Bazıları demiş ki.. gerçekler hiç de öyle değil
soruyorum size..
geçmişde şehzade mustafanın sadece bir işaretine bakan yeniçeriler
böyle birşey karşısında dururlarmıydı..
mustafa suçlu olsa idi saf temiz bembeyaz bir kıyafet ve savunmasız bir halde babasısın yanına gidermiydi geçmişte?
babam bana kıymaz diyerek..
yeniçeriler onun bir tek sözüne bakıyorlardı
isyan cıkarıp tahta yürümezmiydi böyle birşey olsa idi
Devlet-i Muhammediyye al-i Osmaniyyenin selameti ve bekası için ve olası bir isyan (ihtilal) neticesinde binlerce kişinin ölmesi ve iç karışıklığa sebep olup devletin zarar görmesi hasebi ile padişahların evlatlarını ve kardeşlerini feda ettiği bir vakıada Şehzade Mustafanın boğdurulmasıdır.
Şehzade Mustafa her ne kadar isyan etmemiş olsa bile isyan ihtimali sabit olması ile boğdurulmuştur. Şimdi sebepleri sıralayalım;
O dönem de hanedan için sakal bırakmak hükümdarlık alameti olup, şehzadelerin sakal uzatması yasak olduğu halde Şehzade Mustafa sakal bırakmıştır.
Şehzade Mustafa dönemin diğer büyük güçlerinden biri olan İran Şahı ile henüz Kanuni Sultan Süleyman hükümdar olduğu halde mektuplaşmıştır.
Şehzade Mustafa henüz babası Kanuni Sultan Süleyman hayatta olduğu halde, Şah Sultan Mustafa bin Süleyman el-Muzaffer daima şeklinde tuğra çektirip, kullanmıştır.
Askerler arasında ilerleyen yaşı hasebi ile nikris hastalığı başlayan Kanuni Sultan Süleyman hakkında, Nahcivan seferine bizzat gidememiş olması hasebi ile artık kendisinin yaşlandığı, yürüyemediği ve yerini Şehzade Mustafayı bırakacağı dedikoduları ayyuka çıkmıştır.
Bu başlıca saydığımız sebepler ve benzerleri hasebi ile yapılan tahkikat neticesinde Kendisi harekete geçmese bile, asker onun namına bir isyan çıkaracak kararı neticesinde Şehzade Mustafa boğdurulmuştur.
Burada izahını elzem gördüğümüz bir husus ise, mesele Şehzade Mustafayı padişah yapmamak değil, zira zaten kendisi veliaht şehzade idi, burada mesele asker ve halk arasında henüz Kanuni Sultan Süleyman sağ iken Şehzade Mustafanın padişah olması hususunda ittifak olmamasıdır. Zira bir kısım asker her ne kadar Şehzade Mustafayı hükümdarlığa getirmek arzusunda oldukları gibi bir kısım asker ise kendisiyle 13 defa Rumeliye sefere gittikleri, kahramanca seferden sefere koştukları padişahları Kanuni Sultan Süleyman henüz sağ iken ondan hükümdarlığın alınmasına karşı görüşteydi. Bu durumda Şehzade Mustafanın padişah olması ile binlerce kişinin öleceği kaçınılmazdı ve netice itibarı ile bir mecelle kanunu olan genel halkın huzuru, salahiyeti ve daha büyük kayıplardansa, daha az kayıpları tercih edip, halkın huzurunu bozmamak gerekçesi ile Şehzade Mustafanın boğdurulması ile büyük bir ihtilal önlenmiş ve Devleti Aliyenin selameti sağlanmıştır.
Peki gelelim Cumhuriyet tarihi boyunca ve bilhassa Muhteşem Yüzyılda da işlenen hain kadın Hürrem Sultan yalanına ve Şehzade Mustafayı Hürrem Sultan öldürttü iftirasına. Bunu hem meselemiz ile alakalı bir misal ile anlatalım;
Seferden sefere koşarak ömrünü İslama hizmete tayin etmiş olan Kanuni Sultan Süleyman Han Hazretleri ilerleyen yaşı hasebi ile nikris hastalığına yakalanmıştı ve bir ayağında topallama başlamış ve Tam bu sıralarda İran Şahına karşı sefer ilan edilmişti. Kanuni Sultan Süleyman hastalığı sebebi ile sefere bizzat katılmadı. Bunun üzerine Haseki Hürrem Sultan eşi Sultan Süleymana gelip Şaha karşı şah gerek! Siz gitmeliydiniz, aksi takdirde askerler bu desiselere kapılıp, siz artık ihtiyarladınız diye evlatlarınızdan birisini padişah ilan ederler demesi üzerine Kanuni Sultan Süleyman harekete geçer. Hal böyle iken şayet Hürrem Sultan şehzade Mustafanın boğdurulmasını arzu etmiş olsaydı, Sultan Süleymanı bu şekilde uyarmaz ve askerin Mustafayı padişah ilan etmesini ve neticesinde bu bir isyan olması hasebi ile Sultan Süleymanın Mustafayı boğdurmasına izin verirdi. Halbuki Hürrem Sultan, Sultan Süleymanı bu sefere katılmasına teşvik ederek bunu önlemek istemiştir!
Şehzade Mustafanın sakal bırakması ve İran Şahı ile mektuplaşması haberlerinin de aynı döneme tevafuk etmesi hasebi ile Kanuni bir tahkikat yaptırır. Tahkikat neticesinde Şehzade Mustafa kendisi bunu arzu etmese bile, asker onun namına bir isyan çıkaracak ve sizi devirip onu hükümdar yapacaklar haberi neticesi ile Şehzade Mustafa boğdurulmuştur.
Gelelim Rüstem Paşaya; Hürrem Sultan ile ittifak edip Şehzade Mustafayı boğdurmuş olsalardı, Rüstem Paşa; Hürrem Sultan ile bir olduğu halde, Kanuninin Hürrem Sultandan olan Şehzadesi Bayezit için isyanı sonucunda Boğdurulması gerek fikrini verir miydi? Elbette hayır.
Gördüğümüz üzere Haseki Hürrem Sultan Devleti Aliyenin menfaati için eşini doğruya teşvik etmiş ve ona bu denli güzel akıl vermiştir, Şehzade Mustafanın öldürülmesi ise tamamen tahkikatlar, araştırmalar ve raporlar üzerinedir. Buna rağmen Hürrem Sultana bu denli iftira etmek, son derece nahak ve yersizdir!