• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Mazi Sevenler Kulübü

Hatırlarmısınız bilemem ilk çıkan pet şişe suların adı Şaşal' dı ben şaşal su derim hala. Gerçi bu anlam genişlemesi sonra " Küçük Su" olarak baya daraldı ve esneklik kazandı zannımca.
 
Mektup arkadaşlıkları yapanlar bilirler mektuplar gelecek diye heyecanla beklerdik :dance: Ozamanlar mahalle arasında satılan limonlu dondurmanın tadını unutamıyorum:icecream: Her pastaneye gidişimde limonlu isterim ama o tadı bulamadım halen arıyorum:icecream:
 
Değerli arkadaşlarım ramazan ve teravih namazı ile ilgili anılarınızı okuyunca bir başka foruma yazdığım yazımı aynen buraya aktarayım dedim.. işte benim çocukluğumdaki ramazan ve teravih namazı anılarım:

Yumurtalı pide konusunda babam ihtisas yapmıştı ,kendi fırında başında bekler şöle yapın bööle yapın diye talimatlar verirdi herkes babamın yaptırdığı pidelerden yaptırmıya başlamıştı yani şimdide var ama yok onu anlatmanın o pideler bir başkaydı ,öyle güzel olurduki o pideler üzerinde yumurtalar ve bol susam kokusu bile yeterdi ,sonra tahinli çörek yaptırırdı oda sahura özel tahini bol katmer katmer olurdu.
Sahur olayı tam bir şamata olurdu bizde dedem , babannem bazen amcalarım, halalarım da bizde olurlardı o tantanaya uyanır ama uyuyor numarası yapardım , sonra beni çağırmalaını beklerdim kimseden ses çıkmayıncada hışımla yataktan fırlar niye beni kaldırmıyosunuz diye çıkışırdım evdekilere :kızgın: illa özel davet olacaktı.
Ama bu çıkışımın acısı ertesi gün çıkardı , açlıktan ve susuzluktan gözüm dönmeye başladığında gizlice kuru üzüm aşırır sonrada tek tek atardım ağzıma bide çaktırmadan su içtimmi üstüne değmeyin keyfime sonrada iftar vakti sanki o kaçamakları ben yapmamışım gibi huşu içinde iftar saatini beklerdim..:1closedeyes:
Teravihlerde ayrı bir şamataydı arkadaşlarımla mutlaka gülme krizine tutulurduk, büyüklerin cık cık cık sesleri ve ters ters bakışlarına aldırış etmezdik, birde önümüzde namaz kılan kilolu teyzelerin etekleri çok bol olurdu onlar secdeden kalkarken etekleri arkasına sanki kazara olmuş gibi kafamızı sokardık onlar doğrulurken etekleride kalkardı ,herkes secdeye yatınca çaktırmadan tek tek tesbihleri alır ve saklardık sıra tesbih çekmeye gelince herkes aranmaya başlardı:Roflol:
camide bayanlar üst katta ,erkeler alt katta namaz kılardı bizde evden getirdiğimiz leblebi ,kuru üzüm gibi şeyleri erkek arkadaşlarımızın kafasına atardık yukardan, arada büyüklere isabet eder bizde hemen saklanırdık, az kovulmadık camiden,o teravih namazlarında çok eğlenirdim :utangac:tööbee tööbee:sm_confused:
 

Teravihlerde ayrı bir şamataydı arkadaşlarımla mutlaka gülme krizine tutulurduk, büyüklerin cık cık cık sesleri ve ters ters bakışlarına aldırış etmezdik, birde önümüzde namaz kılan kilolu teyzelerin etekleri çok bol olurdu onlar secdeden kalkarken etekleri arkasına sanki kazara olmuş gibi kafamızı sokardık onlar doğrulurken etekleride kalkardı ,herkes secdeye yatınca çaktırmadan tek tek tesbihleri alır ve saklardık sıra tesbih çekmeye gelince herkes aranmaya başlardı:Roflol:


Demek ki herkesin çocukluğunda ortalama aynı teravih maceraları varmış Sergücüğüm.Ne güzel anlatmışsın.Kendi çocukluğuma gittim.Biz de iki oturma arasında erik yerdik katır kutur.Allahım ne cahillikmiş,ne çocuklukmuş,şimdi nasıl utanıyorum....
 
tencere kekini hatırlayanlar varmı içinizde, yada fırınlara verilen, komşularla karışmasın die altına adı yazılan tepsi tepsi börüt börekleri hatta karışsa bile tepsilerin boş gitmediği dostça muhabbeti koyulaştırıp sizin börekde guzelmiş die espri konusu olduğu, çıngıralı mahalle yoğurcularının olduğu guzelim yıllar.... hepinziin eline sağlık her bi yazıda ayrı koptum yaaa bizler o yılların son demleriydik cocuklarımız o kadar sanslı deil, ben bazen şekr bayramında mendlle aldığım şekeri ve harçlığı dşünüyorum ne kaar sevinirdik, şimdi cocuklar kapımı çalsa ben yokum ben ve benım gibi bayramı fırsat bilip tatile kaçanlar yuzunden bu duyguları yaşayamıyorlar, bende buyudum mendille harçlık şeker vereyim bende başka cocukları sevindireyim... ama nerdeee
 
Evet acilim servisim ya, o yoğurtçular ne güzel çıngırtatırlardı. Ve börekler bizim Arnavut bi komşumuz vardı hasibe teyzem kulakları çınlasın onla böreğimizin karışmasını ben arzulardım yani harika pırasalı börek yapardı :) gerçi babam sevmezdi pek :)
Ama ben yapıyorum çocuklara mendil ve şeker güzelliğini ama ilave olarak parada koyuyorum malum zamane çocukları için oda bir değer :D

Bayram geliyor eski bayramları düşününce sanırım şu sıralar eğer şanslı isek genelde ilk bayram alınırdı kıyafet,
kiyafetlerimizi papuçlarımızı almış başucumuza koymuştuk.
Bide arkadaşlarımızdan sır gibi saklardık ne alınımış. Bayram sabahı giyilcek ve toplanıp kıyafetler papuçlar yarıştırılacak, ama yine alamayanlarla kesinlikle hissettirilmeyecek yoksunlukları. Bayramda ne kadar harçlık toplayacağımızın hesapları yapılacak kardeşlerimiz arasında. Babam annem şukadar, dayımlar şu kadar diye.
Bayram gelse diye dört gözle bekleme zamanlarındaydık.
 
tencere kekini hatırlayanlar varmı içinizde, yada fırınlara verilen, komşularla karışmasın die altına adı yazılan tepsi tepsi börüt börekleri hatta karışsa bile tepsilerin boş gitmediği dostça muhabbeti koyulaştırıp sizin börekde guzelmiş die espri konusu olduğu, çıngıralı mahalle yoğurcularının olduğu guzelim yıllar.... hepinziin eline sağlık her bi yazıda ayrı koptum yaaa bizler o yılların son demleriydik cocuklarımız o kadar sanslı deil, ben bazen şekr bayramında mendlle aldığım şekeri ve harçlığı dşünüyorum ne kaar sevinirdik, şimdi cocuklar kapımı çalsa ben yokum ben ve benım gibi bayramı fırsat bilip tatile kaçanlar yuzunden bu duyguları yaşayamıyorlar, bende buyudum mendille harçlık şeker vereyim bende başka cocukları sevindireyim... ama nerdeee

31 yıldır kek tencerem hala durur...gerçi kulpları dökülüyor ama hala işe yarıyor:nazar:
 
, çıngıralı mahalle yoğurcularının olduğu guzelim yıllar....
çıngıraklı gezici yoğurtcular şimdi onlarda geçmişin hoş bir anısı oldular..
yogurtcuulq7.jpg




anılarım.net'den alıntıdır..
 
Son düzenleme:
AH SERGÜCÜM BİLMEZ MİYİM O KEK KALIBINI..YAKIN ZAMANA KADAR ANNEMİN Kİ BİLE PERİŞAN BİR VAZİYETTE DURUYORDU HALA...VE TABİİ Kİ ÇINGIRAKLI YOĞURTÇULAR..HEY GİDİ GÜNLER HEY...
 
Aslında o kırışıklıklar o defterin ne kadar çok karıştırıldığının bir kanıtı. Bu da ne kadar çok okuyup yazdığının bir kanıtı... Eski gözlemlerimden hatırlıyorum çalışkan çocukların defterleri öyle yıpranık ve kenarları buruşuk olurdu. Genellikle benim de öyle olurdu. Ataç kullanmayı da sevmezdim ama kırışıklığa engel olmanın başka yolu yoktu tabiiii. Hatırlıyorum da kardeşimin kırışıklık problemi hiç olmadı. Çünkü defterinin ilk 5 sayfası yazılıydı gerisinde bişey yazıp yazmadığını o dahil kimse bilmiyordu. Bu durumda sayfalar da gıcır gıcırdı tabi!

Bir de derse göre defter alma telaşı yaşardık her sene... 100 yaprak kareli, ya da 2 ortalı harita metod, ya da 200 yaprak çizgili, önü tarih dersine arkası coğrafya dersine kullanılacak şekilde kareli 4 ortalı.... şeklinde tanımlanırdı hocalar tarafından...

İlk okulda da defter süsleme sanatı geliştirmiştik... Çizgili defterlerin kenarına çizmek zorunda olduğumuz bir kırmızı çizgi vardı. Cümlelerin başlama noktası ve paragraf başlarının düzenini sağlamak amaçlı. ki bu amacı şimdi şimdi fark ediyorum. Örtmenler yap derdi yapardık... Neyse işte o kırmızı çizginin sol tarafını çeşitli süslerle bezemek modaydı. Sık sık arkadaşlardan kopya çekmek suretiyle ben de bazı denemeler yapmıştım.

Ah be çocukluk her anı birer hayatmış aslında...
 
AH SERGÜCÜM BİLMEZ MİYİM O KEK KALIBINI..YAKIN ZAMANA KADAR ANNEMİN Kİ BİLE PERİŞAN BİR VAZİYETTE DURUYORDU HALA...VE TABİİ Kİ ÇINGIRAKLI YOĞURTÇULAR..HEY GİDİ GÜNLER HEY...

kız benimki hala işe yarıyora.s. sahii nerelerdesin..beni unuttunmu kız:dilcikar:

kızlar eskiden kutu yoğurtlarını ömür yoğudu ismiyle tanıdık...ayrıca ömür dondurmaları:icecream:mmmm unutmak mümkünmü:1no2:aaaah ah

sahi, yandım çavuş ayranını içip de hatırlayanlar var mı ?:içelim:
 
ya biri şu kek tenceresinin resmini bulup atsın yada çekip koyun ben bulamadım .. anneciğimin vardı ama oda nereye koyduğunu bilmiyor acill kek tenceresi resmi aranıyor:Roflol: görenlerin insaniyet namına nostalji fanatiklerine resmi atması rica olunur :Roflol:
 
Çocukluk oyunlarımız oyuncaklarımız:

Uğur böceği:
Uuuçç uuç böceğim ,annen sana terlik pabuç alacak:1closedeyes:

Uğur böceklerinden medet umularak dilek tutmanın değişik bir şekli..
Çayırda Çimende az uğur böceği aramadım ,dilek dileyeceğim diye bazen inatçı çıkar bu böcekler, o zaman hemen üffflerdim


-- uçsana bee niye uçmuyon pis böcekbenneyaptımki , kısmetime mani olacaktı keratalar , ama neyse şükür eninde sonunda uçururdumsırnaşık şey

Su birikintisinde kayık yüzdürmek:

ne büyük eğlenceydi ama artık kaldırım kenarları ,boş arsa çocukları yok
..şimdi çocuklar sınavlarla boğuşup, boş vakitlerinde pc başında korsan oyunları oynuyorlar ,3 boyutlu gemilerin batışına bakıp insan öldürmenin oyun olarak kabul edildiği ,sanal dünyanın sanal kahramanları ile eğleniyorlar, yada uzaktan kumandalı gemileri yarıştırarak eğleniyorlar.. artık kağıtdan gemilerde yapılmıyor. defter , takvim yapraklarından yada eski gazete kağıtlarından ..origami usulü katlanarak yapılan gemilerde kaldırım kenarı ve boş arsa çocukları ile birlikte mazi'nin bir köşesinde boynu bükük kaldılar..

eşeğime su verdinmi:

bu oyunu annem bize oynatırdı eşeğime su verdinmi deyince verdim derdik sıcakmı soğukmu diye sorardı annem sıcak ,dersek
- yaktıın eşeği , yaktın eşeğii der
soğuk dersek eğer ,
-dondu eşek, dondu eşek derdi ve her ikisindede mahsuscuktan bir iki pat pat yapar , sonra gıdıklardı..sırnaşık şey

Çıtır-pıtır ,çatapat

ben bu çatapatların beyaz kağıt üzerinde olanlarını severdim herşey gibi zamanla bunlarında sahtesi çıktı rengi bana hep çikolatayı hatırlatırdı ,parmaklarınız arasında sürtükçe tuhaf değişik bence hoş bir kokusu olurdu ..bunları kibritle yakıp atmakta çok keyifliydi ,ucundan tutuşturup bırakırdık o uzun şerit çata pata sesler çıkarıp yanarken seyretmek acaip zevkliydi, birde bunu apartman içinde yapınca valla tadından yenmezdi .. yanlız bu işi yaparken tabana kuvvet kaçabilme yeteneğide gerekiyordu çünkü bütün apartman ahalisinden ancak koşarak kurtulabilirdikKötü Kazen
 
çok duygulandım bendede bi hatıra var ozamanlar guguklu saatler vardı saat başı guguk diye kuş çıkardı hep beklerdim o kuş çıksın guguk desin diye hala çok istiyorum o saatten bi türlü sahip olamadım

birde o siyah önlükler siyah kalın kilotlu çorap beyaz yaka hiç unutulurmu
 
çok duygulandım bendede bi hatıra var ozamanlar guguklu saatler vardı saat başı guguk diye kuş çıkardı hep beklerdim o kuş çıksın guguk desin diye hala çok istiyorum o saatten bi türlü sahip olamadım

birde o siyah önlükler siyah kalın kilotlu çorap beyaz yaka hiç unutulurmu
Unutanlar için tekrar hatırlatalım o mazimizin en nadide parçasından biri olan kara önlüğümüzüyerimseniben
nlkvd7.jpg
 
eskiden tahta sandelyeler vardı onu ters çevirip ayaklarına salıncak yapar bezden bebeklerimizi sallardık yada plastik bebekler olurdu onu sallardık

birde bayramda hangimizin harçlığı çok diye yarışırdık mendil verilince çok kızardık heygidi günler heyyyyyyyyyyyyyy
 
Arkadaşlar beni de alın aranıza.Bayılırım nostaljiye.Kendimde nostalji olmuşum zaten.Ama yinede çok daha güzeldi sanki o günler.Bazı şeylere çaba göstererek sahip olmak bile.Daha bi kıymetli oluyodu sanki herşey.a.sa.s
 
Hemen aklıma gelen,ramazan davulcuları,şimdiki gibi teneke değil.Maniler söylerlerdi ,hele ışık yanmamışsa o eve özel maniler.Bayramda bahşiş toplarlardı,uzun bir dal üstü dilek ağacına dönmüş,çevresinde çocuklar.Rahmetli dedem nurlar içinde yatsın,büyük bir keyifle maniyi dinler,bayramlaşır,bahşişini verirdi.Artık güzel çalmıyor davullar ve ne yazık ki eski tatlar yok artık.:1no2::çok üzgünüm::çok üzgünüm::kızgın::çok üzgünüm:

Ne iyi yapmış bu köşeyi açmışsın.Tamamını okuyamadım,aşka geldim birde ben yazdım.Ellerine yüreğine sağlık,sevgiyle kal.a.s.:nazar::nazar::nazar:
 
Back