Köylülüğüm nasıl geçer

Bunun köylülükle alakası yok kendini geliştirmekle alakası var.
Annem her şeyin fiyatını söyler. Kv her şeyin fiyatını sorar. İkisi de köylü değil ama kendilerini geliştirmemekte ısrarcılar. Bir de bayan değil kadın.
Ben çatal, kaşık, el , kolayıma ne geldiyse öyle yemek yerim. Eşim çatal bıçakla yer. Sanırsın lord.
Yeni tanışılan kişilerle ya da tanımadıklarımızla siz şeklinde konuşmak makbul olandır.
Bacaklar ayrılarak oturulmaz. Asansöre ya da bir taşıta binerken önce inenler beklenmelidir. Samimi olmadığımız kişilere el yapımı götürmek olmaz. Teklif edilmedikçe su dışında bir şey istenmez. Maaş, bebek, ev, araba sorulmaz. Kadın erkek fark etmeksizin yaş, kilo sorulmaz. Her şeye gülünmez, asık suratlı da olunmaz.
Yazdım ama amann boşverin. Bunları uygulayan insan sayısı o kadar az ki. Artık herkes hödö höt konuşup hareket ediyor. Emin olun sandığınız kadar sırıtmıyorsunuzdur.
 
Ben ilk sushimi 20 yaşımdan sonra yedim. Kalabalık bir ortamdı ve yabancı arkadaşlar da vardı, açık açık hiç bilmiyorum bu çubukları kullanmayı dedim. Hepsi seferber oldu bana öğretmek için, tatlı görüntüler ortaya çıktı. Hatta sushi elle de yiyilebiliyormuş. Elle yememde bir mahsur yokmuş. Biliyormuş gibi yapıp komik duruma düşmektense, iyi ki bilmiyorum demişim. Kimse de kınamadı, aşağılayan gözlerle bakmadı. Olabilir çünkü, yememiş olabilirim.
 
Nezaketi bilmem de beyin yapınız değiştirseniz keşke... Korkunç beyin yapınız var
 
Marketteki çalışan derken onun özensiz davranışına göre kendi değerinizi belirlemeyin yani kişisel gelişim kitabı okumalısınız net söylüyorum bunu
 
Bir şey daha ekliyim asansöre binince veya tanımadığımız bir ortama girerken hafif bir gülümseme ile Merhaba demek
 
Bayan değil kadın ve gerçekten memur olsanız da bilgi ve kültür eksiğiniz var ama konunun köyde büyüme ile ilgisi yok
 
Hayır sushi zaten bizim mutfağımız değil bunh bilmediğimi ben de açıkça söylerim şaraptan anlamadığımı kayak yapmayı bilmediğimi demek istediğim daha günlük ve ortalama ortamlarda genel kabul görmüş davranıştan bahsediyorum yoksa starbaksa gittiğimde pek anlamıyorum isimlerinden siz yumuşak bişi verir misiniz demiştim anlatmak istediğim farklı
 
Ay dövme beni ama sarabi kim sectiyse o tadar, onay verirse önce hanimlara servis edilir bxbxbxh
uluslararası kuralı bilmem valla tr'de her türlü kadına tattırıp onaylatıyorlar
İstanbul’un göbeğinde doğup büyüyen değil 17, 30 yaşındakiler bile bilmeyebilir bunu mesela kölülükle alakası yok

onu geçtim
belki dini vs. sebeplerle içmiyorum krdeş, belki 60 yşında da olsam içmeyecem.

ama gerek ortaokul ortamımda gerek üni ortamımda böyleydi. zengin, kentsoylu, frankofon, ailesi alayı akademisyen büyükelçi vs vs olan bir grup vardı, acaip de networkleri vardı, hani kalan kesimi bastırıyorlardı.
(köylülük de değil yani mesele aslında, beyaz türk belli bir çevreden olmamak yoksa kimseden "köylü" diye bir laf duymuşluğum filan yok, demezler zaten bu tipler gözleriyle, tavırlarıyla aşağılarlar.)

ilk mesajda da belirttiğim gibi bunu hissetmek için ciddi böyle monşer, uçuk bir çevresi olması lazım.

yok böyle bir çevresi yoksa, kim köylü değil ki? hepimiz az çok köylüyüz. bu ilginç marjinal çevrem sadece ortaokulda ve üniversitede vardı mesela benim başka zibilyon tane ortamım oldu. bunların içinde başbakan yardımcısı, bakanlar vs. de var, en zengin iş adamlarıyla heyetlere filan da katıldım, mesela ben o ortamlar haricinde yaşamadım bu duyguyu.
 
Bir şey daha ekliyim asansöre veya tanımadığımız bir ortama girerken hafif bir gülümseme ile Merhaba demek
Aslında evet katı da sorup basılmadıysa basmak gerekir. Fakat bizim toplumda gülümsemeyi "bana yazdı" merhabayı "sana merhaba" dercesine bir bakışla karşılıksız bırakmayı adet edinme var artık. Ben de zamanlamdonuklaştım nezaket konularında.
 
Hamsi tavayı nasıl yiyorsunuz hanımefendi ben kılçıkları elimle ayıklayıp yiyorum ben ezik miyim şimdi?
 
Marketteki çalışan derken onun özensiz davranışına göre kendi değerinizi belirlemeyin yani kişisel gelişim kitabı okumalısınız net söylüyorum bunu
Valla fazlasıyla okuyorum fakat kişisel gelişim kitaplarının içi boş olduğuna sayfalarca aynı şeyleri tekrarladığına karar kıldım en iyi yöntem maruz kalmak bence
 
Valla fazlasıyla okuyorum fakat kişisel gelişim kitaplarının içi boş olduğuna sayfalarca aynı şeyleri tekrarladığına karar kıldım en iyi yöntem maruz kalmak bence
Yanlış kitap seçiminiz var o zaman belli başlı görgü kurallarını öğrendikten sonra şehirliden ne farkınız olacak gerçi şehirde yaşayan birçokları kural tanımaz olmuş
 
Olması gerekmiyor, bu bir zorunluluk değil ki; zaten İstanbul’da doğmadıysanız kırıklık olur. Düşünmek zorunda değilsiniz. Eşim Trabzon’da geçirdi yarı ömrünü, İstanbul Türkçesi konuşurken Trabzonluluğu belli oluyor, az biraz kırık. Hatta sempatik bile geliyor.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…