- 2 Ağustos 2008
- 1.708
- 2.810
- 733
- Konu Sahibi Duka Tesla
-
- #481
Ya bir de ifadeler o kadar keskin ki "eminim". "Bana öyle geldi, bende öyle bir izlenim oluşturdu" gibi ifadeler kullan bari değil mi nasıl emin olabilirsin yanımda mısın?
Bir dahaki yazımı da hazırlamaya başladım şimdiden artık 15-20 gün sonra biter.(artık nasıl bir beceriksizsem 15-20 gün çalışıp 5 paragraf yazabiliyorum) Slayt şeklinde yapayım dedim, müzikli olacak.
Evet. Prensesli bir nickle, İpek'ti sanırım artık kaç sayfa önceki yorumlarda kaldı bilmiyorum.
Aslında konunun don lastiği gibi uzamasinin tek nedeni neydi biliyor musun? Okuyucuyu hayal kırıklığına ugratman. Hatan buydu ışte. Gerek basliginla,gerekse yazinla bir çok kişiye ulastin evet ama sonucu baglayamadin. Finali tırt diziler gibi oldu. ''Bu muydu!'' Dedirttin. Şahsen yazının başlarında beğenmiştim,ortalarda ''eee??'' Dedim,sonuç; hüsran...Evet. Prensesli bir nickle, İpek'ti sanırım artık kaç sayfa önceki yorumlarda kaldı bilmiyorum.
Iyi de kiz uslubum nasıl mi diye sormus konuda? Boyle bir tarzi var demek siz daha iyisini yaziyorsaniz yazin zaten kimse engellemez.Sen alıntı yaparak bile yazamadığın için, yani yazma becerin olmadığı için laf atsaydın kıskançlık olabilirdi evet.
Ama belki de mana bulanlar daha iyi yazdıkları için onlara yetersiz gelmiştir.
Bir de böyle bak
Iyi de kiz uslubum nasıl mi diye sormus konuda? Boyle bir tarzi var demek siz daha iyisini yaziyorsaniz yazin zaten kimse engellemez.
Bu konunun uslup uzerinden ilerlemesi abesle iştigal. Neden elestiriliyor biri anlatsın bana lütfen?
Aslında konunun don lastiği gibi uzamasinin tek nedeni neydi biliyor musun? Okuyucuyu hayal kırıklığına ugratman. Hatan buydu ışte. Gerek basliginla,gerekse yazinla bir çok kişiye ulastin evet ama sonucu baglayamadin. Finali tırt diziler gibi oldu. ''Bu muydu!'' Dedirttin. Şahsen yazının başlarında beğenmiştim,ortalarda ''eee??'' Dedim,sonuç; hüsran...
Anlatmak istedigin konu amacini aştı. Başka bir şey oldu. Yaşanan olay o kadar basit ve celiskiliydi ki buradakilerin tepkisini çektin. Sandığın gibi kimse kiskanmiyor senisen '' küçük ahlaksizliklar yapan kiza ibretlik ders'' veriyorsun (!) Sonrada diyorsun ki '' bana küstü nasıl barisabilirim ? ahlaksız falan ama en azından gelin görümce muhabbeti yapmiyordu. Sohbeti iyiydi'' Olmadı küçük prenses.
Aslında konunun don lastiği gibi uzamasinin tek nedeni neydi biliyor musun? Okuyucuyu hayal kırıklığına ugratman. Hatan buydu ışte. Gerek basliginla,gerekse yazinla bir çok kişiye ulastin evet ama sonucu baglayamadin. Finali tırt diziler gibi oldu. ''Bu muydu!'' Dedirttin. Şahsen yazının başlarında beğenmiştim,ortalarda ''eee??'' Dedim,sonuç; hüsran...
Anlatmak istedigin konu amacini aştı. Başka bir şey oldu. Yaşanan olay o kadar basit ve celiskiliydi ki buradakilerin tepkisini çektin. Sandığın gibi kimse kiskanmiyor senisen '' küçük ahlaksizliklar yapan kiza ibretlik ders'' veriyorsun (!) Sonrada diyorsun ki '' bana küstü nasıl barisabilirim ? ahlaksız falan ama en azından gelin görümce muhabbeti yapmiyordu. Sohbeti iyiydi'' Olmadı küçük prenses.
Evet, o ergen yorumunu yapan bendim. Bir de şu var '' diyene değil dedirtene bak'' saldirmadim ben,o ne biçim laf? Yakıştı mi sana? Kiskanmam için tek bir sebep göremedim gerçekten. Reelde tanimadigim,sanal alemde bir yazı paylasan birinin neyini kiskanabilirim? Konu aciyorsan her türlü yoruma da açık olmalısın.Bakın siz hayal kırıklığına uğramışsınız, biri beğenmiş, biri gülmüş, biri sıkılmış. Bunlar olağan.
Konuda çelişki falan yok, ben küçük faydalar sağlayarak yaşam kalitesini arttırdığını düşünen ve kendini uyanık olarak tanıtan insanları ahlaksız buluyorum, zeka böyle bir şey değil. Ama bu komple onlarla görüşmeyi konuşmayı keserim anlamına gelmiyor, kimse kusursuz değil. Hayatınızdaki herkes erdem timsali mi bilmiyorum ama benim hoşuma gitmeyen özellikleri olan çok arkadaşım var ben de başkaları için öyleyim. Bu hatun da geyik yapıp güldüğümüz biri işte, derin bir dostluk yok aramızda. Olaydan dolayı kendimi kötü hissettim, yazdım.
Bu arada siz beni ego tatmini yapan ergen olarak etiketleyen kişiydiniz galiba. Böyle amaçsızca saldırgan yaklaşırsanız insanlara kıskandığınız izlenimini vermeniz normal, kaldı ki ben beni kıskandılar çekemediler demedim, arkadaşların yorumları bu şekilde oldu. Bir de o kadar çok yorum geldi ki siz değilsinizdir ama içinde kıskançlık hissi besleyen elbet olmuştur, istatistiksel olarak. Yani yanlış bir yorum da değil.
Hi hi evetBir de şimdi dikkatimi çekti ibretlik bir son olarak ne bekliyordunuz yahu fareye dönüşüp kliniğe mi kapatılacaktı kız? :)
Bu Stv kısa film isimlerini çok severim ona gönderme yaptım.
Bak İpek'e kızmadım, sana da kızmam beğenmek zorunda değilsin elbette kimse değil bununla bir sorunum yok.
Misal ben de senin her şeye muhalefet olmalıyım tavrını çok zorlama buluyorum ama seven de olabilir dediğin gibi zevk meselesi.
Muhalefet olmak ve yazar özentiligi arasında fark var. Biri mantıksal digeri estetik. Karşıt örnegin de zorlama olmuş
Ama neyse diyelim hadi... Ben muhalefette zaten bazen zorlama yaparım çünkü amaç yanlış buldugum konuya dikkat çekmek ve insanların beynini yıkamak bi nevi... Yani bazen (nadiren) zorlama yaptıgımı kabul ediyorum zaten.
Senin de yazar özentiligini ve zorlamayı kabul edebilmen lazım bu durumda. ''asansörde sıramı kapan arkadaşıma çemkirdim'' gibi bir konuyu, alakasız yan konularla, gereksiz süslemelerle abartı uzatmalarla BDV'ye yani forumda olmaması gereken bir yere sırf ''daha çok kişi begensin'' diye yazman... aslında malumun ilamıdır, itirafa gerek yok bile. Zorlama yazı ile begeni toplama işi. Ben buna yanlış demiyorum ya da kötü bir şey demiyorum, ama bu budur diyorum. Kabul etmemen neyi degiştirir ki?
Senin yazını begenenlere ''ıyy ezikler hiç mi kitap okumadınız'' demedim ben, demem de... Ama diyenler olmuş ve aynen senin yaptıgını yapmışlar aslında. Daha önce açtıgın konuda ''uzay haberi okuyorum dolayısıyla çok entelim, elti muhabbeti yapanlar cahil'' demiştin. Sana karşı çıkanlara ''uzay haberi okuyun sonra gelin karşıma, cehaleti övmeyin'' minvalinde yorumlarla devam ettin...
Sen orada cehaleti övmeyin derken, digerleri de burada ''yazar özentisini övmeyin'' demiş. Arada bir fark yok aslındaBirine göre uzay haberi okumamak cehalet, digerine göre bu yazıdan keyif almak zevksizlik...
Sonuç olarak yazıyı zorlama buldum, begenemedim, çok zorlama ve itici... İlk giridigimde bi kalıp yazıyı görünce okumayıp yorumlara geçmiştim özeti vardır diye... ''ay çok güzel, çok eglenceli ve komik'' gibi yorumları görünce okudum başa dönüp... Zevk almaya ve gülmeye de çalıştım aslında ama olmadı nabalımAma begenenlere lafım yok çünkü bu estetikle ilgili bir konu, zevkler ve renkler tartışılmaz.
Ya Mervecik iyi hoş yazıyorsun da hala aynı yerdesin, uzay haberi okumayan cahildir, elti görümce muhabbeti yapan cahildir gibi bir iddiada bulunmadım. İnsanın dedikodudan başka dünyası yoksa cahildir dedim bilgi birikimi ya da eğitimle alakalı bir şey olmadığını anlattım. Sen de anladın bence gayet de işte kullanacak bir şey olsun elinde. Cehaletin savunulacak bir tarafı yok insan dedikodudan başka bir şey yapmıyorsa, yeniliğe ve gelişime hiç açık değilse, sabit fikirli ve ön yargılıysa, kim kiminle nerede ne yapmış tüm hayatını oluşturuyorsa cahildir, hala aynı düşüncedeyim görümce-elti değil yani olay birçok bileşen var içinde. Sen de bu tanım çerçevesinde cehaletin çok gerekli olduğunu söylemiştin ama ısrarla sormama rağmen neden gerektiğini açıklamamıştın. Neyse geçti gitti.
Burada beğenenlere neden beğeniyorsunuz demekle bahsettiğim kriterdeki insanlara cahil demek benzemiyor yani birbirine.
yanlız bir şey dikkati mi çekti öhöm öhöm
duka tesla hanım merveciki alıntıladığı bir yazı da diyor ki - insan dedikodudan başka bir şey yapmıyorsa ; kim kiminle nerede ne yapmış tüm hayatını oluşturuyorsa " cahildir "
şimdi konuya bir bakalım , bayan arkadaşının dedikodusunu yapmış mı ? evet
bayan arkadaşını çekiştirmiş mi ? evet
daha önce ki konu da iş arkadaşlarım "cahil" diyerek iş arkadaşlarını çekiştirmiş mi ? yine evet
eee şimdi bunlar ne oluyor kardeşim ? bunlar da birer kim ne yapıyor , ne konuşuyorla ilgilenmek değil mi ? cevap yine evet
iş arkadaşların kaynana görümce konuşuyorlarmış , sende burda gelip sürekli iş arkadaşlarını konuşuyorsun farkı ne ??
ben bir fark göremedim , tek fark özneler farklı
kesinlikle hepimiz yapıyoruz dedikoduBu hayatta "dedikodu" yapmıyorum diyen yalan söyler. Herkes "kim ne yapmış?Ne demiş?" mutlaka merak ediyor ve ilgileniyor.
Aslında bu bir gerçek ...
Merhaba siz sevgili kadınlar kulübü üyeleri, moderatorleri , adminleri ve siz sevgili üye olmayanlar! Biliyorum sayınız az değil sinsi sinsi okuyorsunuz buraları, ah sizi siziii.
Konuya geçmeden kendimden kısaca bir bahsedeyim. Ben ergenlik ve post ergenlik dönemlerinde ailesiyle ve arkadaşlarıyla çatışmanın dibine vurmuş, önüne gelene büyük küçük dinlemeden sinirlenip bağırmış, kavga etmiş, her zaman uç düşünceleri benimsemiş, yapma denileni yapmış yap denileni yapmamış kısaca o dönemin ne kadar melaneti varsa hepsini bünyesinde barındırmış biriyim. Hadi biraz abartmış olayım evlat olsa sevilmez seviyesinde değilse de sabırları zorlayan biri olduğumu inkar edemem. Kurban olduğum Rabbim mi böyle yaratıı, evrildiğim ilkel canlı mı ormanların uyumsuzuydu, bilemiyorum.
Birgün artık ilerleyen yaşım ve hormonlarımın kendine gelmesiyle durumumun farkına varmaya başladım ve bir aydınlanma yaşadım. Resmen kafamın üzerinde yuvarlak floresan bir lamba yandı. İnsanların benim sinirli tavırlarımı idare etmek zorunda olmadıklarını, bağırıp çağırarak ya da kalp kırarak bir şeyleri yaptırdığım zaman aslında mutlu olmadığımı fark ettim. Bir anda karmacı buddha’ya dönüp özümdeki iyiliği buldum demiyorum ama yavaş yavaş sakinleşmeye başladım. Artık mümkün olduğunca empati yapabilen, alttan alabilen, sakinleşme sürecine girene kadar susabilen ve sinirlerini yatıştırabilen biri oldum. Hani Nepal’e yerleşsem üzerime çarşaf atıp rahip yaparlar, o derece. Ancaak dün öyle bir şey oldu ki içimdeki Godzilla’nın fosilleşmemiş olduğuna kanaat getirdim, kanlı canlı ve alev püskürtüyor resmen çocuk! (Godzilla alev püskürtüyor muydu ya bu arada?)
Şirkette bir kız var, genel anlamda iyi biri. Yani çalışma ortamım cahil dolu kaynana, görümce muhabbetinden başka bir şey yapmıyorlar a dostlar bıktım diye anlatmıştım da topa tutmuştunuz beni “sen kendini ne sanıyorsun!!” diye. Heh işte onların arasında yer yer sarkastik bakış açısı gösterip güldüren ironilerden geri kalmayan, gündemdeki olaylardan bahsederken Venezuella’nın bitki örtüsünü soruyormuşum gibi ne alaka bakışları atmayan ve atmadığı gibi eğlenceli yorumlar da getiren bu kızçe bir ay gibi parlıyor, zakkum olup açıyor efendime söyleyeyim bülbül gibi şakıyor adeta. Yalnız maalesef ki ayın karanlık tarafı, zakkumun zehri -bülbülün kötü bir şeyi yok mu ya?- var. Bu su perisi kıvamındaki kız yaptığı küçük kuralsızlıkları ve saygısızlıkları uyanıklıkmış gibi görüp hayatını ona göre idame ettirerek gözümde Hansel ve Gratel’i kandıran cadı suretine bürünüyor. “Spor salonuna deneme için geldim diyip 3 aydır bedava giriyorum enayiler anlamadı miihih”, “Metro’da yaşlı kadının biri akbili iki kere bastı hoop geçiverdim ben de, garip garip bakan güvenliğe de annem dedim inandı salak hohoha”, “Ara sıra görüştüğümüz arkadaşlara ayy cüzdanımı unutmuşum derim ve hesabı ödetirim, üstüne bi de teselli ederler aheuehu aklımı seveyim aklımııı”, “Konserlere yolunu bulup bedava girerim, kafasızlar gibi para mı ödeyeceğim?(itiraf edeyim buna özenmiyor değilim)” Daha fazla örnek verip baymayayım, konuyu anladığınızı düşünüyorum. Hatun küçük ahlaksızlıkları bir akıl ürünüymüş gibi pazarlamaktan, diğer insanların iyi niyetini kendi çıkarları doğrultusunda kullanıp pratik zekalı olduğunu düşünmekten geri durmuyor ve dahi bununla övünüyor. Zaman zaman yanlışlarda olduğunu, yaptıklarının sinir bozucu olduğunu, birgün ağzının ortasına tokatı yiyeceğini söylüyorum ama pek etkili olmuyor.
Kız hakkında da yeterli bilgiyi verip bir derece antipatik gösterdiğime göre geleyim dün yaşanan olaya. Ofisten çıktım ve asansör sırasına girdim. Çalıştığım yer büyük ancak asansör açısından fakir, yüzlerce kişiye iki asansör düşüyor ve girişlerde çıkışlarda haliyle bir kuyruk oluşuyor. Bu durumda merdiven bir alternatif elbette ancak sivri topuklu ayakkabılarla 6 kat inmenin vereceği ızdırabı siz sevgili hemcinslerimden daha iyi kimsecikler bilemez, zinhar! Bu ahval ve şerait içinde bekledim, bekledim ve bekledim. Nihayet sıra bana geldi diye düşündüm, önümde birkaç kişi var ve asansör geldi. Pıt pıt pıt pıt bindi insanlar ve tam bir kişilik yer kaldığında diğer asansörün sırasında bekleyen bu zarafet-i betül birden atladı asansöre. Yüzünde yine bir uyanıklık yaptığını düşünen, yine bir zafer kazandığına inanan o joker gülümsemesiyle yüzüme bakarken kapı kapandı. İşte o an, tam o an iki paragraf üstte bahsettiğim Godzilla çıktı içimden, gözlerim ateş saçıyor adeta bir Tosun Paşa , bir küçük enişte oluverdim o saniyede ben. Asansör inemeden çağırma tuşuna bastım ve kapı açıldı. Ayağımı araya koydum ve çok da sakin olmayan bir ses tonuyla sordum “Sıra benim, sen neden girdin araya?” Asansördekiler ve kuyruktakiler “Kavga mı var hah ne oluyor oradaa?” merakıyla bize dikkat kesildiler. Kız yok ben vardım mıy kıy bir şeyler söylerken “Hayır sen yoktun, araya kaynayarak uyanıklık yaptığını düşünüyorsun ama bu kadar insan aptal sen akıllı değilsin burada, in asansörden ve geç sırana!” dedim. Ya da buna benzer bir şeyler söyledim, bilemiyorum. İndi asansörden tabii, hıh!
Sorun şu ki kız şimdi benimle konuşmuyor –büyük şok!- Fazla tepki vermiş olduğumun farkındayım aslında gidip gönlünü alayım diyorum ama Tibetli rahip kıvamındaki bünyemi Evil Monster’a çeviren “kendini akıllı başkalarını aptal sanma” ve “ahlaksızlığı pratik zeka olarak düşünme” vasıflarına sahip olması sebebiyle buna benzer bir olayı tekrar yaşama ihtimalimiz var. Öte yandan muhabbeti de iyiydi, en azından kaynanası yok :)
Ne yapayım yahu ben, bir akıl verin?
Not: Çok uzun özet geç diyenler için, başkasının sırasını kapmayın, kavga çıkar!
Ahahahaaa çok iyisin, sevindim sana rastladigima...Scarlet senin için başka konu açacağım tez zamanda ama sonra beraber sayacağız kaç tane "çok çirkinsin keşke ölsen!" yorumu gelecek :)
Stephan King iyidir tabii ama benim kadar değil yaa lütfen ahahsdhfj. Hani ömrü hayatımda "Birgün Stephan King ile kıyaslanacak ve aşağılanacaksın evlat" dese biri gözlerimi kocaman açar ve "What the hell are you talkin' about?" derdim. Söyleyen yabancı olursa tabii...Türkse yürü git len diye ensesine vururdum.
Bir de tam olarak aynı tarzda değiller ama Grange abimiz de fenadır yaa
yanlız bir şey dikkati mi çekti öhöm öhöm
duka tesla hanım merveciki alıntıladığı bir yazı da diyor ki - insan dedikodudan başka bir şey yapmıyorsa ; kim kiminle nerede ne yapmış tüm hayatını oluşturuyorsa " cahildir "
şimdi konuya bir bakalım , bayan arkadaşının dedikodusunu yapmış mı ? evet
bayan arkadaşını çekiştirmiş mi ? evet
daha önce ki konu da iş arkadaşlarım "cahil" diyerek iş arkadaşlarını çekiştirmiş mi ? yine evet
eee şimdi bunlar ne oluyor kardeşim ? bunlar da birer kim ne yapıyor , ne konuşuyorla ilgilenmek değil mi ? cevap yine evet
iş arkadaşların kaynana görümce konuşuyorlarmış , sende burda gelip sürekli iş arkadaşlarını konuşuyorsun farkı ne ??
ben bir fark göremedim , tek fark özneler farklı
raconu çaktık herhalde
başkaları hakkında konuşurken süslü cümleler kurarsanız " o dedikodu olmuyor "
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?