- 3 Temmuz 2021
- 709
- 1.530
- 31
-
- Konu Sahibi tommyandgrace
- #61
Işte bunun doğru insanlara denk gelmeyle ilgisi var; kimi çok küçükken kimi ise yetişkin iken bulabiliyorOlabilir, belki de benim çok daha eskiden gelen dostluklarım olduğu için ihtiyaç hissetmiyorumdur. Ama genel izlenimim belli bir yaştan sonra kurulan arkadaşlıklarda sonrasında sorunlar yaşanıldığı. Belki de siz şanslısınızdırBenim de çok sevdiğim arkadaşlarım var ama hiç kimse diğer iki arkadaşım gibi ailemden olamıyor. Küçüklükten beraber büyümüş olduğunuz, kendinizi birlikte keşfettiğiniz kişiler olsaydı hep hayatınızda demek istediğime hak verebilirdiniz
+1Koltukta çamurlu ayakkabı ile zıplamasına iyi dayanmışsınız. Ben çamurla paspasa basılmasına sinir oluyorum. Herkesle özelinizi paylaşamıyor olabilirsiniz ama burada konu açarsınız en kötü ihtimalle, dertlerinizi burada paylaşırsınız. Belli yaştan sonra zaten özel hayatınızı gerçekteki kimseye anlatmamak daha iyi. Çok çıkmazda kalırsanız burası var. Arkadaşınız kullanıyor sizi maalesef derdiniz tasanız da pek umrunda değil bence. Arayıp sormayın görüşmeyin. İlla arkadaş istiyorsanız burada aynı şehirde olanların konuşup buluştuğu bir konu vardı oradan faydalanabilirsiniz. Spor salonunda kadınların grup olarak yaptığı sporlara yazılabilirsiniz oradan da arkadaş edinirsiniz. İnsan her yaşta arkadaş edinebilir, ben biraz soğuk biri olmama rağmen her ortamda konuşup sohbet edilecek insanlarla tanışıyorum. Samimiyeti ilerletsem zamanla dost bile olabilirim. Kendinizi bu kişiye şartlamayın dünyada çok iyi insanlar dostlar var hâlâ
Böyle arkadaşlık bağı kuracaginiza hiç kurmayın ,kaz gibi yolunuyorsunuz hâlâ zor arkadaş edinirim diyorsunuz .Siz müsade etmiş, çizgiyi aşmasına siz izin vermişsiniz.Kaba tabirle kocanizin didinip uğraştığı alın teri döktüğü parayı bu çakala bir güzel yediriyorsunuz,Adama günah.......Özgüven değil belki ama çok zor arkadaşlık bağı kurabilen biriyim, baska yakın arkadaşımın da olmaması etken olabilir kestirip atamamamda.
Komşunuzun cevabı gibi bir sözü eniştem demişti. İki aile üst üste hep bir yerlere giderdik. Evler yakın da değil üstelik. Köprüden geçerken bile köprü parasıni ödemeye bile yeltenmezdi. Parası da vardı aslında. Bir gün akraba ortamında neden araba almıyorsun diye sordular. Araba enayiliktir dedi :))))Mesela nasil bunu bu kadar gec algilayabiliyorsunuz.merak ediyorum.normalde tanimadigim birine bu kadar samimi bir soru sormakla ugrasmamda. Ayni olay annemdede var. Dinimizdede var bikiyorsunuz degilmi fazlasi israfa giriyor. Eve lazim olan camiye haram derler. Annemle babamin millete yaptığıyla toplansaydi o harcamalar uc evimiz olirdu.yani oylede buyuk enayilikler yapiyorlar kusura bakmayin artik bu cumle onlari bildiginiz anlatiyor.bakin etraf akilli insanlarla cakallarla dolmus. Ayni seyi eski komsum iki senedir israrla arayip yazligimiza gelmek istyor cokta severim kendisini. 4 cocugi ve esiyle.gecen sene geldiler bu senede aradi israrla gelecegiz dedi tabiki dedim kapimiz sonuna kadar acik. Yine aradi teyitledi.esi buyuk bir is almis. İyi ya en azindan doya doya cocuklara harcama yaparsin dedim.istediklerini al gozleri kalmasin dedim.boule gevis gevis getire getire canim ben yatirimci bir insanim oyle kolay parayi car cur etmem dedi. İcime oturdu. Kenarda bildigin belki 5 kilo altini vardir benim bir ceyregim yok.milletin evinde robotlar airfeyler dysonlar halay cekiyor bizde ailecek milleti doyuralim gezdirelim onlari cebinde parasi kalsin. Simdi tatili kendi icimde iptal ettim ne zaman soyleyecegim biliyomusun hazirligini yaptigi hafta. Ders olsun.o gelmesin bende yatirim yapayim
Hangi arkadaş pardon da hem de dibine kadar kullanılıyorsunuzMerhaba.. 3 yıldır tanışık olduğum ve son 2 yıldır en yakın arkadaşım konumunda olan cok sevdiğim, değer verdiğim bir arkadaşım var. Mevzunun anlaşılması adına, kendisi evli bir kızı var 2 yıldır da çalışmıyor. Gelirleri gayet güzel eşinin kredi kartı daima elindedir vs.
Benim bir arabam bir evim var, evliyim evimden gelen kira ile şuan geçime katkı bulunuyorum borçlarımız var. Yani durumumuz şuan çok iyi değil.
Kendisinin aracı yok araçları genelde eşinde oluyor kendisi kullanmıyor aracı. Bir plan yaptıgımızda genelde ben gidip alıyorum, geri bırakıyorum olağan şeyler evlerimiz yakın oldugu için sıkıntı yok. Fakat canımı sıkan mevzu görümcesine, kv gider; beni de çağırır (kalkmasına yakın) tabi saatlerdir orda oldugundan haberim olmayarak giderim neyse dönüşte bırakırım vs. Ama bu defalarca olduğundan olayı artık kendisini bıraktırmak için otobusle donmemek için beni çağırdığını anladım zamanla.
Artık bahane bulup gitmemeye çalışıyorum.
Bunun dışında dışarıya bir kafeye gideriz, "çıkmışken" postaneye uğramam lazım çarşıda şunu alıp geleyim der en az 20 dk uzaklıktaki yere gidip-götürürüm hayır diyemediğim için. Kimi zaman uzun mesafe yaparız, hiç bir zaman ya benzinin bi kısmını ben ödeyeyim vs. demez. Ben de ima dahi edemiyorum işte.
Dışarıda bir şey yiyeceğimiz zaman çoğunda ben ısmarlıyorum (sürekli para yok, şöyle yok böyle yok, üstüne yeni bir şey alınca özenen tavırlarından dolayı) gerçekten olmadığını düşünüp ısmarlıyorum yemekleri çocuğunun ki dahil.
Ya da bazen tam hesap ödeyeceğiz kasaya gidince, çocuğun üstünü giydirmek için baya oyalanıp kasaya öyle geliyor ve ben ödemiş bulunuyorum. "Yaaa x ya niye ödüyosun ben öderdim" der güler geçerim. Bir sonraki buluşmamızda 2 kahve söyleriz, bunu da ben ısmarlayayım demez hemen benım 1 latte vardı der. Ben de artık dolayısıyla ısmarlamıyorum kendi hesabımı ödüyorum. Sürekli yok yok derken, evine pahalı elektronik ev aletleri aldığını, altın yapmak için kuyumcuya her ay gittiğini görünce şok geçiriyorum. Evime çoğu gelişinde ya bir montumu, ya bir t shirtümü çok beğenir hediye ederim. Kızı evimi dağıtır altüst eder, yastıklar hep yerlerde sürünür asla "yapma kızım" demez susarım. Kızı çamurlu botlarıyla arabamın bütün koltuklarına basar zıplar "dur" demez ayıp olmasın alınmasın diye ben de diyemem. Uzun oldu bu durumlar beni aşırı rahatsız ediyor özellikle benimle buluşmak ister gibi yapıp arabayla gelince işlerini her defasında hallettirmesi. Onun dışında sohbeti muhabbeti beni çok çeken güzel anlaştığım bir insan ve tüm özelimi anlatabildiğim tek kişi. Acaba bu bi tür hastalık mı? Varken sürekli yok demek, bedavacılık gibi huylar, para biriktiriyor desem, üstü başı hep yenidir trendyoldan her gün evine kargo gelir. Ben kullanılıyor muyum gerçekten, arkadaşımı kaybetmeden nasıl bir sınır çizebilirim sizce fikirlerinize ihtiyacım var.
Benim iş yerinden bir kız vardı 1 kere bir şey ısmarlamadı arkadaş grubunda, benim dikkatimi çekti hep biz ısmarlıyoruz enayiyyiz yaMerhaba.. 3 yıldır tanışık olduğum ve son 2 yıldır en yakın arkadaşım konumunda olan cok sevdiğim, değer verdiğim bir arkadaşım var. Mevzunun anlaşılması adına, kendisi evli bir kızı var 2 yıldır da çalışmıyor. Gelirleri gayet güzel eşinin kredi kartı daima elindedir vs.
Benim bir arabam bir evim var, evliyim evimden gelen kira ile şuan geçime katkı bulunuyorum borçlarımız var. Yani durumumuz şuan çok iyi değil.
Kendisinin aracı yok araçları genelde eşinde oluyor kendisi kullanmıyor aracı. Bir plan yaptıgımızda genelde ben gidip alıyorum, geri bırakıyorum olağan şeyler evlerimiz yakın oldugu için sıkıntı yok. Fakat canımı sıkan mevzu görümcesine, kv gider; beni de çağırır (kalkmasına yakın) tabi saatlerdir orda oldugundan haberim olmayarak giderim neyse dönüşte bırakırım vs. Ama bu defalarca olduğundan olayı artık kendisini bıraktırmak için otobusle donmemek için beni çağırdığını anladım zamanla.
Artık bahane bulup gitmemeye çalışıyorum.
Bunun dışında dışarıya bir kafeye gideriz, "çıkmışken" postaneye uğramam lazım çarşıda şunu alıp geleyim der en az 20 dk uzaklıktaki yere gidip-götürürüm hayır diyemediğim için. Kimi zaman uzun mesafe yaparız, hiç bir zaman ya benzinin bi kısmını ben ödeyeyim vs. demez. Ben de ima dahi edemiyorum işte.
Dışarıda bir şey yiyeceğimiz zaman çoğunda ben ısmarlıyorum (sürekli para yok, şöyle yok böyle yok, üstüne yeni bir şey alınca özenen tavırlarından dolayı) gerçekten olmadığını düşünüp ısmarlıyorum yemekleri çocuğunun ki dahil.
Ya da bazen tam hesap ödeyeceğiz kasaya gidince, çocuğun üstünü giydirmek için baya oyalanıp kasaya öyle geliyor ve ben ödemiş bulunuyorum. "Yaaa x ya niye ödüyosun ben öderdim" der güler geçerim. Bir sonraki buluşmamızda 2 kahve söyleriz, bunu da ben ısmarlayayım demez hemen benım 1 latte vardı der. Ben de artık dolayısıyla ısmarlamıyorum kendi hesabımı ödüyorum. Sürekli yok yok derken, evine pahalı elektronik ev aletleri aldığını, altın yapmak için kuyumcuya her ay gittiğini görünce şok geçiriyorum. Evime çoğu gelişinde ya bir montumu, ya bir t shirtümü çok beğenir hediye ederim. Kızı evimi dağıtır altüst eder, yastıklar hep yerlerde sürünür asla "yapma kızım" demez susarım. Kızı çamurlu botlarıyla arabamın bütün koltuklarına basar zıplar "dur" demez ayıp olmasın alınmasın diye ben de diyemem. Uzun oldu bu durumlar beni aşırı rahatsız ediyor özellikle benimle buluşmak ister gibi yapıp arabayla gelince işlerini her defasında hallettirmesi. Onun dışında sohbeti muhabbeti beni çok çeken güzel anlaştığım bir insan ve tüm özelimi anlatabildiğim tek kişi. Acaba bu bi tür hastalık mı? Varken sürekli yok demek, bedavacılık gibi huylar, para biriktiriyor desem, üstü başı hep yenidir trendyoldan her gün evine kargo gelir. Ben kullanılıyor muyum gerçekten, arkadaşımı kaybetmeden nasıl bir sınır çizebilirim sizce fikirlerinize ihtiyacım var.
Kesinlikle kullanılıyorsunuz. Arkadşaım, bana bir kere ısmarlasa bir. Dahakine o kasaya mutlka önce ben giderim. İsteyen kesinlikle öder. Size zerre acımıyoe. Hayat bu kadar pahalıyken başkası, üzerinden kara geçme çalışmak çok, kırıcı. Kendinize değer verin ve uzak durun. Böyle tiplere ciddi, uyuz oluyoeum. Çok vericiyimdir çwvremde bilirle rbeni ama böyle tiplerden çok ciddi rahstsız oluyorum. Hadi be sende diyin içinden. Arkadaşlık, dostluk böyle birşey değil. Maddi, durumu, iyi olmayan arkadaşımla kaç yıldır nereye gitsek elini cebine attırmam herzaman eşit olmak zorunda değil durumlar. (yani bir bem bir o ödesin durumu herzaman olmayabilir) ama fırsatçılık, yapana da izin vermem, uzaklaşırım. Kendinize değer verin ve size haletmediğiniz şekilde davranılmasına izin vermeyinMerhaba.. 3 yıldır tanışık olduğum ve son 2 yıldır en yakın arkadaşım konumunda olan cok sevdiğim, değer verdiğim bir arkadaşım var. Mevzunun anlaşılması adına, kendisi evli bir kızı var 2 yıldır da çalışmıyor. Gelirleri gayet güzel eşinin kredi kartı daima elindedir vs.
Benim bir arabam bir evim var, evliyim evimden gelen kira ile şuan geçime katkı bulunuyorum borçlarımız var. Yani durumumuz şuan çok iyi değil.
Kendisinin aracı yok araçları genelde eşinde oluyor kendisi kullanmıyor aracı. Bir plan yaptıgımızda genelde ben gidip alıyorum, geri bırakıyorum olağan şeyler evlerimiz yakın oldugu için sıkıntı yok. Fakat canımı sıkan mevzu görümcesine, kv gider; beni de çağırır (kalkmasına yakın) tabi saatlerdir orda oldugundan haberim olmayarak giderim neyse dönüşte bırakırım vs. Ama bu defalarca olduğundan olayı artık kendisini bıraktırmak için otobusle donmemek için beni çağırdığını anladım zamanla.
Artık bahane bulup gitmemeye çalışıyorum.
Bunun dışında dışarıya bir kafeye gideriz, "çıkmışken" postaneye uğramam lazım çarşıda şunu alıp geleyim der en az 20 dk uzaklıktaki yere gidip-götürürüm hayır diyemediğim için. Kimi zaman uzun mesafe yaparız, hiç bir zaman ya benzinin bi kısmını ben ödeyeyim vs. demez. Ben de ima dahi edemiyorum işte.
Dışarıda bir şey yiyeceğimiz zaman çoğunda ben ısmarlıyorum (sürekli para yok, şöyle yok böyle yok, üstüne yeni bir şey alınca özenen tavırlarından dolayı) gerçekten olmadığını düşünüp ısmarlıyorum yemekleri çocuğunun ki dahil.
Ya da bazen tam hesap ödeyeceğiz kasaya gidince, çocuğun üstünü giydirmek için baya oyalanıp kasaya öyle geliyor ve ben ödemiş bulunuyorum. "Yaaa x ya niye ödüyosun ben öderdim" der güler geçerim. Bir sonraki buluşmamızda 2 kahve söyleriz, bunu da ben ısmarlayayım demez hemen benım 1 latte vardı der. Ben de artık dolayısıyla ısmarlamıyorum kendi hesabımı ödüyorum. Sürekli yok yok derken, evine pahalı elektronik ev aletleri aldığını, altın yapmak için kuyumcuya her ay gittiğini görünce şok geçiriyorum. Evime çoğu gelişinde ya bir montumu, ya bir t shirtümü çok beğenir hediye ederim. Kızı evimi dağıtır altüst eder, yastıklar hep yerlerde sürünür asla "yapma kızım" demez susarım. Kızı çamurlu botlarıyla arabamın bütün koltuklarına basar zıplar "dur" demez ayıp olmasın alınmasın diye ben de diyemem. Uzun oldu bu durumlar beni aşırı rahatsız ediyor özellikle benimle buluşmak ister gibi yapıp arabayla gelince işlerini her defasında hallettirmesi. Onun dışında sohbeti muhabbeti beni çok çeken güzel anlaştığım bir insan ve tüm özelimi anlatabildiğim tek kişi. Acaba bu bi tür hastalık mı? Varken sürekli yok demek, bedavacılık gibi huylar, para biriktiriyor desem, üstü başı hep yenidir trendyoldan her gün evine kargo gelir. Ben kullanılıyor muyum gerçekten, arkadaşımı kaybetmeden nasıl bir sınır çizebilirim sizce fikirlerinize ihtiyacım var.
Hemen kurtulun bu kişiden resmen sizin üzerinizde yaşıyor. Arkadaşlık böyle birşey değil. Yanlış anlamayın sizi nerdeyse ikinci kocası gibi bellemis. Bazen bizde arkadaşlarımızla birbirimize ismarlariz ama bu şekilde değilMerhaba.. 3 yıldır tanışık olduğum ve son 2 yıldır en yakın arkadaşım konumunda olan cok sevdiğim, değer verdiğim bir arkadaşım var. Mevzunun anlaşılması adına, kendisi evli bir kızı var 2 yıldır da çalışmıyor. Gelirleri gayet güzel eşinin kredi kartı daima elindedir vs.
Benim bir arabam bir evim var, evliyim evimden gelen kira ile şuan geçime katkı bulunuyorum borçlarımız var. Yani durumumuz şuan çok iyi değil.
Kendisinin aracı yok araçları genelde eşinde oluyor kendisi kullanmıyor aracı. Bir plan yaptıgımızda genelde ben gidip alıyorum, geri bırakıyorum olağan şeyler evlerimiz yakın oldugu için sıkıntı yok. Fakat canımı sıkan mevzu görümcesine, kv gider; beni de çağırır (kalkmasına yakın) tabi saatlerdir orda oldugundan haberim olmayarak giderim neyse dönüşte bırakırım vs. Ama bu defalarca olduğundan olayı artık kendisini bıraktırmak için otobusle donmemek için beni çağırdığını anladım zamanla.
Artık bahane bulup gitmemeye çalışıyorum.
Bunun dışında dışarıya bir kafeye gideriz, "çıkmışken" postaneye uğramam lazım çarşıda şunu alıp geleyim der en az 20 dk uzaklıktaki yere gidip-götürürüm hayır diyemediğim için. Kimi zaman uzun mesafe yaparız, hiç bir zaman ya benzinin bi kısmını ben ödeyeyim vs. demez. Ben de ima dahi edemiyorum işte.
Dışarıda bir şey yiyeceğimiz zaman çoğunda ben ısmarlıyorum (sürekli para yok, şöyle yok böyle yok, üstüne yeni bir şey alınca özenen tavırlarından dolayı) gerçekten olmadığını düşünüp ısmarlıyorum yemekleri çocuğunun ki dahil.
Ya da bazen tam hesap ödeyeceğiz kasaya gidince, çocuğun üstünü giydirmek için baya oyalanıp kasaya öyle geliyor ve ben ödemiş bulunuyorum. "Yaaa x ya niye ödüyosun ben öderdim" der güler geçerim. Bir sonraki buluşmamızda 2 kahve söyleriz, bunu da ben ısmarlayayım demez hemen benım 1 latte vardı der. Ben de artık dolayısıyla ısmarlamıyorum kendi hesabımı ödüyorum. Sürekli yok yok derken, evine pahalı elektronik ev aletleri aldığını, altın yapmak için kuyumcuya her ay gittiğini görünce şok geçiriyorum. Evime çoğu gelişinde ya bir montumu, ya bir t shirtümü çok beğenir hediye ederim. Kızı evimi dağıtır altüst eder, yastıklar hep yerlerde sürünür asla "yapma kızım" demez susarım. Kızı çamurlu botlarıyla arabamın bütün koltuklarına basar zıplar "dur" demez ayıp olmasın alınmasın diye ben de diyemem. Uzun oldu bu durumlar beni aşırı rahatsız ediyor özellikle benimle buluşmak ister gibi yapıp arabayla gelince işlerini her defasında hallettirmesi. Onun dışında sohbeti muhabbeti beni çok çeken güzel anlaştığım bir insan ve tüm özelimi anlatabildiğim tek kişi. Acaba bu bi tür hastalık mı? Varken sürekli yok demek, bedavacılık gibi huylar, para biriktiriyor desem, üstü başı hep yenidir trendyoldan her gün evine kargo gelir. Ben kullanılıyor muyum gerçekten, arkadaşımı kaybetmeden nasıl bir sınır çizebilirim sizce fikirlerinize ihtiyacım var.