Köylülüğüm nasıl geçer

Yalan olmasın kapı önüne yığılan ayakkabılarla ilgili köylü benzetmesi yapılan bi üye linçlenmişti galiba burada 😅
Yine gereksiz bir linçti gerçi. Çünkü evet köy hayatı kapı önünde ayakkabı olmasını gerektirir, ama şehirde değil.
Aysun kayacı da çok linçlenmişti zamanında ahanda noldu🤣
 
Yalan olmasın kapı önüne yığılan ayakkabılarla ilgili köylü benzetmesi yapılan bi üye linçlenmişti galiba burada 😅
Yine gereksiz bir linçti gerçi. Çünkü evet köy hayatı kapı önünde ayakkabı olmasını gerektirir, ama şehirde değil.
Sehırde de olabılır. Herkes salon salomanje evlerde oturmuyor. Bır korıdor yapıyorlar ıkı kısı gecemez portmanto koymanın ımkanı yok. Yerı gelıyor kalabalık mısafır oluyor. İnsanlar mecbur dısarıda bırakıyorlar. Herkesin yasam bıcımı, yasadıgı yerler bır degıl ki. Koy evlerındekı gıbı avlu hol gırıs adı her ne oluraa olsun cogu evlerde yokkı
 
Sehırde de olabılır. Herkes salon salomanje evlerde oturmuyor. Bır korıdor yapıyorlar ıkı kısı gecemez portmanto koymanın ımkanı yok. Yerı gelıyor kalabalık mısafır oluyor. İnsanlar mecbur dısarıda bırakıyorlar. Herkesin yasam bıcımı, yasadıgı yerler bır degıl ki. Koy evlerındekı gıbı avlu hol gırıs adı her ne oluraa olsun cogu evlerde yokkı
Buna katılmıyorum ben ya.
Köyde ev müstakil. Kapı önün senin istediğini yap. Ama apartmandaki kapı önü ortak kullanım alanıdır. Sen içeride ayakkabılık yapacak yer bulamadın diye apartman sakinleri o görüntüyü kokuyu çekmek zorunda değil.
Apartman önünde ayakkabı tutmak kesinlikle görgüsüzlük ve saygısızlıktır. Kalabalık misafir gelir bir kaç saat idare edilir ama hep kapı önünde ayakkabı varsa olmaz. Olmamalı.
Şehirde yaşamayı bilmemektir bu.
Ki ikea gibi yerlerde minicik yerlere bile depolana alanı yapılıyor. İsteyen her türlü içeride bir ayakkabı kıyacak alan bulur.
 
Buna katılmıyorum ben ya.
Köyde ev müstakil. Kapı önün senin istediğini yap. Ama apartmandaki kapı önü ortak kullanım alanıdır. Sen içeride ayakkabılık yapacak yer bulamadın diye apartman sakinleri o görüntüyü kokuyu çekmek zorunda değil.
Apartman önünde ayakkabı tutmak kesinlikle görgüsüzlük ve saygısızlıktır. Kalabalık misafir gelir bir kaç saat idare edilir ama hep kapı önünde ayakkabı varsa olmaz. Olmamalı.
Şehirde yaşamayı bilmemektir.
Ki ikea gibi yerlerde minicik yerlere bile depolana alanı yapılıyor. İsteyen her türlü içeride bir ayakkabı kıyacak alan bulur.
Zaten belırttım misafir gelınce dıye..
Hergune zaten olmaz. Buyuksehırde kapıya ayakkabı bırak bak nolıyo😂sabahına bulunmuyor
Ben kalabalık bır ortam mısafır bayram seyran ıcın dedım zaten
 

Eklentiler

  • IMG_1160.jpeg
    IMG_1160.jpeg
    65,7 KB · Görüntüleme: 42
Zaten belırttım misafir gelınce dıye..
Hergune zaten olmaz. Buyuksehırde kapıya ayakkabı bırak bak nolıyo😂sabahına bulunmuyor
Ben kalabalık bır ortam mısafır bayram seyran ıcın dedım zaten
Bizim apartmanda tek bir katta bir aile var önü ayakkabı dükkanı valla bir şey de olduğu yok. Keşke alsalar da bir akıllansa. Bir ara merdivene diziyordu bir de bir gün cinnet geldi bana hepsine tekme atıp bir kat aşağı yuvarladım. En azından merdivenlere dizmiyor artık. Ama gördükçe bana topla bir hafta sakla aklı başına gelsin hissi geliyor.
 
Sehırde de olabılır. Herkes salon salomanje evlerde oturmuyor. Bır korıdor yapıyorlar ıkı kısı gecemez portmanto koymanın ımkanı yok. Yerı gelıyor kalabalık mısafır oluyor. İnsanlar mecbur dısarıda bırakıyorlar. Herkesin yasam bıcımı, yasadıgı yerler bır degıl ki. Koy evlerındekı gıbı avlu hol gırıs adı her ne oluraa olsun cogu evlerde yokkı

Iki kişi koridorda duramayacak kadar dar bi ev gormedim hic ama her sey sigiyor bir ayakkabilar mi sigamiyor yani bu evlere?
Benim evim de kucuk ayakkabilari sigdiriyorum yani. Ayakkabi dolabina sigmayanlari ayri depoladim sık sık kullanmadiklarimi.
Misafir de gelse ayakkabi disarda olmuyor bizim, kimsenin olmuyor.
 
Sehırde de olabılır. Herkes salon salomanje evlerde oturmuyor. Bır korıdor yapıyorlar ıkı kısı gecemez portmanto koymanın ımkanı yok. Yerı gelıyor kalabalık mısafır oluyor. İnsanlar mecbur dısarıda bırakıyorlar. Herkesin yasam bıcımı, yasadıgı yerler bır degıl ki. Koy evlerındekı gıbı avlu hol gırıs adı her ne oluraa olsun cogu evlerde yokkı
Hayır olmaz. Kapı önünde ayakkabı olamaz. Salon salomanje ile alakası yok, çözümü hane sahibi bulacak bir şekilde. Kimse kimsenin ayakkabı kokusunu çekmek zorunda değil. Çoğu yerde bununla ilgili alınmış kararlar ve yaptırımları var.
 
Yorumları okudum ve gerçekten “köylülük yapıyor “ diye bir olay var arkadaslar mesele köyün dağı bayırı ineği doğal güzellikleri değil salaş olmasıyla alakalı görgü ile alakalı. Mesela bi ortamda dan dun soru soran fiyat soran özel hayat soran hatta didikleyen insanlar, samimiyeti olmadığı halde kırk yıllık arkadaş gibi laubali tavır takınananlar “naptın kız?”, “sen “ ile başayan hitaplar. Sofra adabını bilmeyenler ağzını şapırdatan, makarnayı hüpleten ekmeği elle bölen sandalyeye ayağını bağlayarak oturan vs aklıma ilk gelenler şuan bunlar köylü davranışlar yani köyde bunlara takılma oranı nedir? Bir yere ziyarete giderken ev yapımı şeyler benim hoşuma gitmez hele samimiyet yoksa nasıl yapıldığını bilmediğim için yememde. Ziyaretlerde nereye çiçek nereye hediye alınır ikram ne alınır bunları bilmek inceliktir.
Ayrıca evde aile ortamında yemek kaşıklamak ile davetlerde başka insanlar varken yemek yemek farklı şeyler. En basit kural katı şeyler çatal ile sıvı şeyler kaşık ile çocuklara bile böyle öğretilir. Kuru fasülye, nohut yemeği taneler çatal ile kalan suyu kaşıkla pilava konabilir yada ekmek ile yenebilir- ekmek çatala bandırılarak- el ile bandırıldığında ele yemek bulaşabiliyor kötü görüntü oluyor. Çekirdekler ele tükürülmez. Sipariş verirken masada beyler varsa atlanmaz siparişi erkek verir vs örnekler uzar gider.
Nöbetteyken kamyoncuların gittiği lokantalarda yemek yemek ile çırağan dahil onun kulvarında bir çok kez yemek davetine katılmış biri olarak yelpazem çook geniş , nezaket ve görgü , ortamına göre yerine göre olduğunda cuk oturur diğer türlü ya görmemiş yada buldumcuk görünürsünüz.
 
Bizim apartmanda tek bir katta bir aile var önü ayakkabı dükkanı valla bir şey de olduğu yok. Keşke alsalar da bir akıllansa. Bir ara merdivene diziyordu bir de bir gün cinnet geldi bana hepsine tekme atıp bir kat aşağı yuvarladım. En azından merdivenlere dizmiyor artık. Ama gördükçe bana topla bir hafta sakla aklı başına gelsin hissi geliyor.
O konu da 💯 De 💯 haklısınız. Elzem durum olmadıkca kapı onune yıgılmamaaı laızm apartmanlarda. Mustakıl olur ıkı katlı olur neyse derım

Bızde bır eve tasınmıstık en ust kata evde 5 katlıydı. Orta kattakı "ayakkabılarınızı burda cıkarıp elınıze alıp cıkın. Bız bu sekıl yapıyoruz sılmek zor oluyor" dedı. Sok oldum ılk. Hanfendı o kadar katı cıplak ayak basıp gecemem. Evımde bıle terlık gıyıyorum sılıverın bı zahmet sızde deyınce bı daha seslenmedi
 
Iki kişi koridorda duramayacak kadar dar bi ev gormedim hic ama her sey sigiyor bir ayakkabilar mi sigamiyor yani bu evlere?
Benim evim de kucuk ayakkabilari sigdiriyorum yani. Ayakkabi dolabina sigmayanlari ayri depoladim sık sık kullanmadiklarimi.
Misafir de gelse ayakkabi disarda olmuyor bizim, kimsenin olmuyor.
Gercekten var. Gordum cunku. Su ınce ensız dolaplardan koymus evsahıbı ama o bıle zor sıgmıs. Anca kendıne kadar yer yok cunku. Gelenı mecbur dısarıda kalıyor ayakkabısı. O kadr dar kuallnıssız evler var ki anlatamam. Bu yuzden bu koyluluk degıl ımkansızlıktır. Herkesin ımkanı maddıyatı bır yere kadar yetıyor.
 
misal ben birine misafir giderken ev yapımı şeyler ( reçel , evde yapılan ekmek vs ) götürmeyi hoş bulurum
Aaaa en yakın arkadaşım köylü ve bana ev yapımı şeyler getirmesine bayılıyorum. Kırk yıllık şehirli beni de kendine benzetti, ben de ona öyle şeyler götürmek istiyorum ama beceremiyorum😂 paketli şeylerden bin kat daha makbul bana göre
 
Arkadaşlar köyle kent arasındaki yaşam farklidir . Değildir diyenler ya hic köye gitmemiştir. Ya hiç kentte yaşamamıştır. Ya da hala köy ve şehir hayatı karışık yaşayan bir aileden geliyordur . Benim bir köyüm yok yedi göbek Ankara'liyim . İlk defa evlendikten sonra köy gördüm. Çok fark var . Yemek yeme, yemeğin içindekiler ,oturma (yerde oturuyorlar çoğu zaman ) , hatta günlük hayatta konuşulan şeyler ve ikimiz de ic anadolu dan olmamıza rağmen kullanilan dil. Inanamazsiniz ben kayinvalidemin cümle içerisinde kullandığı bir kelimeyi genellikle anlamıyorum . Türkçe konuşuyor ama farklı bir dil gibi . Bu sebeple arkadaşın da bulunduğu ortama adapte olmak istemesi çok normal . Zamanla zaten alisacaktir .
 
Hayır olmaz. Kapı önünde ayakkabı olamaz. Salon salomanje ile alakası yok, çözümü hane sahibi bulacak bir şekilde. Kimse kimsenin ayakkabı kokusunu çekmek zorunda değil. Çoğu yerde bununla ilgili alınmış kararlar ve yaptırımları var.
Soyle anlatayım. Çevrenizden cıkıp orta hallı bıt apartman daıresıne bakım ıstersenız. Çözumsuz kalam maddı acıdan mecbur olan insanlar kısıtlı ımkanlı evlerde oturuyor. Kendı ayakkabıları bı sekıl zar zor bır yer bulunur sıgar. Ama bu ınsnların evıne hıc mı mısafır gelmıycek.. Mecbur kapıda bırakılan ıkı uc cıft ayakkbı da koyluluk sayılmasın... Empatı yapın lutfen herseye koylu yada vb. Yaftalar yapıstırılmaz. Kımı gorguaulzukten koyar, kımı ımkansızlıktan
 
Tonlarca mesaj yazılmış. İster konu sahıbıne ıster baska uyelere... Ister konu sahıbıne önerı olmus, ıster elestırı...
Benm konuda n zıyade konu sahıbınden anladıgım kendı kendısını begenmıyor ve anlamıyor. Anlatmaya calısılıyor ama anlamıyor
Özguven yok deniliyor var dıyor... Kıtap oku deniliyor cok okuyorum dıyor esın soyle boyle denılıyor yok hayır diyor.
Koylu degıl ama anlama guclugu olan bellı noktaya kıtşenen ınsan oldugunuz bellı. Fırsat bulsa egosunu tatmın etmek ıstıycek ama oda yok
Kımse sızı kucuk gormuyor ama sız kendinizı kucuk goruyorsunuz ve okumuyorsunuz buda net.
Kıtap okumak sadece okumak degıldır. Okudugunu da anlamaktır. Dogru yazarlar secmektır. Cesıtlı kaynaklardan arastırmaktır.
Internet sadece ınsta degıl kaynaktır. Gorgusuzluk, patavatsızlı, cımrılık koyluluk degıl ınsanın cahıllıgıdır.

Ne kadar inkar da etsenız sız kendınıze saygı duymuyor, ozenıyorsunuz. Ama özenılcek bırsey yok. Herlesın hayatı kendıne. Ne kadar da ozensenız ailenizi, gorgulerını, kurallarını, gecmısı degıstıremzsınız. Önce kendınizi bır gelıstırın.
Cok guzl ceveaplar tespıtler yapanlar oldu. Katıyyen karsı cıktınız. Bız sıızı konuda anlattıgınız kadar bılırız ve konuya gore, cevaplarınıza gore de bu boyle
Tatlım çok güzel tespit ne mesela söyler misin ben de göreyim ısrarla yok eşi problemli yok köye kurban ol sen çok oku vs demek ki bunu yaşamayan ve özünde hissetmeyen anlamıyor ve ezbere konuşuyor zaten beni tanımlayan ve öneri verenleri beğendim ama kibarlık olsun diye alakasız yorumları beğenecek değilim ben kendimin de eksiklerimin de gayet farkındayım , ben hikaye yazma yarışmalarında derece almış her sene onlarca kitap okuyan biriyim ha kendimi ispat etmek zorunda da değilim çinkü konu benim ne kadar kültürlü olduğum değil bu kimsenin de haddine değil özgüven nedir sizce yanlışlarıma rağmen ben harikayım demek mi başka sorularda olsa tü kaka diyeceğiniz özellikleri burda yüceltiyorsunuz ikiyüzlü olmasak mı acaba
 
Doğu toplumu dediğiniz şey arap kültürüdür ve o kültürün bu coğrafyada kendi insanları dışında örneğine rastlayamazsınız.
Yemeğe kaşık çalmak deseniz anlarım, ülkenin doğu kültürüne binaen söylendiğini anlaşılır lakin hiçbir zaman bahsettiğiniz osmanlı ya da sonrasında kaşığı reddedip elle yemek diye bir şey olmadı. Gayet sofra adapları vardı. Bunun sebeplerine indiğinizde ise inanış gereği temizlik kuralları ile karşılaşırsınız. Hala elle yenen yemekler mevcuttur ama pilavı arap gibi elle yemeyi ya da kaşıklamayı seren serengil sendromuyla denkleştirmemiz abes olmuş.
Okuduğunuzu anlamamissiniz. Doğu toplumu derken kendi toplumumuzu kastetmedim. Pilav çatalla yenir kural budur derken nerenin kuralını baz alıyorsunuz sorusuydu. Siz Avrupa'yı baz alarak değişmez bir kural gibi aktariyorsunuz. İlla bunu değişmez bir kural gibi aktaracaksaniz kendi toplumunuzu baz almanız lazım. Bizde elle yenir demedim.
 
Gercekten var. Gordum cunku. Su ınce ensız dolaplardan koymus evsahıbı ama o bıle zor sıgmıs. Anca kendıne kadar yer yok cunku. Gelenı mecbur dısarıda kalıyor ayakkabısı. O kadr dar kuallnıssız evler var ki anlatamam. Bu yuzden bu koyluluk degıl ımkansızlıktır. Herkesin ımkanı maddıyatı bır yere kadar yetıyor.
Evime sözümde 120 kişi geldi, 1 tane bile ayakkabı kapıda kalmadı:)
Uygun bir alana, kapalı bir oda, balkon, kullanılmayacak alana vs artık neyse, serersiniz yere bir kaplama en olmadı gazete, görünmeyen yere koyarsınız o ayakkabıyı. E yok napayım diye bir şey açıklama değil bu duruma.
 
Okuduğunuzu anlamamissiniz. Doğu toplumu derken kendi toplumumuzu kastetmedim. Pilav çatalla yenir kural budur derken nerenin kuralını baz alıyorsunuz sorusuydu. Siz Avrupa'yı baz alarak değişmez bir kural gibi aktariyorsunuz. İlla bunu değişmez bir kural gibi aktaracaksaniz kendi toplumunuzu baz almanız lazım. Bizde elle yenir demedim.
Siz ne yazdığınızda bir daha dönün bakın derim. Doğu toplumunun örneklerini osmanlı ile yani bizle açıklayan siz, avrupayı baz alanlara bla bla yapıyorsunuz. Doğuyu da batıyı da örnek almıyor, bu toprakların ‘kendi’ kültürü olduğundan bahsediyor ve tezinizi çürütüyorum. Ayrıca bahsettiğiniz görgü kuralları avrupaya ait değildir, oranın bizden aldığı nice şeyler vardır. Genelgeçer görgü kuralları yerel değil, bölgeye göre değişmez.
Bu sebeple ne söylemek istediyseniz söyleyemedimiz, şuanda da çelişkilet mevcut.
Ha özüne sahip çık demek istiyorsanız özümüz de elle yemek yiyenler değildir, biline…
 
X