- 28 Mart 2012
- 8.170
- 2.003
Bağcılar’daki evlerinde 6 Ekim 2014 günü 3 yaşındaki oğlu İzzet Aydın Köklü’yü döverek öldüren, balkonda iki gün beklettikten sonra streç filme sararak çöp poşetine koyup Bursa’nın Orhangazi ilçesine götürerek hurdalık alana gömen Oğuz Köklü’nün 7 ve 9 yaşındaki çocukları, babalarının kardeşleri İzzet’e uyguladığı korkunç işkenceyi anlattı.
S.K., "Babam İzzeti döverek öldürdü. Kaka yaptığı için dövüyordu. Onun ellerini kollarını ısırıyordu. Bir keresinde İzzet’in kakasını ona zorla yedirdi" dedi. C.E.K.’de "Kovaya su dolduruyordu, İzzet’in kafasını kovanın içine sokup çıkarıyordu. Bazı zamanlarda İzzet’in ağzına ve yüzüne doğru tekme atıyordu. Anneme, polise gidersen çocukların boğazını keserim’ diyordu" dedi.
"ALTINA YAPTI" DİYE YARIM SAAT DÖVDÜ
Olaydan sonra Aile ve sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından Bursa’da bir çocuk yuvasına yerleştirilen Oğuz ve Fatma Köklü çiftinin çocukları 7 yaşındaki kızları S.K. ve 9 yaşındaki oğulları C.E.K., 1 Kasım 2014 tarihinde Bursa Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü’nde sosyal hizmetler uzmanı eşliğinde tanık sıfatı ile ifade verdi. Olaydan sonra 4 kardeş olarak yurtta kaldıklarını söyleyen İzzet Aydın Köklü’nün ablası S.K., (7), polise şu ifadeyi verdi: "Ben ve kardeşlerim yurtta kalıyoruz. İzzet isimli kardeşim öldü, İzzet’i babam döverek öldürdü. Onu sürekli dövüyordu. Ben İzzet’in öldüğünü görmedim, annem İzzet’i babamın öldürdüğünü bize anlattı. Babam bizi de döverdi. Ama İzzet’i çok dövüyordu. İzzet’i altına kaka yaptığı için dövüyordu, onun ellerini kollarını ısırıyordu, kafasını suya bastırıp çıkarıyordu. Altına yaptığı için onu cezalandırıyordu. Bir keresinde altına yaptığı için babam ona kakasını zorla yedirdi. Annem engel olmaya çalışınca annemi de dövdü. Babam İzzet’in bacaklarına yumrukla vuruyordu. Bacakları hep şişti. Babam bazen İzzet’in yüzüne ayağıyla vururdu, kardeşimin ağzından kan gelirdi. Babam anneme ve bize ‘evde olanları kimseye anlatırsanız sizi fena yaparım, döverim, hapisten çıkıp öldürürüm’ diyordu. Bugüne kadar evin içinde olanları kimseye anlatamadık, annem de korktuğundan şikayet edemedi. Ben İzzet’in bacaklarının şiş olduğunu ve mor olduğunu görüyordum. Okula gittik geldiğimizde İzzet yoktu. Babam İzzet’i hastaneye götürdüğünü söyledi, bir daha İzzet’i görmedik."
"SÜREKLİ DÖVDÜĞÜ İÇİN HER İKİ BACAĞI MOSMORDU"
İzzet Köklü’nün 9 yaşındaki ağabeyi C.E.K. ise aynı günkü ifadesinde polise şunları anlattı. "Babam çok sinirli bir adamdır. Gürültü yaptığımız için bizi döverdi. En çok İzzet’i döverdi. Altına çiş ve kaka yaptığında banyoya götürüp kemeriyle döverdi. Babam ’izzet altına yapmış mı’ diye sorduğunda onu dövmesin diye ’yapmamış’ diyordum. Kendi kontrol edip bana kızıp İzzet’i dövüyordu. İzzet altına yaptığı zaman leğene ya da kovaya su doldurup, İzzet’in başını kovanın içine sokup çıkarıyordu. Bazı zamanlarda babam İzzet’in ağzına ve yüzüne doğru tekme atıyordu. Hatta İzzet’in yanağı şişmişti, gözü şişmiş ve kapanmıştı. Bu yüzden konuşması bozuktu ve yemek yerken zorlanıyordu. Babam İzzet’i sürekli dövdüğü için her iki bacağı da mordu. Zor yürüyordu. Babam izzet’in bacağını soran olursa ’araba çarptı, kaza oldu’ deyin yoksa ben cezaevine girerim ortada kalırsınız, diyordu. Anneme ’polise gidersen çocukların boğazını keserim, suçu senin üzerine atarım’ diyordu. Son günlerde bacakları kararmaya başlamıştı. Okuldan geldiğim bir gün İzzet’in hastanede olduğunu söylediler. İzzeti bir daha görmedim."
NE OLMUŞTU?
5 çocuk babası Oğuz Köklü, 6 Ekim 2014 tarihinde Bağcılar’daki evlerinde 3 yaşındaki oğlu İzzet Aydın Köklü’yü döverek öldürdü. Oğlunun cesedini iki gün boyunca evinin balkonunda saklayan Köklü, cesedi streç filme sarıp çöp poşeti içinde bir çantaya koyarak 4 çocuğu ve eşiyle birlikte kiraladığı araçla Bursa’a doğru yol aldı. Orhangazi ilçesine geldiğinde hurdalık yaptığı için tanıştığı kum ocağının yakınındaki hurdalık alana oğlunu gömdü ve yoluna devam etti. Eşi Fatma Köklü, Bursa’da misafir bulundukları arkadaşlarına durumu anlattı. Onların ikna etmesi ile polise giderek şikayetçi oldu. Polisler 18 Ekim 2014 tarihinde Oğuz Köklü’yü yakaladı ancak 2 gün sonra 20 Ekim 2014 tarihinde serbest bıraktı. Aile ve sosyal Politikalar Bakanlığı anne Fatma Köklü’yü koruma altına, 4 çocuğu da Bursa’da bir yuvaya yerleştirdi. Soruşturmayı yürüten Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, yetkisizlik kararı ile dosyayı Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na yolladı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Oğuz Köklü ve Fatma Köklü hakkında dava açtı. Savcılık, hazırladığı iddianamede Oğuz Köklü’nün ‘yakın akrabanın ölüme sebebiyet verecek şekilde kasten yaralama’ suçundan 16 yıla kadar, ‘eziyet’ suçundan 8 yıla kadar hapis cezası ile yargılanmasını istedi. Fatma Köklü hakkında ise ‘suç delillerini gizleme’ suçundan ve ‘bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeme’ suçlarından 8 yıla kadar hapis cezası ile yargılanması istendi. İddianame sonunda Oğuz Köklü hakkında yakalama çıkarılması talep edildi. İddianameyi kabul eden Bakırköy 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi, Oğuz Köklü’nün tutuklamaya yönelik yakalama emri çıkarılması talebinin şimdilik reddine karar vererek Köklü’ye davetiye tebliğine ve telefon numarasına sms gönderilmesine karar verdi.
Kaynak: http://www.milliyet.com.tr/kucuk-cocuklar-3-yasindaki-gundem-2020320/
S.K., "Babam İzzeti döverek öldürdü. Kaka yaptığı için dövüyordu. Onun ellerini kollarını ısırıyordu. Bir keresinde İzzet’in kakasını ona zorla yedirdi" dedi. C.E.K.’de "Kovaya su dolduruyordu, İzzet’in kafasını kovanın içine sokup çıkarıyordu. Bazı zamanlarda İzzet’in ağzına ve yüzüne doğru tekme atıyordu. Anneme, polise gidersen çocukların boğazını keserim’ diyordu" dedi.
"ALTINA YAPTI" DİYE YARIM SAAT DÖVDÜ
Olaydan sonra Aile ve sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından Bursa’da bir çocuk yuvasına yerleştirilen Oğuz ve Fatma Köklü çiftinin çocukları 7 yaşındaki kızları S.K. ve 9 yaşındaki oğulları C.E.K., 1 Kasım 2014 tarihinde Bursa Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü’nde sosyal hizmetler uzmanı eşliğinde tanık sıfatı ile ifade verdi. Olaydan sonra 4 kardeş olarak yurtta kaldıklarını söyleyen İzzet Aydın Köklü’nün ablası S.K., (7), polise şu ifadeyi verdi: "Ben ve kardeşlerim yurtta kalıyoruz. İzzet isimli kardeşim öldü, İzzet’i babam döverek öldürdü. Onu sürekli dövüyordu. Ben İzzet’in öldüğünü görmedim, annem İzzet’i babamın öldürdüğünü bize anlattı. Babam bizi de döverdi. Ama İzzet’i çok dövüyordu. İzzet’i altına kaka yaptığı için dövüyordu, onun ellerini kollarını ısırıyordu, kafasını suya bastırıp çıkarıyordu. Altına yaptığı için onu cezalandırıyordu. Bir keresinde altına yaptığı için babam ona kakasını zorla yedirdi. Annem engel olmaya çalışınca annemi de dövdü. Babam İzzet’in bacaklarına yumrukla vuruyordu. Bacakları hep şişti. Babam bazen İzzet’in yüzüne ayağıyla vururdu, kardeşimin ağzından kan gelirdi. Babam anneme ve bize ‘evde olanları kimseye anlatırsanız sizi fena yaparım, döverim, hapisten çıkıp öldürürüm’ diyordu. Bugüne kadar evin içinde olanları kimseye anlatamadık, annem de korktuğundan şikayet edemedi. Ben İzzet’in bacaklarının şiş olduğunu ve mor olduğunu görüyordum. Okula gittik geldiğimizde İzzet yoktu. Babam İzzet’i hastaneye götürdüğünü söyledi, bir daha İzzet’i görmedik."
"SÜREKLİ DÖVDÜĞÜ İÇİN HER İKİ BACAĞI MOSMORDU"
İzzet Köklü’nün 9 yaşındaki ağabeyi C.E.K. ise aynı günkü ifadesinde polise şunları anlattı. "Babam çok sinirli bir adamdır. Gürültü yaptığımız için bizi döverdi. En çok İzzet’i döverdi. Altına çiş ve kaka yaptığında banyoya götürüp kemeriyle döverdi. Babam ’izzet altına yapmış mı’ diye sorduğunda onu dövmesin diye ’yapmamış’ diyordum. Kendi kontrol edip bana kızıp İzzet’i dövüyordu. İzzet altına yaptığı zaman leğene ya da kovaya su doldurup, İzzet’in başını kovanın içine sokup çıkarıyordu. Bazı zamanlarda babam İzzet’in ağzına ve yüzüne doğru tekme atıyordu. Hatta İzzet’in yanağı şişmişti, gözü şişmiş ve kapanmıştı. Bu yüzden konuşması bozuktu ve yemek yerken zorlanıyordu. Babam İzzet’i sürekli dövdüğü için her iki bacağı da mordu. Zor yürüyordu. Babam izzet’in bacağını soran olursa ’araba çarptı, kaza oldu’ deyin yoksa ben cezaevine girerim ortada kalırsınız, diyordu. Anneme ’polise gidersen çocukların boğazını keserim, suçu senin üzerine atarım’ diyordu. Son günlerde bacakları kararmaya başlamıştı. Okuldan geldiğim bir gün İzzet’in hastanede olduğunu söylediler. İzzeti bir daha görmedim."
NE OLMUŞTU?
5 çocuk babası Oğuz Köklü, 6 Ekim 2014 tarihinde Bağcılar’daki evlerinde 3 yaşındaki oğlu İzzet Aydın Köklü’yü döverek öldürdü. Oğlunun cesedini iki gün boyunca evinin balkonunda saklayan Köklü, cesedi streç filme sarıp çöp poşeti içinde bir çantaya koyarak 4 çocuğu ve eşiyle birlikte kiraladığı araçla Bursa’a doğru yol aldı. Orhangazi ilçesine geldiğinde hurdalık yaptığı için tanıştığı kum ocağının yakınındaki hurdalık alana oğlunu gömdü ve yoluna devam etti. Eşi Fatma Köklü, Bursa’da misafir bulundukları arkadaşlarına durumu anlattı. Onların ikna etmesi ile polise giderek şikayetçi oldu. Polisler 18 Ekim 2014 tarihinde Oğuz Köklü’yü yakaladı ancak 2 gün sonra 20 Ekim 2014 tarihinde serbest bıraktı. Aile ve sosyal Politikalar Bakanlığı anne Fatma Köklü’yü koruma altına, 4 çocuğu da Bursa’da bir yuvaya yerleştirdi. Soruşturmayı yürüten Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, yetkisizlik kararı ile dosyayı Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na yolladı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Oğuz Köklü ve Fatma Köklü hakkında dava açtı. Savcılık, hazırladığı iddianamede Oğuz Köklü’nün ‘yakın akrabanın ölüme sebebiyet verecek şekilde kasten yaralama’ suçundan 16 yıla kadar, ‘eziyet’ suçundan 8 yıla kadar hapis cezası ile yargılanmasını istedi. Fatma Köklü hakkında ise ‘suç delillerini gizleme’ suçundan ve ‘bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeme’ suçlarından 8 yıla kadar hapis cezası ile yargılanması istendi. İddianame sonunda Oğuz Köklü hakkında yakalama çıkarılması talep edildi. İddianameyi kabul eden Bakırköy 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi, Oğuz Köklü’nün tutuklamaya yönelik yakalama emri çıkarılması talebinin şimdilik reddine karar vererek Köklü’ye davetiye tebliğine ve telefon numarasına sms gönderilmesine karar verdi.
Kaynak: http://www.milliyet.com.tr/kucuk-cocuklar-3-yasindaki-gundem-2020320/