- 25 Aralık 2020
- 5.153
- 18.928
- 198
- 41
- Konu Sahibi handeac123
-
- #141
vakıfbank bugün kardeşime 150 bin veriyoruz krediyi fazlasını vermiyoruz demişİki ortalama üstü gelirli bi aileyiz. Kiraciyiz. Ev sahibi evi saticakmis. Biz başka bı eve çıkmasına çıkarız da gün gelir birimiz çalışmaz da o kirayı ödemeye nasıl gücümüz yeter diye korkuyoruz. Bu yüzden kalabildigimiz kadar başımıza belası bı turlu eksik olmayan bu evde kalicaz. Şuan zengin olanlar bile malının degeri düşecek diye evlerindeki kiraciyla beraber panik satışı yapıyor. Ev almak istedik birkaç ay önce alabiliriz gibi düşündüğümüz evler iki katı olmus. Eskiden herkese kredi veren bankalarda para bitti kredi kuyrukları var zar zor veriyolar. İyi ki kendi evinizdesiniz. Belki bu yıl zorlanırsınız ama keşke ben de bir ev sahibi olabilseydim. O kadar çok kötü emlakciyla ev sahibiyle tanıştım ki... İnsanlığa inancım kalmadi
milyondan aşağı ev yokken...
kardeşimin maaşı 20 bine yakın kaç yıllık memur, kredi puanı çok çok yüksek, ama durum bu.
Ben de şu kafede oturanlara laf atanlara tilt oluyorum. Kafede otururken izin mi isticez birilerindenya da kafede oturmak varlık gostergesi mi gerçekten. Kendimden örnek vereyim 23 yaşındayım kpssye hazırlanıyorum malum iptal oldu bı daha giricez evdeyim yani. Erkek arkadaşımla ya da bir kız arkadaşımla kafede oturup sohbet etmekten daha ucuz ne yapabilirim? Eve cagirsan ev müsait mi ailem müsait mi saatlerce ev temizleyip ikramlık hazırlamak lazım e o da para. Arkadaşıma gitsem aynı şey onun içinde geçerli, zaten evden eve insan boğuluyor.
Arada pikniğe gidelim desem arabam yok otobüslerde sırtında kamp sandalyesi kolunda termoslu piknik sepeti perişanlık oluyo bı de ona yiyecek hazırla saatlerce. Ee sinemaymis, etkinlikmis daha da pahalı, vitrin gezsen almıyosun avel avel bakıp gözüm kaliyo biz şimdi ne yapalım? Ben şimdi nasıl egleneyim? Bu arada fikri olan varsa fikirlere de açığım.
sanırım biraz üstünüze alınmışsınız
konu sahibi bakıyorum kafeler dolu demiş diye bu konuda yazıldı ama mesela ben "özellikle gençler oturuyor çünkü tek yapabildikleri şey bu zaten, onu da mı yapmasınlar" minvalinde yazdım. 100 milyon insanın olduğu yerde kafelerin dolmasının bir ölçü olmayacağını da yazan bir sürü kullanıcı olmuş.
Kusura bakmayın amacım didismek değil merak sadece 14 yaşında evden ayrılıp reşit bile değilken neler yaptınız nasıl hayatınızı kurdunuz. Reşit bile değilken ne işte çalışabilirsin, ne bir otelde kalabilirsin bilet bile alamazsın. Bir de kafede oturan insanlara neden mana verdiniz ki kafede oturup telefona bakmak hatalı bı davranış mi çok tuhaf bı yorum bence
14 yaşından evden ayrılan bir nesil var işte bu ülkede sizin bilmediğiniz zamanlarda
mesela biz liseyi yatılı okuduk, tam burslu olarak. herşeyimizi okullar karşıladı. eve ancak evci izinlerimizde gittik kışa gelirdi o zamanlar bayramlar. bayramlarda gittik. üstüne dünya ayarında eğitim aldık...2şer 3er tane yabancı dil öğrendik. ben 17 yaşında üniversiteye başladım yine tam bursluydum ama uçak bileti almak için ve annemin ihtiyaçlarını almak için ekstradan çalışırdım. stajlarımı yurtdışında yaptım 18 ve 19 yaşındayken sonra da işe yurtdışında başladım. tüm eğitim hayatımı hiç harçlık almadan bitirdim kısacası. yurtdışında değil de ülkede kalmış da olsa benim çevrem çok yüksek oranda evden o yaşlarda (hatta bazısı 11 yaşında) evden ayrılmış, burs almış, sonra da hem çalışmış hem okumuştur. ortaokulda lisede de çalışan dünya kadar insan biliyorum. (ben lisede yazın tarla işi hariç çalışmadım çünkü yurttan çıkamazdım). harçlık mefhumunu bilen %10dur yani.
mesela kpss hazırlığı için 2, 3, 5 sene evde kalan çocuklar var şu zamanda, benim zamanımda hayal edilemeyecek bir şeydi bu .ailesinden çok küçük yaşta ayrılan da artık fazla kalmadı.
maalesef şu anda 20lerin başlarında olanlar (sanırım o yaşlardasınız) bilmiyor böyle şeyleri onlar için anca youtuber olacaksın influencer olacaksın...eğitim bitti, işsizlik de aldı yürüdü çünkü... doğal olarak özendikleri hayatlar bunlar. o yüzden kafede oturup ekran kaydırmak diyorum. bu kötü diye değil, aradaki farkı anlatmak için kullandığım bir tanım.