Müge Anlı'yla Tatlı Sert - Atv

kızlar tahsin bey nasıl görmüş cinayeti anlamadım bugün saat 10 dan sonra izleyemedim açıklarmısınız[/QUObende anlamadım biri açıklayabilirmi cinayeti nasıl görmüş tahsin bey

HAYIR TAHSİN GMRMEDİ CİNAYTİ....
KATILIN YAKALANDIGINI DUYAN ÇOK ŞAŞIRIP AGLADI.....YA BUNLAR CİNAYETİ İŞLEDİKTEN .....
BÜTÜN DELİLLERİ KALDIRMIŞLAR VE ORTALIGI TEMİZLEMİŞ NEDEN YAPTIKLARINI AÇIKLAMADILAR
YARIN KONUŞCAK KALAN YERDEN....
senağlama
 
Gaziosmanpaşa'da İlknur İslam ve 2 çocuğunu öldüren katil zanlısı yakalandı. Zanlının, ailenin alt komşusunun kardeşi olduğu ortaya çıktı.

21.01.2009 11:18:55




Geçtiğimiz aralık ayında meydana gelen olayda, 28 yaşındaki İlknur İslam ile çocukları Yusuf Batuhan (4) ve İnci Melek (1.5), evlerinde bıçaklanarak öldürülmüştü. Olayın ardından başlatılan soruşturma sonunda bir kişi, cinayetleri işlediği iddiasıyla gözaltına alındı. Konuyla ilgili açıklama yapan İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, zanlının ailenin alt komşusunun kardeşi olduğunu söyledi. Cerrah, "İlknur ve çocukları için çok üzüntülüyüz. Bizim görevimiz bunları yakalayıp adalete teslim etmek.

İstanbul polisi gece gündüz faile ulaşmak için çalıştı. Elimizde çok şüpheli vardı ama bugün fail yakalandı. Allah bu tipteki hasta ruhlu kişileri toplumumuzdan uzak tutsun diyorum. Bizim görevimiz zanlıları yakalayıp adalete teslim etmek. Katil, ailenin alt komşusunun kardeşi. İsmi Okan. Olayın nedenleri araştırılıyor. Delilleri önüne koyduğumuzda kendisi de cinayeti işlediğini itiraf etti" dedi


 
IHA_20090121_39747.jpg
 
bir arkadaş akşam habertürkte söylemişler katili müge anlı bizi kaç saat neden merakla beklettiki diye yazmış ama bence hiç kimse bilmiyordu çünkü aile bile çok şaşırdı akşam yakalansaydı neden aileye polisler haber vermemiş
 
Cinayeti kriminal dedektifleri çözdü

Gaziosmanpaşa'da İlknur İslam ile iki çocuğunu komşuları Okan Ç'nin "hırsızlık" yapabilmek için öldürdüğü ortaya çıktı. Polisteki ilk sorgusunda cinayeti itiraf eden Okan Ç'nin, ellerini bağladığı İlknur İslam'ı kendisine direndiği, 4 ve 1.5 yaşındaki çocuklarını ise cinayeti gördükleri için öldürdüğünü söylediği belirtildi.

MUSTAFA ŞEKEROĞLU - MÜSLİM SARIYAR / AJANS HABERTÜRK

Gaziosmanpaşa'da İlknur İslam ile çocukları Yusuf Batuhan İslam ve İnci Melek İslam'ı komşuları Okan Ç'nin öldürdüğü ortaya çıktı. İstanbul İl Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah zanlının dün gece yakalandığını ve cinayeti hırsızlık amacıyla işlediğini itiraf ettiğini açıkladı. Olayla ilgili somut deliller bulunduğunu belirten Cerrah, Okan Ç'yi "hasta ruhlu bir kişi" olarak tanımladı; İlknur İslam'ın yakınlarına başsağlığı diledi.

Küçükköy Kazım Karabekir Mahallesi 569 sokak 36 numarada oturan 24 yaşındaki İlknur İslam, 22 Aralık günü apartmanın giriş kapısı önünde boğazı bıçakla kesilmiş ve 20 yerinden bıçaklanmış olarak bulundu. Çevredeki vatandaşlardan yardım isteyen genç kadın, hastaneye götürülürken yaşamını yitirdi.

Vatandaşların ihbarıyla olay yerine giden polis, genç kadının 4 yaşındaki işitme engelli oğlu Yusuf Batuhan ile 1.5 yaşındaki kızı Melek İslam'ın cesetleriyle karşılaştı. Küçük çocukların da bıçak darbeleriyle öldürüldüğü anlaşıldı. Polisin olay yeri incelemesinde bulunan bazı kıl, saç ve tükürük örneklerinin ailenin alt kat komşusu Okan Ç'den alınan DNA örnekleriyle karşılaştırıldı. DNA örnekleri ile olay yerinde bulunan parmak izleri Okan Ç'ninkilerle eşleşti.

Dün gece gözaltına alınan Okan Ç'nin, ilk sorgusunda cinayeti işlediğini itiraf ettiği belirtildi. Okan Ç'nin, İslam ailesinin evine daha önce de birkaç kez gittiğini, olay günü hırsızlık yapmayı planladığını anlattığı ifade edildi. Alınan bilgiye göre Okan Ç, ellerini bağladığı İlknur İslam'ın direnmesi üzerine paniğe kapılarak genç kadını bıçakladığını anlattı. Okan Ç, genç kadının çocuklarını ise kendisini gördükleri için öldürdüğünü belirtti. Cinayetten sonra evde para ve kıymetli eşya aradığını belirten Okan Ç'nin, evin cinayet sonrasındaki halini de tüm detaylarıyla anlattığı ifade edildi.
 
Son düzenleme:
Kızlar yazdıklarınızı tek tek okudum.Bende sizler kadar sevinçliyim katilin yakalandığına.
Öncelikle YASİN adayan arkadaşımızın güzel kalbine göre hayatındaki herşey olsun herşey inşallah, çok güzel bir davranış.
KATİL bence okadar uzun boylu ve güçlü birisi değil.Belkide elinde silahla geldi , işte ozaman İlknur sinmiş olabilir.Otur demiştir oturmuştur zavallı.Ne bilsin başına gelecekleri.
Kızlar şurdan şunuda öğrendik.En yakın arkadaşımızda olsa asla evde para var, altın var demiycez.
 
kontör alacak paraları bile olmayan bir ailenin hırsızlık amaçlı yok edilmesi çok ilginç geldi bana zannedersem gökhan bahsetti ilknur merdivenleri siliyor diye o paralarla bilezik yapmış dendi demekki biliyorlarmış
 
Son düzenleme:
Kızlar yazdıklarınızı tek tek okudum.Bende sizler kadar sevinçliyim katilin yakalandığına.
Öncelikle YASİN adayan arkadaşımızın güzel kalbine göre hayatındaki herşey olsun herşey inşallah, çok güzel bir davranış.
KATİL bence okadar uzun boylu ve güçlü birisi değil.Belkide elinde silahla geldi , işte ozaman İlknur sinmiş olabilir.Otur demiştir oturmuştur zavallı.Ne bilsin başına gelecekleri.
Kızlar şurdan şunuda öğrendik.En yakın arkadaşımızda olsa asla evde para var, altın var demiycez.
BİZİM EVDE PARA ALTIN YOK :))delikafadulden
 
hırzızlık içim oldurdum demiş eve hırsızlık için giridm demiş de şidmiye kadr ev karıştırılmişdagıtılmış acaba hırsızlık içinmigirmişler diye tek kelıme konuslmadı proğramda.bencede hırsızlık için değildi
 
bu bir hırsızlık cinayeti değillllllllllllllllllllllllllllllllllllll
zanlı akşam gözaltına alınmış olabilir, ifadesi alınıp kesinlik kazanmadığı içinde hemen aileye haber vermemiş olabilirler. emniyet attığı her adımı hemen haber vermez.
ama kesinlikle hırsızlık için değil. ve çocuklarıda gördükleri için öldürmedi. 1,5 yaşındaki çocuk ne anlatabilirki bunun için öldürsün. hem çocukları daha önce öldürmüş. hırsızlık değil ama ne????
 
hem hani bu çocuklar gazdan zehırlenmişti cocuklarıda oyuzden oldurdum demişya ben gaz açılmış diye duymuştum bıde ama
 
ayrıca batuhanın kulakları sağır değil, otistik bi çocuk. habercilerde amma sallıyo haaa.
 
bu bir hırsızlık cinayeti değillllllllllllllllllllllllllllllllllllll
zanlı akşam gözaltına alınmış olabilir, ifadesi alınıp kesinlik kazanmadığı içinde hemen aileye haber vermemiş olabilirler. Emniyet attığı her adımı hemen haber vermez.
Ama kesinlikle hırsızlık için değil. Ve çocuklarıda gördükleri için öldürmedi. 1,5 yaşındaki çocuk ne anlatabilirki bunun için öldürsün. Hem çocukları daha önce öldürmüş. Hırsızlık değil ama ne????

bncede hırsızlık değil başka bişi var işin içinde.1yaşındakı cocuk nend oldurulsunkı.bide alt komsularının da parmagı var bnce bu işte teyze oğlumu neydı onun
 
Hırsızlık hiç inandırıcı değil,ayrıca dediğiniz gibi minicik çocuk görse ne olur ki..neyini anlatıcak..başka işler var bunun altında.çıkar yakında meydana..
 
evde parmk izi bulunmuş dna ornegı alınmış demişlerdiya muge anlının proğramında nıye bahsedınmedki hiç bu konudan.yanı kımsneın aklına hırsızlık gelmemişti
 
SONAT BAHAR/PAZAR SABAH

Sabah saatlerinde televizyon karşısına geçen seyirci, artık çok farklı bir formatın müdavimi... Müge Anlı, atv'de yayınlanan, Tatlı Sert isimli programında gazetelerin üçüncü sayfalarına konu olan cinayetlerle uğraşıyor ve bunları çözmeye çalışıyor. Anlı'nın sunduğu program yayınlanmaya başladığından beri beş katil yakalandı. İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, Anlı'ya teşekkür etti, aileler ise polisten sonra soluğu Müge Anlı'nın programında alıyor. Programını Müge Anlı ile konuştuk:

- Programdan sonra Türkiye'nin sosyolojik yapısıyla ilgili görüşünüz değişti mi?
- Ben bunların yaşandığını bilmiyordum, çok pembe bir dünyada yaşıyormuşum. Yaşadığım ve gördüğüm şeyler elbette vardı, ama bu kadar içine girmemiştim olayların.
Bu acıları yaşayan insanlarla yan yana olmak, çok inandığınız, güvendiğiniz kişilerin bile bu suçlara karıştığını görmek şaşırtıcı. Bakıyorsunuz programda gözyaşı döküyor, sonra bir öğreniyorum o da işlenen suçun içinde. Ya da röportaja gidiyorum, arkamdaki kalabalıktaki kişilerden biri katil çıkıyor. Bunları yaşadıktan sonra artık hayata eskisi gibi toz pembe bakamıyorum.

- Biraz paranoyaklaştınız mı?
- Yok, ben insanlara güvenmeye devam ediyorum. Eskiden hayatımda klişeler vardı: Bir anne evladına zarar veremez, bir akraba bir başka akrabasını öldüremez, bir evlat annesine zarar veremez gibi...
Gördüm ki bunlar klişelermiş, gerçek hayatta böyle değilmiş. Gerçek hayatta kimi zaman çıkar, kimi zaman başka gerekçelerle herkes herkese zarar verebiliyormuş.

- Bu format kendi kendini mi oluşturdu?
- Bir anlamda kendi kendine gelişti.
Mesela, bu sandık cinayetinde de biz çağırmadık, kendileri geldiler; "Biz çıkalım da çocuğumuz bulunsun," dediler.
Günde en az beş-altı tane kayıp vakası geliyor. Program çok izleniyor ve çok etkin, eğer burada bir fotoğraf gösterilirse, bulunabileceğini düşünüyor aileler.
Gerçekten de öyle.

- Emniyetle nasıl bir bağınız var?
- Buradaki başarılar, emniyetin başarısıdır, Türk polisinin başarısıdır. Biz sadece emniyete duyulan güveni pekiştirmiş olabiliriz. 'Türk polisi yakalar' sloganını dillere tekrar yerleştirdiğimizi düşünüyorum bu programla. Bizim şöyle bir yardımımız oluyor; emniyete gidip bilgi paylaşmaktan çekinen insanlar bir televizyon programını daha kolay arıyor. İhbarlar daha rahat oluyor. Emniyete faydası bu olabilir.

- İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, program için teşekkür etti size.
Hem ona, hem Asayiş Şube Müdürü Mustafa Köse'ye ve onun nezdinde tüm arkadaşlarına teşekkür borçluyum.
Devletin kurumlarını çok seven ve saygı duyan biriyim. Ben polisi, askeri severim.

- Programda bir sorgulama var, bununla ilgili bir brifing aldınız mı?
- 16 yıldır gazetecilik yapıyorum, yıllarca magazin gazeteciliğiyle uğraştım. Magazin gazeteciliği çok zor bir iştir. Bu anlamda böyle bir brifinge ihtiyacım olmadı.
Sorgulama demeyelim de buna, insanlar her şeyi açıklıyorlar eğer gizleyecek bir şeyleri yoksa. Biz de bir olayı ortaya çıkarabilmek için sorular sormak zorundayız, insanların anlattıkları her zaman gerçek olmayabiliyor. Öyle kurgulamış da olabiliyorlar.
Şunu anladım ki toplumda birçok kişi, birçok şeyi sorgulamıyor aslında.
Biz sorunca aklına geliyor.








Katili öğrenip mezara gidiyorlar





'Dedektifliğe soyundu' şeklinde yorum yapanlar oldu, ne diyorsunuz?
- O kadar kendi işimle meşgulüm ki, ne dediklerini umursamıyorum.
Dedektifliğe soyunduysam da soyundum.

- Bu kadar insanı ekran başına çeken sırrı ne programın?
- Canlı canlı bir cinayet çözülüyor.
Yurt dışında da bu tip programlar ilgiyle izleniyormuş. Orada emniyet, programla koordineli çalışıyormuş.
Bizde öyle değil, emniyet tüm basınla aynı mesafede. Bize ihbar telefonu geldiğinde onu rating kaygısıyla yayına bağlamıyoruz, emniyete havale ediyoruz, orada önemli olan olayın çözülmesi. Katiller bizi izliyor. Dakika dakika merak ediyorlar.

- Mükemmel cinayet diye bir şey var mı?
- Çözülemeyen cinayetler var elbette. Aile içi cinayetler saklı kalabiliyor. Töre olayları ekranlara yansımıyor, kapalı kalıyorlar.

- Programa katılan aileler eleştiriliyor bazen, bunlar haklı eleştiriler mi?
- Katil bulunmamışsa eğer aileler mezarlığa gidemiyor, bu programa geliyorlar. Katil bulunana kadar mezarlığa gidemeyen aile var, katil bulunduktan sonra o iç huzuruyla gidebiliyorlar.





Maktule bir ay ağlayan abla, katil çıktı





Basına sandık cinayeti olarak yansıyan olay Müge Anlı'nın programını farklı bir boyuta taşıdı. İstanbul Fatih'te bir ay önce kaybolan 11 yaşındaki Alpay D.'nin ailesi bir ay boyunca programa katıldı ve çocuklarının bulunması için uğraştı.
Programa bir ay boyunca Alpay'ın ablası S.D. de katıldı ve gözyaşı döktü. Ama geçtiğimiz günlerde ortaya çıktı ki, katil aslında stüdyoda gözyaşı döken ablanın ta kendisiydi. S.D.'nin kardeşini bıçaklayarak öldürdükten sonra cesedi evdeki çeyiz sandığında bir ay sakladığı anlaşıldı...

- Bir ay buraya gelen 17 yaşındaki kız, katil çıktı. Bunu öğrenmek nasıl etkiledi sizi?
- Alpay 11 yaşında bir erkek çocuğuydu, evinin önünden kayboldu bir gün. Anne, baba ve abla geldi programa...
Aile her gün geliyordu stüdyoya. Bir ay boyunca ceset bulunmadı, biz hep çocuğun yaşadığına inandık. Ben de hep yaşadığına inandım, güzeller güzeli bir erkek çocuğuydu. Ve sonra Alpay'ı öldüren kişinin ablası olduğu ortaya çıktı. Emniyetin tam 18 saat süren ablayı sorgulaması sonucu... Ve o kız gelip günlerce, stüdyoda ağladı, annesini teselli etti. Altında bir kaza ve kazanın kötü sonucunu engellemeye çalışan bir abla var diye düşünmek istiyorum.
Sonrasında olayı çok çocukça saklamaya çalışması da kaza olduğunu gösteriyor.
Yoksa evde bir sandığa konulan cesedin bir şekilde ortaya çıkacağını herkes bilir.
Ama insan şaşırıyor, ben hiç ablasının katil çıkacağını beklemiyordum.

- Aslında cinayeti işleyenler garip bir şekilde sizden uzak kalamıyor galiba.
- En son Halkalı'da öldürülen iki çocuk vardı, onlar da 11 ve 12 yaşlarında, yakılarak öldürülmüşlerdi. Orada da katil, dayı oğlu çıktı. O dayı oğlu sonradan kasetleri izlediğimde fark ettim ki mahalleye gidip çekim yaptığım sırada arkamdaki gruptaymış... Yani 'Katil maktulün etrafında dolaşır' sözü bence doğru. Galiba biraz daha bilgi alabilmek için, olaylar nereye gidiyor anlayabilmek için kendilerini olayların içinde hissetmek istiyorlar.

- Hiç tedirgin olmuyor musunuz? Stüdyonuzda gerekçesi ne olursa olsun bir katil var.
- Bu beni ürkütmüyor. Ben bunun bir gerçek olduğunu anladım, ürkmenin kimseye faydası yok. Demek ki hayatta her şey olabiliyormuş; önemli olan tedbir almak. Kimseye de bu katildi diye yaklaşmıyorum, yaklaşmamaya da devam edeceğim. Ama artık o kişi katil çıktığında şaşırmayacağım. Bu da benim işim.

- En çok şaşırtan ne oldu sizi bu kadar programdan sonra?
- Yeni olmasının da etkisiyle, sandıkta bulunan ablası tarafından öldürülen Alpay'ın olayı beni çok etkiledi.
Öğrendiğimde araba kullanıyordum, elim ayağım boşaldı kenara çektim. Biz o ceset, evin içindeki sandıktayken çekim yaptık evde. Ablasının olmasını beklemiyordum, bunlar çok ender vakalar. Zaten orada da çok çocukça bir halde kız, kardeşinin cesedini sandığa saklamış.

- Olayın ardından ailenin durumuyla ilgili bilgi aldınız mı?
- Sürekli konuşuyoruz, aileyle de konuşuyoruz, yakınlarıyla da konuşuyoruz. Hani bu iş, çok profesyonelce yapılıp, 'Hadi bu dosya da bitti, kapandı,' denecek bir iş değil. O kadar acılarını paylaştığım insanlara karşı hissiz kalmam beklenemez. Katil bulunuyor, karşılıklı ağlıyoruz.
 
X