- 6 Ekim 2017
- 1.120
- 568
- 53
- 35
-
Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.
LOA, gerçekleşen dilekleriniz, başınıza gelen mucizevi olaylar.
- Konu Sahibi philly
- Başlangıç Tarihi
Gerçekten güzel şeyler olmuş hayatınızda çok güzel...Çok istediğim hoslandigim biri vardı bir zamaninda ama olmayacak biri ama oldu
Tek seferde hamile kalmak saçma gelirdi .. inanamazdim.ama.basima geldikist sorunum olduğu için ihtimal bile.vermezdim.cok büyük şok .. eden büyük mutluluk benim için
- 6 Ekim 2017
- 1.120
- 568
- 53
- 35
- 16 Şubat 2009
- 34.820
- 123.226
- 1.123
BendeHangi birini anlatayım .. asla diye bir şey yoktur canım çok istersen oluyor
Pinkpotter
adlı arkadaşa katılıyorum lütfen anlatır mısınız ? Şu sıralar çok ihtatiyacım var
Yaaa kusura bakmayın merak ettim. Bunların hepsi bir şans eseri olmuş olamaz mı?Lütfen biraz daha detaylı anlatır mısınız? Naptınız ve ya nasıl istediniz?Çok istediğim hoslandigim biri vardı bir zamaninda ama olmayacak biri ama oldu
Tek seferde hamile kalmak saçma gelirdi .. inanamazdim.ama.basima geldi
Hamile kalmanıza çok sevindim
Gerçekten mucize olmuş
Başka hikayelerinizde varsa anlatır mısınız?Birgün eğitimden çıktım Şirinevler'den eve gitmek için minibüs durağına geçtim. Bi anda yağmur başladı. Koştur koştur geçtim minibüse. Yanıma bir bey oturdu, elinde papatyalar. Ulen dedim ne güzel şey adam gitmiş bu havada çiçek almış. Keşkem benim olsa diye iç geçirdim. Derken indim evin yakınında 5 dakika yürüme mesafem var cadde üstündeyim. Yanımdan bir motor geçti. Çocuk bişey söylüyor ancak anlamıyorum ne dediğini. Bu yavaşladı, "harika bi vucudun var" dedi. Sanırsın ben çıplak çıkmışım dgjkgjkfgkfjhklgjhl . Neyse. Bir yandan korkuyorum ama nasıl. Kimse yok akşam saati. Ben bizim sokağa girdim bu da girdi hala bşeyler mırıldanıyor. Koşmaya başladım. Bizim binanın kapısı kapalı. Anahtarımı bulmaya çalışıyorum adeta bir film sahnesi çantamdakiler yere fırladı. Ki benim çanta Ali Baba'nın donu gibidir ne arasan bulursun. Bu geldi kapıda bekliyor;
- Bakar mısın bi, bu senin için dedi. Montun fermuarını indirdi. Kırmızı bir gül çıkarıp bana attı;
Sonra bastı gitti. Hahahahah
Ne derler bilirisiniz ne istediğinize dikkat edin. Saygılar efem.
- Bakar mısın bi, bu senin için dedi. Montun fermuarını indirdi. Kırmızı bir gül çıkarıp bana attı;
Sonra bastı gitti. Hahahahah
Ne derler bilirisiniz ne istediğinize dikkat edin. Saygılar efem.
Bu başlık çok iyiymiş. Birşeyler yazayım hatrıma gelen.
Üniversite 2.sınıftayım. Babam 320 TL pansyon ücretini göndermiş. O sabah geç kaldım dolabımın kapağını açık bırakıp çıktım. Döndüm parayı vericem bir baktım yok para. Biri götürmüş ama kim bilmiyorum kimsenin günahını almak istemedim. Neyse arkdaşımın annesi geldi ziyarete bir kaç hafta sonra. O arada babam bana yeni telefon almış şuanın en pahalı telefonunu düşünün. Neyse kadın fal baktı bize. Bana dedi ki senin paranı burdan 2 kişi almış bölüşmüş. Dikkat et telefonunda çalınacak. Dedim aboooooooooooooo yüreğim dayanmaz bu acıya. O hafta İstanbul'a geldim. babam verdim telefonu eskisini ben aldım. Döndüm okula. bir kaç gün sonra babam aradı.
-Zere bil bakalım noldu dedi, dedim nolduuu. Telefonu çaldılar dükkan kasasındaydı ben aşağı indidğimde götürmüşler dedi.
Hahahahahahah şuan gülüyorum ama o zaman çok acıklıydı tabi. Dedim baba burdan bir arkadaşın annesi fal baktı dedi, telefonun çalınacak o yüzden sana verdim. Eşşeeeooğlueşşek bana niye söylmedin deyip azar işittim
Bir başka örnek. Bir gece 4 gibi uyandım. Gözümü açtım dedim şuan babamın dükkanı soyuyolar. Ama babamı arayamıyorum başladım ağlamaya. Babam 3 gibi çıkıyordu evden iş için. Sabahı zor ettim o gün. Dualar ediyrum falan. Neyse. Babam geldi işten. Dedi dükkanı soydular gece, kasayı boşaltmışlar. Çok enterasandı bu.
Çok isteyip de mesela olan şey vardı; üniversiteden mezun olmuşum başladım bağlama kursuna. Sene 2004. Yaklaşık 3 ay gittim. Hoca "kan çiçekleri" parçasını çalıyor eriyorum. Kendimi sahnede söylerken hayal ediyordum falan. Oldu sene 2017. Koroya gidiyorum. Repertuarda "kan çiçekleri" var. Hoca dedi Zere gel, bir kız arkadaş daha var. Ona da seslen sen de gel diye İkimizide söyletti sonra ;
-Zere sen söyleyeceksin dedi.
Leyla Gencer'de tek başıma söyledim. Muazzam bir mutluluktu. Bundan daha iyi nasıl olur?
Üniversite 2.sınıftayım. Babam 320 TL pansyon ücretini göndermiş. O sabah geç kaldım dolabımın kapağını açık bırakıp çıktım. Döndüm parayı vericem bir baktım yok para. Biri götürmüş ama kim bilmiyorum kimsenin günahını almak istemedim. Neyse arkdaşımın annesi geldi ziyarete bir kaç hafta sonra. O arada babam bana yeni telefon almış şuanın en pahalı telefonunu düşünün. Neyse kadın fal baktı bize. Bana dedi ki senin paranı burdan 2 kişi almış bölüşmüş. Dikkat et telefonunda çalınacak. Dedim aboooooooooooooo yüreğim dayanmaz bu acıya. O hafta İstanbul'a geldim. babam verdim telefonu eskisini ben aldım. Döndüm okula. bir kaç gün sonra babam aradı.
-Zere bil bakalım noldu dedi, dedim nolduuu. Telefonu çaldılar dükkan kasasındaydı ben aşağı indidğimde götürmüşler dedi.
Hahahahahahah şuan gülüyorum ama o zaman çok acıklıydı tabi. Dedim baba burdan bir arkadaşın annesi fal baktı dedi, telefonun çalınacak o yüzden sana verdim. Eşşeeeooğlueşşek bana niye söylmedin deyip azar işittim
Bir başka örnek. Bir gece 4 gibi uyandım. Gözümü açtım dedim şuan babamın dükkanı soyuyolar. Ama babamı arayamıyorum başladım ağlamaya. Babam 3 gibi çıkıyordu evden iş için. Sabahı zor ettim o gün. Dualar ediyrum falan. Neyse. Babam geldi işten. Dedi dükkanı soydular gece, kasayı boşaltmışlar. Çok enterasandı bu.
Çok isteyip de mesela olan şey vardı; üniversiteden mezun olmuşum başladım bağlama kursuna. Sene 2004. Yaklaşık 3 ay gittim. Hoca "kan çiçekleri" parçasını çalıyor eriyorum. Kendimi sahnede söylerken hayal ediyordum falan. Oldu sene 2017. Koroya gidiyorum. Repertuarda "kan çiçekleri" var. Hoca dedi Zere gel, bir kız arkadaş daha var. Ona da seslen sen de gel diye İkimizide söyletti sonra ;
-Zere sen söyleyeceksin dedi.
Leyla Gencer'de tek başıma söyledim. Muazzam bir mutluluktu. Bundan daha iyi nasıl olur?
Yıllar önce bir keresinde evde yalnızken televizyon izliyorum. Çok leziz birşeyler gösterdiler. Meyve miydi tatlı mıydı neydi ama evimizde sık bulunan birşey değildi. Bende genelde yemeye düşkün canı çeken yada iştahlı biri değilimdir. Fakat izlerken gerçekten o an canım aşırı derecede çok çekti.Yemin ederim o an noldu bilmiyorum ama hayatımda ilk kez bir yemeyi canım bu kadar çekti.Annemi arayıp “geldiğin zaman şundan mutlaka al” demek geldi içimden ama sonra annem işten akşam vakti yorgun gelicektir, yazıktır boşuna mağazaya yollamayım diyip vazgeçtim.Fakat o kadar canım çektiki, resmen tadını filan ağzımda hissettim. Kendimi aramamak için zor tuttum.Sonra annem geldiğinde “Bir bilsen sana neler aldım”, bende neler aldın dedim. Açtım baktım onu almış
İnanın çok şaşırdım, mutluluktan gözlerim doldu. Biliyorum küçük birşey ama o an çok istediğim için bana sanki bir mucize olmuş gibi hissettim.
Lisede bir kaç tatlı anım var. Bir keresinde oturmuş dizi izliyorum. Başroldeki çocuk kıza sürpriz yapıp evlenme teklif ediyor. Bende “Ayyy ne kadar romantik, keşke bana da biri sürpriz teklif filan etse” dedim. Sabah okulda ders arası benden bir sınıf yukarı olan bir çocukla öylesine havadan sudan konuştuk. Sonra çocuğa nolmuş bilmiyorum galiba cesarete gelmiş. Sınıf arkadaşımla konuşup kitabımın arasına bir mektup bırakmış. Diğer gün geldi bana “Mektubu okudun mu?”dedi. Benim hiç haberim yok. “Ne mektubu ya?” dedim. Eve gittim ders kitabını açtım bir baktım “Dünyanın en tatlı güleryüzlü kızı teklifimi kabul edersen dünyanın en mutlu erkeği olurum. Benimle çıkar mısın?” gibi birşey yazmış. Ne yalan diyim, çocukla alakam yoktu ama beklenmedik anda hoş oldu. Kabul ettimBir kaç kaç gün konuştuk.Kibar bir çocuktu. Hatta bir an sanki çocuğa karşı birşeyler hissettim fakat o an kendimi ilişkiye hazır hissetmediğim için biraz üzülerek kusura bakma diyip iletişimi kestim.
Sonra yine lisedeyim. Tabii o zamanlar ergeniz, pembe hayaller içindeyiz. Yine dizi izliyorum. Başroldeki kız romantik müzik eşliğinde başroldeki adama mektup yazıyor. İşte “Beni nasıl unutabildin? Ben bu kadar acı çekerken senin mutlu olman içimi acıyor” falan filan. Sonra adamda o mektubu yine romantik müzik eşliğinde üzülerek okuyor. Bende “Yaaa eskiden ne kadar naifti. Keşke bende böyle mektup yazsam, yada bana mektup yazsalar” diye içimden geçirdim. Birkaç gün sonra o zamanlar takıldığım yakın arkadaşım mesajlaşırken bana “Acaba bizde mesajlaşmanın yanında bundan sonra birbirimize mektup yollasak mı? Hatıra olur ya” dedi. Bende “Ne alaka? “ dedim. O da “Hani Göl Evi filmi var ya, izledin mi bilmiyorum. İzlerken başroldekilerin birbirine mektup yazması ve onları saklaması o kadar hoşuma gittiki. Bizde yapalım mı?” dedi. Bende “Saçmalama. Hangi devirde yaşıyoruz?” dedim. Gördüğünüz gibi ben romantik, arkadaşım benden de romantik
Ama keşke kabul etseydim, öylesine eğlencesine saklardık.
İnanın çok şaşırdım, mutluluktan gözlerim doldu. Biliyorum küçük birşey ama o an çok istediğim için bana sanki bir mucize olmuş gibi hissettim.Lisede bir kaç tatlı anım var. Bir keresinde oturmuş dizi izliyorum. Başroldeki çocuk kıza sürpriz yapıp evlenme teklif ediyor. Bende “Ayyy ne kadar romantik, keşke bana da biri sürpriz teklif filan etse” dedim. Sabah okulda ders arası benden bir sınıf yukarı olan bir çocukla öylesine havadan sudan konuştuk. Sonra çocuğa nolmuş bilmiyorum galiba cesarete gelmiş. Sınıf arkadaşımla konuşup kitabımın arasına bir mektup bırakmış. Diğer gün geldi bana “Mektubu okudun mu?”dedi. Benim hiç haberim yok. “Ne mektubu ya?” dedim. Eve gittim ders kitabını açtım bir baktım “Dünyanın en tatlı güleryüzlü kızı teklifimi kabul edersen dünyanın en mutlu erkeği olurum. Benimle çıkar mısın?” gibi birşey yazmış. Ne yalan diyim, çocukla alakam yoktu ama beklenmedik anda hoş oldu. Kabul ettim
Bir kaç kaç gün konuştuk.Kibar bir çocuktu. Hatta bir an sanki çocuğa karşı birşeyler hissettim fakat o an kendimi ilişkiye hazır hissetmediğim için biraz üzülerek kusura bakma diyip iletişimi kestim.Sonra yine lisedeyim. Tabii o zamanlar ergeniz, pembe hayaller içindeyiz. Yine dizi izliyorum. Başroldeki kız romantik müzik eşliğinde başroldeki adama mektup yazıyor. İşte “Beni nasıl unutabildin? Ben bu kadar acı çekerken senin mutlu olman içimi acıyor” falan filan. Sonra adamda o mektubu yine romantik müzik eşliğinde üzülerek okuyor. Bende “Yaaa eskiden ne kadar naifti. Keşke bende böyle mektup yazsam, yada bana mektup yazsalar” diye içimden geçirdim. Birkaç gün sonra o zamanlar takıldığım yakın arkadaşım mesajlaşırken bana “Acaba bizde mesajlaşmanın yanında bundan sonra birbirimize mektup yollasak mı? Hatıra olur ya” dedi. Bende “Ne alaka? “ dedim. O da “Hani Göl Evi filmi var ya, izledin mi bilmiyorum. İzlerken başroldekilerin birbirine mektup yazması ve onları saklaması o kadar hoşuma gittiki. Bizde yapalım mı?” dedi. Bende “Saçmalama. Hangi devirde yaşıyoruz?” dedim. Gördüğünüz gibi ben romantik, arkadaşım benden de romantik
Ama keşke kabul etseydim, öylesine eğlencesine saklardık.
Çok hoşuma gitti iyi ki yazdınız hikayelerinizi...Yıllar önce bir keresinde evde yalnızken televizyon izliyorum. Çok leziz birşeyler gösterdiler. Meyve miydi tatlı mıydı neydi ama evimizde sık bulunan birşey değildi. Bende genelde yemeye düşkün canı çeken yada iştahlı biri değilimdir. Fakat izlerken gerçekten o an canım aşırı derecede çok çekti.Yemin ederim o an noldu bilmiyorum ama hayatımda ilk kez bir yemeyi canım bu kadar çekti.Annemi arayıp “geldiğin zaman şundan mutlaka al” demek geldi içimden ama sonra annem işten akşam vakti yorgun gelicektir, yazıktır boşuna mağazaya yollamayım diyip vazgeçtim.Fakat o kadar canım çektiki, resmen tadını filan ağzımda hissettim. Kendimi aramamak için zor tuttum.Sonra annem geldiğinde “Bir bilsen sana neler aldım”, bende neler aldın dedim. Açtım baktım onu almış
Lisede bir kaç tatlı anım var. Bir keresinde oturmuş dizi izliyorum. Başroldeki çocuk kıza sürpriz yapıp evlenme teklif ediyor. Bende “Ayyy ne kadar romantik, keşke bana da biri sürpriz teklif filan etse” dedim. Sabah okulda ders arası benden bir sınıf yukarı olan bir çocukla öylesine havadan sudan konuştuk. Sonra çocuğa nolmuş bilmiyorum galiba cesarete gelmiş. Sınıf arkadaşımla konuşup kitabımın arasına bir mektup bırakmış. Diğer gün geldi bana “Mektubu okudun mu?”dedi. Benim hiç haberim yok. “Ne mektubu ya?” dedim. Eve gittim ders kitabını açtım bir baktım “Dünyanın en tatlı güleryüzlü kızı teklifimi kabul edersen dünyanın en mutlu erkeği olurum. Benimle çıkar mısın?” gibi birşey yazmış. Ne yalan diyim, çocukla alakam yoktu ama beklenmedik anda hoş oldu. Kabul ettim
Sonra yine lisedeyim. Tabii o zamanlar ergeniz, pembe hayaller içindeyiz. Yine dizi izliyorum. Başroldeki kız romantik müzik eşliğinde başroldeki adama mektup yazıyor. İşte “Beni nasıl unutabildin? Ben bu kadar acı çekerken senin mutlu olman içimi acıyor” falan filan. Sonra adamda o mektubu yine romantik müzik eşliğinde üzülerek okuyor. Bende “Yaaa eskiden ne kadar naifti. Keşke bende böyle mektup yazsam, yada bana mektup yazsalar” diye içimden geçirdim. Birkaç gün sonra o zamanlar takıldığım yakın arkadaşım mesajlaşırken bana “Acaba bizde mesajlaşmanın yanında bundan sonra birbirimize mektup yollasak mı? Hatıra olur ya” dedi. Bende “Ne alaka? “ dedim. O da “Hani Göl Evi filmi var ya, izledin mi bilmiyorum. İzlerken başroldekilerin birbirine mektup yazması ve onları saklaması o kadar hoşuma gittiki. Bizde yapalım mı?” dedi. Bende “Saçmalama. Hangi devirde yaşıyoruz?” dedim. Gördüğünüz gibi ben romantik, arkadaşım benden de romantik
- 17 Mayıs 2010
- 4.224
- 13.452
- 408
Vay çok ilginçmiş gerçekten. Yalnız arkadaşının annesi nerede:)))Bu başlık çok iyiymiş. Birşeyler yazayım hatrıma gelen.
Üniversite 2.sınıftayım. Babam 320 TL pansyon ücretini göndermiş. O sabah geç kaldım dolabımın kapağını açık bırakıp çıktım. Döndüm parayı vericem bir baktım yok para. Biri götürmüş ama kim bilmiyorum kimsenin günahını almak istemedim. Neyse arkdaşımın annesi geldi ziyarete bir kaç hafta sonra. O arada babam bana yeni telefon almış şuanın en pahalı telefonunu düşünün. Neyse kadın fal baktı bize. Bana dedi ki senin paranı burdan 2 kişi almış bölüşmüş. Dikkat et telefonunda çalınacak. Dedim aboooooooooooooo yüreğim dayanmaz bu acıya. O hafta İstanbul'a geldim. babam verdim telefonu eskisini ben aldım. Döndüm okula. bir kaç gün sonra babam aradı.
-Zere bil bakalım noldu dedi, dedim nolduuu. Telefonu çaldılar dükkan kasasındaydı ben aşağı indidğimde götürmüşler dedi.
Hahahahahahah şuan gülüyorum ama o zaman çok acıklıydı tabi. Dedim baba burdan bir arkadaşın annesi fal baktı dedi, telefonun çalınacak o yüzden sana verdim. Eşşeeeooğlueşşek bana niye söylmedin deyip azar işittim
Bir başka örnek. Bir gece 4 gibi uyandım. Gözümü açtım dedim şuan babamın dükkanı soyuyolar. Ama babamı arayamıyorum başladım ağlamaya. Babam 3 gibi çıkıyordu evden iş için. Sabahı zor ettim o gün. Dualar ediyrum falan. Neyse. Babam geldi işten. Dedi dükkanı soydular gece, kasayı boşaltmışlar. Çok enterasandı bu.
Çok isteyip de mesela olan şey vardı; üniversiteden mezun olmuşum başladım bağlama kursuna. Sene 2004. Yaklaşık 3 ay gittim. Hoca "kan çiçekleri" parçasını çalıyor eriyorum. Kendimi sahnede söylerken hayal ediyordum falan. Oldu sene 2017. Koroya gidiyorum. Repertuarda "kan çiçekleri" var. Hoca dedi Zere gel, bir kız arkadaş daha var. Ona da seslen sen de gel diye İkimizide söyletti sonra ;
-Zere sen söyleyeceksin dedi.
Leyla Gencer'de tek başıma söyledim. Muazzam bir mutluluktu. Bundan daha iyi nasıl olur?
Yıllar önce universiteye yeni başlamışım. Üniversitenin ilk günü. Sınıfta bilgili, karizmatik ve kendinden emin bir çocuk vardı.Derste birşey anlatırken ona bakarak kendi kendime “Ayyy keşke benimle ilgilense ne güzel olur. Ya neler düşünüyorsun öyle? Nerden geliyor bu fikirler aklına. Alemsin yaaa hahaha
” diye bir an kendi kendime düşündüm. Ama gerçekten öylesine anlık bir hoşlantı anlık bir düşünceydi. Sonra da bu düşünceyi tamamen unuttum. Sabah bizi 5 kişi olarak gruplara böldüler. O çocukla aynı çalışma grupundaydık. Fakat dediğim gibi o anlık bir hoşlantı olduğu için, aklımda kesinlikle hiç birşey yoktu. Hiçbir şekilde onu etkilemeye filan çalışmıyordum. Genelde de derste çalışma arkadaşı olan insanlar yan yana oturuyordu, benim yanımda oturan çalışma arkadaşlarım başkalarıydı. Arada sırada kısaca konuşuyorduk. Ben ders dışında çalışma arkadaşlarım buluştuklarında gitmiyordum bile.
Ama bir gün onunla kısaca konuşurken çoçuk farklı bakıyormuş gibi hissettim. Hatta ders öncesi/sonrası öğretmenle filan konuşurken sırtımda bir el dokunduğunu ve bana “Selam” ve ya “Hoşça kal” denildiğini duyuyordum. Dönüp bakmıyordum. Sonra bir gün sabah erkenden derse girdiğim zaman çocuğun bakışlarını üzerimde hissettim. Merhaba diyip gülümsedim. Ama gözlerini hiç çekmiyodu.Fakat içimden “Bugün bir tuhaf. Bakışma fazla uzun sürdü. Öylesine bir bakışma değilmiş gibi” düşündüm. O gün sabahtan akşama kadar dersimiz vardı. Yemin ederim çocuğun bakışları sürekli üzerimdeydi.Son derste tesadüf mü bilmiyorum karşı karşıya oturduk. Bana baktığını bildiğim için kıpırdayamıyorum. Hani göz göze geldiğimizde artık napmalıyım bilmiyordum. İçimden “Belki birşeyleri yanlış anlıyorumdur. Göz göze gelirsek, görmezden gelirsem ayıp olur. Sonuçta sınıf arkadaşım. Biri bakıyor diye hemen gelin güvey olmak ayıp. O yüzden en iyisi hiç bir yöne bakmamak” diye düşündüm. Ama sonra aniden çocukla göz göze geldim. Yemin ederim çocuk kendinden emin ve resmen beni hipnotize eder gibi bakıyordu. Bende napacağımı bilemedim ve gülümsedim. Oda bana gülümsedi. Eve gittiğimde kafam karamakarışıktı. “Yarın sınav bir geçsin. Sonra duruma göre düşünür ve davranırım” diye düşündüm.
Sabah erkenden sınava girerken sırtımda yine bir el hissettim. Döndüm baktım, resmen şok oldum. Çocuk karşımda, gözleri ışıl ışıl aşırı mutlu bir şekilde benimle konuşmaya gelmiş.Ben aniden o halini görünce yüzüm düştü”Merhaba, pardon” diyerek koşarak uzaklaşıp yerime oturdum. Sonra baktım çocuk üzgün bir şekilde donup kalmış. Sonra bu yüzden bir kaç gün okula gitmedim. Kendimi biraz suçlu hissettim. Bende aslında ondan hoşlanıyordum ama yinede kendimce kararsızdım.Flörtleştiğimiz zaman onu görünce çok heyecanlanıyordum, resmen dilim tutuluyorduAynen böyle oluyordum
Ama galiba aklım eski sevgilimdeydi, saçmalık ötesi.Çocuk biraz kırılmıştı, sonra ben ona ilgi gösterdiğim zaman yine cesaretlendi. Bende sürekli karışık sinyal veriyordum. Sonunda iyice sinirlendi, bir süre benimle aynı ortamda bile bulunmak istemiyordu. Beni görünce yer değiştiriyordu. Bende kendimi çok kötü hissediyordum. Sonra tam aramız düzeliyorduki ben ani kararla universiteyi dondurdum.Bir yere varamaması iyi mi oldu kötü mü bilemiyorum.Ama güzel anılardı Fırsatlarınızı iyi kullanın arkadaşlar
” diye bir an kendi kendime düşündüm. Ama gerçekten öylesine anlık bir hoşlantı anlık bir düşünceydi. Sonra da bu düşünceyi tamamen unuttum. Sabah bizi 5 kişi olarak gruplara böldüler. O çocukla aynı çalışma grupundaydık. Fakat dediğim gibi o anlık bir hoşlantı olduğu için, aklımda kesinlikle hiç birşey yoktu. Hiçbir şekilde onu etkilemeye filan çalışmıyordum. Genelde de derste çalışma arkadaşı olan insanlar yan yana oturuyordu, benim yanımda oturan çalışma arkadaşlarım başkalarıydı. Arada sırada kısaca konuşuyorduk. Ben ders dışında çalışma arkadaşlarım buluştuklarında gitmiyordum bile. Ama bir gün onunla kısaca konuşurken çoçuk farklı bakıyormuş gibi hissettim. Hatta ders öncesi/sonrası öğretmenle filan konuşurken sırtımda bir el dokunduğunu ve bana “Selam” ve ya “Hoşça kal” denildiğini duyuyordum. Dönüp bakmıyordum. Sonra bir gün sabah erkenden derse girdiğim zaman çocuğun bakışlarını üzerimde hissettim. Merhaba diyip gülümsedim. Ama gözlerini hiç çekmiyodu.Fakat içimden “Bugün bir tuhaf. Bakışma fazla uzun sürdü. Öylesine bir bakışma değilmiş gibi” düşündüm. O gün sabahtan akşama kadar dersimiz vardı. Yemin ederim çocuğun bakışları sürekli üzerimdeydi.Son derste tesadüf mü bilmiyorum karşı karşıya oturduk. Bana baktığını bildiğim için kıpırdayamıyorum. Hani göz göze geldiğimizde artık napmalıyım bilmiyordum. İçimden “Belki birşeyleri yanlış anlıyorumdur. Göz göze gelirsek, görmezden gelirsem ayıp olur. Sonuçta sınıf arkadaşım. Biri bakıyor diye hemen gelin güvey olmak ayıp. O yüzden en iyisi hiç bir yöne bakmamak” diye düşündüm. Ama sonra aniden çocukla göz göze geldim. Yemin ederim çocuk kendinden emin ve resmen beni hipnotize eder gibi bakıyordu. Bende napacağımı bilemedim ve gülümsedim. Oda bana gülümsedi. Eve gittiğimde kafam karamakarışıktı. “Yarın sınav bir geçsin. Sonra duruma göre düşünür ve davranırım” diye düşündüm.
Sabah erkenden sınava girerken sırtımda yine bir el hissettim. Döndüm baktım, resmen şok oldum. Çocuk karşımda, gözleri ışıl ışıl aşırı mutlu bir şekilde benimle konuşmaya gelmiş.Ben aniden o halini görünce yüzüm düştü”Merhaba, pardon” diyerek koşarak uzaklaşıp yerime oturdum. Sonra baktım çocuk üzgün bir şekilde donup kalmış. Sonra bu yüzden bir kaç gün okula gitmedim. Kendimi biraz suçlu hissettim. Bende aslında ondan hoşlanıyordum ama yinede kendimce kararsızdım.Flörtleştiğimiz zaman onu görünce çok heyecanlanıyordum, resmen dilim tutuluyordu
Aynen böyle oluyordum Ama galiba aklım eski sevgilimdeydi, saçmalık ötesi.Çocuk biraz kırılmıştı, sonra ben ona ilgi gösterdiğim zaman yine cesaretlendi. Bende sürekli karışık sinyal veriyordum. Sonunda iyice sinirlendi, bir süre benimle aynı ortamda bile bulunmak istemiyordu. Beni görünce yer değiştiriyordu. Bende kendimi çok kötü hissediyordum. Sonra tam aramız düzeliyorduki ben ani kararla universiteyi dondurdum.Bir yere varamaması iyi mi oldu kötü mü bilemiyorum.Ama güzel anılardı Fırsatlarınızı iyi kullanın arkadaşlar
philly
aradan seneler geçti tabi keşke bulabilsem hfjghg Bu arada hayatımda çok sık yaşadığım şey şu oluyor: gün içinde aklıma biri geliyor o an mesaj atıyorum ya da arıyorum. Konuşuyoruz ve sonra nasıl bu kadar hissediyosun beni öyle iyi geldin ki deyip sohbeti sonlandırıyoruz. Kendimi bu açıdan çok şanslı sayıyorum. Bir kaç ay önce bir arkadaşımı rüyamda gördüm " nolur kurtar beni " diyor ancak çok az konuşmamız var bu insanla. Neyse sosyal paylaşım sitesinde durum bilgisi olarak yazdım " aranızdan birini rüyamda gördüm hayır olsun" diye. Tak o kişi mesaj attı. Sonra rüyamı anlattım. Dedim iyi misin yolunda mı herşey, hayatımın en kötü 6 ayını geçirdim dedi. Hayırlısı.
Hislerime kulak vermeyi öğrendim. Algım açık ve farkındalığım yüksek. Çok fal baktım hayatım boyunca arkadaş arasında tabi. Çok şey gördüm çok kişi karşımda ağlamıştır. İnsanlar biriktiriyor yaşadıklarını ve yargılanmaktan korktukları içinde bunları paylaşmayı seçmiyorlar. Ancak bu konuda güven verdiğimi düşünüyorum ki paylaşıyorlar sağolsunlar.
- 17 Mayıs 2010
- 4.224
- 13.452
- 408
Bu arada hayatımda çok sık yaşadığım şey şu oluyor: gün içinde aklıma biri geliyor o an mesaj atıyorum ya da arıyorum. Konuşuyoruz ve sonra nasıl bu kadar hissediyosun beni öyle iyi geldin ki deyip sohbeti sonlandırıyoruz. Kendimi bu açıdan çok şanslı sayıyorum. Bir kaç ay önce bir arkadaşımı rüyamda gördüm " nolur kurtar beni " diyor ancak çok az konuşmamız var bu insanla. Neyse sosyal paylaşım sitesinde durum bilgisi olarak yazdım " aranızdan birini rüyamda gördüm hayır olsun" diye. Tak o kişi mesaj attı. Sonra rüyamı anlattım. Dedim iyi misin yolunda mı herşey, hayatımın en kötü 6 ayını geçirdim dedi. Hayırlısı.
Hislerime kulak vermeyi öğrendim. Algım açık ve farkındalığım yüksek. Çok fal baktım hayatım boyunca arkadaş arasında tabi. Çok şey gördüm çok kişi karşımda ağlamıştır. İnsanlar biriktiriyor yaşadıklarını ve yargılanmaktan korktukları içinde bunları paylaşmayı seçmiyorlar. Ancak bu konuda güven verdiğimi düşünüyorum ki paylaşıyorlar sağolsunlar.
Fincanı atayım özelden :)))
Bak şöyle şeyler de oluyor. Ablam ne kadar çok istemediği veya espri yaptığı eleştirdiği şey varsa başına gelmiştir. Şişman erkek sevmem derdi , eniştem tombik hem de evlendikleri zaman bile öyleydi :) bildiğin şişman bir insan. Esmer bir komşu çocuğu vardı takılırdı ona esmerliği yüzünden, yeğenim bildiğin çikolata. Yani zenci beyaz karışımı gibi sütlü kahve:))) ve benim diğer kardeşlerden olan yeğenlerim bembeyaz :))) ay anası babası olmayan bir adamla evleneceğim diyordu , gönlüne göre oldu ama şikayet ediyor :))) bazen takılıyorum bak sen kınama ne söylüyorsan başına geliyor diye:)
Şaka enerjisi de bir niyet taşıyor aslında dilek gibi. Kızlar arasında çok vardır ya; bi bakmışsın biz evleniyomuşuzzzzzzzzzzzz hahahahaha deyip evlenen nice insan olmuştur. Bu sebeple çok dikkat etmek lazım.
- 17 Mayıs 2010
- 4.224
- 13.452
- 408
Bir seyi dilerken duygulari da hissetmek lazim derler. Yani mesela para istiyorsun parayi almis kazanmis gibi dusunup o duyguyu hissedeceksin, kazandiginda nasil hissederdin, kokuyu alacaksin falan. Denemek lazim. Ben bir tulu kendimi ayarlayip yapamiyorum.
- 17 Mayıs 2010
- 4.224
- 13.452
- 408
Ben bazi yeteneklerde : duru goru fal bakabilme, ruya cikmasi gibi- genetik gecis oldugunu dusunuyorum Dedemin ruyalari cikardi bizde, hem de nokta atisli. Tehlikeyi sezerdi o, uyarirdi ve mutlaka dedigi olurdu. Kuzende vardi bu ruya isi biz de bir de ben de, uzun sure dalga gemistim ama sonra bir kac kez basima gelince epey urktum. CUnku isim gucu hasta, kaza, felaket gormek. Ruyamda insan gormem fazla, yani cevremdekileri, ne zaman kabus gorsem gecenin bir yarisi uyansam bilirim ki o insanin cevresinde bir tehlike var.
- 17 Şubat 2020
- 10.722
- 28.212
- 598
Nihayet biraz bakabildim LOA'ya.. Hiç bilmediğim birşey gibi gelmişti burada ilk okuduğumda bana ama değilmiş.
Yeni bir teknik falan sanmıştım :))
( Gripten sanırım kafamın içinden su şırıltıları gelmekle kalmıyor algıda da sorun yaşıyor gibiyim.)
Aslında pekte aşina olduğum şeylermiş... İlk çıkan rüyamdı ya da çıktığını hatırladığım ilk rüyam..
Ablamın arkadaşını 2 mezar arasında diz çöküp ağlarken görmüştüm...
1,5 - 2 yıl sonra ablamın arkadaşının babası önce annesini sonrada kendini öldürmüş..
O gün bugündür ne zaman anneme rüya gördüm desem...'' mümkünse sen rüya görme '' der..
bu ara rüya ve sembol okuma konusuna kafayı taktım bende hayırlısı..
Pek tavsiye ederim...
What the Bleep Do We Know!? | Feature Film
Ruyalari arastirmaya bayilirim bakcam buna
Benzer Konular
