- 28 Ekim 2010
- 2.156
- 349
-
- Konu Sahibi ozgulgulece
- #1
HAMİLELİĞİM
her şey 9 mart'ta uzun uğraşlar sonucu aldığım mutlu haberle başladı.bir rüyaydı oğluşuma hamile olduğumu öğrenişim adeta.her birlikteliğin ardından 2 gün geçince yaptığım negatif sonuçlu gebelik testlerinin ardından daha deneyimli ve tecrübeli davranıp mutlu sona ulaştığımın resmiydi o gün ki pozitif sonuçlu kan testim.eşim kamptan yeni dönmüştü ve ona da harika bir dönüş hediyesi oldu.ağlamakla gülmek arası tepkilerle yaşadık o müthiş mutluluğumuzu ve derken bir masal başladı artık.
her geçen gün ve hafta heyecanla takip ettim oğlumun gelişimlerini.1 mm ve 1 gram olduğunu okuduğumda ne kadar büyümüş benim oğlum diye sevindiğim anlar dün gibi aklımda(şimdi oğlum 4 kilogram:) )sonrasında bebişimin tatlı kıpırtılarını ultrasonda seyredalışımız,aldığımız belli belirsiz kapkara ama bizim için anlam yüklü ultrason resimlerimiz..bebişimizin tahmini ağırlığını netten okuduğumuzda evde o ağırlığa denk gelen bisküvi paketi vb şeylerle bebişimizin ağırlığını tahmin etmeye çalışmalarımız..ve bunun gibi dışarıdaki insanlara anlamasız gelebilecek ama bizim için hayatın anlamı olabilecek pek çok şey..
16 . haftamızdı heyecan içinde doktorun yolunu tuttuk çünkü içimdeki canavarın cinsiyetini öğrenecektik kız da olsa erkek de olsa önemli olan sağlıklı olması temennilerinin eşliğinde doktorun yolunu tuttuk ve hiç çaba sarfetmeden ultrason cihazına girer girmez bebişin cinsiyetini öğrendik,oğlumun pipisi gözlerimizin önünde öylece duruyordu
bebişimiz günden güne büyüyordu,kontrollerimizi ödevlerini aksatmayan çalışkan bir öğrenci edasıyla ciddiye alıyor doktorun her söylediğini ise asli bir görev addedip harfiyen yapıyorduk.sırayla önce 2li testimizi yaptırdık sonra zamanı geldi ve 3lü testimizi yaptırdık o ana kadar her şey yolunda olduğu için en ufak bir endişe duymadan günlerimizi geçirirken test sonucunu öğrendiğimiz gün yıkıldık adeta.doktorum sonuca baktı ve şaşkınlığı hem gözlerine hem yüzüne hem de sözlerine yansımıştı.'bu hiç beklediğim bir sonuç değildi,her şey çok normal görünüyordu'dedi.oğlumuzun down sendromlu olma riski normalden çok çok fazlaymış e bana amniyosentez ve sonrasında eğer istersem bebeğim özürlü olacak olursa diye kürtaj seçeneğini sordu
nasıl konuşacağımı bilemedim kelimeler ağzımda düğüm düğüm oldu,konuşabildiğim ilk an şunları söyleyebildim 'bebekler dünyaya gelmeden önce anne ve babalarını kendileri seçerlermiş,benim bebeğim de beni seçti.o halde beni seçen bir bebeği reddetmek istememek bana düşmez.o benim her koşulda evladım.istemiyorum 'dedim ve ağlamaya başladım.bu durumda tek seçenek ileriki haftalarda ayrıntılı ultrasonla ve kalp ekosuyla down sendromu olup olmadığını anlamaktı ve çok şükür bu 2 konuda uzman profesörlere gittik ve güzel sonuçlarla döndük.
bundan sonrası her mutlu mesut ve bebeğini seven anne gibi beslenme,bebekle konuşma,doğumu kolaylaştırmak için düzenli spor,hayallerle dolu bekleyişler,bebiş için yapılan hazırlıklarla geçti.her şey gayet güzeldi,normaldi.ta kiiiiii 31. haftamda bi gece aralıklarla girip çıkan kasılmalara kadar.yemek hazırlıcam ama girip çıkan ve gitgide şiddetlenen kasılmalarım buna müsade etmiyordu.en sonunda eşim yemeği bırak şimdi hadi gidelim doktora dedi.2mizin de aklında gelip geçici bir sancı olması dışında bir ihtimal yoktu.acile giriş yaptık,tahliller yapmadan kadın doğuma sevk etmediler ve beklemeye koyulduk,o sırada (ki bu bekleme 1 saati buldu) dakika tutmaya başladım ve sancılarım 3 dakikada bir düzenli olarak girip çıkıyordu.Rabbim nasıl bir mucize ya inanılmaz çok düzenli sanki saat kurulmuş gibi hep aynı düzende devam ediyordu.derken tahlil işleri bitti ve yukarı çıktık,ilk kez tanıştığım NST bana çok acı bir şeyi gösterdi ve bu gerçeği doktor söyledi,ben doğum sancısı çekiyordum.ve bebeğim daha bana muhtaçken ve daha çok küçükken doğmak üzereydi.apar topar yatış verdiler ve sancı durdurmak için iğneler serumlar haplar ..derken 3 gün sonrasından hele şükür riski atlattık.
sonrasında kontrollerimin bir klasiği olmuştu NST de çıkan sancılar,doktorum bile çok şiddetli olmadıkça ciddiye almamaya başlamıştı.vee 37 .haftada doğum nişanım geldi,tanrım ne büyük bir heyecan ya.yeğenim yanımda onunla oyun oynuyoruz derken çamaşırımda feci bir ıslaklık hissettim ve baktım evet çok garip hiç görmediğim renk kıvam ve fazlalıkta akıntıydı.doktorumu aradım ve beni hemen beklediğini söyledi,çünkü doğum nişanı doğumun başladığını gösterebilirdi.eşimle heyecan içinde doktora gittik NSTde hep sancısı çıkan ben heyecandan hiç sancım çıkmıyordu,gereksiz derece sakindim,ama emniyet olsun diye o gece hastanede kaldık.ertesi sabah ellerim boş ve doğurmamış şekilde hastaneden çıkmak benim için büyük yıkıntıydı,çünkü bıkmıştım artık hastane köşelerinden
DOĞUMMMMM
tam bir hafta sonra geceydi,yine kadınlar kulübünde takılıyorum eşim hadi yatalım dedi ama acaip kasılmalarım var,sırf gene doğuramıcam nasılsa diye eşime ses etmiyorum.neyse yattık yatağa.eşim başladı zaten horul harıl hırıl tuhaf seslerle uyumaya:)ama ben gözümü bile kapatamıyorum,kasılmalarım şiddetleniyor ama sonra geçer gibi oluyor.dakika tutuyorum düzenli ama ya geçerse diye korkumdan yarım saat daha dayanıyım diyip diyip saatler geçirmeye çalışıyorum.en sonunda saat 1 buçuk falandı 11den o yana çektiğim sancılara artık dayanamaz hale geldim.eşimi uyandırdım.daha önce hazırlamış olduğumuz çantamızı da alıp koyulduk yola.yolda hiç sesimi çıkarmıyordum çünkü yine doğurmayacak olursam da eve dönersem diye içim içimi yiyordu .acile giriş yaptık artık acildeki doktorlar beni merhaba özgül hanım diye karşılıyordu.yukarı çıktık eşimle,NSTye o gebeliğimin son dönemleri yoldaşım olan o sevgi dolu alete bağladılar beni,inanılmazdı 3 dakikada bir 127lere varan şiddetli ve düzenli sancılarım vardı,doktor geldi,doğuracaksınız inşallah dedi,rahmimde halen 2cm açıklık vardı(bi hafta önce nişan geldiği gün 2 cm açıklık vardı)doktor yatış istedi çünkü bu sancı şiddeti açıklığı artırabilirdi.sabaha kadar sancılarım sürdü ama bazen şiddetli bazense çok azdı.gözümü bile kırpmadım bense,sabah hastaneden yine doğum olmayacak diye çıkacağımı düşünmekten strese giriyor için için sıkılıyordum.ki başıma böle bir durum geleceğini düşünen kocam okula öğrencilerinin yanına koştu.
sabah erkenden doktor geldi ve açıklığa baktı inanılmazdı 3 cm olmuştu.doktor haydi özgül toplan doğumhanede devam edeceksin burdan sonraki kontrollere,bugün doğuracaksın inşallah dedi.Allah'ım nasıl bir heyecandı o nasıl bir korku endişe ve garip hisler karmaşası.yalnız başıma gittim doğumhaneye o komik arkası açık gömleği giydim.ve o büyük boş yerde başladım bi başıma uzanmaya,bi taraftan lavman diğer taraftan serumlar derken artık doğuma hazırlanıyordum.sık sık doktor gelip açıklığı kontrol ediyordu.açıklık nihayet 4 cm olmuştu.o arada annem geldi,tabi sulu göz beni öyle uzanmış ve doğumhanede görünce hemen ağlamaya başladı,belki de başıma gelecekleri hissetmişti
hayatımda herhalde o kadar çok ellendiğim başka bir gün olmadı ve olmayacak:S
annem geldiği sıralarda rahattım sancılarım beni henüz hayattan kopartmıyordu şiddeti 127ye varsa bile halen konuşup sohbet ediyordum.doktor girip çıkıyordu ancak 2-3 saatte ancak 1 cm açılmam oluyordu nerdeyse.doktor en sonunda suyumu boşaltmaya karar verdi,çünkü rahmimdeki açılmayı bi şekilde hızlandırmamız gerekiyordu ve bu bir yöntem olabilirdi.Allah'ım en korkunç deneyimlerimden biriydi nerdeyse,çok acı çektim,ardından sıcak ve kaygan bir şeyin kontrolüm dışında bacaklarımın arasından sızması:S zordu işte,ama bir anda karnım küçücük kalmıştı.neyse beklemeye koyulduk ama artık kasıklarımda ve karnımda daha güçlü kasılmalar olmaya başladı,başlarda hafif hafif inlerken artık ağlamaya ve uğunmaya başlamıştım.kasılmam gittiği vakit gözümü açıp etrafa bakıyor neler olduğunu anlamaya çalışıyordum.annem hıçkıra hıçkıra başımda ağlıyordu.kasılma tekrar geldiğinde dünyaları unutuyor o alemden uzaklaşıp Allah'tan yalnız ama yalnız kurtulmayı diliyordum.sancım girdikçe Allah diyebildiğimi hatırlıyorum.sonra sancımın geçtiği bi anda eşimi gördü gözlerim şaşkındı ve bi o kadar bitkin gözleri dolu bana bakıyordu,ona gülümseyip moral vermeyi çok istedim ama yine sancım girdi ve moral vermek yerine sancıdan inleyip ağlayarak onunda ağlamasına neden olabildim sadece.
en sonunda doktorum doğumu yavaşlatabilme olumsuzluğuna rağmen halimi perme perişan görünce epidural yapmayı önerdi bu sayede sancı çekecektim ama daha az hissedecektim.o sancının arasından bir de epidural için oturur pozisyonda beklemek bile benim için işkenceydi.ama epidural yapan doktoruma hala duacıyım biraz olsun nefes aldım,epiduralin etkisi yaklaşık 1 buçuk saat sürecekti ve 4 buçuğa kadar doğurmak için sürem vardı yoksa aynı korkunç sancı ile kıvranacaktım.sık sık yapılan çatı kontrolleri gösteriyordu ki epidural rahmimin açılmasını yavaşlatmıştı 6 cm açılmada bir artış olmuyordu.saat 4buçuğa gelmişti ve artık yavaş yavaş eski korkunç anlarıma geri dönüyordum.rahmin açılmasını hızlandırır diye sancım girdikçe şiddetle ıkınmaya başladım,Allah'ım dayanılmazdı benim için ama her şey bebeğim içindi,her şey onun içindi,ağlıyordum ıkındıkça kıpkırmızı kesiliyorum nefes alamıyordum adeta ama rahmim açılmalıydı.doktorum geldi 7 cm olmuş dedi,ben ıkınmaya ve kıvranmaya devam ettim tekrar geldi ve 8 cm derken saat akşam 5buçuk olduğunda hala 9cm olabilmiştik ve acıdan ne konuşabiliyordum ne de doğru düzgün etrafta ne olup bittiğini anlayabiliyordum.doktorum çaresiz başıma gelip gidiyor hala 9 cm olduğunu ve beni kıvranırken gördükçe o da çaresiz kalıyordu.
saat 18:00 da doktorum artık bebeğin de benimde hayati tehlikemiz olabileceği için sezeryan önerdi ,yarı baygın kabul ettim,eşimden de onay almış.ve apar topar sezeryan için beni hazırlamaya başladılar.etrafımda koşturan insanlar,bağırıp emirler yağdıran doktorumun sesi,beni sedyeyle sürüyen ve bana cesaret vermeye çalışan o doktorun sesi,annemin asansöre binmeden önce ellerimden tutuşu,ameliyattan önceki dokunduğum hissettiğim son sıcak şeydi,bir de eşimin endişe dolu bana bakan buğulu gözleri
ameliyathane buz gibi,tabi sonradan anlıyorum ki bana bu kadar soğuk gelmesi tüm gün doğumhanede ameliyat önlüğü ile yarı çıplak uzanıp üşümem.
her neyse ameliyathanede herkes koşturuyor ve ekip halinde görev paylaşımıyla bişeyler yapıyorlar ama tam anlıyor değilim.doktorum ameliyata başlamadan önce son kez kontrol etmek istedi ve açılmamın 10 cm olduğunu gördü.tamam dedi özgül son fırsatımız inşallah olacak haydi ıkın dedi,bana cesaret veriyor ellerimi tutuyor haydi diyordu.çığlıklar atıyordum kıvranıyordum ben ıkındıkça dayanılmaz hale gelen sancım katlanıyordu adeta,yapamadım bebek gelmiyor ben ıkınmayı bırakınca geri kaçıyordu
genel anestezi yapıldı.sonrasını kendime gelene kadar bilmiyorum.!(
MUTLU SONNNNNN
18:40 ta bebişim dünyaya gelmiş,1 saat kadar sonra ise beni çıkarmışlar.ameliyathaneden sedyeyle beni odaya götürürlerken anestezi etkisiyle konuşacak gücü henüz kendimde bulamıyordum ama gözlerimle de bebeğimi arıyordum nerdeydi,niye yanımda yoktu? asansörden indiğimden kapının önünde eşim annem ablam beni bekliyordu,eşim ellerimi tuttu.ilk sorduğum 'bebeğim,onu gördün mü?' dedim,tabiki görmüştü.güzel mi diye sordum,dünyalardan da oldu cevabı.işte odaya girince yatağa yatırılma vb sancılı safhaların hemen ardından göğsüme beni emmeye programlanmış halde çirkin mi çirkin cennet kokulu ufacık bişi verdiler.işte o zaman anladım ki yukarda anlattığım her şeye ama her şeye değerdi o mükemmel an.Allah kimsenin kollarını boş koymasın.
oğlum ve benim serüvenlerimiz ve hayata dair pek çok şeyi bu forumda paylaşıyoruz sizi de bekleriz
yasamiksiri.blogcu.com
Sayfa 11 son resimlerimiz mevcuttur teyzeleri:)
Son düzenleme: