- 7 Ocak 2015
- 92
- 83
- 39
Merhaba,
Uzun zamandır konu başlıklarına denk gelip kendimce yorumlar yapıyordum. Ama bir gün benim de burada bir başlıkta dertleşeceğim aklıma gelmezdi..
17 aylık evliyim. Eşimle severek evlendik, birlikteliğimizin 2. ayında evlenme teklifi aldım ve 6. ayımızda nişanlandık. Sonrasında evlilik hazırlıkları 1 yıl sürdü ve 2013 yılı ağustos ayında evlendik. Her şey yolundaydı, çevremizdeki tüm insanların gıpta ettiği bir evliliğimiz vardı. Eşim çok nazik, ince fikirli ve bana inanılmaz düşkün biriydi. Fakat evliliğe adaptasyon sürecinde bende ortaya çıkan troid hastalığı olan graves nedeniyle çok asabi ve herşeye sinirlenip bağırıp çağıran biri haline geldim. Kısacası bu hastalık sürecini yönetmeyi beceremedim. Bu süreçte eşimi de yıprattım, gereksiz yere kavgalar ve benim maddi olarak eşimden güçlü olmam onu fazla daralttı. Son olarak eşimin nişanlılık döneminde bıraktığı dart oyununa olan merakı nedeniyle tartışmalar ortaya çıkınca herşey büyümeye başladı. Dartın oynandığı mekanlar genelde bar-pub mekanları ve çok kaliteli insanlarla sosyalleşme fırsatı bulunabileceği gibi çok basit insanlarla da muhatap olunabiliyor. Bu endişelerimden ve alkol tüketimi yoğun olduğundan ötürü dartı bırakmıştı, ta ki haziran ayına kadar..
Sonrasında tartışmalarımız iyice arttı, fiziki münakaşaya dahi döndü. Bir süre ayrı kalma anlamında ben şehir dışına gittim, 11 gün boyunca sınırlı sürelerde haberleştik. Onun hislerini ölçmesini bekliyordum çünkü. döndüğüm de eski usule döndü hemen herşey.. Özledim diyen adam başkasıydı sanki. Bu arada annesinin benden hiç hazzetmediğini de biliyorum, o sebeple çok mesafeliydim zaten. Bu ayrılık gelgitlerinden ilk annesine bahsetmiş olmasına rağmen bir defa bile "ne yapıyorsunuz?" diye sormuş değil. Aksine "ruh sağlığınız daha önemli olmuyorsa olmuyordur. Sizden önemli değil evlilik" diyerek beni tümden ayar etmişliği var.
Son zamanlarda ise bana karşı hislerinin tükendiğini, vefadan kaynaklı duyduğu bir sevginin olduğunu, eşi olarak göremediğini ve hissedemediğini söylüyordu. İlk zamanlar çok kırıldım ama sonralarında kendi haline bırakmama rağmen tutumu değişmedi. 2 defa profesyonel destek aldık. Obsesif kompulsif bozukluk teşhisi koyuldu ama tedaviye yanaşmadı. Israrla bu evliliğin onu bu hale getirdiğini söylüyordu. Ama istisnasız eve vaktinde gelip, her sabah giderken beni öperek çıkıyordu evden.
En son olay ise yılbaşı akşamı koptu. bir gün öncesinden eşim bana birlikte birşey yapmak istemediğini, hevesi olmadığını söyledi. Sonra ailesiyle birlikte vakit geçireceğini söyledi ve bana sen de gel, birlikte gidelim vs yerine lütfeder gibi "evde tek başına kalacaksan yanımıza gelebilirsin ya da dışarı çıkacaksan da almaya gelebilirim. ha eve gelmeyeceksen onu bilemem tabi" diyerek gitti. Sonra babam aradı eşimi sorunca bende durumu anlattım. Sinirlenip eşimi aramış ve neden ayrısınız diye sorunca babama evliliği yürütmek istemediğini vs söylemiş. Babam da uzatmaya gerek yok o zaman boşanın demiş. o gece saat 2,5 ta geldi eve ve ben ilk defa yeni yılımı tek başıma ağlayarak geçirdim. Geldiğinde kızgındım, nasıl bir vicdanın var senin, aynaya baktığında utanmıyor musun kendinden? evde yalnız kalmaktan korktuğumu bile bile çıkıp gittin, nasıl bi insansın sen? diye söylendim.. Alkollüydü ve tartışma bir anda başladı haliyle. Sonra bende hakim olamadım kendime ve zorla telefonunu almaya çalıştım. bu defa iyice sinirlendi ve kuzeni olan yan komşumuza geçti. ardından ben de gittim ve kapıyı açmadılar. o ara kendi ailesini ve benim ailemi aramış gelin diye. Sonra maaile toplandık. Mutsuz olduğunu, evliliğin onu bunalttığını ve daha fazla yürütemeyeceğini söyledi. ailesi de destekledi tabi..Ben de sen istedin diye evlenmedim, sen istiyorsun diye de boşanmayacağım dedim. Sonra eşyalarının bir kısmını aldı ve ailesiyle birlikte gitti. Ailesinin söylediği tek şey, belki iyi gelir, şimdilik ayrı kalın oldu. ama bu tutumdalarken hiç pozitif bir yönlendirme yapacaklarını sanmıyorum.
Ertesi gün uygunsan konuşalım diye msj attı bana. Evi boşaltıp boşaltmayacağımı sordu. Bende henüz karar vermediğimi söyledim. ve o günden sonra karşılıklı olarak aramadık birbirimizi.. 1 haftadır evden dışarı çıkmadım. uyuyamıyorum. işimi evden yürütmeye çalışıyorum ama riske attığımın da farkındayım. dün sabah tekrar msj attı görüşelim diye kabul ettim ve görüştük..
Alyansını çıkarmış ve bütün fotoğraflarımızı kaldırmış sosyal medya hesabından. bunları biliyor olmama rağmen tepki göstermedim, gayet güzel konuştuk geçen 1 haftayı, çünkü 3 yıldır ilk defa bu kadar uzak kaldık birbirimizden. ne düşündüğümü sordu ısrarla.. kafamı toparlamaya çalışıyorum dedim. Ailesinin evinde rahatsız olduğunu şaka yoluyla da olsa söyledi, "bizim kanepeden daha rahatsız yerler de varmış" diye gözleri dolu doluydu. ama bende güçlü durmaya çalıştım kendimi zorlayıp. Ayrılma konusunda yok olmaz diye diretmeden enine boyuna düşünüp öyle hareket etmek istiyorum dedim. Acelemiz yok ama yeni hayatımızı yoluna koymak için bir adım atmamız gerekiyor dedi. Medeni halinin engel olduğu bir durum yoksa aceleye gelsin istemiyorum dedim. O da tabi ki engellik bir durum yok dedi. Ama çok uzatmaya da gerek yok dedi. Sonra kalktık mekandan ve ayrı ayrı dolmuşlara bindik. Ben evimize geldim, o annesinin yanına gitti..
Lafı daha fazla uzatmadan sizlere sormak istiyorum. Haftasonu kalan eşyaları için geleceğini söylüyor, nasıl davranmalıyım? sevdiğini biliyorum ama gururu herşeyin önüne geçmiş durumda. Aynı şekilde aramamaya devam etmeli miyim? ya da son bir hamleye gerek var mı ? acil görüşlerinize ihtiyacım var.. geri dönsün istiyorum...
Uzun zamandır konu başlıklarına denk gelip kendimce yorumlar yapıyordum. Ama bir gün benim de burada bir başlıkta dertleşeceğim aklıma gelmezdi..
17 aylık evliyim. Eşimle severek evlendik, birlikteliğimizin 2. ayında evlenme teklifi aldım ve 6. ayımızda nişanlandık. Sonrasında evlilik hazırlıkları 1 yıl sürdü ve 2013 yılı ağustos ayında evlendik. Her şey yolundaydı, çevremizdeki tüm insanların gıpta ettiği bir evliliğimiz vardı. Eşim çok nazik, ince fikirli ve bana inanılmaz düşkün biriydi. Fakat evliliğe adaptasyon sürecinde bende ortaya çıkan troid hastalığı olan graves nedeniyle çok asabi ve herşeye sinirlenip bağırıp çağıran biri haline geldim. Kısacası bu hastalık sürecini yönetmeyi beceremedim. Bu süreçte eşimi de yıprattım, gereksiz yere kavgalar ve benim maddi olarak eşimden güçlü olmam onu fazla daralttı. Son olarak eşimin nişanlılık döneminde bıraktığı dart oyununa olan merakı nedeniyle tartışmalar ortaya çıkınca herşey büyümeye başladı. Dartın oynandığı mekanlar genelde bar-pub mekanları ve çok kaliteli insanlarla sosyalleşme fırsatı bulunabileceği gibi çok basit insanlarla da muhatap olunabiliyor. Bu endişelerimden ve alkol tüketimi yoğun olduğundan ötürü dartı bırakmıştı, ta ki haziran ayına kadar..
Sonrasında tartışmalarımız iyice arttı, fiziki münakaşaya dahi döndü. Bir süre ayrı kalma anlamında ben şehir dışına gittim, 11 gün boyunca sınırlı sürelerde haberleştik. Onun hislerini ölçmesini bekliyordum çünkü. döndüğüm de eski usule döndü hemen herşey.. Özledim diyen adam başkasıydı sanki. Bu arada annesinin benden hiç hazzetmediğini de biliyorum, o sebeple çok mesafeliydim zaten. Bu ayrılık gelgitlerinden ilk annesine bahsetmiş olmasına rağmen bir defa bile "ne yapıyorsunuz?" diye sormuş değil. Aksine "ruh sağlığınız daha önemli olmuyorsa olmuyordur. Sizden önemli değil evlilik" diyerek beni tümden ayar etmişliği var.
Son zamanlarda ise bana karşı hislerinin tükendiğini, vefadan kaynaklı duyduğu bir sevginin olduğunu, eşi olarak göremediğini ve hissedemediğini söylüyordu. İlk zamanlar çok kırıldım ama sonralarında kendi haline bırakmama rağmen tutumu değişmedi. 2 defa profesyonel destek aldık. Obsesif kompulsif bozukluk teşhisi koyuldu ama tedaviye yanaşmadı. Israrla bu evliliğin onu bu hale getirdiğini söylüyordu. Ama istisnasız eve vaktinde gelip, her sabah giderken beni öperek çıkıyordu evden.
En son olay ise yılbaşı akşamı koptu. bir gün öncesinden eşim bana birlikte birşey yapmak istemediğini, hevesi olmadığını söyledi. Sonra ailesiyle birlikte vakit geçireceğini söyledi ve bana sen de gel, birlikte gidelim vs yerine lütfeder gibi "evde tek başına kalacaksan yanımıza gelebilirsin ya da dışarı çıkacaksan da almaya gelebilirim. ha eve gelmeyeceksen onu bilemem tabi" diyerek gitti. Sonra babam aradı eşimi sorunca bende durumu anlattım. Sinirlenip eşimi aramış ve neden ayrısınız diye sorunca babama evliliği yürütmek istemediğini vs söylemiş. Babam da uzatmaya gerek yok o zaman boşanın demiş. o gece saat 2,5 ta geldi eve ve ben ilk defa yeni yılımı tek başıma ağlayarak geçirdim. Geldiğinde kızgındım, nasıl bir vicdanın var senin, aynaya baktığında utanmıyor musun kendinden? evde yalnız kalmaktan korktuğumu bile bile çıkıp gittin, nasıl bi insansın sen? diye söylendim.. Alkollüydü ve tartışma bir anda başladı haliyle. Sonra bende hakim olamadım kendime ve zorla telefonunu almaya çalıştım. bu defa iyice sinirlendi ve kuzeni olan yan komşumuza geçti. ardından ben de gittim ve kapıyı açmadılar. o ara kendi ailesini ve benim ailemi aramış gelin diye. Sonra maaile toplandık. Mutsuz olduğunu, evliliğin onu bunalttığını ve daha fazla yürütemeyeceğini söyledi. ailesi de destekledi tabi..Ben de sen istedin diye evlenmedim, sen istiyorsun diye de boşanmayacağım dedim. Sonra eşyalarının bir kısmını aldı ve ailesiyle birlikte gitti. Ailesinin söylediği tek şey, belki iyi gelir, şimdilik ayrı kalın oldu. ama bu tutumdalarken hiç pozitif bir yönlendirme yapacaklarını sanmıyorum.
Ertesi gün uygunsan konuşalım diye msj attı bana. Evi boşaltıp boşaltmayacağımı sordu. Bende henüz karar vermediğimi söyledim. ve o günden sonra karşılıklı olarak aramadık birbirimizi.. 1 haftadır evden dışarı çıkmadım. uyuyamıyorum. işimi evden yürütmeye çalışıyorum ama riske attığımın da farkındayım. dün sabah tekrar msj attı görüşelim diye kabul ettim ve görüştük..
Alyansını çıkarmış ve bütün fotoğraflarımızı kaldırmış sosyal medya hesabından. bunları biliyor olmama rağmen tepki göstermedim, gayet güzel konuştuk geçen 1 haftayı, çünkü 3 yıldır ilk defa bu kadar uzak kaldık birbirimizden. ne düşündüğümü sordu ısrarla.. kafamı toparlamaya çalışıyorum dedim. Ailesinin evinde rahatsız olduğunu şaka yoluyla da olsa söyledi, "bizim kanepeden daha rahatsız yerler de varmış" diye gözleri dolu doluydu. ama bende güçlü durmaya çalıştım kendimi zorlayıp. Ayrılma konusunda yok olmaz diye diretmeden enine boyuna düşünüp öyle hareket etmek istiyorum dedim. Acelemiz yok ama yeni hayatımızı yoluna koymak için bir adım atmamız gerekiyor dedi. Medeni halinin engel olduğu bir durum yoksa aceleye gelsin istemiyorum dedim. O da tabi ki engellik bir durum yok dedi. Ama çok uzatmaya da gerek yok dedi. Sonra kalktık mekandan ve ayrı ayrı dolmuşlara bindik. Ben evimize geldim, o annesinin yanına gitti..
Lafı daha fazla uzatmadan sizlere sormak istiyorum. Haftasonu kalan eşyaları için geleceğini söylüyor, nasıl davranmalıyım? sevdiğini biliyorum ama gururu herşeyin önüne geçmiş durumda. Aynı şekilde aramamaya devam etmeli miyim? ya da son bir hamleye gerek var mı ? acil görüşlerinize ihtiyacım var..