eğer hanefi, hanbeli, maliki, şafii mezheplerinden biriyse zerre sorun değil, tabi siz de bunlardan birisiniz diye düşünüyorum.
bu mezhepteki insanlar için alevilik hak mezhep olmadığından sorun çıkabiliyor.
alevi arkadaşlar darılmasın lütfen. ama alevi olup da islamın şartlarını haşa reddedenler var.
bir kısım alevilere göre namaz, oruç gereksiz. Allah'ın emrini inkar eden kişi ne kadar müslümanım derse desin inkarı yüzünden dinden çıkar. bakın, yapıp yapmama hususunu demiyorum. sen namaz oruç farzdır bilirsin, yapmazsın ama bu boşlamışlığının günahını bilirsin. inkar olmadığı sürece müslümansındır. bazı aleviler haşa ve kella Efendimizin peygamberliğini reddediyorlar.
şimdi, bu kişi eğer bu inkarları düstur edinmiş bir kişi değilse sorun yoktur. ama görüş olarak inkarcıysa izdivacınız haramdır. ben demiyorum alimler diyor.
hatta size direkt kopyalayayım buyrun:
Soru
müslümanlığın bütün şartlarını kendine göre yerine getirmeye çalışan,namaz kılan,oruç tutan ve diğer ibadetleri de elinden geldiğince yerine getirmeye çalışan fakat alevi birinin sünni bi kızla evlenmesine dinimizde nasıl bakılır?
Cevaplanma Zamanı 20-Eylül-2006 - 14:05:23
Cevabımız
Değerli Kardeşimiz;
Müslüman bir hanım ancak müslüman bir kimse ile evlenebileceğinden önce müslümanı tanıtmamız lazımdır. Müslüman, İslâm dininin bütün kesin hükümlerini kabul edip hiç birisini reddetmeyen kimsedir. Yani namaz, oruç, zekât, hac, abdest, gusül ve benzeri emirleriyle; zina, içki, faiz ve benzeri nehiyleri kabul edip onlara inanan kimsedir. Ama zikredilen şeylerin tümünü veya bir kısmını kabul etmeyen kimse müslüman sayılmadığı gibi onunla evlenmek de caiz değildir. Evlenme vaki olduğu takdirde evlilik hayatı gayri meşrudur. Bunun adı ister sünni olsun, ister alevi olsun.
Demek ki evlenmenin ölçüsü İslâm'dır. Maalesef bugün yurt içinde veya dışında birçok müslüman hanım, durumu sormadan ve İslâm'ın hükmünü öğrenmeden müslüman olmayan kimse ile evlenir ve kendini kıyamete kadar Allah'ın lanetine müstahak eder.
Halil GÜNENÇ, Günümüz Meselelerine Fetvalar II. 119
Önce Alevîliğin ne olduğunu belirlememiz gerekir ki, hü*küm vermekte isabet edelim. Gerçekten de Alevîlik nedir? Evet, cevabını aradığımız soru budur. Alevîliğin ne olduğunu belirleyebilsek mesele biter, "Evlenmek uygundur, yahut da değildir" diye cevap verebiliriz. Ne var ki, ülkemizdeki Alevîlik anlayışı tek ve net değildir. Bazı Alevî temsilcilerinin Alevîlik anlayışları*nı dinledim Samanyolu Televizyonu'nda...
Şayet Alevîlik böyleyse dinen evlen*mek de isabetli, akraba olmakla da fayda vardır. Tanışırız, anlaşırız. Bu dedeler diyorlar ki:
- Alevilik Kur'ân'ın dışında ola*maz. Sünnetin zıddına anlaşıla*maz. Peygamber Efendimiz'in ya*şayışına ters şekilde yorumlana*maz, Alevîlik'te namaz, oruç, hac, zekât gibi dinî emirlerin hepsi de vardır ve mevcuttur. Aksini iddia edenler Alevîliği kendi maksatlarına âlet etmek isteyenler*dir. Onların oyununa gelinmemeli, Aleviliği İslâm'ın dışında göstermek isteyenlere itibar edilmemelidir...
Alevîlik böyleyse bir diyeceğimiz olmaz. Din kardeşi anlayı*şı içinde bakarız kendilerine, hatta bir kısım kusur ve noksan*larını da görmezlikten geliriz. Çünkü hepimizde vardır kusur ve amel eksikleri...
Ancak böyle değil de, alevîlik bazılarının iddia ettikleri gibi ise... Yani:
- Namaz, oruç, zekât yoksa; ibadetlerini sadece bir kalb, gönül meselesi telâkki ediyor, beş vakit namazı inkarda bulu*nuyorlarsa: Resulüllah 'ın raşid halifelerine hürmetsizliği esas alıyor, bazı tarihî olayları günümüze taşıyarak düşmanlığı canlı tutmayı düşünüyorlarsa; bilhassa farz olan guslü kabul etmi*yor, cünüblükten sonra yıkanmayı uygun bulmuyorlarsa... bunları kabul etmeyenle edenin bir arada huzurlu bir yuva kur*maları, sevgi içinde mutlu ve bahtiyar olmaları aklen mümkün olmadığı gibi naklen de uygun olmaz. Aynı kültürü paylaşanla*rın bile huzur içinde geçinmelerinde zorluk çıktığı günümüzde ayrı kültürde olanların huzur içinde mutlu bir aile hayatı sür*düreceklerini sanmak, ne derece gerçekçi olur, düşünülsün. Bunun için diyorum ki: “Alevîliği taraflar nasıl anlıyorlar, önce bunu tesbite ihtiyaç vardır!”
durum böyle canım.