kendisine karşı bir komplonun içinde olduğuna inanmak istemedi. Ama İran Şahı ile yazışmaları eline geçince de kararını verdi. Bugün Topkapı Sarayı'nda muhafaza edilen bu mektuplara göre, şehzâde, şahın kızıyla evlenip İran desteği ile tahta geçecekti. İslâm hukukunda, ayaklanma hazırlığı içinde olmak ile isyan aynı hükümdedir.
Padişah bizzat sefere çıktı. Şehzâde, davet edildi. Eniştesi Kara Ahmed Paşa suikastı haber verdiyse de, meselenin daha müşkil hâle geleceğinden endişe eden şehzâde dinlemedi. Babasıyla görüşürse, onu ikna edeceğinden emindi.
Konya Ereğlisi yakınlarında babasına erişti. Askerin coşkulu tezahüratıyla karşılandı; vezirler kendisini etekledi. Bu sevinçle otağa girdiğinde kendisini 7 dilsiz cellad karşıladı. Mukavemet ettiyse de, muvaffak olamadı. Hanedan mensuplarının kanını yere dökmeyi yasaklayan eski Türk tabusu çerçevesinde kemend ile boğularak idam edildi. 38 yaşındaki şehzâde, Bursa'da Muradiye külliyesine gömüldü. Şair ve hattat idi. Hayratı vardır. Ertesi sene Rumeli'de Şehzâde Mustafa olduğunu iddia eden birisi zuhur edip hayli taraftar topladıysa da, çıkardığı isyan bastırıldı.
Halk arasında çok büyük reaksiyon uyandıran acı hâdisenin mesulü olarak Rüstem Paşa gösterildi. Şahın bile orijinalliğinde tereddüt etmediği mektupları, şehzâdenin mührünü gizlice çaldırıp Rüstem Paşa'nın yazdırdığı söylendi. Şehzâdenin arkadaşı Taşlıcalı Yahya yazdığı mersiyede, Mekr-i Rüstem (Rüstem'in oyunu) sözüyle hâdiseye tarih düşürdü. Sâmi'nin Mustafa n'oldu, hani neyledin a padişahım? nakaratlı mersiyesi ise açıkça padişahı itham ediyordu. Padişah galeyanı önlemek için Rüstem Paşa'yı azletti. Ama kendisi gibi düşünmeyenlere aldırmayarak, fikir hürriyetinin en güzel örneklerinden birini gösterdi.
Şehzâde olmak büyük talihsizlik
Bazıları padişahı bu işe, tahta kendi çocuklarının geçmesini isteyen Hurrem Sultan'ın kışkırttığını söyler; ama Şehzâde'nin kendisini ipe götüren hatalarından pek bahsetmez. Kocası tarafından çok sevilen kadınlar hep kıskanılır ve iftiraya uğrar. Sultan Kanuni gibi hayatında hiç büyük hata yapmamış bir hükümdarın, etrafındakilerin komplosuyla hareket etmesi uzak bir ihtimaldir. Padişah, öz oğlunun idamını muhakkak ki haklı sebeplere dayanarak infaz ettirmiş olmalıdır. Hurrem Sultan, bu işe belki çok üzülmemiştir; hatta taht oğullarından birine kalacağı için memnun da olmuştur. Ama hâdisenin doğrudan mesulü değildir.
Şehzâde Mustafa, heyecanlı ve tedbirsiz tavırlarıyla zaten padişahlığa uygun olmadığını göstermiştir. Yiğitliğin tek başına kâfi gelmediği; sabır ve temkinin daha mühim olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim padişah, Hurrem Sultan'ın sevgili oğlu olup ayaklanan Şehzâde Bayezid'i de idama göndermekte tereddüt etmemiştir. Padişahlar, devletin dirliği ve milletin birliği mevzu bahis olduğu zaman en yakınlarını bile fedâ etmekten çekinmezdi. Devlet, asırlarca böyle ayakta durmuştur. O zamanlar Türkiye'de bulunan Avusturya elçisi Busbecq, Şehzâde Mustafa'dan bahsederken diyor ki: Türk padişahlarının oğlu olmak büyük bir talihsizliktir.
Eki Görüntüle 975942
dizinin başından beri hürremciydim...pargalı ölünce bile oh dedim...ama onlar arasında kan bağı yoktu,ibrahim paşanın hırsları vardı,kendini padişah sanmaya başlamıştı...gram üzülmedim...yine hürremciydim..
mahi devran mehmeti öldürdüğünde üzüldüm,kızdım...ama yine kan bağı yok...yine hürremciydim...
taa ki düne kadar.....o hürrem ki,aldığı nefes kadar iyilikte yapmış olsa,baba ile oğul arasına girmenin hesabını veremez...asla asla aslaaaaaaaa hürremci değilim artık....
ağlamaktan helak oldum...hıçkıra hıçkıra ağladım..gözlerim şişti,başıma ağrı girdi.....yatağa girdim yine ağladım...duygularımı açıklamaya kelime yok...o nasıl bir bölümdü...
hadi öldürttün,bari seyretme be adam....ama iyi olduuuuu,pargalıya bile yıllarca üzüldü,uykuları bölündü...bilmiyorum kaç yıl daha yaşamış ama bundan sonrası süleymanın cehennemi...imkanı yok o sahneyi unutmaz...iyiki izledi,hayatı boyunca bu azap ona yetecek...
eğer musatafayı bizzat hürrem öldürseydi,hürreme yine kızardım ama ecelinin babasının elinden olması çok üzücü çoookkk
bunu bir yerden alıntı mı yaptın yoksa kendi düşüncelerin mi analamadm
Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci,nin yazısı
alıntı yaparken ismi çıkmamış.
katılıyorum cihangir de çok üzüldüm bendeosmanlıyı değerlendirirken zamanı da göz önüne alalım öncelikle.evet şimdi hayvanların bile yaşama hakkını korumaya çalışıyor insanlar.kürk giyiyorum demeye bile çekiniliyor açık açık.ama o zamanın dar görüşlülüğü işte.
sanki bir tek bizim atalarımız cani,bütün dünyada en acımasız millet biziz gibi konuşulmuş.diğer krallıklarda neler oluyordu ne acımasızlıklar yaşanıyordu.yine en vicdanlı en adaletli bizim atalarımızdı.şimdiki yönetim şekilleriyle o zamanın şartlarını karşılaştırmak çok mantıksız.tabiki aklımız almıyor bizim, bile bile kardeşine evladına babaya kıymayı.
geçen tarihçiler konuşuyordu,hepsi aynı şeyi söylüyor.padişah birkaç kişinin lafıyla hareket edecek değil,heryerde istihbaratı vardı,mustafa tam olarak isyan etmemiş olsa da bazı hataları olmuş.yeniçerilerin de ona aşırı sevgisi tehlikeli olmaya başlayınca idam edilmiş.buna mecbur kalınmış o zaman için.o zamnlar duygusal davranılıp ufak tefek hatalar effedilse 600 yıl ayakta kalınmazdı.padişahlara sorumlulukları yüzünden çok zor görevler düşmüş.içlerinde çok vicdanlıları da vardır vicdansızları da bunu bilemeyiz tabi.böyle yazıyorum diye bunu destekliyor değilim tabiki çok üzücü ve çok yanlış.ama o zamana göre anlayabiliyorum.o gün birisi öldürülen şehzadelerin cenaze namazı kılınıyormuydu diye sordu.kılınıyormuş.hatta tarihçiler şunu söyledi.kanuni ağlamaktan mustafanın cenaze namazını bir türlü kılamamış.o yüzden namaz çok uzamış.o zaman niye öldürtmüş değilmi bu bize gerçekten garip geliyor.ayrıca ölümünü kanuninin perde arkasından izlemesi de batılıların resimlerinden alınmış birşey.öyle birşey olmadığı halde dizide böyle yansıtılması da hata bence.
diziye gelince gerçekten çok kötü bir bölümdü.hürremciliğimden demiyorum o meryemden sonra bitti zaten de hürremi yine anlyorum.onunda oğlu öldürüldü,sonra kendi oğulları için yapıyor falan diyebiliriz diyelim,mihrimahtan nefret ettim resmen.iftiraya göz yumdu.ne iğrenç bir insanmış.mahiye de zerre kadar acımadım da mustafa ya içim gitti.bir de cihangirin ağlayışı gerçekten etkileyiciydi.
dizinin başından beri hürremciydim...pargalı ölünce bile oh dedim...ama onlar arasında kan bağı yoktu,ibrahim paşanın hırsları vardı,kendini padişah sanmaya başlamıştı...gram üzülmedim...yine hürremciydim..
mahi devran mehmeti öldürdüğünde üzüldüm,kızdım...ama yine kan bağı yok...yine hürremciydim...
taa ki düne kadar.....o hürrem ki,aldığı nefes kadar iyilikte yapmış olsa,baba ile oğul arasına girmenin hesabını veremez...asla asla aslaaaaaaaa hürremci değilim artık....
ağlamaktan helak oldum...hıçkıra hıçkıra ağladım..gözlerim şişti,başıma ağrı girdi.....yatağa girdim yine ağladım...duygularımı açıklamaya kelime yok...o nasıl bir bölümdü...
hadi öldürttün,bari seyretme be adam....ama iyi olduuuuu,pargalıya bile yıllarca üzüldü,uykuları bölündü...bilmiyorum kaç yıl daha yaşamış ama bundan sonrası süleymanın cehennemi...imkanı yok o sahneyi unutmaz...iyiki izledi,hayatı boyunca bu azap ona yetecek...
eğer musatafayı bizzat hürrem öldürseydi,hürreme yine kızardım ama ecelinin babasının elinden olması çok üzücü çoookkk
Şehzade Mustafa boğdurulduğunda 38 yaşında, Kanuni Sultan Süleyman'sa 60 yaşındaymış, Şehzade Mustafa'nın ölümünden sonra padişah 11 yıl daha yaşamış, bende sıkı Hürremcilerdendim, gerçi benim ki bir nevi Meryem Uzerli fanatikliğiymiş:))) Uzerli gitti Hürrem sevdam bitti, Pargalı'nın ölümü o kadar etkilememişti beni, hatta Hürrem bir ayak bağından kurtuldu diye düşünmüştüm, Şehzade Mehmet'in ölümüyse Mahidevran elinden olsa bile ağabeyi Mustafa kadar acı bir şekilde ölmediği için o da etkilememişti lakin Şehzade Mustafa'nın ölümü çok acı.
Gerçekte neler oldu bilemiyoruz, çeşitli rivayetler var, gerçekten ihanet ettiği de söyleniyor, komploya kurban gittiği de söyleniyor, tam olarak neler oldu hiçbir zaman bilemeyeceğiz sanırım, fakat ben yine de Hürrem Sultan'dan ziyade Kanuni Sultan Süleyman'a tepkiliyim, Hürrem Sultan entrikalar çevirdiyse bile kendini cihan padişahı, Allah'ın yeryüzündeki gölgesi, 7 iklimin sultanı diye nitelendiren bir padişah çok daha detaylı araştırabilirdi, oğluna kendini savunma hakkı verebilirdi.
Kanuni ismini adaletinden dolayı almış bir padişah adaletini oğlundan esirgememeliydi.
Deliller sabitse sürgün edebilirdi, sürgünde ayaklanıp isyan çıkarırsa en azından ölecekse bile savaşarak ölürdü, o zaman denirdi ki gerçekten isyancıymış, amacı babasını tahttan indirmekmiş, şüpheye yer kalmazdı.
Başka ülkelerde, krallıklarda daha ağır yaptırımlar olduğu söylenmiş ama ben Osmanlı'nında kardeş, evlat öldürmesini doğru bulmuyorum, işkence etmeseler bile çok acı bir son boğdurularak ölmeleri(
Üstelik el kadar bebekleri de öldürülüyor, ülkenin birliği dirliği için deniyor ama farklı bir yönetim biçimi olabilirdi, pek çok masum insan öldürülmüş.
Uzun zamandır bu kadar etkisi altında kaldığım bir bölümü olmamıştı dizinin.
Galiba bundan sonra Şehzade Cihangir'in melankoliden vefatı, Şehzade Beyazıd'ın boğdurulması gibi gözyaşlı sahneler bizi bekleyecek.
bilmiyorum ki neden bu kadar etkilendim,ama tüm gün boyunca mutsuz gezdim...aklımdan çıkmadı bir babanın evladına yaptığı,belkide kendi yerime koydum,benimde 2 evladım var ve ben sıradan bi kadınım ama evladımın ölümü(suçu her ne olursa olsun) benim elimden olsaydı aklımı yitirirdim...Şehzade Mustafa boğdurulduğunda 38 yaşında, Kanuni Sultan Süleyman'sa 60 yaşındaymış, Şehzade Mustafa'nın ölümünden sonra padişah 11 yıl daha yaşamış, bende sıkı Hürremcilerdendim, gerçi benim ki bir nevi Meryem Uzerli fanatikliğiymiş:))) Uzerli gitti Hürrem sevdam bitti, Pargalı'nın ölümü o kadar etkilememişti beni, hatta Hürrem bir ayak bağından kurtuldu diye düşünmüştüm, Şehzade Mehmet'in ölümüyse Mahidevran elinden olsa bile ağabeyi Mustafa kadar acı bir şekilde ölmediği için o da etkilememişti lakin Şehzade Mustafa'nın ölümü çok acı.
Gerçekte neler oldu bilemiyoruz, çeşitli rivayetler var, gerçekten ihanet ettiği de söyleniyor, komploya kurban gittiği de söyleniyor, tam olarak neler oldu hiçbir zaman bilemeyeceğiz sanırım, fakat ben yine de Hürrem Sultan'dan ziyade Kanuni Sultan Süleyman'a tepkiliyim, Hürrem Sultan entrikalar çevirdiyse bile kendini cihan padişahı, Allah'ın yeryüzündeki gölgesi, 7 iklimin sultanı diye nitelendiren bir padişah çok daha detaylı araştırabilirdi, oğluna kendini savunma hakkı verebilirdi.
Kanuni ismini adaletinden dolayı almış bir padişah adaletini oğlundan esirgememeliydi.
Deliller sabitse sürgün edebilirdi, sürgünde ayaklanıp isyan çıkarırsa en azından ölecekse bile savaşarak ölürdü, o zaman denirdi ki gerçekten isyancıymış, amacı babasını tahttan indirmekmiş, şüpheye yer kalmazdı.
Başka ülkelerde, krallıklarda daha ağır yaptırımlar olduğu söylenmiş ama ben Osmanlı'nında kardeş, evlat öldürmesini doğru bulmuyorum, işkence etmeseler bile çok acı bir son boğdurularak ölmeleri(
Üstelik el kadar bebekleri de öldürülüyor, ülkenin birliği dirliği için deniyor ama farklı bir yönetim biçimi olabilirdi, pek çok masum insan öldürülmüş.
Uzun zamandır bu kadar etkisi altında kaldığım bir bölümü olmamıştı dizinin.
Galiba bundan sonra Şehzade Cihangir'in melankoliden vefatı, Şehzade Beyazıd'ın boğdurulması gibi gözyaşlı sahneler bizi bekleyecek.
e dizi başladığından beri bilmiyor muydunuz mustafa nın hürrem in laflarıyla öleceğini
hani yeni mi öğrendiniz de hürremci olmaktan vazgeçtniz
cidden merak ettim amacım tartışmak değil belirteyim de =)
yok güzelim ya ne tarışması,bi dizi yüzünden tartışılır mı
bunu ben de sordum kendime...dizi başladığından beri,eşimle anlaşamazdık,o mahiciydi ben hürremci...ilk kadın kimse herşey onun hakkı olmalı,hürrem kara kedi gibi girdi aralarına diye kızardı....ben de derdim aşşşkkk.....ben hep aşkın yanında oldum dizide...sarayda karşılaşınca mahi hürrem atışması falan ve hep hürremin kazanması bana keyif veriyordu...mesela bi bölümde mahi mehmeti kurtarırken,diğer bölümde hürrem mustafayı koruyup kolladı...ben pargalıdan nefret ettim asıl......
mustafanın ölümünü başından beri biliyorum,neden nasıl olacağını...ama nasıl desem,mustafa büyüdükçe,gözümde de büyüdü...saygılı,yiğit,dürüst...karakterinin bu kadar sağlam olduğunu bilmiyordum...ben sandım ki mustafa da anasına uyacak ve hürremin arkasından iş çevirecek...o zamanlar oh olsun kazdıkları kuyuya düşecekler diyordum...ama mustafa öyle değilmiş
son sezonda fikirlerim yavaş yavaş değişmeye başlamıştı zaten...mustafa ölmeseydi de osmanlı onun soyundan devam etseydi nasıl olurdu diye düşünmeye başladım...hatta burdaki ankette selime oy vermiştim,keşke oyumu değiştirme hakkım olsaydı...
anlatabildim mi yaa duygularım çok karışık
etkileyici bir bölümü benim aklıma takılan meryem uzerli dönemid yaz tatilideyken yayınlnan fragmanlrdaki boğulma sahnesiyle bu shne farklı geldi bana