- 11 Mayıs 2017
- 3.451
- 1.922
- 83
- Konu Sahibi garipbirhayat
-
- #101
Ya adam haklı diyenlere bak yaa... arkadaş orucu karına mi tutuyorsun da bu öfken ne Allah aşkına. Oruç sadece işkembeni saatlerce aç bırakmak değildir. Hele de arefe günü şöyle kalp kırılır mı. Durmuşsun zaten sabah beri aç. Eşinin istediği yerde 10 dk sonra yesen nolur. Babanın dükkanına götürdün madem karını o halde iftarı da düşünüverseydin. Akşama ne yiyelim deseydin adam akıllı bir yerden sipariş bile verilirdi. Sizin yerinizde olsam asla yanına düşüp gitmem bi yere.. hatta çocuk yoksa pılımı pırtımı toplar annemin evine giderdim. Bizi de bir ana doğurdu ömrümüzü erkekler talan etsin diye değil... arefe günü insan böyle üzülür ağlatılır mı..
Bunu yemek yeme meseleniz için söyledim. Adam zaten sinirliyken oranın tüyü, buranın eti diyerek daha çok kışkırtmışsınız. En başta şurası deseydiniz bunları engellerdiniz.Sinirli insanın üzerine gitmek mi? Ben bunu yapmadım , ben onun karşısından onu kışkırtacak şekilde hiç bağırmadım..
Benim kendi fikrim yok,daha doğrusu benim fikrime saygı duyan bir insan yok.. ben bir bireyim , ben onun izin verdiği ölçülerde mi giymek zorundayım hayatım boyunca.. bu kısıtlamak değil midir, bu özgürlüğe müdahale değil midir.. ben bunu anlatmaya çalıştığımda camdan atlamaya kalktı işte, sağa sola vurarak rezil etti beni alta üste.. bu sinirli insanın üzerine gitmekse evet gitmişim..
Zaten sen birçok restauranta girip çıksana da sana bu şekilde bağırıp çağırmaya hakkı yok, zaten bu gibi insanlar herhangi bir bahaneye bakıyor. Aç olması vs ufak ayrıntı. kendi babası annesine nasıl davranıyorKaç restauranta felan girip çıkmadı, bir tanesine girdik, havada sinekler uçuşuyor, elinde yara bandı olan usta hamura elini değiyor, ben böyle yerde yemek yiyemem..
Tabi gözümle görmediğim şeyler de olabilir, ama biliyor ki dışarıda yemek yendiğimiz zaman aynı yemeği 10 liraya bir yerde yiyebileceksem ben 20 lira verir en iyi yerde yemeye çalışırım..
İftara 1 saat kala artık gidelim diyorum ve son dakikaya kalıyor,ezan okunurken daha kepenk kapatıyor..
Zaten sen birçok restauranta girip çıksana da sana bu şekilde bağırıp çağırmaya hakkı yok, zaten bu gibi insanlar herhangi bir bahaneye bakıyor. Aç olması vs ufak ayrıntı. kendi babası annesine nasıl davranıyor
Ben olsam sizin gibi yiyemezdim. Çok iğrençO kadar laftan bağırıştan,hakaretten sonra onun aldığı yemeği yemezdim..
gurursuz gibi o alınca yiyemezdim..
Adamın eli yara bandı ama o yara bandının etrafı kap karaydı, siz tiksinmez misiniz? Her Defada yara bandını değiştiremeyeceğine göre..
Sinek ise evet sinek ilacı sıkılmaz ama her yere konan sinek te tiksindirici değil mi ?
Başkası emanet etmedi, babasının dükkanı..
1 saat önce de bırakabilir istese 3 saat önce de ..
Kendi malı yani..
Benimki naz değil,dediğim gibi o kadar bağırıştan sonra o kadar laf sözden sonra yiyemezdim o yemeği,kendime yakıştıramazdım yani..
Evde de birkaç defa rezil etmişliği var, istediği gibi giyinmedim üzerimi diye camdan atlamaya kalkmıştı,üst kat komşu evimize dolmuştu falan..
Benim fikirlerime genel olarak bir saygısızlık var,anlatabildim mi bilmiyorum ama
Ben olsam sizin gibi yiyemezdim. Çok iğrenç
Kim bilir kaç gündür değiştirmiyor! Tuvalete falan giriyor! O yara bandı mikrop yuvasıdır! Eldiven neden takmazlar ya off!
Dediğiniz gibi evet değil..
Benim yüzüm düşük olsa, ya ben kırdım bu yüzden dolayı böyle demez, surat asıyor olurum..
Dediğiniz gibi konuştum da, geçen haftalarda üni okuyacağı ile gidecekti ve bizim aramız bozulmuştu gideceği akşam, kendisine bana olan sevgisini ve bu evliliğin devamını sorgulamasını geldikten sonra da kararını bildirmesini istedim..
Sonuç; şarj aleti kablosu yere atıldı..
Tabi ben ailemin yıllardır yaşadığı muhitte yaşadığım İçin,ve üstümdeki insanları yıllardır tanıdığım İçin ele güne rezil olmamak İçin Allah a sığınıp çekildim köşeme..
Sonrasında o ile gittiğinde mesajda beni bu şekilde çok kırdığını,seviyorum deyip te hareketlerinin bunun aksini gösterdiğini yazdığımda,haklısın daha dikkatli davranacağım demişti ve kaç gün sürdü,en fazla 1 hafta işte bugün patlak verdi..
Kendisiyle oturup normal bir insanla konuşur gibi konuşmaya çalışmam bu saatten sonra, kaldı ki haksız değilim,ve karşıdan öyle bir çaba yok,ve bulunmaz hint kumaşı da değil..
ne olacaksa olsun diyorum bende artık,tıpkı onun gibi..
Ama umarım çok ama çok pişman olur,diye de ekşiyorum içimden..
Öncelikle yazacaklarım hoşunuza gitmeyebilir kusura bakmayın. Ama başlıktan dolayı da yoruma açık olduğunuzu düşünüyorum. Yazınızı okuyunca önceki konularınızı da yüzeysel olarak gözden geçirdim. Bana geçinmeye pek niyeti olan birisi değilmişsiniz gibi geldiniz. (Tamamen okuduklarımdan varsayımla. Belki değilsinizdir. Sizi incitmek için yazmıyorum.) Bilmiyorum eşinizin yüzünede eş kişisi diye mi hitap ediyorsunuz ama bu bile küçümseme hissi veriyor insana. Dışarda bir çok mekan hijyen açısından sıkıntılıdır zaten( ki buna bizim uzaktan çok temiz diye düşündüğümüz çoğu mekan da dahil) iftar vakti ezan okunmuş eşinizde oruç tutuyor anladığım kadarıyla size öncelik vererek ne yemek istediğinizi sormuş zaten ama buda şartlar dahilinde olur bence. Çünkü ezan okundu diyorsunuz. Bunun üzerine benim yazınızdan anladığım siz hep kendi isteklerinizi söylemişsiniz. Ben şöyle yapardım muhtemelen: (Siz çalışıyor musunuz bilmiyorum dükkan falan yazmışsınız ama ) sen akşama kadar çalıştın yoruldun canının istediği bir şey varsa uyarım. Ve eğer o ilk söylediğiniz mekana götürüyorsa da ses çıkarmazdım. Bir de annesi istedi diye gitmedik benim sözümü dinlemedi demişsiniz. Benim yaşadığım kültürde akraba dost başsağlığı ve ziyaretlerinin yol yordamında ailelerden fikir alınır. Annelerimiz gerek var ya da yok der. Aramanız yeterli der. Bunda sizin annesi ile kıyas yapmanız ego belirtisi tamamen. Ki durum sizin istediğiniz hale gelmiş zaten. Ayrıca önceki konularınız da da eşinizin ailesinin temizlik alışkanlıkları ile ilgili yazdıklarınız da hoş değil bence. (Onlar geldikten sonra halıları yıkamaya göndereceğin falan) eşinizin yerinde olsam hissetsem size bakışım hiç hoş olmazdı ve direk kavga sebebi. Kimse ailesinin küçümsenmesini kabul etmez heleki eşi tarafından. Yani sonuç olarak benim yorumum kibirli ve çokça da ego sahibisiniz.(hakaret olarak algılamayın lütfen). Heleki her konuda olayları artık olmuyor böyle hayat geçmeze bağlamanız. Etrafımız boşanmış insanlarla dolu ve hala hiçbiri mutlu değil. (Büyük sorunlu evlilikleri olanları saymıyorum: aldatma, şiddet vs. ). Lütfen kendinizle ve eşinizle uğraşmayı bırakıp mutlu olmanın yollarını arayın. insanların haklisin yorumlarını burda beklemektense.Hayırlı akşamlar.
Yine ben.
Bıktınız belki de benden..
Hiç iyi değilim, sinirden ağlayarak yazıyorum. Yazım hatalarım olursa kusur bakmayın..
Eş kişisinin köyüne mezarlık ziyaretine gidilecekti bugün..
Daha 15 gün kadar önce gitmiştim, ve oruç olmadığım halde midem çok kötü bulanmıştı, ve bu defa oruç olduğum İçin gitmek istemediğimi söyledim.. ama tartışma çıkacak gibiydi, öfkelenme moduna geçti hemen uzatmadım..
Ta ki 2 gün önce annesi, sizin gelmenize gerek yok yolda bunalmayın diyene kadar. Çok sevindim ve bugün gitmedik öylelikle..
Annesinin sözü ile gitmedik Yani,benim gitmesem dememin bir anlamı yok.
Ufak bir dükkanları var ve babası dün akşam arayıp, dükkanda kalıp kalamayacağını sordu, tamam kalalım x ile beraber dedi, ve bu sabah dükkana gittik..
Gün bitti ve akşam iftara 10 dk kaldı ,dükkanı kapatıyordu,ki ezan okundu. Ve bana nereye gidelim dedi, dükkanlarının yakınında bir pide salonu vardı, oraya indik, girdim baktım ve çok hoşuma gitmedi, hijyen açısından.. burda yemesek tavuk döner yesem de olur dedim,veya acelesi yok sabredebilirim,daha merkezi bir yere gidelim dedim..
Tekrar bindik arabaya Işık’lara geldi bana “döner mi yiyosun döneyim mi dedi, ama normal ses tonuyla değil çok agresif bir şekilde ..
Ben de dönerle doymayabiliriz,bekleyebilirim,başka bir yere gidebiliriz dedim. Ama öyle sinirlendi ki arabayı öyle bir sürüşü vardı ki..
Resmen koltuğa yapıştım .. bir yandan öyle bir bağırıyor ki anlatamam, bir yandan öyle hızlı sürüyor ki.. kırmızı Işık’ta durmak falan yok, öyle çok korktum ki..
İki elimin de uyuştuğunu hissettim stresten..
Bir müddet sonra hala bağırarak nerde yiyeceksen söyle sana yemek beğendiremiyoruz,senle yemek yemek bana zulüm,bir gün onu da bulamazsın diyor..
Ben yemeğe burun kıvırmadım ki ; Allah biliyor, sadece hoşuma gitmedi.. yara bantlı eli ile pide yapan bir yerde pide yemek istemedim.. içime sinerek yemeyecektim ben onu..
Eve dedim,eve gideceğim ben yemeyeceğim bir şey..
O kadar hakaretin lafın bağırmanın üstüne ben onun yemeğini yesem dert olurdu o yemek bana..
Evin yakınında birkaç lokantaya girdi çıktı, aşağısında bir yere inmek üzereydi ben eve gitmek istiyorum ,alsan da yemem bir şey dedim ve o yoldan öyle bir bağırttırarak döndü ki arabayı, etraftaki insanlardan öyle utandım ki..kalbim yerinden çıkacak gibi çarpıyordu öyle korktum ki..
Eve geldik,direk çıktım bir iki laf atışmasından sonra odaya girdim o başka odada heralde bilmiyorum, şu saat oldu bir su içtim orucumu bozdum sadece.. hiçbir şey yemedim dahi , yiyecek durumda da değilim.
Yarın beyfendi babası ile namaz kılmak istediği için
Sabah 5.30 da ailesinin evine gidecektik . Bana ne olurdu babamgilde kalsak bugün vs.laflar etti, kızlar evlerimiz 20 km. Diğer konularımda temizlik anlayışlarından bahsetmiştim.. evimde banyo olacağım vs. Sabahın köründe geleceğiz zaten..
Benim babam yurt dışında olduğu İçin onun ailesinden sonra benim aileme gidip annenler alıp bizim köye gidecektik ve yaşlı dedemler var 1 gece kalacaktık.. (Kalma konusunda bu yüzden iddialaştı sanırım , ama bizim köy 90 km) ve de onun dedesi olsa da köyde kalmak icap etse yemin ederim kalırdım.. ama 20 km aynı şehir içinde kalmaya gerek duymadım.. buna da hırslandı,bilmiyorum bu konuda ne dersiniz, ben her şeyi objektif anlatıyorum..
Sormak istediğim ise, kesinlikle öfkesini kontrol edemeyen bir insan .. Allah korusun o süratle başımıza çok kötü işler gelebilirdi şu bayram Arefe’si,ve ben kendisini kışkırtacak bir şey demedim..
Yemek konusunda fikrimi söylemekten, şöyle yapalım demekten başka..
Sormak istediğim ise; yarın sabah namazına onun ailesine gidip, amcalarıyla felan bayramlaşıp,benim aileme geçip annemi kardeşimi alıp bizim köye gidecektik.. konuşmuyoruz, ve ben ona bir şey sormak istemiyorum.. sabah erken saate kurup saatimi kalkıp hazırlanayım mı ne yapayım?
Ben bayramda annemi va kimseyi huzursuz etmek isteniyorum.. onun yanına binip köyüme gitmem normalde ama , yaşlı insanları üzmek isteniyorum..
Ne yapayım ,nasıl davranayım lütfen söyler misiniz??
Bayramdan sonra bu evliliğin gidişatını iyice düşüneceğim..
Öncelikle yazacaklarım hoşunuza gitmeyebilir kusura bakmayın. Ama başlıktan dolayı da yoruma açık olduğunuzu düşünüyorum. Yazınızı okuyunca önceki konularınızı da yüzeysel olarak gözden geçirdim. Bana geçinmeye pek niyeti olan birisi değilmişsiniz gibi geldiniz. (Tamamen okuduklarımdan varsayımla. Belki değilsinizdir. Sizi incitmek için yazmıyorum.) Bilmiyorum eşinizin yüzünede eş kişisi diye mi hitap ediyorsunuz ama bu bile küçümseme hissi veriyor insana. Dışarda bir çok mekan hijyen açısından sıkıntılıdır zaten( ki buna bizim uzaktan çok temiz diye düşündüğümüz çoğu mekan da dahil) iftar vakti ezan okunmuş eşinizde oruç tutuyor anladığım kadarıyla size öncelik vererek ne yemek istediğinizi sormuş zaten ama buda şartlar dahilinde olur bence. Çünkü ezan okundu diyorsunuz. Bunun üzerine benim yazınızdan anladığım siz hep kendi isteklerinizi söylemişsiniz. Ben şöyle yapardım muhtemelen: (Siz çalışıyor musunuz bilmiyorum dükkan falan yazmışsınız ama ) sen akşama kadar çalıştın yoruldun canının istediği bir şey varsa uyarım. Ve eğer o ilk söylediğiniz mekana götürüyorsa da ses çıkarmazdım. Bir de annesi istedi diye gitmedik benim sözümü dinlemedi demişsiniz. Benim yaşadığım kültürde akraba dost başsağlığı ve ziyaretlerinin yol yordamında ailelerden fikir alınır. Annelerimiz gerek var ya da yok der. Aramanız yeterli der. Bunda sizin annesi ile kıyas yapmanız ego belirtisi tamamen. Ki durum sizin istediğiniz hale gelmiş zaten. Ayrıca önceki konularınız da da eşinizin ailesinin temizlik alışkanlıkları ile ilgili yazdıklarınız da hoş değil bence. (Onlar geldikten sonra halıları yıkamaya göndereceğin falan) eşinizin yerinde olsam hissetsem size bakışım hiç hoş olmazdı ve direk kavga sebebi. Kimse ailesinin küçümsenmesini kabul etmez heleki eşi tarafından. Yani sonuç olarak benim yorumum kibirli ve çokça da ego sahibisiniz.(hakaret olarak algılamayın lütfen). Heleki her konuda olayları artık olmuyor böyle hayat geçmeze bağlamanız. Etrafımız boşanmış insanlarla dolu ve hala hiçbiri mutlu değil. (Büyük sorunlu evlilikleri olanları saymıyorum: aldatma, şiddet vs. ). Lütfen kendinizle ve eşinizle uğraşmayı bırakıp mutlu olmanın yollarını arayın. insanların haklisin yorumlarını burda beklemektense.
Sizin aile yapınızı bilemem mutlaka kendinize göre haklı taraflarınız vardır. Kimsenin hayatına dışardan yorum yapmayı doğru bulmam ama kendinize zarar verdiğinizi düşünüyorum. Mesela Psikolojik baskı gördüğünüzü yazmışsınız bir yorumunuzda bence siz de farkında olmadan kendinize baskı yapıyorsunuz. Bırakın insanlar nasıl hissediyorlarsa öyle yapsınlar size zararı olmadiktan sonra insanları değiştiremezsiniz ki sadece kendinizi yorarsınız. Yaptıklarınıza da sürekli haklı sebepler aramak zorunda kalırsınız ki öyle yapıyorsunuz bu daha fazla yorar. Bırakın akışına hayatı hep kendinizi değil de eşinizin de şartlarını gözönünde bulundurarak empati yapın. Tabiki hepimiz insanız herzaman sabır katsayımız aynı olmaz. Ama inanın erkekler (şiddet ve aldatmaya eğilimlileri ayrı tutuyorum) eşleri tarafından saygı görülmeyi, önemsenmesi çokça umursarlar. Onlar bizim gibi değiller. Dümdüzler. Bizim o kafamızda yazdığımız senaryolar saçma gelir bu yüzden onlara. Bunları 4 abisi ve 6 yıllık evliliği olan birisi olarak yazıyorum. Evlilikte şunu çok net anladım. Hiç birimiz hatasız dört dörtlük insanlar değiliz. Neticesinde kaç yaşındasınız bilmiyorum ama 25 - 30 yıllık eğitimi değiştiremezsiniz. Ama alışkanlıkları törpüleyebilirsiniz. Örneğin beni tanıyan tüm yakınlarım eş seçiminde dini ve siyasi görüşe ne kadar önem verdiğimi bilirdi. Kafatasçı ya da faşist olduğumdan değil bunlar çok değiştirilebilecek ya da törpülenecek şeylere açık olmadığından. Ama sevgi ile ilgili alışkanlıklar, bazı davranışları iki taraf da birbirini seviyorsa çok kolay değiştirilebilir. Önemli olan kırmadan, onuruna dokunmadan, inatlaşmadan yapmak. Bunları yazarken Düşünüyorum 6 yıl önceki kişi değilim ben, eşim de değil. Bazen ara ara muhakemesini de yaparız aramızda. Şuan neye kızar neyi yaparsam üzülür, ne gururunu kırar bilirim o da bilir ona göre davranır. Ben de aynı şekilde. Buna rağmen tabiki tartışmalarımız olur. Olacak da. Konuyu çok dağıttım kusura bakmayın. Yarabandı wc elini yıkadığını sanmıyorum falan diyorsunuz. Yarabandı takmamış olabilir ama gene elini yıkamamış da olabilir. Yani bunları düşünecek olursak bir sürü olumsuzluk bulabiliriz çoğu mekanda. Bu yarabandına neden bu kadar taktınız gerçekten anlam veremiyorum. Zaten yüksek derecede pişmeyecek mi o pide sizce mikroptan eser kalır mı? Etten emin değilim falan deseniz anlarım da. Böyle hayat geçmez doğru. Tekrar söylüyorum nacizane "Kendinizle uğraşmayı bırakın."Estagfurullah kızmam darılmam..
Geçinmeye niyeti olmamak değil de evliliğe inancım bitti gibi bir şey.. sinirlendiğim kızdığım İçin eş kişisi diye yazmışımdır..
O an yara bantlı ve kapkara olmuş bir şekilde ve Allah bilir ne zaman değiştirdi,wc ye girdikten sonra falan değiştirdiğini hiç sanmıyorum..
O şekilde yemek yemek istemedim, bunda anormal olan bir şey olduğunu sanmıyorum..
Ailesinin temizlik anlayışları ile ilgili konumda da bahsettiğim şeyler yabana atılır şeyler değil diye tahmin ediyorum..
Oturun konuşun. (Barisin diye demiyorum) O iletişim kurmayı bilmiyosa siz ona öğretin. Hala da iletişim kuramiyosaniz terapi alın. Bı evlilikte karı koca birbirini memnun etmek icin çabalamiyosa o evlilige lüzum yok. Her derdin çözümü var bacım.
Bunun gibilerinden bağırdığı an çocukları eğitirken yapılan teknikleri uygulamak lazım. Bağırdığı an sakinliğinizi bozmadan " bagirdiginda seni duymuyorum, derdini anlamıyorum" diyip dur. Garip hareketler sergileyip dikkat çekmeye çalıştığında " isteklerini böyle yaptiramazsin" de. Arabada hız yaptığında " kendini öldürmek istiyosan kapıyı aç ben ineyim"de ruhsuz bı robot gibi olOturup adam gibi konuşacak biri olsa durur muyum sanıyorsunuz..
Yine bağıracak çağıracak,yine sesini yükseltecek..benim artık buna tahammülüm yok..
Ben onunla sorunların konuşularak çözüleceğine inanmıyorum artık, kendi öz eleştiri yapıp,evet ya ben burda fevri davrandım,hatalıydım diyecek bir insan değil..
Öyle olan biri olsa ben bu kadar dolmam zaten..
Onun yaptığı her şeyde kendine göre haklı açıklaması vardır.. Herkesin böyledir belki,ama şu konuda bu muameleyi hak edecek ne yapmışım bilmiyorum..
Bağırıyor çağırıyor,olay yine çözüme kavuşmadan ortamı terk etmeye çalışıyor..Bunun gibilerinden bağırdığı an çocukları eğitirken yapılan teknikleri uygulamak lazım. Bağırdığı an sakinliğinizi bozmadan " bagirdiginda seni duymuyorum, derdini anlamıyorum" diyip dur. Garip hareketler sergileyip dikkat çekmeye çalıştığında " isteklerini böyle yaptiramazsin" de. Arabada hız yaptığında " kendini öldürmek istiyosan kapıyı aç ben ineyim"de ruhsuz bı robot gibi ol
Bir profesyonele başvurmanız gerek. Geliriniz yeterli mi? Elinizi taşın altına koymanız gerekBağırıyor çağırıyor,olay yine çözüme kavuşmadan ortamı terk etmeye çalışıyor..
Tartışma iyi veya kötü bir sonuca bağlanmadan..
Ben çok sabırlı bir insan değilim, bir an önce sonuca gitmek isterim, o bağırıp çağırsın,istediği lafları saysın, sonra da çeksin gitsin bir neticeye bağlanmadan. Oturup ta tamam olsun daha sonra konuşuruz diyemiyorum..
Zaten haksız isem ben gönül alırım, olayın ertelenmesine fırsat vermem..
Ama haklı isem de karşıdaki insanın bir şey yapması gerekmez mi? Şuan karşımda put gibi oturup telefonu ile ilgilenip tv izlemekten başka bir şey yapmıyor..
Bir profesyonele başvurmanız gerek. Geliriniz yeterli mi? Elinizi taşın altına koymanız gerek
Haklı haksız aramiyoruz bunu duzeltmemiz gerekiyor. Ben yanlissam zaten elimden geleni yapicam ama sen hicbisiy yapmiycam diyosan bunu sürdürmek gereksiz diyip kestirip atmalisin. adamın mazeretlerine ayak uyduruyosun. Hiçbir halti duzeltmiycekse sen ne yapmayi dusunuyosun? Senin cabanla hallolucagini dusunuyo musun cidden.Terapiste gitmeyi de teklif ettim, ve bana dediği şey buna benim değil ,senin ihtiyacın var.. terapistin bana diyeceği şey “beyfendi biraz daha sakin olun” olacak dedi..
Gitmeden öngörü ile bilebiliyor ne olduğunu sorunun yani.
Ve kendinin ihtiyacı olmadığını savunan biri..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?