Kendi adıma o kadınlardan olmadığımı söyleyebilirim. Evet Türkiye'de bu olaylar var, her ülkede olduğu gibi. Ama misal İtalya'da duyduğum bir sapığın vahşet haberini tüm ülkeye mâl etmem, etmemek gerekir.
Çünkü kötü kalbin, art niyetin milliyeti, dini, ırkı olmaz. Sapık ruh bir Amerikan vatandaşlığına da sahip olabilir, Türk vatandaşlığına da.
Giyim tarzım bazı bölgede dikkat çeker, bazı bölgede herkes öyle olduğu için rahatsız edici bakışlara maruz kalmam. Bizde ki Anadoludaki iller ve Batıdaki iller gibi vs vs
Bu muhakemeyi yapabilmek için yabancı gazetelere bakmaya bile gerek yok. TLC izleyin, kan donduran belgesellerinde bile görebiliyorsunuz.
Evet ülkemde belki yaşam kalitesi bir Avrupa ülkesi kadar değil ama bunların altını dolduran sebeplerin geneli maddi sebepler. O sebeplerde emperyalist güçlerin kendi vatandaşına o hakkı vermek için, gücünü kullanarak, başka bir ülkenin vatandaşının canına, malına, toprağına kastetmesi yüzünden oluşan sebepler. Konuşacak isyan edecek o kadar çok şey var ki. Yeri bu forum konusu değil.
Oooo lütfen, simdi siz Türkiye in bu halini savunuyormusunuz, normal mi görüyorsunuz ve aynı durum avrupada olsun, amerikada olsun heryere aynı demek mi istiyorsunuz? Ozaman siz çok bu sisteme sadiksiniz ve hoşunuza gidiyor.
Benim yaşadığım memlekette, eger bir kadın kocasından ayrılmak isterse ama maddi durumu iyi değilse, hiç düşünmüyor, acaba annem ve babam beni geri alırım çocuklarımla diye. Hiç korkmadan kararını verir ve devlet bunun kirasını da öder, şu parasını, kalorifer parasını, elektrik, mobilyası için para verir, çocukların boş zamanında hobby için parasını, taşınma şirketini bile ödüyor. Çok çocuklara yardımcı geliyor eve, hem ev işine hem çocuklara. Hasta olduğun zaman 6 hafta işveren aylığını ödüyor, 6 haftadan sonra emeklilik sigortası tam 18 ay aylığını ödüyor. Sendikalar işçinin tarafında, hersey ve her insanlık durumu için yardım var.
Ben bugün yolun ortasına çıkıp saatlerce Angela Merkele karşı konuşma yapsam veya yazı yazsam, yinede aksamleyin kendi yatağımda mışıl mışıl uyurum, kilima dokunan olmaz.
Ben 2015 senesine kadar hemen hemen 4 sene turkiyede yaşadım, Marmara denizinin kenarında bir küçük şehirde ve çok insan haklarına ve kadın haklarına karşı terbiyesizlik ve akla gelmiyecek hareketler gördüm. Hayvan haklarını daha hiç açmıyorum. 11 yaşında bir oğlan çocuğu, okulda, öğretmeni tatilde ne yaptınız sorusuna ailesinin fakirliği yüzünden utancından ağlamaya başlayan başka öğrenciye demiş, sen ne utanmıyorsun kardeşim, devlet utansın, devleti bu hale getirenler utansın demiş e 2 saat sonra kendini karakolda buldu bu 11 yaşındaki çocuk.
Çocuk esirgeme yurtları, annesi babası yaşayan cocuklarla dolu, beden, annesi yeniden evlilik yapıyor, çocukları oraya veriyor, cünkü annanne ve dede de istemiyor çocukları.
Hastaneye annemle kaç defa acil gittik ve her gittiğimizde başka bir problem, onu getir bunu getir, çeşitli şeyler satın alınacak, hastanın yanında birisi lazım. Ben Cook defa annemle hastanede yattım ve annemi yıkayıp temizledikten sonra, cok yaşlıyı yıkadım. Parası olmayan, hayırlı çocuklarında olmayanlar kaliveriyorlar hiç yardımsız.
Daha sayıl a çok şey var, ve bunu dış memlekette yaşayan türkler çok iyi biliyorlar. Gidip asosyal bir sistem seçiyorlar ama kendileri için lütfen sosyal olacak. Ben iki tarafında bildiğim için, burasını tercih ederim ama bu seçimi yapmayanlara çok empatim var. Heleki sokaktaki zavallı hayvanlarla.