Kurşun Kalem Okuma Grubu

  • Konu Sahibi Konu Sahibi rast
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi

Güzel, alkışlar benden sana o halde.
 
Jodi Picoult’un Kız Kardeşim İçin adlı romanını beğendim. Yazar, karakterlerin içsel dünyasını başarıyla tahlil edebilmiş. Roman, akıcı bir üslupla kaleme alınmış. Okuyucu, roman kahramanları arasındaki ilişkileri kolayca anlayabiliyor. Bununla birlikte, kitapta tıbbi bilgilere çok fazla yer verildiğini düşünüyorum. Bazı yerlerinde bu konular, aslında anlatılmak istenen şeylerin önüne geçiyor. Fedakarlık, aile ilişkileri, bireyin özgürlüğü, vücut dokunulmazlığı gibi çok farklı konulara değinilmiş. Genel olarak ailevi ilişkiler ve kişisel bağımsızlık arasında bir ilgi kurulduğunu düşünüyorum. Bu çerçevede, ''aile üyelerinin fedakarlıkları nerede başlayıp nerede biter’’,’’ bireyin özgürlükleri nerede başlar’’ gibi soruların tartışıldığını düşünüyorum. Sanırım yazar, bu konuların gündeme gelmesini ve tartışılmasını amaçlıyor. Roman, beklenmedik bir biçimde sonlandırılmış. Belki de bununla okuyucuların ilgisini çekmek, kitabın verdiği mesajı daha etkili hala getirmek, kitaba duyulan ilginin daha da artması amaçlanıyor. Böylece konu, daha çarpıcı bir biçimde ifade edilmiş oluyor.
 

Teşekkür ederim, kitabı okuduğun için, kopmadığın için. Ve benzeri bir sürü şey için. Kitap hakkında yorumum gelecektir.
 
Teşekkür ederim, kitabı okuduğun için, kopmadığın için. Ve benzeri bir sürü şey için. Kitap hakkında yorumum gelecektir.

Ben de sana teşekkür ederim; okuma grubumuzu kurduğun, emek harcadığın ve süper kitaplar önerdiğin için...
 
Cümleten merhaba,

Yeniden grubumuzla baş başa olmanın mutluluğu ve hüznü içerisindeyim.
Gördüğüm kadarıyla başlattığımız zincir daha ilk ayda dayanamayıp kopmuş. Nisan ayına giriş yaptığımız şu günde bir kişi kitap ne oldu diye sormadı! Bir kişi bizim bi grubumuz vardı böyle böyle vakit geçiyor diye sormadı!
Parantez açmam gerekirse "greenjade" nickli arkadaşımın hakkını yememem gerekiyor, çünkü zaman zaman; nasıl gidiyor, ne olacak, nasıl yaparız gibi bir çok konuda bana mesaj yazıp grubun geleceğini düşünmüş bir kişidir. Teşekkürlerimi bir borç bilirim.
Hatırlarsanız Kürk Mantolu Madonna kitabını bitirdiğimizde bir yazı yazmıştım:

"Yarın başlıyoruz o halde. Bir de bu ay böyle olur ama bundan sonraki aylar bu şekilde olmaz, haberiniz olsun. Disiplin şart. Ben bu şekilde bir işe girmem... İki kişi de olsa istikrarlı bir şekilde devamlılık istiyorum... 160 sayfalık bir kitap şu zamana kadar okunmuyorsa çok çok yavaşız demektir bu. Bazı özel sebepler olabilir anlarım ama şuraya bir haber vermek de zor olmasa gerek. Bunun için ayrıca bir yazı yazacağım. Dediğim gibi bu ay böyle olur ama sınavımdan sonra hiç de o eski rast'ı göremezsiniz burada."

Tam olarak budur.
Bunun için ayrıca bir yazı yazacağım dediğim yazı bu yazıdır, bugün malumunuzdur ki ygs sınavı vardı, bir şekilde atlatım. Artık grubun tam manası ile faaliyete geçme zamanıdır. Ha bu bir kişiyle olur iki kişiyle olur. Benim için hiç mi hiç sıkıntı değil. Açık söylemem gerekirse bir şekilde ilgi ve alakanın azalacağını bilerek bu grubu açtım. İlk andaki ateş şuan kül halinde ama dediğim gibi bu sorun değil. Elimdeki listeyi an itibariyle yırtmış bulunuyorum. Elinde hali hazırda kitapları olan iki üç kişi var tamam onlara bir şey diyemem belki ama 5-6 kişilik ciddi bir sayının şuan Kürk Mantolu Madonna'yı ve Kız Kardeşim İçin adlı kitabı bitirmesi gerekiyor. Bitti mi diyerek ve cevap bekleyerek vakit harcamayacağım. Çünkü şurada nisan ayına girmiş olmamıza rağmen yaza yaza bir kişi kitap hakkında yazdı. Sora sora bir kişi sordu, ne yapıyoruz diye.
Bilmiyorum insanlara, verilen emeğe, verilen söze ne kadar sadık kalırsınız ama bu içler acısı bir durum. Sanırım sitem etmeye hakkım vardır.
Cümlelerimi burada noktalayıp, Kız Kardeşim İçin adlı kitabı yorumlamaya geçeceğim. Bir de öyle ya da böyle bu işe devam edeceğim. Tek ben kalsam dahi...
Saygılar.
 

Kitabı beğenmene sevindim.
Jodi Picoult, gerçekten karakterleri konuşturuyor, onları adeta yeri geldiğinde ailemizden biri yapıyor. Romanın akıcılığına diyecek bir lafım yok, bazıları sıkılabilir. Çünkü psikoloji türünde bir roman olduğu için insanı bir süre sonra bunaltan bir havası var. Tabii bunu yılda bir kez kitap okuyanlar için söyleyebiliriz. Onun haricinde kitap kendini okutuyor. Dediğin gibi kahramanlar arasındaki ilişkiler gayet açık ve sanki kitabı yazan ayrı insanlar. Aile ilişkileri Jodi'nin en temel konuları ve hastalık... Bu ikisini kitaba o kadar güzel döküyor ki... Yazarın çocuklarının da etkisi var yazmasında. Çocuklarından biri küçükken sayısız ameliyat geçirmiş bu da doğal olarak yazarı sarsmış ve tadına doyum olmayan bu kitaplar çıkmış karşımıza. Kitabın sonu çok acılı bir şekilde bitiriyor. Hatta çocuğu kitabı bitirdiğinde: "bunu yapmak zorunda mıydın?" diye annesine sormuş ve alınan cevap "evet bunu yapmak zorundaydım." şeklinde. İlginç eleştirilere maruz kalınmış bir kitap ve gerçekleri apaçık acı haliyle ortaya koyan bir kitap. Kitapla kalınmamış Kız Kardeşimin Hikayesi isimli filme de uyarlanmıştır. Ve kitabından çok filmiyle ün kazanmıştır. Ama okuyana çok şey kattığından eminim. Kitabı bitirdiğimde yerimden kalkamadım. Ve iki gün boyunca ben olsaydım ne yapardım sorusu hiç gitmedi aklımdan.

İlk ayımızı bu şekilde bitirmiş bulunmaktayız. İlk romanımız, sırlarıyla büyülü yazarımız Sabahattin Ali'nin Kürk Mantolu Madonnasıydı. İkinci kitabımız Jodi Picoult'nun Kız Kardeşim İçin adlı romanıydı. İlk acemiliğimizi yaşadık. En azından ben yaşadım. İkinci ayımızda daha çok romanla ve daha az katılımla tekrar karşınızda olacağım :)

Greenjade, tekrar tekrar teşekkür ederim. Kitapla ilgili bir şeyler yazmak istersen ben yine buradayım. Tartışıp konuşabiliriz.
 
Rastcım, mesaj atamıyorum, posta kutun doluymuş.
 
Girmiş olduğumuz nisan ayında okuyacağımız kitaplar:

Virginia Woolf - Mrs. Dalloway

Oğuz Atay - Korkuyu Beklerken

Reşat Nuri Güntekin - Akşam Güneşi

Harlan Coben - Kapan
 
Merhaba
ben de gruba katılmak ıstıyorum.Tabı kı gerıdeyım.
Sevgılı rast tavsıyen uzere kurk mantolu madonna ya basladım
dılım tutuldu okurken mahfoldum. bıtırmeme az kaldı
tavsıyen ıcın kucak dolusu tesekkurler.
Marıa puder ve Raıf ıle tanısmama sebep oldun.
sevgıler...
 

Merhaba Zeynom,
Hoş geldin sefalar getirdin, geride olmanın hiç mi hiç önemi yok. Önemli olan devamlılığı sağlamak. Bir şekilde yetişirsin bize.
Kürk Mantolu Madonna gurur duyabileceğimiz bir eser. Maria Puder ve Raif Efendi ile tanışmak güzeldir, benden selam söyle ; )
Sevgi ve saygı benden...
Hoşça kal...
 

rast cım öncelikle konu sahibi olarak senin konu ile alakadar olup listeler hazırlayı kişilerip takip etmen gerektiğini düşünüorum. ben ilk başlarda düzenli olarak takip ettim ama senin konudan çok uzak kaldığını gördüm. ayrıca kitap yorumları çok kısır kalıyor. ben kitapları okurken de fikirlerin yazılması taraftarıyım. bazen kitap içerisinde çarpıldığınız bir yer oluyor bunu kitabın bitimine saklarsam o duygu yok oluyor. kürk mantolu madoonayı okurken bunu yapmaya çalıştım ama greenjade den başka omuz veren olmadı. sen dahil. eğer bu şekilde yapılırsa konu daha hararetli devam eder ve kitaptan daha bir haz alırız diye düşünüyorum. ayrıca maşallah sen ne güzel sınavını vermişsin ama henüz vermeyenler var (ben gibi ) eleştiriken bunuda unutma derim. konudan soğumak istemiyorum.
ayrıca kitapları neye göre belirlediğinide öğrenebilirmiyim. belki bi dahaki sefere bizede danışırsın.
 
yorumuma gelince . henüz bitirmedim. sınavlar dolayısıyla ara verdim. ama bitmesine az kaldı buraya kadar ; beğendim. szden farklı olarak kitapta ben daha çok bir muhasebe yaptım. malum iki çocuk annesiyim. kate ve anna nın çekişmelerini ,jessynin yaramazlıkla başlayıp haytalığa varan olaylarını okurken hep kendi çocuklarımla kıyasladım. acaba benim çocuklarımın başına böyle bi olay gelse tavrım ne olur. hem ana fikir bakımından hemde günlük olaylar açısından düşündüm bunu hep. kimi zaman onlara bakarak çeki düzen vermeye çalıştım kendime. hatta dün kızımı hastaneye götürdüğümde kitabı birebir örnek aldım ve kızımı incitmeden hastaneden çıkarmayı başardım. zaman zaman anneye çok kızdım. zaman zamanda hak verdim. güzzel bir irdeleyiş ve çarpıcı bir konu. kesinlile beyaz perdeye aktarılıması taraftarıyım. avukatıız ve aşkı sanırım konuun ağır havasını dağıtmak için eklenmiş. ama başarılı. kesinlikle okunması gereken bir kitap. puanım 10 üzerinden 8
 

DatluCadu,
Bir şey sormama izin verir misin? İzin verdiğini düşünerek soruyorum. Ben neden konu ile listeler hazırlayıp takip edeyim? Hadi listeyi de atalım bir kenara, neden ben kişileri takip etme gibi bir sorumluluğun altına gireyim? Pardon da burada guruba katılan arkadaşlar birilerinin zoruyla katılmıyorlar ki. Ben kitap okumak istiyorum, birlikte hareket edip birlikte bir şeyler yapmak istiyorum. diyen kişiler geldi buraya. Haksız mıyım? Birilerinin zoruyla gelmedi diye düşünüyorum. Ayrıca birilerinin dürtmesiyle de olacaksa bu iş olmasın bence. Çünkü birilerine, kitabı okudun mu, bak şu kadar zaman kaldı, şöyle oldu, böyle oldu gibisinden şeyler demek zorlamanın adından başka bir şey değildir. Kişinin bilinci kendisini idare edecek kadar açık olduğuna inanıyorum ben. Benim konudan uzaklaşmam, tamamen sınavdan kaynaklandı ki ben bunu da ilk başta üstüne basa basa söyledim, ilk ayımız acemilik ayı olur dedim. Kimse mükemmellik beklemesin dedim bunu kelimesi kelimesine söylemesem de buna yakın şeyler dediğime eminim?
Kitap yorumları kısır kalıyor:
Evet haklısın, diyebileceğim bir şey yok kitap yorumları kısır kalıyor, neden? Çünkü daha yolun başındayız. En azından ben internet ortamında ilk defa böyle bir şey yapıyorum. Ve daha neyin nasıl olacağını oturtamadım bile. Bunu da söyledim. Yorumlarımız kısır kalabilir, bunun hakkında konuştuk mu? Konuştuğumuzu hatırlamıyorum. Konuştuysak da hatırlamadığımdan dolayı affola. Ama hafızam yanılmıyorsa konuşmadık, biz sadece bir şeye karar verdik onu uygulamaya koyulduk ve tutmadı. Kısır kaldı ama bana kitap yorumlarını şöyle yapsak nasıl olur şunu da denesek nasıl olur gibi öneri gelmedi, ben baştan nasıl bilebilirim ki neyin nasıl olacağını. Vakit konusuna gelmek istiyorum benim sınavım bitti evet, ama ben kimseyi şu kitabı şu zamana kadar neden okumadın diye yargılamıyorum. Demek istediğim nisan ayına kadar bir şeye karar verdik, nisan geldi gurupta hiç ses seda yok. Bir kişi ben bu ay şu kitabı okuyamayacağım demedi, bir kişi ben yarısına geldim yetiştirememe gibi bir durumum var demedi, bir kişi sınavım var demedi, bir kişi şu sayfadayım, şu olay beni yerden yere vurdu demedi. Herkesin sınavı olabilir, herkesin çoluğu çocuğu olabilir, herkesin kişisel bunalımları kişisel mevzuları olabilir bunu zaten anlayışla karşılayamıyorsak elimizdeki kitapları atalım bir kenara. Biz burada bir gurup isek buraya bir haber bir yorum yazabilmeliyiz. Okuduğumuz kitap aynı zaman diliminde başka bir avucun içinde başka duygu düşüncelere sahip olan kişiler tarafından okunuyor. Ve ortak bir yerde bir şeyler paylaşılıyor. Farkımız bu. Bunu ortaya koymalıyız. Sitem etmekle haklı olduğumu tekrar söylemek istiyorum, çünkü daha bir ay geçmeden gurupta kimse kalmadı. Ne haber veren ne guruba bir şey yazan. Üstelik bu işte acemi biri olarak yarı yolda bırakıldığımı düşünüyorum.
Kitap seçimlerini neye göre belirliyorum:
başlangıçta guruba katılacak olan kişilerden 5 adet kitaptan oluşan bir kitap listesi istemiştim, bu listenin sonuna her ay bir polisiye-gerilim kitabı atmak şartıyla (illaki benim seçtiğim bir polisiye-gerilim kitabı olma zorunluluğu yok) oluşturuyorum listeyi.
Yani aslında sana da danıştım, herkese danıştım. Kitap listesi gönderen bir sen varsın, bir greenjade var bir de TheBlackKeys isimli arkadaş var. Bu üç kişiden iki aylık bir karma çıkardım diyebilirim. Açıklaması ancak bu şekilde olabilir. Oğuz Atay tercihi tamamen bana ait, Harlan Coben özellikle bu ay olmayacak gibiydi ama her ay bir polisiye-gerilim bakış açımız açısından yararlı olacağını düşünerek ekledim. Ama Harlan Coben değil de Agatha Christie de olabilirdi seçim benim için şu durumda problem değildi. Ama Harlan Coben oldu.
Şöyle bir şey diyebilirsin; benim de listem vardı ondan neden kitap yok? bunu da şu şekilde açıklayabilirim, dediğim gibi iki aylık bir liste çıkardım buradan. Mayıs ayı için de senin önerdiğin Cennetin Doğusu' adlı kitabı kafamda planladım. Neden mayıs ayına attım, çünkü kitabın 671 sayfa olması ile birlikte ciddi anlamda kafa verilerek okunması gerekecek bir kitap olduğunu düşündüğüm için. Belki mayıs ayında sadece 2 kitap okuyacağız ama bunlardan birisi senin listenden olacak. Elimden geldiğince düşünmeye, elimden geldiğince katkı sağlamaya çalışıyorum.
Söyleyeceklerim bu kadar. Eğer hala aklında takılan bir şeyler varsa yazabilirsin dinlemeye açığım. Sevgiler.
 
Son düzenleme:
DatluCadu,
Yaptığım veya yaptığımız kitap yorumlarını kimsenin ''beğenmeme'' gibi, ''kısır bulma'' gibi bir lüksü yok burada.
Kimse o hakka sahip değil.
Ben istediğim şekilde yorum yaparım, diğer arkadaşım istediği şekilde. Burada birbirimizi yargılayamayız.
Altını çiziyorum, herkes istediği şekilde yorumunu yapar. Bunu değerlendirmek de kimseye düşmez.
 
Son düzenleme:

ulaslararası platformda panel düzenlemiyoz canım. kendi aramızda kitap yorumu yapıyoz.
hoş öyle bir panelde dahi insanlar beğenmedikleri fikirleri eleştirebilirler. bu olgunluk göstergesidir.
ayrıca bana neyin düşüp düşmeyeceğini öğretmekte senin haddine değil. buyur bu lafım üzerine istedğin yorumu yap.
 
kaşı tarafa bir eleştiri cümlesi yönelttiğimizde karşı tarafında bize söyleyecek sözleri olacağını düşünmemiz gerekir. konu sahibi sen olduğun için senin takip etmen gerektiğini düşündüm. çünkü bir serzenişte bulunuyorsun.
her neyse. senin gibi olgun ve kitap sever bir arkadaşla tanıştığıma memnun oldum. dedğin gibi daha yeni bir konu. zamanla oturur inşallah
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…