bacım sen benim kayıp ikizim falan mısın acaba?
ergenliğin benimkinin aynısıymış. lakin ben kendimi daha erken törpülemeye başlamıştım. ama aslında hata etmişim, öyle düşünüyorum şu sıra. sebebini de söyleyeyim.
benim kendimi törpülememiş halimle karşılaştım bir gün. ergenlikte o hatayı yapmasaydım aynı onun gibi açık ve net, korkusuzca düşüncesini ifade edebilen biri olurdum diye düşündüm. malesef artık " o ne düşünür, bu ne der" diye kendini yiyip bitiren bir pelte olmaya başlamıştım ki, özüne dönüş çalışmalarını başlatmış olduğumdan "zararın neresinden dönülse kârdır" diye kendimi avutuyorum şu sıra. bence nasılsan öyle ol. boşver. o bahsettiğim kız da "aa ben öyleyim işine gelirse" deyip sıyrılıverirdi. benim kadar yalnız kalmadı. "ulan" dedim, "böyleymiş demek."
ilk mesajında anlattığın olayın benzerini de yaşadım üstelik. sürekli işten kaytarıp azar işitince zar zor işe dönen ve "al flores sen de şunları yap da çabucak bitsin çıkalım." demesiyle benim içimdeki gerçek flores çıkmıştı ortaya. tabii gıcığın işine gelmedi. oyununu bozmuştum çünkü. o günden sonra da benimle konuşmadı. konuşsa da laf sokma, rezil etme odaklı konuştu. sonra benim vadem doldu ve ayrıldım oradan. ayrılmasaydım uzun zaman sonra barışırdık herhalde.
tavsiyem, acele etme. illa ki o da kaynana muhabbetlerinden sıkılıp senin sohbetini özleyecektir. bence yani.